film son repliğiyle kendi olayını özetler

"...lost in time...

and lost in space...

and meaning..."

(uzun house efendi - 23 Ekim 2010 10:30)

magenta'yı oynayan aktrisin şebnem özinal olduğu film.

(melodili okul zili - 25 Nisan 2011 05:30)

hayatım bu show u izlemeden öncesi ve sonrası olarak ikiye ayrılıyor. anlatılmaz yaşanır bir tecrübeydi benim için..
neresinden başlasam da bitiremesem anlata anlata bilemiyorum.

kafama sıkılan su tabancalarını mı, time warp yapışımı mı, frank'n further'ı oynayan insanüstü canlının muazzamlığını mı, dr. scott -uuhhh yu mu? orkestranın süper ötesi oluşunu mu, seyirci enerjisinin hat safhada oluşunu mu, sahneye atılan tuvalet kağıtlarının bitmek bilmezliğini mi, etraftaki binlerce sweet transvestite kılığındaki süper insanları mı...

rüya gibiydi, yine olacak ve yine gideceğim!
hayranlarına şiddetle tavsiye ederim.

with antici...

...pation!

(phoebe buffay - 30 Mart 2012 21:14)

don atlet bir şekilde time warp yaparken arkadaşlara yakalanmama sebep olmuş efsane.

(frank n furter - 14 Nisan 2004 17:30)

amerikan strandartlarına göre bile cesur olmuş filmdir.nedense bu filmi izlerken aklıma sürekli freddy mercury geldi

(yereyakin - 17 Temmuz 2014 09:59)

transexual transilvanian frank n furter'in kolunda kalbi delen bir kılıç ve üzerindeki boss yazısı onun duygusal bir savaşı yenerek çıktığını ve dünya gezegeni üzerinde olduğu konuma yani boss konumuna taşıdığını gösterir. ayrıca sağ kalçasındaki 4711 rakamlarından oluşan dövme ile lab önlüğündeki pembe üçgen, nazi zamanlarında homoseksüelleri ayırt etmek için kullanılan pembe üçgen ve numaralandırmaya da açık bir göndermedir. ayrıca seyircinin katılımı ezberlenen sözlerin arasında bol cinsel içerikli göndermelerden oluşur. filminde bile konuşmalar arasında olan fazla duraksamalar, seyircinin o araya bir cümle sıkıştırması içindir. mesela bir örnek:

brad: didn't we passed a castle back down the road a few miles? maybe they have a telephone we could use.
audience: castles don't have phones asshole!
janet: ı'm going with you.
brad: oh no darling, there's no sense in both of us getting wet.
audience: janet's already wet!
janet: ı'm coming with you.
audience: that would be a fırst!
janet: besides darling, the owner of the phone might be a beautiful woman...
audience: he ıs!
janet : and you might never come back again.
audience: you should be so lucky!

(misscalypso - 25 Ağustos 2014 14:08)

bir gün yine hiç olmadık bir yerde toucha toucha touch me söylerken başıma iş getirecek müzikal.

(fasulyenin hayalleri - 8 Haziran 2016 19:39)

filmin adı, tim curry show olarak değiştirilebilir.

(eowyn - 28 Aralık 1999 05:06)

soundtrack'inde yer alan sarkilar:

science fiction/double feature
dammit janet
over at the frankenstein place
the time warp
sweet transvestite
sword of damocles
i can make you a man
hot patootie - bless my soul
i can make you a man^*
touch-a, touch-a, touch me
once in a while
eddie
planet schmanet, janet
rose tint my world
fanfare/don't dream it
wild and untamed thing
i'm going home
super heroes
science fiction/double feature^*

(purplehaze - 17 Ağustos 2005 06:02)

bu sey bir film degildir, bir fenomendir. televizyonda, veya dvdde izlediyseniz, bu filmi izlememis sayilirsiniz veya izlemis sayilmazsiniz. bir kere yeri geldiginde slut, yeri geldiginde asshole diye bagiracaksin, pirinc firlatacaksin, yok efendim time warp dansini yapacaksin, (ki bir sola ziplayip elleri bele koyup kici sallamak seklinde oluyor), butun bu sebeplerle bu fenomene interaktif olarak bir sinema/tiyatroda dahil olmak gerekiyor.
aslinda birileri turkiye de interaktif rocky horror picture show yapsa ne de super olur, biz de sinema salonunda orospu ve gotlek diye bagirsak, sarkilari da turkceye cevirip oyle soylesek ne guzel olur, tadindan yinmez.

(sedriss - 11 Aralık 2005 18:10)