Süre                : 2 Saat 23 dakika
Çıkış Tarihi     : 14 Aralık 1978 Perşembe, Yapım Yılı : 1978
Türü                : Aksiyon,Macera,Drama,Bilim Kurgu
Taglar             : süper kahraman,Dc çizgi romanlar,Yıl 1978,1970'ler,Yabancı süper kahraman
Ülke                : ABD,İngiltere
Yapımcı          :  Dovemead Films , Film Export A.G. , International Film Production
Yönetmen       : Richard Donner (IMDB)
Senarist          : Jerry Siegel (IMDB)(ekşi),Joe Shuster (IMDB)(ekşi),Mario Puzo (IMDB)(ekşi),Mario Puzo (IMDB)(ekşi),David Newman (IMDB)(ekşi),Leslie Newman (IMDB),Robert Benton (IMDB),Tom Mankiewicz (IMDB)
Oyuncular      : Marlon Brando (IMDB), Gene Hackman (IMDB)(ekşi), Christopher Reeve (IMDB)(ekşi), Ned Beatty (IMDB)(ekşi), Jackie Cooper (IMDB)(ekşi), Glenn Ford (IMDB)(ekşi), Trevor Howard (IMDB), Margot Kidder (IMDB)(ekşi), Jack O'Halloran (IMDB), Valerie Perrine (IMDB), Maria Schell (IMDB), Terence Stamp (IMDB), Phyllis Thaxter (IMDB), Susannah York (IMDB), Jeff East (IMDB), Marc McClure (IMDB), Sarah Douglas (IMDB), Harry Andrews (IMDB), Diane Sherry Case (IMDB), Larry Lamb (IMDB), Benjamin Feitelson (IMDB), Rex Everhart (IMDB), David Calder (IMDB), Michael Ensign (IMDB), Larry Hagman (IMDB), John Ratzenberger (IMDB), Richard Donner (IMDB), Rob Hawk (IMDB), Noel Neill (IMDB)

Superman (~ Süpermen) ' Filminin Konusu :
Krypton gezegeni yok olmak üzeredir. Gezegeni terkedecek kadar aracı olmayan sakinleri, küçük bir bebeği bir kapsülle uzaya yollarlar. Kapsül uzun bir seyahat sonrası dünyaya, küçük bir Kansas kasabasına düşer. Kapsülü ve içindeki bebeği yaşlı ve çocuksuz bir çift olan Kent’ler bulur. Clark adını verdikleri ve kendi öz çocukları gibi sevdikleri çocuk büyüdükçe inanılmaz güçlere sahip olduğunu keşfederler. Büyüyüp Metropolis’e gelen Clark, burada süper kimliğini gizleyebilmek için bir gazetede işe girer. Kısa zamanda, dünyayla ilgili kötü emelleri olan Lex Luthor’la mücadele içinde bulur kendisini.Superman, gerçeği, adaleti ve dünyayı koruyacaktır.Başrolde 2004 yılında kaybettiğimiz iki ölümsüz ismin, Christopher Reeve ve Marlon Brando’nun yanısıra Gene Hackman’ı da barındıran, çoktan 'tür' klasikleri arasına girmiş bir film.Ç.K.

Ödüller      :

Academy Awards - Oscar:Özel Başarı Ödülü
BAFTA:Michael Balcon Award
Academy of Science Fiction, Fantasy & Horror Films:Saturn Award-Best Actress, Saturn Award-Best Special Effects


  • "ilk super kahraman.. bu konspetin olu$masina yol acan sembol.."
  • "adamın dibi."




Facebook Yorumları
  • comment image

    kiyafet degistirme olayini bi türlü cözemedim ben bu haydutun. simdi bu clark olunca takim elbise, giravat falan takiliyor. sonra bi acil durum söz konusu olunca zart diye telefon kulübesinde, umumi tuvalette, halk ekmegi kuyrugunda falan pelerini, tayti cekip ucuyor. elinde cebinde gezdirmedigine göre bu pelerini altina giyiyor demek ki. lan zaten dana gibi adamsin, bi de altinda o kahraman takimiyla nasi geziyosun? ben ilkokulda pantolon altina pijama giydim (annem giydiriyodu, naapsaydim giymese miydim) micheline maskotu gibi sisiyodum, giymeyen arkadaslar tasak geciyodu. bu clark'a kimse bi sey demiyo mu? lan bu sicakta altina pijama mi giydin diyip pantolonu kaldirmaya kalkmiyo mu? ayrica yazi var gavur ami sicaklari var pismiyo musun amina koyim? pantolon altina tayt, gömlek icine fanila gibi pelerin giyen kahramani benim bünyem kabul etmez zaten


    (hayri potter - 3 Ekim 2006 03:34)

  • comment image

    smallville'de orta alt gelirli bir aileye düşmüş olması kendisi adına büyük şanstır kanımca. ya beverly hills'e, orange county'ye düşseydi...

    muhtemelen "gençlik komedisi" diye bilirdik o zaman süpermen'i.

    ya da boston public'te okuduğunu düşünün, "ey yo!" diye konuştuğunu ve de.
    buyrun size bir pretty "fly" for a white guy... literally!


    (trenchkot - 23 Aralık 2006 15:30)

  • comment image

    dc comics’in altın çocuğu, günümüzün süper kahraman konseptininin temelini atan çizgi roman ikonu. geçtiğimiz yetmiş yılda yaratılan birçok süper kahramanın ilham kaynağı. stan lee’nin yarattığı marvel evreni büyük öneme sahiptir belki ancak bugünkü çizgi roman sektörünü ortaya çıkaran en önemli unsur superman karakteri ve dolayısıyla siegel & shuster ortaklığıdır.

    yazar jerry siegel ve çizer joe shuster ikilisi efsaneyi yarattıklarında henüz 18 yaşındaydılar. 2 haziran 1932’de yarattıkları superman şimdiki halinden çok farklıydı. şeytani bir telepat olan "super-man" fiziksel olarak lex luthor’u andırmaktaydı. kendisine sadece siegel tarafından çıkarılan bir fanzinde yer bulabilen super-man 1933 yılında bugün bilinen superman’e dönüştürüldü. superman’in kendini gizlemek için kullandığı clark kent kimliği ise o zamanların ünlü aktörleri clark gable ve kent taylor’ın isimlerinin birleştirilmesiyle oluşturuldu. siegel ve shuster ikilisi bu karakteri yayınlatabilmek zorlu bir serüvene girişti. o yıllarda kimse superman’in değerini anlayamadı. nihayet 1938’de action comics’in ilk sayısında superman kendisine yer bulabildi. dc comics 130 dolar gibi cuzi bir ücret karşılığında çizgi roman tarihinin en popüler karakterinin haklarını sonsuza kadar eline geçirmişti. jerry siegel ve joe shuster sefalet içinde bir hayat sürerken superman’in popüleritesi artmakta, dc comics milyon dolarlar kazanmaktaydı. daha sonra açılan davalardan da istenilen sonuç alınamadı, 70’lerde jerry siegel yıllık 7000 dolar maaşla çalışan bir posta memuruyken çizer joe shuster neredeyse kör olmak üzereydi. 1975’de düzenlenen kampanyaların da etkisiyle dc comics ikiliye ömürlerinin sonuna kadar yıllık 20.000 dolar maaş ödemeyi, sağlık giderlerini üstlenmeyi ve bastıkları tüm superman eserlerine “superman created by jerry siegel and joe shuster” ibaresi eklemeyi kabul etti. yasal mücadele daha sonra da devam etti, fakat joe shuster 1992’de, jerry siegel 1996’da hayatını kaybetti. ömürlerini zar zor yayınlatabildikleri karakterlerinin getirdiği servetten pay sahibi olamadan tamamlasalar da mücadeleleri torunları tarafından devam ettirilmekte. siegel ailesi geçtiğimiz aylarda superman’in yayın haklarının yarısını elde etti.

    superman en çok değişime uğrayan çizgi roman karakterlerinden biridir. abd’deki çizgi roman çağları ya da dc comics’in kriz serüvenleri bu değişiklikler için altyapı hazırlar. amerikan çizgi romanının ilk çağı sayılan altın çağda superman kal-l adını taşımaktadır. babası jor-l krypton gezegeninin havaya uçacağı konusunda diğer kriptonluları uyarır fakat ciddiye alınmaz. bunun sonucunda oğlu kal-l'i bir uzay mekiği ile beraber dünya gezegenine yollar ve kendisi eşi lora ile beraber krypton’da kalır. kal-l birinci dünya savaşı sırasında dünyaya ulaşır ve john ile mary kent çifti tarafından bulunup yetiştirilir. kent çifti bu mucizevi bebeğe clark kent adını verir. clark dünyalı annesi ve babası öldükten sonra süper güçlerini insanlara yardım etmek için kullanmaya karar verir. metropolis’e taşınır ve clark kent olarak daily star’da muhabir olarak çalışırken superman olarak insanların yardımına koşar.

    altın çağ sona yaklaşırken dc yeni döneme ayak uydurmak amacıyla geçmişi silerek baştan başlama kararı alır ve karakterleri modernize etme yoluna gider. bunun sonucunda ileride “kriz” hikayelerinin ana unsuru olacak olan multiverse ortaya çıkar. yeni karakterler ve yeni versiyonlar earth one adı altında dc’nin ana evrenini oluştururken eski, silinen karakterler ve eski versiyonlar bir paralel evren olan earth two’da yaşamaya devam ederler. superman’de bu doğrultuda iki karaktere ayrılır; kal-el ve kal-l. earth-2 altın çağdaki hikayeye sadık kalır, aradaki farkı belli etmek için kal-l’in saçına da biraz beyaz atılır. superman’in olgun hali olarak göze çarpmaktadır. daha sonra 50’li yıllarda kal-l lois’e gizli kimliğini açıklar ve evlenirler. kal-el’in (ana evrendeki superman) ise lois’e gizli kimliğini 90’lara denk gelmektedir.

    bu değişikliklerle beraber gümüş çağ başlar. supergirl, brainiac, bizarro gibi superman mitolojisinin önemli bazı karakterleri bu dönemde ortaya çıkar. ayrıca superman'in kurucu üyelerinden biri olduğu justice league of america'da bu çağda kurulur. 60'larda superman'in yenilenen köken hikayesi yayımlanır. superman, yani kal-el, kriptonlu jor-el ve lara var-von'un tek oğludur. yine altın çağda anlatıldığı üzere gezegen yok olmak üzeredir ve yine jor-el'in uyarıları ciddiye alınmaz. bunun sonucunda kripton'dan ailesiyle beraber kaçmak için bir uzay mekiği yapmaya başlar fakat yeterli zamanı bulamaz ve mekik ancak kal-el ve lara'yı alacak yeterlilikte kalır. lara oğlunun kurtulma şansını arttırmak için kendisini feda eder. mekik dünyaya ulaştığında jonathan ve martha kent tarafından bulunur. kal-el'e clark adını veren çift onu kendi oğulları gibi büyütür. güçlerini keşfetmeye başlayınca martha kent onun için bir kostüm hazırlar. clark kent, superboy adını alır ve daha sonra legion of super-heroes'a katılır. jonathan ve martha kent öldükten sonra metropolis üniversitesinde gazetecilik okur ve ardından daily planet'ta çalışmaya başlar. bu dönemin bir başka özelliği de marvel’ın güç kazanması ve rekabetin artmasıdır.

    bronz çağda superman ve kökeni üstünde çok oynama yapılmaz fakat spin-off’lar ve uyarlamalara ağırlık verilir. christopher reeve'li superman filmleri bu dönemde çekilmeye başlanır. ayrıca superman bilindik muhabirlik kariyerinden ayrılarak lana lang ile beraber haber sunucusu olarak televizyonda çalışmaya başlar. earth-two'da ise kal-l lois lane ile evlenip daily star'da baş editör olur ve kara zor-l (power girl) ortaya çıkar. bronz çağ fazla gelişmeye sahne olmaz ama sonlarına doğru gelen crisis of infinite earths başta multiverse olmak üzere birçok şeyi kökünden değiştirir. crisis of infinite earths serisinin temel amacı multiverse düzenini yok etmektir. paralel evrenler ve karakterlerin paralel evrenlerdeki versiyonları (örnek; kal-el & kal-l) karmaşaya yol açtığı için dc bundan kurtulmaya karar verir. anti-monitor adlı bir villain hemen hemen tüm alternatif evrenlerin yok olmasına yol açar. kalan alternatif evrenler ise earth one’da birleşir. kal-el'i tek superman ve tek kriptonlu yapmak isteyen dc ana evrendeki supergirl'ü ve earth two'daki superman'i (kal-l) yeni dünyanın tarihinden siler. evrenleri yok olmasına rağmen kal-l ve lois hayatta kalmayı başarır. lex luthor'un earth-3'teki iyi versiyonu olan alexander luthor jr. sayesinde evreni yok olduğu sanılan superboy prime’ı da yanlarına alarak bir cennet boyutunda yaşamaya devam ederler.

    crisis on infinite earths'un ardından post-crisis diye tabir edilen dönem başlar. dc yine birçok karakterini silmiş, birçoğunun da köken hikayesini değiştirmiştir. bunların arasında tahmin edilebileceği üzere superman de vardır. altın çağ sonrası olduğu gibi modern çağda superman tekrar baştan yazılır. gümüş çağdaki superman yeni dünyadan silinir. alan moore imzalı “whatever happened to the man of tomorrow?” hikayesi gümüş çağdaki superman’in emekliye ayrılış macerası olarak görülmekte. modern çağdaki superman’in en büyük farkı güçlerinin büyük ölçüde azaltılmış olmasıdır. altın çağ sonrası superman'i yeniden yazarken güçlerini arttırma yoluna giden dc comics, modern çağda aksini tercih eder. bunun başlıca sebebi aşırı güçlü bir superman'e hikaye yazmanın zor olmasıdır. köken hikayesi ise bu sefer fazla değişime uğramaz. yine jor-el tarafından yok olmakta olan kripton gezegeninden dünyaya gönderilen ve jonathan & martha kent çifti tarafından yetiştirilen kriptonun son oğludur, fakat bu sefer gençliğinde superboy kimliğine sahip değildir. dc bu sayede superboy hikayelerini de evrenden siler. ayrıca kent çifti önceki dönemlerin aksine yaşamlarını sürdürürler (ancak aralık 2008 tarihli brainiac serisi finalinde jonathan kent hayatını kaybetti). başka büyük bir değişiklik lex luthor üstünde yapılır. önceleri bilimadamı olan lex luthor milyarder bir iş adamına dönüştürülür. yeni köken hikayesinde clark kent liseden sonra smallville'den ayrılarak daily planet’ta çalışmaya başlar. lois’e ilk görüşte aşık olmuştur fakat lois superman’e hayrandır. uzun süre clark’ı görmezden gelen lois daha sonra ona aşık olduğunu anlar. superman’in lois’e gizli kimliğini açıklaması da bundan sonraya denk gelir. crisis on infinite earth sonrası yapılan değişikliklerin mimarı büyük oranda john byrne'dır ve bazı fanlarca değişikliklerin aşırı bulunması nedeniyle eleştirilirken bazı fanlarca da en iyi superman köken hikayesinin yazarı kabul edilir. yine bu dönemde alternatif bir evrende (matrix'in evreni) kriptonlu suçlularla karşılaşır. superman onları öldürmek zorunda kalır ve duyduğu suçluluk duygusundan dolayı kendisini uzayda sürgüne yollar. geri döndüğünde ise lois’e gizli kimliğini açıklar ve evlenme teklif eder.

    satışların istenen düzeyde gitmemesi nedeniyle dc piyasaya dikkatleri çekecek bir hikaye sürmek zorunda kalır. 1992’de yayımlanan the death of superman adlı epik macera superman'in doomsday ile savaşırken ölmesini konu alır. superman’in ölümü tüm dünyayı etkiler, görkemli bir cenaze düzenlenir. ölüm hikayesinin satışları arttırmasından memnun olan dc dört yeni “superman” çıkarır ortaya. bunlar; superboy, steel, hank henshaw* ve eradicator*'dur. superboy, superman'in ile lex luthor'un dna’sı birleştirilerek ortaya çıkan bir klondur ve çıkanlar arasından en büyük popüleriteye o ulaşır. cyborg superman ise çok güçlü bir villain'a dönüşür. beklendiği üzere gerçek superman bir süre sonra ölümden döner ve nihayet 1996'da lois ile clark evlenir. hayata dönüşünden sonra superman elektromanyetik enerjiye dönüşmeye başlar ve gücünü kontrol altına almak için özel bir kostüm giymek zorunda kalır. cyborg superman tarafından iki bedene ayrılan superman bir süre sonra eski kostümüne ve güçlerine kavuşur. 2004'te superman için superman: birthright adlı yeni bir köken hikayesi daha yazılır. smallville'i andıran bu köken hikayesi de infinite crisis’ten sonra silinir.

    infinite crisis sırasında kal-l (earth-2 superman) kendisi için bir hapse dönüşen ve lois’in (earth-2) hastalanmasına yol açan cennet boyutundan kurtulur. alexander luthor jr. kal-l'i lois'i kurtarmanın tek yolunun earth-2'yu geri getirmek olduğuna ikna eder. çaresiz kalan kal-l bunu kabul eder. luthor jr.’ın fortress of solitude'da inşa ettiği bir makine sayesinde earth-2 geri gelir ve kal-l ile lois'i oraya gönderir. lois başlarla iyileşmiş gibi gözükse de kal-l'in kollarında ölür. öfkeden çılgına dönen kal-l, kal-el'e (modern superman) saldırır ve wonder woman müdahale edene kadar iki superman çarpışır. multiverse'u geri getirmenin milyarların hayatına mal olacağını öğrenen superman(ler), luthor jr. ve superboy prime ile karşı karşıya gelir. superboy prime, superman'in silver age'deki güç seviyesinde olduğu için iki superman onun karşısında zorlanır fakat superboy prime’ı kızıl güneşe sürükleyerek yenmeyi başarırlar. ağır yaralanan kal-l kuzeni power girl’ün kollarında can verir. böylece çizgi roman altın çağının superman'i ve lois'i son vedalarını ederler.

    infinite crisis sonrası superman güçlerini tamamen kaybeder. bu dönemde gazetecilik kariyerine ağırlık veren clark kent bu yolla lex luthor’a büyük zarar verir. up up and away’in dördüncü bölümünde güçleri geri döner ve zamanla artar. hiçbir zaman gümüş çağdaki seviyesine yükselmese de yine dc evreninin en güçlü karakterlerinden biridir. halen devam etmekte olan superman serilerinde de infinite crisis sonrası superman yer alır. daha önce yazılan birthright adlı köken hikayesi silindiği için şu sıralar yeni bir köken hikayesi üstünde çalışılıyor. 2009’da piyasaya çıkacak olan superman secret origin, infinite crisis sonrası superman’i anlatacak ve superman'in kesin köken hikayesi olacak. infinite crisis öncesine göre en önemli fark clark kent’in superboy kimliğinin geri getirilmesi gibi gözüküyor. infinite crisis sonrası gerçekleşen bir başka önemli olay ise brainiac serisi sonrasındadır. superman ilk defa gerçek brainiac ile karşılaşır ve ondan kandor’u geri alır. kandor dünya üzerinde, kuzey kutbu'nda büyür ve bunun sonucunda dünyada yüz bin civarı superman ile aynı güçleri paylaşan kriptonlu yaşamaya başlar.

    superman’in en büyük başarısı zamanın süzgecinden başarıyla geçmiş olmasıdır şüphesiz. 30’lu yıllarda yaratılmış olmasına rağmen 2000’li yıllarda popüler kültürün en önemli parçalarından biri olmayı sürdürmektedir. nesillerin ve ortaya çıkardıkları trendlerin farklılığı göz önünde bulundurulduğunda bu gerçekten çok büyük bir başarıdır. mesela superman üstünden espiri yapmak peşinde koşan insanlar onun kostümünden dem vurur, fakat günümüze kadar yaratılan binlerce çizgi roman kahramanında o kostümden ilham alınmıştır. özellikle kıyafetin, kurgusal evrenlerde ya da gerçek hayatta, ne kadar hızlı moda değiştirdiği düşünülürse superman kostümünün 70 yıldır super kahraman tasvirini karşılaması karşısında saygı duyulmalıdır.

    bazı çizgi roman okurları ve superman'i sadece uyarlamalardan takip edenler tarafından yapılan bir eleştiri superman'in fazla "kusursuz" olmasıdır. superman’e dışarıdan, gerçek dünyadan bakmak yerine onu içinde bulunduğu kurgusal evren çerçevesinde değerlendirmek daha mantıklı olur. kal-el ailesini, ırkını ve gezegenini kaybetmiş bir karakterdir. kent ailesi tarafından şefkat görüp bir dünyalı gibi yetiştirilse de daima onlardan ayrı bir yeri olduğunun farkındadır. superman’i diğer birçok çizgi roman kahramanından ayıran en belirgin özelliklerden biri maskesini gizli sivil kimliği üzerinde taşımasıdır. diğer kahramanlar "insan" olarak doğup daha sonra "insan üstüne" dönüşürken o insan üstü olarak doğmuştur ve kendisini insana dönüştürmek uğraşındadır. clark kent kimliği de bu uğraşın bir yansımasıdır. çok güçlü olduğu için de eleştirilir, fakat güçleri onun için bir avantaj olduğu kadar dezavantaj da sayılır. spider-man'den aşina olduğumuz "büyük güç büyük sorumluluk getirir" sözü superman için de fazlasıyla geçerlidir çünkü dc dünyasının en güçlü karakteri olarak sayılabilir, dc evreninin ise en güçlü karakterlerinden biridir. işte bu sebeple superman'i batman gibi sorunlu bir karakter olarak tasvir edemezsiniz. (öyle tasvir edildiğinde ortaya nasıl bir sonuç çıkacağını merak edenler superman: speeding bullets adlı elseworld sayısına göz atabilirler) hayatı kusur sahibi olmaktan çok uzaktır fakat bu kusurların karakterini etkilemesine izin vermek gibi insani bir lüksü yoktur ve bu şikayet etmeksizin taşımak zorunda birçok yükten sadece biridir. en büyük korkusu ise bilinen zayıflıkları olan kriptonit ya da büyü değil, sahip olduğu güçler veya dünya dışı kökenleri nedeniyle insanların kendisinden korkması ve kendisini dışlamasıdır. bunun yanı sıra tanrısal boyutlardaki güçlerine rağmen insanlara yardım etmek için elinden bir şey gelmediği durumlarda daima kendisini suçlar. düşmanları da birçok kez onun bu korkularının üstüne odaklanmışlardır.

    kısacası sanıldığı kadar boş bir karakter değildir superman, derinliğini yansıtabilecek iyi bir yazar tarafından yazıldığında okuması daima keyiflidir. son dönemde geoff johns & gary frank ikilisi çok güzel işler çıkarmaktalar, takip edilmeliler. geçmiş hikayelerden özellikle superman: for tomorrow, superman: for all seasons ile alternatif gerçekliklerde geçiyor olsalar da all star superman ve kingdom come serileri superman'i anlamak açısından yararlı olabilir. ayrıca peace on earth, for the man who has everything, whatever happened to the man of tomorrow ve what's so funny about truth, justice and the american way sayıları da tavsiyemdir.


    (kryptonian - 19 Aralık 2008 21:04)

  • comment image

    sadece kendisi değil, kurtardığı şeyler de süperdir. mesela düşmekte olan bir uçağı ucundan tutar, evirir çevirir, tüm kuvvet tek noktaya biner ama uçağa birşey olmaz. yekpare granitten yapılmış gibi sağlamdır.
    filmlerinde buna benzer birçok süpertaşıt, süperbina ve süperyapı bulunmaktadır ama süperman kadar meşhur değildirler.


    (groundctrl - 22 Ağustos 2009 21:34)

  • comment image

    70 sene önce yapılan anlaşmaya göre 2013 yılında dc'nin telif hakkı biteceği için marvel ve disney satın almak istiyormuş. imkansız bir olay tabi ki dc siksen bırakmaz superman'i. hem bıraksa ve marvel alsa ne olur ? superman'in sonu olur.

    marvel evreninde süper kahramanlardan, mutantlardan nefret ediliyor. dc'de ise tam tersi tapıyorlar. superman'in eşşşşşşşek kadar heykeli var metropolis'de. keza the flash'in müzesi var keystone city'de. bir tek batman ve onun familyası bu ilgiyi görmüyor o kadar. marvel'da ise tam tersi. mutantların anasını sikecekler mümkün olsa.

    neyse efendim, superman = dc bunu kimse bozamaz. gerekirse cebimizden veririz telif hakkı parasını. up up and away !


    (youth gone wild - 9 Ekim 2010 16:45)

  • comment image

    hadise' nin " hıııı zaaarrrr hııı hııı hıııııııı hııı hıııı hıııı hıııııııııı a aaaaa " diye acayip sesler çıkardığını düşündürten güzel ritim şarkısı. hızar diye kulağa gelen zor kelimesinin kürdili hicazkar makamından mutasyonla hoparlörden çıktığı bir gerçek. o ritmin üstüne bir de gülşen' in sen giderken biz geliyorduk sözleri eklenince dadından yinmez bir parça çıkmış. nakarattaki yaylıların yumuşak tınısıyla keskin ritmler birlikte kullanılmış. işte bize de gerdan kırdırıp, kop kop yaptıran bu kontrasttır sevgili dinleyici.


    (drdolantin - 26 Mayıs 2011 20:14)

  • comment image

    en önemli özelliği kendisini havada gören insanları "o bir kuş!, yanılıyorsun yarraam bir uçak? cahil cahil konuşmayın yıldız kaydı işte" gibi gereksiz muhabbete sürükleyip huzuru bozmasıdır. işin içinde kurtarılacak manita yoksa hemen bahaneler yaratır; yok neymiş kripton dokanıyomuş da bilmem ne.


    (zamsalak - 12 Eylül 2011 17:16)

  • comment image

    kendisi bi uzaylıdır. dünyalıları gözlemleyip, aralarında barınabilmek için rol yaparak yaşar. bi insan olur. adı clark kent, mesleği gazetecilik olur..

    superman, gerektiğinde bu maskeyi çıkarıp kötülüklere karşı savaşır. hikayedeki dikkat edilmesi gereken nokta, clark kent'in neye benzediğidir. çekingen, tutuk, başarısız, utangaç, güvensiz, silik.. aşık olduğu kadından bile kaçan korkak bi adam.

    işte bu maskeyle insanların arasında fark edilmez superman. bütün insanları öyle görür ve ancak o haldeyken aralarında farklı durmıycağını düşünür.

    yani clark kent superman'in insanlığa eleştirisidir. üstelik bu eleştiri savaştığı kötülere değil, iyilere...


    (evsiz tospaa - 3 Şubat 2012 00:10)

  • comment image

    ilk süper kahraman ve bunun en doğal getirisi olarak en güçlü süper kahramandır.

    bir kurtarıcı ihtiyacının ve üstün insan arayışının sonucu olarak yaratılmıştır bu sebeple ilk süper kahraman bir örümceğin özelliklerini taşıyan dövüşürken bir yandan da rakipleriyle dalga geçmeyi ihmal etmeyen zeki ama toy biri olamazdı ya da eşsiz dedektiflik yetenekleri ve zekasıyla alet edevat kullanımı birleştirmiş aşırı ciddi normal bir insan da olamazdı, o kişi üstün insan olmalıydı.

    her ne kadar bazı güçleri sonradan eklense ve zamanla daha güçlü bir hal alsa bile toplu bilince yöneltilecek süper insan nasıl olur sorusuna verilecek ilk cevaplar onun güçleridir.

    gücünün kaynağı da tüm yaşamın kaynağı olan güneştir, insanların binlerce yıl boyunca taptığı güneş.

    karakter yaratılırken temel alınan insanın kendisi ve insanın binlerce yıldır arzuladığı hayalleridir insan yeteneklerinin arttırılmış versiyonudur bunlar; süper görsün (zoom yapabilsin kilometrelerce ötesini de görsün mikroskobik boyutta olanları da görsün), duvarların arkasını görsün, süper duysun, süper güçlü olsun, süper dayanıklı olsun, yaralanmasın, süper hızlı olsun, süper zeki olsun ve insanın binlerce yıllık özlemi uçmak bunun yanına hayal gücü de katılmış ve ilk akla gelen özellikler eklenmiş gözünden ışın saçabilsin, nefesi de dondursun.

    her insanın olduğu gibi ona da bir zayıf nokta verdi yaratıcıları ama bu normal insanlarda olduğu gibi mental yani içeriden gelen bir zayıflık olmadı dışarıdan geldi yani kendi halinde olduğunda eksiksiz oldu superman.

    daha sonra bir çok varyasyonu denendi onun güçlerinin bir veya ikisi kullanılarak yeni kahramanlar yaratıldı üstüne bunlar yetmedi hayvanların özellikleri karakterlere aktarıldı o da yetmedi hayal gücünün tüm getirilerinden yararlanıldı yüzlerce karakter yaratıldı ama sıfır noktası hep o oldu.

    tüm güçlerinin dışında superman’i asıl güçlü kılan dürüstlüğü, iyi olması, sarsılmaz iradesi, sürekli doğrudan yana olması, adaleti savunması zaten onu bir kurtarıcı ve umudun sembolü haline getirenler bunlar.

    fiziksel özelliklerinin dışında karakter olarak da üstün insandır superman.

    azıcık bile mevki ya da para sahibi olunca eline geçen güçle şımaran değişen insanlara küfreder gibi sahip olduğu aşırı güce rağmen değişmemesi yine iyiliğin sembolü olması onu asıl süper yapan.

    bu sebeplerle diğer süper kahramanların aksine insanlar kendilerini yetersiz, değersiz hissettiler superman karşısında bu sebeple çoğu kişi, bilinç düzeyinde neden olduğunu bilmese bile öğrenilmiş cevaplarla ve diğer insanlar tarafından onaylanmak adına, o çok güçlü bana saçma geliyor diyerek reddetti superman’i bahsettiğim sadece sevmemek, tercih etmemek değil öfke duymak bu karaktere.

    oysa çok güçlü olan sadece o değildi onun kadar güçlü bir çok villain olmasına rağmen ya da captain marvel, martian manhunter, silver surfer, jean grey* vs gibi çok güçlü bir çok kahraman olsa bile hiçbirine bu şekilde yaklaşılmadı çünkü hiçbiri superman gibi insanın zayıflığını yüzüne vurmadı bu sebeplerle diğer karakterlerin hiçbiri ile beraber değerlendirilemiyor yüzlerce süper kahramının içinde farklı bir konumda duruyor superman.

    onu en iyi batman tanımlıyor aslında;

    ''in many ways, clark is the most human of us all. then.. he shoots fire from the skies, and it is difficult not to think of him as a god. and how fortunate we all are that it does not occur to him."

    ''birçok açıdan clark içimizde en insan olanımız. sonra.. göklerden ateş yağdırıyor, onun bir tanrı olduğunu düşünmemek çok zor. ve öyle şanslıyız ki, bu onun aklından geçmiyor.''


    (calico jack - 21 Aralık 2013 20:59)

  • comment image

    en meşhur donlu süper kahraman hakkında bazı bilgiler:

    - 1997'de, yirmi milyon dolar karşılığında nicolas cage'in superman rolünü oynaması teklif edilmiş; ancak film çekilemeden rafa kaldırılmıştır.

    - çizgi romanının bir sayısında dracula tarafından ısırılmış; ancak superman bir nevi güneşle çalışan nükleer santral misali ışınları absorbe ettiğinden dolayı anında patlamıştır. dracula da zaten hem marvel, hem de dc universe tarafından kullanılmaktadır. batman bey amcamız da dracula ile yüz göz olmuş ve pataklamıştır.

    - clark kent aynı zamanda bir yan marvel karakteridir de. yalnız hiçbir gücü olmayan, basit bir gazetecidir; süper'liğinden eser yoktur.

    -çizgi romanların bir sayısında lex luthor, çocuk iken kel kalmasına neden olan superman'e sinirlenerek kafasına işemiştir.

    - alternatif bir superman evreninde, sscb'nin yükselişinde rol oynamıştır.

    - çizgi romanların bir tanesinde de pembe kriptonit, superman'in eşcinsel olmasına neden olmaktadır. kafa güzel tabii.

    - 1958'de superman bir güç daha fırtlatmıştır bir taraflarından. kendi on'a beş ebatlarından minyatürünü yaratmıştır ve bütün güçlerine de sahiptir. sonradan da el kadar bebeyi kıskanmış ve öldürmeye çalışmıştır.

    şaşırdık mı? hayır, gezegenin tersine doğru uçarak zamanı geriye alan bir kahr... yaratı... acayip bir şey bu.

    - jla ve avengers'ı birleştiren bir crossover'da thor'un mjöllnir'ini kullanmıştır. ama bunu başarmasının nedeni "superman" olması değil, hak etmesinden dolayıdır. vi ar dı çempiyıns, may firends...

    ...


    (coolbull - 27 Mart 2014 14:40)

  • comment image

    - 2001'de marvel'in yaratıcısı, süper kahraman aleminin ilahlarından stan lee, superman ve batman'in de aralarından bulunduğu on beş çizgi roman çizmiştir.

    - henry cavill az kalsın man of steel'in cast'ına giremiyormuş; çünkü world of warcraft oynamakla fazlasıyla meşgulmüş.

    -1978 yılında, boks efsanesi muhammad ali ile omuz omuza vererek, dünyayı uzaylı istilasından kurtarmışlardır.

    - nicholas cage'in oğlunun adı kal-el'dir.

    - superman yaratılışında ilk olarak dünyaya hükmetmek isteyen bir telepat villian olarak düşünülmüştür.


    (coolbull - 27 Mart 2014 14:59)

  • comment image

    bir yumruk 300 gramlık kütleye sahiptir. süperman yumruğunu ışık hızının %99'u bir hızla savurduğunda yumruk 45 megaton tnt'nin gücüne eşdeğerdir, yaklaşık çar bombası kadar. bu eylem sırasında 45 trilyon kalori yakar. etrafına 80 trilyon kelvin ısı yayar.

    peki o yumruğu yiyene ne olur? atomik düzeyde sıvılaşmaya başlar ve nano saniyeler içinde buharlaşır.


    (zarif philips - 29 Ağustos 2014 17:03)

  • comment image

    yeni güçleri olacakmış, herhalde osuruğuyla paralel evrenler arası portal falan açar. bu kadar güçlü bir karaktere daha ne güç verecekler çok merak ediyorum.

    umarım 4 senedir başarıyla devam eden superman çizgi romanlarının amına koymazlar bu güçle.


    (youth gone wild - 3 Şubat 2015 15:42)

  • comment image

    oncelikle bir uzayli oldugu, o yuzden de dunyalilar tarafindan ne kadar sevilirse sevilsin, ne kadar dostu olursa olsun her zaman yalniz olacak bir kahraman oldugu goz ardi edilmemelidir.
    nietzsche'nin ubermensch kavrami uzerine yaratilmi$ bir karakterdir. insan irkinin en ustun ozelliklerini ta$imaktadir. bu yalnizca fiziksel guc olarak tanimlanmamasi gereken bir ozelliktir, ust insan kavraminin esas aldigi konu erdemlerdir. pek cok cizgi roman okuru tarafindan, ornek bir izci gibi davrani$lar sergiledigi icin burun kivirilan superman, aslinda insanoglunun ahlaksal geli$iminin en ust seviyesini i$aret eder.
    ayrica "abi cok sacma, $imdi bu superman super bir insansa, lois lane ile cinsel birlikteligi olumle sonuclanir." gibi geek tonu gerektiren cumleler yersizdir. cinsel birlikteligin ustun oldugunun gostergesi bo$alma aninin $iddeti degildir, performans ile ilgili bir durumdur. louis ile superman arasinda cok saglikli bir cinsel ili$ki ya$anmakta oldugu son senelerdeki superman dergilerinde ara ara deginilen bir konudur. ba$ka bir ornekle aciklamak gerekirse, bu adam nefes alip vermektedir ama nefesinin siddetinden dolayi kasirgalar olu$mamaktadir. (bkz: nereden nereye)


    (babel - 1 Ağustos 2004 10:27)

  • comment image

    ortaokuldaki * matematik öğretmenimizin * bizi gerçek olabileceğine ikna etmeye çalıştığı süper kahraman. gerekçeleri:
    - kripton gezegeninde yaşayanların vücut yoğunluğu dünyamıza göre daha sıkı olduğundan! atılan kurşun hücreler arasında geçecek boşluk bulamayıp geri sekmekte ve süperman’a kurşun işlememektedir.
    - süperman bir duvara falan baktığında, duvarın yapısı kriptona göre daha az yoğun olduğundan aradaki boşluklardan duvarın arkasını görebilmektedir.
    -dünyadaki yerçekimi kriptondakinden daha az olduğu için uçabilmektedir.

    adam matematik dersinde bunları anlatırdı, ikna olmuş gözükenler dersi geçerdi. *


    (orchant - 13 Eylül 2004 17:35)

  • comment image

    candemir, kaplanyürek, çelik gövde; superman, canım ciğerim.

    1938 haziran'ında, action comics'in ilk sayısında göründüğünde satış rekorları kırmıştır superman ama daha önemlisi, "süper kahraman" ekolünü başlatan, şimdi sayıları milyonu bulan batman, spider-man, wolverine, spawn gibi karakterler için kapı açan, öncü bir yaratıdır.

    "insan mıdır" soruna ise yanıt vermek zor... acıların çocuğudur, öksüz ve yetimdir, yabancı bir dünyada, kendi cinsinden hiç kimseyi bulamadığı bu evrende yalnız başınadır. şükür ki süper güçleri vardır, bunlar da olmasa, dayanamaz intihar eder giderdi herhalde. belki 50'li yıllarda superman'i canlandıran george reeves, superman'liği aşırı benimsemesine rağmen süper güçleri olmadığı için daha fazla dayanamamış, intihar etmiştir.

    dünyalı bir aile tarafından bulunmasına dair görüntüler, superman'in o çocuk halindeki -herhangi bir çocuk kadar sevimli ifadesi- kimin yüzünü güldürmemiştir ki? her ne kadar yeni ailesi jonathan ve martha bundan, başlarda habersiz olsa da, dünyalı ailenin onu kabullenmesi, ayrımcılığa karşı duran bir göndermedir. superman'la "insan" okuyucu arasındaki duygusal bağ iyice sağlamlaşsın diye, superman her çocuk gibi yaramazlıklar yaparak büyür, okula gider, üniversite sınavına girer, arkadaşları tarafından dışlanır bazen, mahalleden bir kız sever, işe girer, ailesinden ayrılır, kendini yavaş yavaş keşfeder. diğer akranları bütünlemeye kalırken, sınavdan 3, 5 alırken, superman'in 10 saniyede ansiklopedi hatmetmesi biraz haksızlık mıdır acaba? aslına bakarsan superman bu yetenekleri sayesinde amerika başkanı da olabilir, holdingler kurup keyif sürebilir, dünyanın istediği kadarını kapatıp, kendi halkını kurarak kralcılık oynayabilir ya da ben mesih'im deyip herkesin kendisine tapmasını sağlayabilir. oysa superman acilen dünyayı kurtarmak istemektedir, tek derdi budur, insanlara yardım etmek, kötülüklerle savaşmak ve bir gazeteci olmak, savaş ay olmak bile değil, ciddi haberler yapan bir gazeteci olmak. sırf bu yüzden; kanaatkârlığından ve iyilik yapmak idealinden, bunun için uğraşmasından dolayı yetenekleri sayesinde derslerden kolayca geçebilmesi, kabul edilebilirmiş gibi geliyor bana.kaç yaşında olursa olsun, okuyucu için, hem bir bebek, çocuk, sonra genç, akran veya zamanla abi olur; hatırladıklarıyla veya gelişimiyle bize "o" zamanlarımızı hatırlatır.

    tüm bu etkenler ve daha niceleri, superman'i insanlaştırır. zaten kendini bir insan sanıp, tüm "kötü" olaylardan rahatsızlık duymakta, "iyi"lik yapmak için didinmektedir. oysa superman "insan" değil, bir uzaylıdır, bunu öğrendiğinde kendisi de (okuyanlar bilirler) bunu taşıyamaz ve şizofren olur. gazeteci klark kent, ailesinin biricik klark'ı, kripton'lu kal-el ve arada sırada, -genellikle aşk acısı çektiği zamanlarda- fortress of solitude (yalnızlık kalesi)'e kapanarak mağarasının yalnızı olur.

    bunların yanı sıra superman'in amerikan idealizminin somutlaştırılmış hali olduğunu anlamayan yoktur. göğsündeki "s"'nin bile "gerçek, adalet ve amerikan yolu" anlamına geldiğini bilmek, bunu anlamak için yeterli sanırım.

    ilk başlarda, nietzsche'nin übermensch kavramından esinlenilerek yaratılan superman karakteri, şeytani bir zekâya sahip, üstün fiziksel güçleri olan, kel kafalı bir karaktermiş. fakat hitler, nietzsche'nin superman'ini saptırarak, mucizeler yaratmaya kalkınca, superman'in yaratıcıları, superman konseptini tekrardan düşünmeye karar verip, onu yeniden yaratmışlar. o kel kafa da sonradan "lex luthor" mu oldu, onu bilmiyorum.

    herneyse, artık superman "iyiliğe adanmış" bir karakterdi. amerika ii. dünya savaşına girip de, japonlar pearl harbour'a saldırdıklarında, superman çizgi roman sayfalarında amerika'nın düşmanlarına karşı savaş veriyor, nazi'leri yerden yere vuruyor, japon denizaltılarını batırıyordu. hatta, 1944'teki bir sayısında superman'i hitler ve tojo'yu boğazlarından yakalayıp havaya kaldırmış halde görebiliriz.

    yeri geldiyse demem o ki, son zamanlarda superman, "o ne abi yaa, hiç zayıf yanı yok, öyle kahraman mı olur, hiç yenilmiyor", "donla geziyor lan", "kendini beğenmiş ukala", "homo lan o" falan gibi çok süper, pek yaratıcı geyiklere malzeme olup, muhabbet aralarında çerez olarak kullanılıyor... bu tür zırzopluklara meyil edenlerin, çizgi-roman'la pek alakaları olmadığını, superman'i "ya bir de superman wardı di mığ"dan öte tanımadıklarını tahmin etmek zor değil. bu kişilerin, diğer süper kahramanların da ölmediğinden, superman'in defalarca ölümden döndüğünden, en beteri doomsday tarafından öldürüldüğünden de habersiz oldukları için böylesine ipsiz bir gewezelikle konuştuklarını sanıyorum. "içimizden biri" diye baştacı yapılan (aslen benim de çok sevdiğim) spider-man'in parayla, işle, patronuyla, ailesiyle ilgili sorunları varsa ve bu onu içimizden biri yapıyorsa; superman'inde, iki aşk arasında kalmak, ailesiyle yemek yemek veya bir sorunu halletmek arasında tercih yapmak, sılayı özlemek, patronla anlaşamamak, lori lemaris 'le evlenecekken, "ayrı dünyaların yaratıkları" oldukları için, bunu yapamamaları ve bir öpücüğü hep aklında taşımak zorunda kalması, yalnız hissetmek vesaire gibi insancıl problemleri olmuştur sürekli.

    superman her zaman güncel olayları bünyesinde işlemiş veya tartışmalar yaratan maceralar yaşamıştır. superman'dan başka kim dünyayı tersine çevirerek, aşkı için zamanı geriye alabilmiş ve bizlere böyle bir umut verebilmiştir ki, kripton taşı karşısında güçsüz düştüğünde, bir hal çaresi bularak durumdan kurtulmasıyla bize gayretin gücünü aşılayan da superman değil midir, hiç bir gücünü kötüye kullanmayıp, "iyi" olmaya çalışmanın daha önemli olduğunu öğretmemiş midir? aslında hepimizin içinde bulunduğu bir durumu, "gerçek kimliğini birileriyle paylaşmak isteğini" o da içinde taşımıyor mudur, başına gelenlerle o bize farkettirmemiş midir, güvenebilmenin pek kolay olmadığını ve herkesle kimliğimizi paylaşmamamız gerektiğini? 12 eylül 2001 sayısında, 11 eylül olaylarına benzer bir macera içermesinden dolayı, saldırıyla bağlantısı olduğu konusunda şüphelere düşülmemiş midir? "hep iyiler kazanır" çokbilmişliğimizi de, bizleri ağlatarak öldüğünde superman çürütmemiş miydi?

    maceralar çok, superman eski; konu uzun. kim ne derse desin, bu ülkede yarım yamalak maceralarla yetinmek zorunda kalmış olsak bile, superman'i fevkâlâde severim, candır, ciğerdir, arkadaşımdır superman, bir çizgi-roman olarak kabul ettiğim için "o sırf amerikalı be!" diye yargılamadan hevesle okurum maceralarını, evlendiğinde kendim evlenmiş gibi sevinir, öldüğünde ağlarım, doğum gününü de böylelikle kutlarım. "nice mutlu yıllara dileğiyle" diyerekten.

    sanırım yeni superman filminden de tek beklentim, superman'in nasıl traş olduğunu bize göstermesi, bunun artık açıklığa kavuşması, bu arada krypto denen bobiden de tiskiniyorum, onu da bir ara kusarım.

    son olarak bir de "hop hop yukarı daha yukarı" yazasım geldi, orda trak.


    (cyrano - 30 Eylül 2004 18:30)

  • comment image

    superman karakteri ilk yaratıldığında kel ve kötü kalplidir. dünyaya "süper" kötülükler yapmak üzere gelmiş bir uzaylıdır. o yıllarda amerikada uzaylı paranoyası prim yapmaktadır. zaman değişip büyük buhranlı yılar gelince halkın süper bir tehdite değil süper bir kahramana ihtiyaç duyduğuna karar verilir. derhal superman'a saç ekilir, ayaklarına itfaiyeci çizmesi kıçına bir lisa minelli donu geçirilir ve maceradan maceraya koşturulur. evet uçurulmaz koşturulur. çünkü superman ilk sayılarında uçmaz sadece çok hızlı koşar. superman bir prototiptir. o ilk süper kahramandır. onun çizildiği ilk zamanlarda insan formunda bir cismin uçabileceğini kimse hayal dahi edemez. uçmaya yıllar sonra başlayacaktır.

    daha sonraları supermanı birçok süper kahraman izler. onlar uçabilir, lastik gibi uzayıp esneyebilir, ağlarıyla gökdelenler arasında gezinebilir, alev topuna ya da taş kütlesine dönüşebilirler. biz okuyucular bunları yadırgamayız çünkü superman sayesinde kurşundan hızlı lokomotiften güçlü kahramanlara alışkınızdır artık.

    superman ne kaptan amerika kadar militaristtir, ne punisher kadar şiddet düşkünüdür, ne de hulk kadar kontrolsüzdür. o adı üstünde süperdir. askere alınacakken göz kontrolünde x ışınlarıyla duvarın ötesini görüp diğer odadaki tabelayı okuduğu için klark kent orduya katılmaz . bu sebeple hiç nazi öldürmez. o amerikalı değil dünyalıdır.

    günün birinde tüketim toplumu amerika bu süper kahramanı da tüketir. çocuklar artık onun o komik perçeminden, kostümünden sıkılmaya başlamışlardır. superman artık ölmelidir.
    ve doomsday ile yaptığı son dövüşünde o çok sevdiği şehri için ölür superman. son sözleri metropolis benden sorulur olur.

    hala piyasada geri dönüşüm kutusundan çıkarılmış sürüyle kopya superman dolaşmaktadır. inanmayınız, superman ölmüştür öyle de kalmalıdır.


    (saruman - 4 Aralık 2001 00:19)

Yorum Kaynak Link : superman