L'enfant sauvage (~ Vahsi genç) ' Filminin Konusu : L'enfant sauvage is a movie starring François Truffaut, Jean-Pierre Cargol, and Françoise Seigner. In a French forest in 1798, a child is found who cannot walk, speak, read or write. A doctor becomes interested in the child and...
Baisers volés(1968)(7,8-10143)
L'argent de poche(1976)(7,7-4788)
La peau douce(1964)(7,6-5785)
Domicile conjugal(1970)(7,6-6924)
Les deux Anglaises et le continent(1971)(7,5-4175)
L'homme qui aimait les femmes(1977)(7,5-5483)
L'histoire d'Adèle H.(1975)(7,4-6553)
La mariée était en noir(1968)(7,3-7559)
Vivement dimanche!(1983)(7,3-4901)
La chambre verte(1978)(7,2-2320)
La sirène du Mississipi(1969)(7,1-5163)
Une belle fille comme moi(1972)(6,6-1919)
werner herzog'un jeder für sich und gott gegen alle filmini, 'bunu seven bunu da sevdi' güzergahında refere ettiren çalışmadır.hoş kaspar hauser'in, victor gibi hayal ürünü bir karakter olmadığını biliyoruz ama efsaneye dönüştürüldüğünü de görmüyor değiliz.
(uzunada1969 - 26 Kasım 2010 10:32)
beklerken şekilden şekle girdiğimiz ve nihayet 26 haziran'da çıkacağı açıklanan gojira albümü,şarkı listesi de şöyleymiş,1. explosia2. l’enfant sauvage3. the axe4. liquid fire5. the wild healer6. planned obsolescence7. mouth of kala8. the gift of guilt9. pain is a master10. born in winter11. the fall
(desqpio - 4 Nisan 2012 18:46)
meshuggah'ın koloss albümünün yılın en iyi metal albümü olduğunu düşünürken karşıma çıkan bu güzide gojira eseri, atalarımızın büyük lokma ye büyük söz söyleme lafını da ağzıma tıkmış oldu.o değil de bu seneyi metal camiası ne bereketli geçirdi lan, boş albüm yok hakikaten. wikineyse, ileride torunlar 2012 senesinin metal müziği hakkında bir şey sorarlarsa cevabım aşağı yukarı şu şekilde olacak,"şu sandıktaki harddiskten l'enfant sauvage ve koloss'u bul evlad."
(take the money and run - 11 Temmuz 2012 16:28)
gojira ile tanışmam bu albümlerinin yine aynı isimli şarkısıyla oldu. tam 3 gündür günde en az 3-4 sefer dinliyorum. kesinlikle farklılar ve üst seviyede kaliteliler. takdir ediyorum.
(cellchuq - 15 Ocak 2013 23:10)
ne zamandir yazcam hep unutuyorum.. aklima gelmi$ken karalayim bari.. l'enfant sauvage, gojira'nin (nihayet) geli$ini haber veren albumdur.. nereye geli$ini? buyuk abilerle oynamak icin di$ari geli$ini.. underground olmayi birakip yer ustune ciki$ini.. yer altinda i$lenmemi$ ham maden olmaktan vazgecip, i$lenmek icin yeryuzune cikarili$ini temsil eder.. opeth icin, still life, mastodon icin the blood mountain neyse, gojira icin de, l'enfant sauvage odur.. gojira, yeni bir grup degil.. o yuzden aranizdan bazi hipsterlarin "ohoo ne geli$i hocam, ben 6 ya$imdan beri gojira dinliyorum" dedigi duyar gibi oluyorum.. grubun daha onceki cali$malari, ortada bir potansiyel enerjinin varliginin sinyalini verdiyse de, bana gore biraz fazla hamdi.. death, prog kari$iminda ibre death yonune yatiyordu ve bana gore bu da, grubun potansiyelini kinetige donu$turmesinin onundeki engeldi.. l'enfant sauvage ile gojira nihayet ideal prog-death kari$imina yakla$ti.. bana gore grubun soundu hala biraz ham ancak ayaklarini gazdan cekmeden, prog elementlerinin tamamini albume yerle$tirmi$ olmalari etkileyici.. prog-death ibresi hala hafiften death yonunu gosteriyor ve grubun muziginin biraz daha rafine edilmesini takiben, bu ibrenin ilerki albumlerde prog yonune dogru yatacagini tahmin etmek zor degil.. bana gore, gojira'nin teknik yonden hala kullanilmami$ bir araba dolusu potansiyeli var.. mesela ben bu albumde, $oyle 10 dakikalik bir enstrumental $arki ile bu teknik yeteneklerin sergilenmesini isterdim.. darisi sonraki albumun ba$ina.. gojira'nin bu noktadan sonra gidecegi yon, turun ba$arili ornekleri opeth ve mastodon ile ayni olmalidir.. mainstream bir prog grubu olmalari icin gerekli potansiyeli damarlarindaki kanda bulunduruyorlar.. l'enfant sauvage ile, altin madenini cikarip gozumuzun onune koydular.. artik bundan sonra, ayni ornek verdigim diger iki grup gibi, o madeni ince i$leyip sik dokumalari lazim.. bunu ba$arirlarsa, ustuste ba$yapit albumlere imza atmalari mumkun.. yok, ba$aramazlarsa, l'enfant sauvage, geri kalan butun cali$malarin kiyaslanacagi goz kama$tirici bir ham maden olarak grubun diskografisindeki en agir maden olma ozelligini ilelebet surdurebilir..
(bigboned - 25 Nisan 2013 12:44)
uzun zamandır sert müzikten elini eteğini çekmiş bir insan olarak gojira abilerin bu şarkısı fena kitledi beni. demek ki arada bu taraflara dönmek lazımmış.
(drammar - 26 Haziran 2014 19:19)
yeri çok ayrı olan gojira albümü. daha önceki albümlere oranla daha basit olduğunu düşünenler var, söz konusu daha basit olması değildir, daha temiz olmasıdır, daha kolay dinlenilebilir olmasıdır, su gibi akmasıdır.bu albüm benim için farklı bir anlam ifade ediyor, albümün çıkış tarihi bir zamanlar bulunduğum müzik grubunun albüm kaydı aşamasına denk geliyor, geliyordu. bu albüm anadolu-avrupa yakası arasında yolda geçen stresli, kaygılı, telaşlı, keyifli o günlerde yüzlerce binlerce kez dinlenmiştir, atlanılan salisesi kalmamıştır. bu albüm o günler içinde evde, metroda, vapurda, stüdyoda defalarca dinlenen, müzik anlamında deneyimlere eşlik eden, konuşmalara sos olan, olmadığı zamanlarda kritiği yapılan bir albüm. yıllar sonra dinlenince biraz karanlık biraz aydınlık o günleri hatırlatan, ilham kaynağı olan grubun son albümü, bir albümü. iz bırakmıştır, belki de benim için en özel gojira albümü, hissettirdikleri bakımından.kayıt mı? bir bok olmadı.. çeşitli sebeplerden yarım yamalak kaldı öyle.
(useless guy - 23 Kasım 2014 22:00)
global warming ile tanıdığım grubun en son çıkan albümü. tapping ve riff'leriyle bünyeyi içine alan gift of guilt gibi muazzam bi şarkısı var. onun haricinde albümle aynı ismi taşıyan l'enfant sauvage, liquid fire ve solistin tok sesiyle, taşıdığı duyguyu çok iyi ifade eden born in winter şarkısı var. gerçekten death metal'i farklı bir yere taşıyan grup.
(chester bennington - 12 Ocak 2015 09:13)
1799 yılında fransa'nın ormanlarında anadan üryan bir çocuk bulunur. bulunduğunda 11 yaşında olan çocuk konuşamamaktadır. literatür'de"aveyron'un vahşi çocuğu" olarak geçen bu evlat önceleri duymuyor diye işitme kayıplılar için olan bir eğitim merkezine koyarlar. sonra anlaşılır ki, çocuk duyuyor ama konuşamıyor. buradan yola çıkarak çok önemli çıkarımlara varılır. dil gelişimi denen illet, biyolojik olduğu kadar çevresel ve kültürel faktörlerin bir birleşimidir. sonraları ortaya çıkacağı gibi konuşma için kritik zaman adı verilen bir dönem mevcuttur. bu dönem 0-5 yaş arasına denk gelmektedir. eğer bu dönem verimli çevresel uyarana ve insan sesine maruz kalmadan geçirilirse, bu çocuğa sözlü iletişim kurmasını sağlayacak dil gelişimi kazandırmak imkansızdır. film, nazarımda bu mantık üzerine kurulmuştur. seyir esnasında enfese yakın sahneler mevcuttur. ödülün su olması, çocuğun evden kaçıp kırlara gidip orada sesleri dinlemesi akılda kalan sahnelerdir.4 yaşını geçip, tanıya gelmiş her aileye bu filmi önermek ister gönül, ancak fazla fransızvari kaçacağından yapmaz.
(pinna - 16 Eylül 2005 12:16)
1970 yapımıdır. insanın içindeki hayvanı, hayvanın içindeki insanı gösteren keyifli bir filmdir. çocuğun her zaman pencereden dışarıya, kırlara bakması filme bir gerilim unsuru katar. acaba hayvani yönü ağır basıp, tüm öğrendiklerini reddederek ormana mı dönecektir? yoksa sadece 9 aylık bir evcilleştirme süreci vahşileşmiş bir çocuğu medenileştirmeye yeter mi?ormanda kurtlar tarafından büyütülen tarkan ya da maymunlar tarafından büyütülen tarzan'ın aksine gerçek bir olaydan resimlenen filmde, francois truffaut, en kötü şartlarda büyümüş bir insanın bile zeka, adalet ve ahlak ve gibi kavramlarla bezeli olduğunu, toplumdan ve insanlıktan ne kadar soyutlanmış olsa bile özünde bunlara olan bağlılığını en saf biçimde taşımaya devam ettiğini, pathosun yakınına bile uğramadan ustaca gözler önüne serer.
(axellennox - 20 Temmuz 2006 14:16)
Yorum Kaynak Link : l'enfant sauvage