Süre                : 1 Saat 40 dakika
Çıkış Tarihi     : 12 Eylül 1985 Perşembe, Yapım Yılı : 1985
Türü                : Komedi
Taglar             : Protestan,büyücü,alkolizm,Pub,Britanya
Ülke                : İngiltere
Yapımcı          :  Channel Four Films , Dumbarton Films , Lauron International
Yönetmen       : Peter Smith (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Alan Bleasdale (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Michael Angelis (IMDB)(ekşi), Avis Bunnage (IMDB), James Ellis (IMDB)(ekşi), Tom Georgeson (IMDB)(ekşi), Bernard Hill (IMDB)(ekşi), Ray McAnally (IMDB), Mark Mulholland (IMDB), Joanne Whalley (IMDB)(ekşi), J.G. Devlin (IMDB), Vince Earl (IMDB), Ken Jones (IMDB), Michael Ripper (IMDB), Marjorie Sudell (IMDB), Joan Turner (IMDB), Richard Alexander (IMDB), Pamela Austin (IMDB), Ina Clough (IMDB), Paul Codman (IMDB), Paul Connor (IMDB), Elvis Costello (IMDB), James Culshaw (IMDB), Gabrielle Daye (IMDB), David Doyle (IMDB), Lovette Edwards (IMDB), Gerry Fogarty (IMDB), Harry Goodier (IMDB), Eric Granville (IMDB), Robert Hamilton (IMDB), Ian Hart (IMDB), Gerard Hely (IMDB), Joey Kaye (IMDB), Vera Kelly (IMDB), Phil Kernot (IMDB), Al T. Kossy (IMDB), Penny Leatherbarrow (IMDB), Stephen Lloyd (IMDB), Johnny Mallen (IMDB), Joe McGann (IMDB), Mark McGann (IMDB), Ron Metcalfe (IMDB) >>devamı>>

No Surrender (~ Ei anneta periksi) ' Filminin Konusu :
No Surrender is a movie starring Michael Angelis, Avis Bunnage, and James Ellis. A scheduling mixup means two groups of old-timers have reserved the same bar for a party on the same night. The situation is trickier than expected...


  • "-çetin ceviz-demirle bebegim,$eklinde geli$en abuk diyalog çabalari ile zihinlere kazinmi$ ba$yapit."




Facebook Yorumları
  • comment image

    bu filmde bir sisko nuri turevi rolu olan (esas oglani rencide etmek) sisko scott karakterini canlandiran kent lipham youtube ve imdb sayfalarinda sevenleriyle bulusuyor ( iki tane seveni varmis). yazdigim bir yorum uzerine (ovmustum) mesaj atip istersem imzali resmini gonderebilecegini belirtmisti. tabii bende "agabey senin resmini ne yapayim?" diyemedim, "dunyanin obur ucundayim zahmet etmeyin" dedim garibana. yine bu filmde ivan ile jason arasinda son sahnede gecen;

    - you are good
    - i get better

    diyalogu video yillarinda;

    - cetin ceviz
    - duduk makarnasi

    seklinde akillara durgunluk verecek bir ceviriye ugramistir. sizofren jason'in meshur iki parmak sinavi sahnesinde beline bagli destek ipi kabak gibi gozukmektedir. zaten bu iki parmak sinavini gercekten yapabilen nadir kisilerden olan bruce lee vardir benim bildigim. daha da birseyler yazacaktim ama en guzel ve matrak sekilde yazilmis bile. hatta abartmadan soyleyebilirim ki no retreat no surrender basligi altindaki neredeyse butun entryler yaran entryler sinifina girmektedir. usenmeyip okuyunuz. film hakkinda yapabilecegim tek yorum "sizofren bir gencin drami" dir.


    (lemre - 22 Mayıs 2008 05:26)

  • comment image

    sizofren jason'in sekizinci boyuttan teleport olmasina vesile oldugu yadigar ejder kilikli (lan insan biraz benzeyen birini bulur arkadas) lee usta; video donemlerinde hayretengiz bir dublaja maruz kalmistir. ustunden uc yuzyil da gecse unutmayacagim adeta huseyin peyda tonlamasiyla ilk karsilasma sirasinda aynen su sekilde konusur:

    "ci harfi sidded ve kuvved manasina gelen..."

    gerci sonra filmin orjinal sesiyle izleyince farkettim ki dublajina saglik bizimkiler adama bir karizma katmislar, orjinal sesi kapana kapilmis fare gibi "viyk viyk" kalitesinde, aynen soyle konusuyor:

    "wyong!! ay you ayskiyng oy saying?"

    madara oldu gitti koskosca byushli. ha tabii psikolojik deli jason karsisindakinin li usta ("lee daga" cincesi) oldugunu ancak arkasindaki postere bakarak anlayabilecek hamster beyinli hodugun teki oldugundan gerekli saygiyi bir turlu gosteremez. lan adam mezardan yepis yeni kiyafetle cikmis bir cinli, onbin watt'lik ampullerin esliginde odaya giriyor "beni sen cagirdin" diyor, sen "ehehe ben mi? sen kimsin?" seklinde takiliyorsun. gundelik hayatta kac tane geleneksel cin kiyafetiyle seattle ortasinda dolasan adam gordun oglum? mal diregi. li usta da bu saygisizlik karsisinda cotada cotada doverek zeka asilamaya calisir.

    son olarak da su sahneyi soyleyip defolup gidiyorum;
    dahda adamla calisan psisik jason hocasinin iki hareketiyle dahdaman'dan bile dayak yer, li usta bakalim birsey ogrenmis mi diye "neden vurdu?" diye sorar, jason durur mu? "bilmem, niye vurdu?" der. hadi bu jason bildigin malin onde gideni, sigirlikta yeni boyutlara ulasmis bir davar, ya sen li hoca? boyle bir denyoya parande atmayi ogretmek icin mi kalktin mezarindan? ben 20 yildir marilyn monroe'yu cagiriyorum cok daha onemli birseyler icin, hala tik yok. senin gibi li ustaya da cakayim, yadigar ejder daha iyiydi lan.


    (lemre - 15 Ocak 2010 02:10)

  • comment image

    jason, çok artiz bi ismi olmasına rağmen karateye gönül vermiştir... babası karate hocası, annesi işe giden-gelen kadın olan ceysın'ın babasının karate okuluna bir gün mafyacılar gelir: "bize haraç falan ver yoksa seni incitiriz derler", adamların babasına posta koyması genç ceysın'a bu çok koyar, bi kaç numara göstermek ister ama babası onu engelleyiverir...

    haraç mafyası tekrar geldiğinde yiğit baba, babayı alır... evet, ceysın'ın babasının ayağını kırmışlar, karate okulunu yerle yeksan etmişlerdir, bu da ceysın'a çok koyar, ceysın ise o heyecanla bir kaç darbe yemeyi kâfi görür... [bu sekansta kendini hiç kasmadan darbeleri atan kıyasıya cool abi de jean claude van damme'dan başkası değildir, van dam'ın çıkış filmlerinden biridir bu]

    karateci baba o şehirden taşınıp barmen olarak hayatına dewam etmek, ailesini de korumak ister, taşınırlar, arabaları steyşın'dır... öyle ki ceysın'ın içindeki karate ateşi onu başka aksiyonlara körüklemektedir, baba karateyi bırakmasına rağmen oğlan gider ilk bulduğu dojo'ya yazılır, şovlaşırlar...

    ceysin bu yeni şehirde bir kıza aşık olmakta sakınca görmez, hem zenci arkadaştan da zarar gelmez, bu arada babasını döven adam kızın kickbox kralı abisini dövünce bu ceysın'a çok koyar ve o saniye kafasının tası atar, eee artık, bruce lee hayranı olan jason'a bir gün karate tanrıları bruce lee'yi öğretmen olarak gönderirler... artık ceysın'ın tek hedefi o van dam dürzüsünün mna koymaktır, tam o sırada zencinin brek dansçı olduğu ortaya çıkıverir...


    (cyrano - 12 Ocak 2001 11:05)

  • comment image

    van damme in ilk oyunculuk doneminde cektigi ve kotu karakteri canlandirdigi 1985 yapimi efsanevi film, turkce dublajinda son dovus sahnesinde jason, van damme la dovusurken van damme'a duduk makarnasi diyerek assagilamistir ki dillere destan


    (down - 20 Ağustos 2003 23:25)

  • comment image

    "bazen sorunlarimizi konusarak halledemeyiz, o zaman naapmak lazim; kafa, göz allah ne verdiyse dalacan" anafikrine sahip ve bir neslin hosgörü kelimesini "birader sen bi gelsene soyle" olarak algilamasina sebep bir sinema filmidir.

    filmimizin esas oglani ceysin'in babasi güya karate hocasidir. lakin kendisi ileride tekrar deginecegimiz üzere, götünü dahi kaldiramamakta, onun bunun samar oglani olmaktadir afedersin.

    isi gücü olmayan mafya "lan ne yapsak ne yapsak, hadi bari karate okullarini ele gecirelim bi action yaratalim böyle otur otur göbek cikti iyice" diye düsünerekten ise koyulur. halbuki akli basinda bir insan evladi, meslegi havada parande atip sagi solu tekme manyagi yapmak olan manyaklara catar mi?

    vandaym ile kapisinca bacagi kiran samar oglani baba seattle e tasinmaya karar verir. bar acar, onun bunun le$ kokusunu ceker. eve a$ getircem diye imani gevrer. bu esnada essek kadar oglu tassaklari yaymis, elin ne idüü belirsiz breakdansci sebelek zencisi ile gününü gün etmekte, civirlara sarkmaktadir. lakin sarktigi bir civirin yavuklusundan yedigi dayak (ki burada civirin yavuklusunun street fighter dan hatirlayacagimiz guile oldugunu belirtmeden gecemeyecegim) sonucunda kosarak hayrani oldugu bruc linin mezarina gider ve "sana inandik sana güvendik dayaa yidik minakoyiim, kalk bana ögret su isi" mealinde yalvarir. lakin babasi bizim ceysin'in kavga etmesine karsidir. "oku da adam ol lan zibidi, skcem ecdadini isin gücün kavga dövüs" diyerek ceysin kardesimizin bruc li posterini yirtar, ve kendisini de kaportaciya cirak vermekle tehdit eder.

    neyse efenim, bir gece vakti bruc li ustamiz (ki kendisini toprak cok cökertmistir, sanki baska biri olmus cikmistir) gelir ve yaklasik 1-1,5 ayda isin kabasini ögretir bizim ceysin'a. artik son nokta duvara asili duran torbaya ziplayip vurabilmektedir. bunu yapabilen insan evladi karatede götü tavana vurmus kabul edilmektedir. babasi eve ekmek getircem diye götü terletirken tavana kum torbasi asan ceysin sonunda bu son sinavi da gecer ve vandaym'in 20 senede ugrasarak yaptigi isi 1,5 ayda kapar.

    ilk isi barda ondan bundan dayak yiyen sözde karateci babasini sisman serserilerden kurtarmak ve babasinin "ben yanilmisim evlat, harbiden de kavga guzel bisiimis, yasasin kavga" seklindeki mesajini verebilmesini saglamak olur.

    bunun ardindan bir karate turnuvasinda iyilerin takimina karsi dövüsen vandaym'i görür. hemen iyileri uyarmak icin kosar lakin bu zibidinin 1,5 ayda bu isin ustasi oldugunu bilemeyecek kadar saf olan iyiler takimindaki bazi kötüler "yürrüüü ense trasini görelim" seklinde asagilarlar ceysinimizi. ceysin bozuntuya vermez ve vandaym bu elemanlari birer birer pataklarken hic istifini bozmadan yerinde oturur. iste buradan cikaracagimiz sonuc ceysinin öfkesine yenik düstügü ve yardim etmesi gereken yerde iyilere sirf kendi egosu adina yardim etmedigidir ki burada ceysin kardesimize "1,5 ayda isin felsefi boyutunu alamazsin, bu isler oyle bardaga su doldurmayla olmaz yarraam" demek farzdir.

    ne zaman harekete gecer peki ceysin? vandaym yavuklusu olan civirin sacina asilinca...bu da ceysinin turk olma ihtimalini kuvvetlendirir gözümüzde. cünkü ceysin da kararlarini skinin keyfine göre vermekte, skinin verdigi karari uygulamaktadir. bu filmi sevmemizin önemli nedenlerinden biridir diye düsünmekteyim bu nokta.

    neyse efenim uzatmayayim; ceysin vandaym'i da bi güzel patakladiktan sonra bir gurup seattle'li tarafindan havalara atilip tutulur, ki bu kisim da genc türk delikanlilarinin filmde kabullenemeyecegi noktalardan biridir.

    ayrica film bruc li hayranlari tarafindan "bruc li mi döver, vandaym mi?" sorunsalina senelerce kanit olarak göserilmistir.


    (duran toplarin usta ayagi - 27 Eylül 2004 17:45)

  • comment image

    bi ara, "ceysın" adında tıfıl bi karatecinin, allaan hikmetiyle burş lii'den ders alması netincesinde ve brek dansçı zenci arkadaşının da yardımıyla, babasını döwen mafyaya karşı sawaş açmasını, onnarın adamını bi güzel döwmesini konu alan, içinde, nazireli aşıklar da barındıran bi film wardı.

    o sıralarda sinemalarda "altın yumruk" olarak gösterilen bu filmin, türkiye'min her yerinde binnerce hayranı, geceleri rüyasında, burş lii'den ders alan binlerce çocuğu türemişti. daha sonra 60 farklı adla ortalıkta dolaşan bu filmde yer alan pes etmek yok teslim olmak yok sözü, gençliğe azimli ve kararlı olmayı aşılamış, o filmdeki hareketlerle kendini okuldaki öğretmenlerini korkutarak sınıf geçmeye çalışan gençler türemişti.

    filmin altın hareketi hawada 180 derecelik parendeyle yapılan döner tekmeydi... van dam'da ilk defa bu filmde, acımasız bi "karate"ci olarak görünmüş, ring iplerine oturuşuyla zihinlerde yer etmişti. bi dönem hep bu filmden esintilerle etrafta dolaşan "genç"ler wardı etrafta biliyosun...


    (cyrano - 28 Aralık 1999 00:03)

  • comment image

    nice kardeşler, kuzenler, mahalle arkadaşları telef olmuştur bu film sayesinde. jason'ın gömleği çıkarıp ringe daldığı sahne ile ilk testosteron bombardımanlarımızı yaşatmakla beraber, aynı zamanda jason'ın zenci arkadaşının mevzu bahis sahnede kucağına oturup inip kalkarken bir yandan dondurma yemesiyle çocukluğumun ilk homofobik deneyimlerine de beni gark etmiş, uzun bir süre dondurma yiyen arkadaşlarla temas etmekten ve jimi hendrix dinlemekten alıkoymuştur.


    (broken - 29 Ağustos 2005 23:41)

  • comment image

    --- spoiler --- *
    tee 92'miydi neydi ilk izlediğimde, sanırım star'daydı, show tv de olabilir. komik ve orijinal karakterleri vardır, mesela tıfıl van damme'ın yanında başroldeki çocuğu oynayan kurt mckinney o dönem tüm genç kızları kendisine aşık etmiş fakat bir corey haim veya charlie sheen gibi dönemin genç starlarından olamamıştır. brekdansçı kırmızı fintanlı siyahi arkadaşa değinirsek 1985 breakdance'in düşüş yılıdır ve bir önceki seneden kalan kırıntıları devam ettirmek amacıyla sadece amaçsızca filme yerleştirilmiştir (hatta benzer formatı yine aynı sene çekilen diğer bir film rappin'de de yapmışlar ama başarısız olmuşlardır, herşeyi tadında bırakmaz güzeldir sonuçta) ama güzel olmuştur böyle neşeli ve renkli bir karakter olması bakımında, discodaki diğer dansçılara değinmeyelim zira icra ettikleri akıllara zarar ampul şovları vardır bunların dans pistinde arka fonda da robotik & funky bir melodi, buradan ampul abiye de selam ederim evet. bir de esas oğlanın düşmanları var kim bunlar:
    şişko ezik karakter *
    sarışın hatuna yazılan zengin piçleri *
    fan dam ve yiğitleri *
    havuzlu ev partisi ortamı bu filmde de vardır*, ama çetebaşı nuri, belmondo engin ayarında karakterler yoktur, ama olsun züppe 80'ler gençliğinin karşısında ortama giren gencimiz reha yeprem tadında kolları sıvalı kazağıyla diğerlerine caka satmakta, kıza şirin görünmeye çalışmaktadır ve nihayetinde şirinliğini kıza civciv * hediye ederek ıspatlar. ama kolları sıvalı bulaşık yıkamaya hazır dalgacı zengin piçleri boş durur mu? pundunaya getirip havuza atıverirler bizim ürkek genci, neler oluyor? demeye kalmadan da partiyi terk-i diyar eyler utancından eheh. züppe gençlere kalan da kızımızı 'bırak gitsin ezik,buraların çocuğu değil o!' şeklinde teselli etmek, carrera gözlüklerini hohlayıp parlatmaktır. madara olmuş gencimiz de intikam intikam diye inlemekte, diğer boyuttan bruce lee hazretlerinin silüetini taa seattle'lara çağırmaktadır. evet gelir sensei jason'ın kafasına vura vura karate ilmini öğretir, yağlar pehlivanı.. jason da havayla tekmeleşir, yumruklar sallar boşuna ama öğrenir.* turnuvada zengin piçlerinin ringde harcandığını görünce aklına öğrendikleri gelir ve hop ringe atlar, van dam'ı da döver kızı da alır, zengin piçlerini de vicdanlarıyla başbaşa bırakır.. geriye çukur tabakta bir porsiyon düdük makarnası kalır..
    ---
    spoiler ---


    (secret omen - 8 Ocak 2006 23:57)

Yorum Kaynak Link : no retreat no surrender