Süre                : 1 Saat 15 dakika
Çıkış Tarihi     : 27 Ekim 1952 Pazartesi, Yapım Yılı : 1952
Türü                : Aksiyon,Macera,Fantazi
Taglar             : halife,hırsız,Saray,Kızıl saçlı kadın,ödül
Ülke                : ABD
Yapımcı          :  Universal International Pictures (UI)
Yönetmen       : Kurt Neumann (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Gerald Drayson Adams (IMDB)(ekşi),Gerald Drayson Adams (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Tony Curtis (IMDB)(ekşi), Piper Laurie (IMDB), Susan Cabot (IMDB), William Reynolds (IMDB)(ekşi), Hugh O'Brian (IMDB)(ekşi), Victor Jory (IMDB)(ekşi), Gerald Mohr (IMDB)(ekşi), Robert Barrat (IMDB)(ekşi), Leon Belasco (IMDB), Morris Ankrum (IMDB), Kenneth Alton (IMDB), David Bond (IMDB), Reed Hadley (IMDB), Noreen Michaels (IMDB), Judy Wiard (IMDB), Jeff Chandler (IMDB), Mara Corday (IMDB), Henry Corden (IMDB), Richard Garland (IMDB), Roy Gordon (IMDB), Harry Guardino (IMDB), Chuck Hamilton (IMDB), Alice Kelley (IMDB), Barbara Knudson (IMDB), Tyler MacDuff (IMDB), Francis McDonald (IMDB), Milada Mladova (IMDB), Gregg Palmer (IMDB), Georges Renavent (IMDB), Ann Robinson (IMDB), Philip Van Zandt (IMDB), Katherine Warren (IMDB)

Son of Ali Baba (~ Ali Baba'nin oglu) ' Filminin Konusu :
Son of Ali Baba is a movie starring Tony Curtis, Piper Laurie, and Susan Cabot. Kashma Baba, the son of the famed Baghdad thief Ali Baba is a cadet in a medieval Persian military academy where he runs afoul of his rival Hussein, the...


  • "(bkz: dünyanın en güzel dometesli çift kaşarlı tostu)(bkz: mazi)"
  • "soğuk bir kış sabahı içeride otumanin allahin emri oldugu bir havada içerde bir köşeye sinmi olan abdülhak şinasi ile dünyanin en ala muhabbetini yaptiğim mekan."
  • "ismi ve cismi ne kadar degisirse degissin* ayni yone bakinca ayni denizi gorebildiginiz bir yerdir.* alelade bir mekan degil bir ev cesididir."
  • "hisar'da* güzel, ferah, nezih günde sık sık gidilen * çay bahçesi ya da daha doğrusu (bkz: ali baba)."
  • "(bkz: köpeköldüren/@songulyabani)"




Facebook Yorumları
  • comment image

    kapanışı naçiz kişisel tarihimde bir devrin kapanmasıyla eşanlamlı olan mekan.

    diyelim coşkun abinin teknesini satın alamazlar, peki gariban dursun şimdi nerede dursun?
    diyelim hisar kapıdan yokuş aşağı yuvarlanmak hala denize çıkmaktır anlamca; kıyısı elinden alınmışsa, kahve fincanı, gazetesi, yanık omleti, yüzünden dostlarla birarada olmanın sevecenliği... kimle tanışsın taze sevgili ben namına?
    boğazın en dar, en derin, en mavi noktasından son bir kez bakmalı ali baba’ya. gövdesi kirece boyanmış ağaçların cılız bir sarmaşığa, sarmaşığın yukarda serçelere, aşağıda bize yuva olmaklığını hatırlamalı.
    akıntının hızına inat büyümek bilmez hisar çocukları, denizin ortasından, sallanarak bakmalı altında fokurdayan otomobil bataklığına. sonra yedikleri tekmeye aldırmadan, tutmadan acıyan yerlerini, defolup gitmeli, solana kadar tabutta rövaşata seyretmeli.
    ne kaldı elimizde bahar namına?


    (zazie - 5 Nisan 2003 13:21)

  • comment image

    kapanmis oldugunu ogrenmekle yikildigim mekan. artik pazar sabahlarim tam olmayacak benim, artik vapurlara, gemilere bakilarak onlarca bardak cay icilemeyecek, artik ali babadayim denilemeyecek, artik yeniden genc olunamayacak, her guzel sey gibi bitti gitti olacak. ben hisardan gecerken o tarafa bakamam artik, peynirli menemeni burayi anmadan yiyemem. artik nerdeyse hayal meyal hatirlanan eski dostlara, sandalyelerine masalarina sinen kahkahalarimiza, ceke ceke buyuttugumuz mevzularimiza, gencligimize, ali babaya selam olsun.


    (ridici - 28 Nisan 2003 22:41)

  • comment image

    çok uzun yıllar sonra önünden geçtim geçenlerde. kapandığını ya da el değiştirdiğini bililordum ama yeni halini hiç görmemiştim. rumelihisarı diye bir kavram oluştuysa bunun başaktörü idi zira orası, yani ali baba. dolayısıyla yeni halini hiç de merak etmiyordum. neyse efendim geçtim işte önünden tuhaf bir isim (hatırlamayamadım) almış, ön tarafa tabelalar filan asılmış "menemen" gibisinden, şöyle oturan tipleri kısaca süzme imkanım oldu. tabii kendi halinde tiplerdi işte ne olacak, eski tipler zaten orada olamazdı artık, neyse ki çok feci tipler yoktu en azından. ama kafamı sol tarafa çevirip sahile baktığımda parketmiş halde birkaç motorsiklet gördüm ki keyfim zaten iyice kaçtı. neyse bu fasılı kapatalım artık, yaşlı tintonlar gibi eski zaman muhabbetini uzatmayalım. ama yine de ekleyelim: mühim bir mekandı burası yahu.


    (nazmiye demirel - 31 Ağustos 2003 17:34)

  • comment image

    kapanmasıyla önünden geçerken kafayı tamamen boğaz yönüne çevirme alışkanlığı edinmeye vesile olan yer. zira yürek dayanmaz leziz menemenlerin yendiği, her zaman çok da leziz olmayan ama keyifle içilen çayların içildiği o yeri o halde görmeye, denize bakmak lazım gelir deniz yerine..


    (kosimina - 5 Şubat 2004 16:11)

  • comment image

    soğuk bir kış sabahı içeride otumanin allahin emri oldugu bir havada içerde bir köşeye sinmi olan abdülhak şinasi ile dünyanin en ala muhabbetini yaptiğim mekan.


    (elf - 8 Ağustos 2004 00:37)

  • comment image

    ismi ve cismi ne kadar degisirse degissin* ayni yone bakinca ayni denizi gorebildiginiz bir yerdir.* alelade bir mekan degil bir ev cesididir.


    (del fuego - 6 Şubat 2005 22:24)

  • comment image

    tabutta röveşataya set mekanı olmuş şahane çay bahçesi, hisarın bir tanesi, en keyifli yeri. geçmiş zaman kullanmak istemiyorum zira öyle de böyle de orası halen var; o güzel ismi artık olmasa da. sırf eskilerin hatırına hisara her yol düşüşte gidilesi, illa ki bir çay içilesi.


    (antrakt - 6 Şubat 2005 22:35)

Yorum Kaynak Link : deniz çay bahçesi