Süre                : 1 Saat 37 dakika
Çıkış Tarihi     : 13 Nisan 2001 Cuma, Yapım Yılı : 2001
Türü                : Komedi,Drama,Romantik
Ülke                : İngiltere,Fransa,ABD,İrlanda
Yapımcı          :  Miramax , Universal Pictures , StudioCanal
Yönetmen       : Sharon Maguire (IMDB)
Senarist          : Helen Fielding (IMDB)(ekşi),Helen Fielding (IMDB)(ekşi),Andrew Davies (IMDB)(ekşi),Richard Curtis (IMDB)
Oyuncular      : Renee Zellweger (IMDB)(ekşi), Gemma Jones (IMDB), Celia Imrie (IMDB)(ekşi), Jim Broadbent (IMDB)(ekşi), Colin Firth (IMDB)(ekşi), Hugh Grant (IMDB)(ekşi), Paul Brooke (IMDB)(ekşi), Shirley Henderson (IMDB)(ekşi), Sally Phillips (IMDB), James Callis (IMDB), Embeth Davidtz (IMDB), Honor Blackman (IMDB), Neil Pearson (IMDB), Claire Skinner (IMDB), Dolly Wells (IMDB), Toby Whithouse (IMDB), Lisa Kay (IMDB), Sarah Alexander (IMDB), Crispin Bonham-Carter (IMDB), Stefan Booth (IMDB), Campbell Graham (IMDB), Camilla Mathias (IMDB), Salman Rushdie (IMDB), June Smith (IMDB)

Bridget Jones's Diary (~ Bridget Jones'un günlügü) ' Filminin Konusu :
Yeni bir yılın başlangıcında, 32 yaşındaki Bridget, hayatına hükmetmeye başlamanın tam zamanı olduğuna karar verip bir günlük tutmaya başlar. Artık masasının üzerinde duran en kışkırtıcı, erotik ve histerik kitap başkaları tarafından yazılanlardan biri değil, bizzat kendi yazdığıdır. Bir tür macera havası veren bu günlükte Bridget, arkadaşlarından erkeklere, yemeklerden sekse kadar bir çok konu hakkında bir şeyler yazarken aynı zamanda yepeni bir hayata başlamaktadır. Bridget kendisini, birbirine tam zıt karakterde iki erkeğin Daniel Cleaver (Hugh Grant) ve Mark Darcy'nin (Colin Firth) arasında bulduğunda, beklenmedik bir şeyi keşfedecektir, kendi yarattığı bu kaosun içinden onu çekip çıkaracak olan zaptedilemez karşı koyucu kişiliğini.


  • "her izlediğimde colin firth'e hayran olduğum filmin kaynak kitabı.."
  • "evde kalmamak uğruna dışarıda kar yağarken leopar desenli donla topuklarını kıçına vura vura koşan bi kadının maceraları."
  • "cidden güzel filmdir. ne zaman celine dion' dan all by myself eşliğinde bridget' in kendini paraladığı sahne aklıma gelse; ergenken kendi kendime çektiğim klipler aklıma gelir, istemsizce gülerim."
  • "yirmibirinci yuzyilin ezik kadininin portresi"
  • "izlemesi son derece keyif vermi$, "tuh burada da gulmedim" diye hayiflanma ihtiyaci duymadigim, hayatimda seyrettigim en etkileyici kar yagi$i cekimlerine sahip guzel film..."




Facebook Yorumları
  • comment image

    oldukca basit olmasina ragmen , her kadinda olmazsa olmaz sapkinliklari cok basarili yakalamis (pek zor bi is yapmamis ama iyi yapmis) , "ahhah olm ayi ben bazen" dedirten kitap disaridan kendime soyle bir bakip , "ahanda ben bu kadar salak deilim ama su kadar salagim" dediren. (telesekreterde msg bulamayinca telefonun calisip caismadigini kontrol etmek ; telefonun calistigini farkedince bi de cepten ariim belki disardan aranmiodur falan diyip sacmalamak ; colin firth yuzunden uyuyamamak ; gecenin bi yarisi ulan parmaginda yuzuk mu vardi diyip pcyi acmak , yuzukle karsi kasiya kalip , sarap+sigara esliginde sabahlamak ; her seye ragmen onu aramak , sormak ; her gun "bugun yapmicam" demek ve her gun hic bir gelisme gostermemek)


    (deja - 19 Mart 2002 14:38)

  • comment image

    kitapta bay darcy'nin pride and prejudice'teki bay darcy'e birçok yönden benzediğine değinilir. filmde bay darcy'yi oynayan colin firth aynı zamanda pride and prejudice'ın yıllar önce bbc için çekilen dizi versiyonunda da bay darcy'yi oynamıştır.


    (tayfimbenim - 27 Aralık 2007 23:08)

  • comment image

    bana tarif edemediğim bi şekilde ally mcbeali hatırlatan ve ally mcbeal'i izlemekten ne kadar zevk alıyorsam bu filmi izlerken aynı şekilde eğlendiğim süper film. ayrıca zamanında filmin soundtracklerinden love* beni bitirirdi. artık dinlerken eski tadı almasam da yine de filmi hatırlattığından yüzümde bir tebessüm oluşturur. renee zellweger harika oyunculuğuyla kilolu ve duygusal insanların sesi olmuş, takdirlerini kazanmıştır.


    (kedi olmus gidiyorsun - 12 Ocak 2008 01:48)

  • comment image

    sadece filmini izlediğim ancak sözlükteki yorumları okuduktan sonra kitabını da merak ettiğim yapımdır. izlerken insan gülmekten yarılır, kadınsa bridget'in birçok yanını kendine benzetir, eğer sevgilisizse ve filmi evde tam da bridget modunda (pijama, elde tatlı bir şeyler ve yatak içinde) izlemişse film bittikten sonra derin bir of çekmek suretiyle "bunun 2.si de vardı di mi ya izlemek lazım." dedirtir. colin firth'ün oynadığı mark darcy karakterine bayılınır. hugh grant'ın karakteri için düşünülenleri yazmaya gerek bile yoktur... sondaki sahnede mark'ın kendisinin peşinden iç çamaşırlarıyla koşan bridget'i kabanıyla sarışı "ahh be!" dedirtir. her iki filmde de hugh grant'la colin firth'ün kavga sahneleri izlenesidir, izlenmelidir.


    (billush - 29 Mart 2009 17:00)

  • comment image

    çok klişe bir insanımdır ben. örneğin millet döne döne festival filmleri izleyip, mogadişu sinemasının "biir hariiika" olduğundan dem vururken, benim döne döne izlenecekler kategorime her daim amerikan sineması damgasını vurmuştur. özellikle bridget jones's diary serisi. ah o sarsak, tombak, yarı ebleh, alkolik, tırlak ama koca kalpli bridget!

    yılda en az bir kere arka arkaya izlerim bu kurgu karakterin adına çekilen iki filmi. klişelik bu ya, hep aynı sahnelerde güler, aynı sahnelerde hislenir, aynı sahnelerde küfrederim. tarafımdan bunca izlenmişliğine rağmen filmlerden aldığım zevk bir gıdım olsun azalmaz. nedir bu yılmak bilmez izleyicilik halinin nedeni?

    mükemmellik kavramından alabildiğine uzak bu kadın karakterle kendi arızalarım arasında kurabildiğim ilişki tabiki!

    ilk filmin çok sevdiğim bölümlerinden birinde bridget kendisini müthiş yemekler hazırlayabilecek ve hazırladığı muhteşem yemekleri saygın bir arkadaş toplantısında zerafetle servis edebilecek potansiyele sahip sofistike bir kadın olarak hayal etmeye başlar. bir yemek tarifi kitabından bulduğu fransız yemeklerini hazırlamaya girişir. sonuç: pırasa çorbasına koyacağı pırasaları saracak ip bulamayınca kullandığı çamaşır ipinin boya vermesiyle mavi renk alan bir çorba ve ana yemek olarak neyi düğü belirsiz bulamaçlar elde eden bir bridget. yemeğe gelen konukların önlerine konulan garabet şeyler yüzünden sergiledikleri çeşitli yüz ifadelerini ve aç kalışlarını hiç anlatmıyorum.

    gelelim bu hikayenin hayatımla paralelliğine... olay: evine davetli olduğum arkadaşıma götürmek üzere hazırladığım patates salatası. sonuç: içine değişiklik olsun diye kattığım kırmızı lahanaların patatesleri hiç de iç açıcı olmayan bir kırmızı renge boyamasıyla birlikte yarattığım füzyona dehşetle bakakalan arkadaşlarımın bilhassa masanın patates salatası köşesinden kaçınmaları!

    hay bin sofistike bridget jones hay beşbin füzyon earinna!


    (earinna - 5 Şubat 2011 08:26)

  • comment image

    bin defa izlediğim, en sevdiğim romantik komedi filmidir. türünün hakkını vererek pek çok sahnede gerçekten güldürür ve gerçekten romansa bağlatır.
    hugh grant göründüğü her sahnede yuh çektirecek kadar iyi rol keser. o mimiklerle ikna edemeyeceği hatun var mıdır dünyada diye sorgulatır.
    colin firth bir röportajında söylediği gibi filmden büyük bir başarı beklemediği için midir bilinmez, adeta kazma gibi bir oyunculuk sergiler. bridget'in doğum günü sahneleri hariç, filmin içine tükürmüştür kanımca.
    renee'ciğimi söylemeye bile gerek yok, kadın bridget olmuş resmen.

    onun dışında bir uncle geoffrey olsun, bir süper destekçi ve eğlenceli arkadaş takımı olsun, bunlar filmi daha da sevdiren güzel etkenlerdir. keşke bu kadar zevk aldığım ikinci bir film olsa dedirtir insana.


    (canimnicknameyazmakistemiyor - 7 Ağustos 2011 20:54)

  • comment image

    renee zellweger'in arka kismiyla fazla derecede hasir nesir olmamizdan dolayi, film versiyonunun "bridget jones'un gotu" seklinde ifade edilebilecegi yapit. hele hele o itfaye sahnesi neydi oyle, ustume ustume geldi, nefesim daraldi, kalbim sikisti, fenalastim.


    (benekli - 13 Mart 2003 12:55)

  • comment image

    evde kalmamak uğruna dışarıda kar yağarken leopar desenli donla topuklarını kıçına vura vura koşan bi kadının maceraları.


    (taurus - 19 Mayıs 2003 13:55)

  • comment image

    her seferinde işte filmlerde aşk böyle anlatılmalı halk yanlış yönlendirilmemeli dediğim film. bir kere çarpışıp saçma ve birbirlerini tanımadan aşık olmuyorlar hatta aşık olduklarından emin bile değiller. ayrılana kadar vazgeçemediklerinin farkındada değiller. öyle en başından ölüyorum bitiyorumlar fln yok. baya gerçekçi benim için. en iyi romantik komedilerin başında geliyor


    (rakoun - 3 Aralık 2012 00:07)

  • comment image

    50. kere de olsa ara sıra tekrar izleyip ,kendimce şu soruların derinliklerinde kayboldugum filmler serisidir :
    1- collin firth gibi adamlar niye bu topraklarda yok ya da az ya da höde.
    2- biz türk kadınları 15 kg aldıgımızda bridget jones gibi olmayıp , illa noktasal bir yerlerden bu kilolar pırtlar, ya göbek ya popo biri aşırı büyür. bridget ise, oldukça tombul haliyle bile tavşan kostumünün içinde igrenç durmaz.


    (miki - 26 Şubat 2013 17:27)

  • comment image

    hayatımda gecesi olan filmlerden, kadınlardan biridir bridget. ne zaman ayrılık baş gösterse ucuz romantik, aşk yahot moda filmlerine sararım. unutmak için, aptallaşmak için, kendime ruhani zarar vermemek için. bu gece de bunlardan biri, önce ilkini, sonra da ikinisini izleyeceğim. gece uzun, sabah iş var. ağlamak için zaman yok.


    (retronology - 11 Temmuz 2013 00:40)

  • comment image

    --- spoiler ---
    colin firth ve hugh grant'in kavgalari yarilmama sebep olmuştur.büyük sehir erkeginin beceriksiz kavgasini gosteriyolar adeta.uzaktan uzaktan tekme atmalar takim elbiseyle,salak salak bogusmalar ahdahahs cok güldüm
    ---
    spoiler ---


    (acsjb - 7 Mayıs 2014 20:55)

  • comment image

    based on a true story :
    mekan bostancı - kadıkoy dolmusudur. ara duraklardan birinde dolmusumuza iki hatun kisi binerler. 18-20 yas civarı, bol bol boyalı, sıkır sıkır giyimli. dıs goruntuleriyle pek bi bagdasan bir harekette bulunarak volume leri biraz yuksek bir sekilde muhabbete baslarlar. hatunlardan biri digerine su soruyu sorar: "ya nereden ogreniyorsun bu kadar cok seyi? cok sey biliyorsun bu konuda. benim hic bi bilgim yok bu konularda.ufff!" cok sey bilinen konunun ne oldugunu cok merak ederiz dolmusca. aradıgımız cevap hemen gelir: " kitaplardan seker!mesela biraz once solediim sabah kalkınca eger gozlerinin altı morsa patates koyma taktigini bridget jones un gunlugu'nden ogrendim. daha bolee cook seler var. biraz kitap okumalısın!"...


    (annlee - 1 Ekim 2004 22:35)

  • comment image

    bu gune kadar izledigim en dogal ve en guzel romantik komedi kesinlikle orta yasli veya yirmili yaslardaki kadinlara tercuman olmus bir film renne zellweger ise karakteri iyi yansitmis ve cok dogal olmus kesinlikle gulmek icin izlenmesi gereken bir film


    (aneynensis - 10 Kasım 2004 14:34)

  • comment image

    cok basarili. colin firth'un duygularini kolay kolay ifade etmeyen/edemeyen, mesafeli ama kesinlikle duygusz olmayan mark darcy'yi ne kadar da iyi oynadigini dusunduruyor. simdiye kadar; iyi yetismis, iyi huylu,ama sakar, beceriksiz rollerine alisik oldugum hugh grant ise tatli serseri gorunumlu alcak herif rolunu de kotarmis bana gore... okundugu kadar keyifle izlenen bir oyku...


    (candle in the wind - 1 Kasım 2001 15:49)

  • comment image

    izlemesi son derece keyif vermi$, "tuh burada da gulmedim" diye hayiflanma ihtiyaci duymadigim, hayatimda seyrettigim en etkileyici kar yagi$i cekimlerine sahip guzel film...


    (ssg - 13 Kasım 2001 22:03)

  • comment image

    filmi seyrettik de gorduk ki ingiltere'de bir bagyan gecenin bir vakti londra'nin tenha sokaklarinda tav$an kostumuyle gezebilir veya don atlet sokaga cikip ko$turabilir.amca dedigin adam dotunu rahatca ok$ayip minciklayabilir..


    (golgi - 14 Kasım 2001 02:13)

Yorum Kaynak Link : bridget jones's diary