Süre                : 1 Saat 20 dakika
Çıkış Tarihi     : 31 Mayıs 1963 Cuma, Yapım Yılı : 1963
Türü                : Komedi,Drama,Savaş
Ülke                : Fransa,Italy
Yapımcı          :  Cocinor , Les Films Marceau , Rome Paris Films
Yönetmen       : Jean-Luc Godard (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Beniamino Joppolo (IMDB),Jean-Luc Godard (IMDB)(ekşi),Jean Gruault (IMDB)(ekşi),Roberto Rossellini (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Marino Masé (IMDB), Patrice Moullet (IMDB), Geneviève Galéa (IMDB), Catherine Ribeiro (IMDB), Barbet Schroeder (IMDB)(ekşi), Jean-Louis Comolli (IMDB), Gérard Poirot (IMDB), Jean Brassat (IMDB), Alvaro Gheri (IMDB), Odile Geoffroy (IMDB), Pascale Audret (IMDB), Roger Coggio (IMDB), Catherine Durante (IMDB), Wladimir Faters (IMDB), Jean Gruault (IMDB), Jean Monsigny (IMDB), Gilbert Servien (IMDB)

Les carabiniers (~ Los carabineros) ' Filminin Konusu :
Les carabiniers is a movie starring Patrice Moullet, Marino Masé, and Geneviève Galéa. During a war in an imaginary country, unscrupulous soldiers recruit poor farmers with promises of an easy and happy life. Two of these farmers...


  • "alakasi yok, biliyorum.. (bkz: cranberries)"
  • "voyage au bout de la nuit tadında bir film."
  • "filmde plakta çalan şarkı la der des der'dir ve söyleyen de frehel. frehel'i duymak şaşırttı ve sevindirdi."




Facebook Yorumları
  • comment image

    godard'ın le petit soldat ile aynı yıl çıkmasına rağmen o filmden üç yıl sonra çektiği 1963 yapımı bu vahşetengiz bir savaş karşıtı film karşıtı filmi, hakkını teslim etmek gerekir ki, tam anlamıyla bir sinema şölenidir. raoul coutard yönetimindeki görüntüde bile-isteye ve belki icapla dökümanter süsü verilerek sağlanan 'gerçeklik' michalengelo ve ulysses'in saçmalıklarıyla mükemmel bir ironi teşekkül etmekle kalmaz, aynı zamanda filme nefis bir mizahi ton da katar katmasına ama neden bu film diğerleri gibi bilinmez, sevilmez umarsızca; orası anlaşılmaz, çözülemez.


    (shocktheworld - 4 Temmuz 2010 23:41)

  • comment image

    savaşlar, cehalet ve açgözlülükle beslenir.

    jandarmaların, destek kuvvet olsun diye kral emriyle oluşturmaya çalıştığı milislere yaptığı teklif, düpedüz haramilik. insanın vahşi güdüleri her daim uyanmaya hazır. yeter ki bir çeşit dokunulmazlık zırhına bürünsün. savaş koşullarıyla yağma, tecavüz ve cinayet hemen birer zevkli oyuna dönüşüyor.

    michel-ange karakterinin ilk kez sinemaya gittiği sahne çarpıcıydı. sanalla gerçekliği karıştırdı ve tren sahnesi onu ürküttü. banyo sahnesinde çıplak kadını gözetleyebilmek için çırpınışı ve hatta perde önünde sanki üçüncü boyut varmış gibi küvetin içini görmeye çalışması, kadının görüntüsünü okşaması, onun cehaletini ve cinsel açlığını vurguluyordu.

    kartpostallarla yaptıkları ganimet paylaşımı, kandırılmışlığı ret gibi. jandarmalar da gelip madalyalarını taktıklarında, onlara umut tacirliğine devam ediyor. tamam, üstlerindekiler yırtık pırtık, sıfıra sıfır elde var yine sıfır ama ödüllendirilecekleri düşüncesini yitirmediler. ta ki, anlaştıkları adam kral karşıtları tarafından gözleri önünde linç edilene kadar. işlerin çığırından çıktığını o zaman anlıyorlar. üsse vardıklarında, kullanılmış bu iki adam işlevlerini yitirdiklerinden ıskartaya çıkarılıyorlar.

    en son kısım aslında hırslı aptalların piyon olmaktan öteye gidemeyeceğini anlatıyor. hiçbir zaman hiçbir başarının ortağı olamazsın. ama her başarısızlıkta ilk gözden çıkarılan sen olursun.


    (ozenti filozof - 13 Eylül 2016 14:18)

  • comment image

    lümpen ve faşist elemanın ilk kez sinemaya gittiği sahnede, sinema tarihinin ilk gösterimi olarak kabul edilen* l'arrivée d'un train en gare de la ciotat filmine ve filmin bu ilk gösterimine harika bir gönderme vardır.. bu ilk gösterim sırasında tren istasyona yaklaşırken, aynı bizim elemanın verdiği tepki misali, seyirciler trenin kendilerine çarpacağı endişesi ile korkmuş ve kaçışanlar olmuştur.. godard burada, lümpen ve faşist kitlelerin primitif, içgüdüsel ve yönlendirmeye, ötesinde sömürüye açık doğasını nefis ifşa eder.. sahnenin devamında bizim primitif lümpen, banyodaki çıplak kadını, sinemanın içinde dolaşarak kadrajın sağına, soluna, altına ve üstüne doğru takip etmeye çalışır, en sonunda da perdenin üzerinde kadının imajına saldırıya geçmiş olduğu esnada belasını bulur..


    (ianism - 5 Aralık 2016 10:15)

  • comment image

    godard'ın brechtyen yabancılastırma efektini sıklıkla kullandığı , hollywood'un savaş karşıtı olsa da savası estetikleştiren bir çok filminin aksine , savasın saçmalığını yalın bir şekilde anlattığı filmi.

    --- spoiler ---
    savaşmak için zorla sizi askere alırlar , zaferler , şöhret , zenginlik vaad ederler, siz de savaşır , yağmacılık , tecavüz , cinayet gibi görevlerinizi yerine getirirsiniz, evinize döndüğünüz de insanlıktan çıkmış olmanıza karşılık teneke madalyalar vaatlerinin yerini tutar , sonra da savaş suçlusu ilan edilir kurşuna dizilirsiniz
    ---
    spoiler ---

    --- spoiler ---
    savaşmadan önce askerler ne yaparlar biliyormusun ?
    savaşmadan önce askerler korkarlar
    ---
    spoiler ---


    (kirkinin da kulbu kirik karakter - 18 Mayıs 2005 17:41)

  • comment image

    bir savaş günlüğü niteliğindeki, michelangelo, ulysses, cleopatra ve venüs'ün hikayesi, godard'ın en fazla şey söylediği filmlerinden biri. godard bu isimleri neden seçmiştir? karakterlerden michelangelo'nun sanata, cleopatra'nın güzelliğine düşkün olması görebildiklerim...

    michelangelo'nun ilk defa sinemaya gittiği sahne harikadır. -lumiere kardeşlerin trenin gara girişi filmine göndermede bulunması ve dünya kadınının banyodaki hallerini görünce beyaz perdeye saldırması...-

    elde var bir çanta dolusu kartpostal* ya da bir çanta dolusu kitap* ...


    (anahita - 28 Temmuz 2005 03:55)

Yorum Kaynak Link : les carabiniers