Süre                : 1 Saat 26 dakika
Çıkış Tarihi     : 30 Aralık 1932 Cuma, Yapım Yılı : 1932
Türü                : Drama
Taglar             : başlık olarak karakter adı,Madam Kelebek karakter,Japonya,Oyun temelli
Ülke                : ABD
Yapımcı          :  Paramount Pictures
Yönetmen       : Marion Gering (IMDB)
Senarist          : David Belasco (IMDB),Harry Hervey (IMDB),John Luther Long (IMDB),Josephine Lovett (IMDB),Joseph Moncure March (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Sylvia Sidney (IMDB)(ekşi), Cary Grant (IMDB)(ekşi), Charles Ruggles (IMDB), Irving Pichel (IMDB)(ekşi), Helen Jerome Eddy (IMDB)(ekşi), Edmund Breese (IMDB), Louise Carter (IMDB), Sándor Kállay (IMDB), Judith Vosselli (IMDB), Sheila Terry (IMDB), Dorothy Libaire (IMDB), Berton Churchill (IMDB), Philip Horomato (IMDB), Charita Alden (IMDB), Wallis Clark (IMDB), Verna Hillie (IMDB)

Madame Butterfly (~ Ein Falter flog zum Licht) ' Filminin Konusu :
Madame Butterfly is a movie starring Sylvia Sidney, Cary Grant, and Charles Ruggles. Lieutenant Pinkerton marries geisha-in-training but soon after abandons her and goes back to the US.


  • "mary and max filminin sonunda mary'nin max'in evine geldigi sahnede calan muzik bu operanin 2. perdesinin sonundaki korodur.*"
  • "ayrıca, eserin girişinin füglü kısmı hannah and her sisters'da, niyork'un mimari güzelliklerinin gösterildiği sekansta kullanışmıştır."
  • "coupling'e göre alternatifi spiderman ostdir."
  • "puccini'nin inanilmaz guzel operasi"




Facebook Yorumları
  • comment image

    istanbul devlet opera ve balesi’nin 3 perdelik bu operası, bir japon kadın ve amerikalı teğmen arasında geçen hüzünlü ve sancılı bir aşk hikayesini anlatıyor. giacomo puccini’nin bestecisi olduğu ve librettosunu (opera metni) giuseppe giacosa ve luigi illica’nın yazdığı opera, ilk olarak 17 şubat 1904’te milano’da sahnelenmiş.

    --- spoiler ---

    madame butterfly; saf, sıkıcı ve kendini erkeğe adamaya hazır bir geyşadır; aşık olmaya hazır bir geyşa... sakin ve tekdüze yaşamı amerikalı denizci teğmen pinkerton’un gemisinin japonya’ya demir atmasıyla başka bir hal alır, butterfly hiç beklemediği anda büyülendiği, çarpıldığı bir adamın, aşkın içinde bulur kendisini...pinkerton da benzer duygular içindedir. vakit kaybetmeden evlenirler, birkaç -opera olması nedeniyle diye düşündüğüm- abartı mutlu günden sonra pinkerton bir başka sefere çıkar ve butterfly’ını yalnız bırakıverir. aslında seyirciler bu sahneden ve pinkerton’un ifadelerinden neler olacağını tahmin ederler. pinkerton’un gitmesinin hemen ardından butterfly için çekilmez ve acı verici günler başlamıştır. dikkat ederseniz hemen ardından dedim çünkü, butterfly ne olup bittiğini bilmeden, öyle duygusal ve öyle evhamlı davranışlar sergiler ki, seyirci de ister istemez neler olacağını anlar olayın gidişatından. pinkerton’un gemisinin gelip, içinde onun olmaması, butterfly’ın adeta yas tutması, beklenildiği gibi pinkerton’un başka bir kadınla japonya’ya gelmesi, butterfly’ın büyümüş çocuğunun nihayet ortaya çıkması ve -beklenilen son gibi- intihar ederek çocuğunu pinkerton ve yeni eşine vermesi...

    madam butterfly’ı konusu itibariyle ele aldığımızda evet çok basit ve sıradan bir aşk hikayesi olduğunu anlıyoruz. bu eser tiyatro oyunu olsaydı belki çok daha yavan ve sıkıcı olurdu ama opera olması nedeniyle bu klişelik başkalaşıyor. orkestra, dekor, kostümler ve en önemlisi tenor ve operetler... aşk ve ayrılık, günlük olaylar bile şiirsel bir dille ve melodiyle anlatıldığı için hikayenin bilinilirliği çok da fazla akla gelmiyor ve rahatsız etmiyor. opera boyunca dil italyanca olsa bile bu dilin operaya ne kadar yakıştığını anlıyor izleyenler; hele ki alt yazılarla da birleşince, anlamlandırılınca... seyircileri en çok rahatsız eden nokta ise bu kısa ve de klişe öykünün neden 3 perde boyunca durduk yere uzatılarak sunulması.

    madam butterfly, eserde 15 yaşında, taze, narin bir kızı canlandırıyor. ama bu noktada seyirci şaşırıyor ve oyuncunun gerçek yaşıyla rolü bağdaşmadığı için butterfly’ın oyunu, mimikleri abartılmış geliyor haliyle... böyle olduğu için de “benim küçük butterfly’ım” benzeri sözler seyircide “niçin bu oyuncu seçilmiş, devlet tiyatrosunda hiç mi genç operet yok?” sorularının cevabını aratıyor. çünkü ne m. butterfly gencecik bir kız ne de pinkerton “aslan” gibi yakışıklı bir denizci olmadığı için izleyenler sıkıldıkça sıkılıyor ve o noktada da dekor, ışık tasarımı ve müzikler de güme gidiyor. özellikle ışık tasarımı ve kostümler başarılı. butterfly’ın ve diğer japon kadınların şatafatlı, gösterişli geyşa elbiseleri, makyajları gerçeğe birebir uygun ve özellikle son sahnenin ışık tasarımı oldukça etkileyici. butterfly’ın bembeyaz gelinliği üzerine yoğun kırmızı ışık... butterfly’ın acısını, feryadını ve beyaz gelinliği üzerinden karnına sapladığı bıçakla ölümünü simgeleyen öğe olarak kırmızı ışık seyirciyi etkilemeyi başarıyor....

    madam butterfly bitiminde seyirciler akm’den çok da memnun ayrılmıyor. bunu -şahsi tecrübeme dayanarak belirtirsem eğer- son perdeyi izleyenlerin sayısının ilk perdedekilerin yarısından bile daha az olması ispatlıyordu.

    ---
    spoiler ---


    (hohlem - 22 Şubat 2009 16:37)

  • comment image

    “madama butterfly” giacomo puccini’nin 1904 yılında bestelediği ünlü bir opera ve dramdır. puccini'nin uzakdoğu ezgileri ile süslediği bu opera sahnelendiğinden bu yana çok beğenilmiş, kuzey amerika'da en çok sahnelenen yirmi opera arasına girmiştir.

    --- spoiler ---

    nagazaki’de görev yapan amerikalı deniz subayı pinkerton orada bir ev satın alır. japon adetlerine göre geyşa cho-cho-san, takma adı ile butterfly da artık pinkerton’a aittir. pinkerton ülkesine geri döner ve orada kate ile evlenir. üç yıl sonra butterfly’dan olan ortak çocuğunu almak için japonya’ya geri döndüğünde, butterfly kendini bıçaklayarak intihar eder.

    ---
    spoiler ---


    (greenandgreen - 8 Ocak 2011 16:46)

  • comment image

    bu yil istanbul devlet opera ve balesi tarafindan sahneye konulan operadir. istanbul devlet opera ve balesi'nin essiz yorumuyla dunyanin yillardir bildigi madame butterfly hikayesinin tamamen yanlis oldugu cozulmus ve turk halki gercegi gormustur.

    ilk olarak, 15 yasinda bildigimiz cio cio san (aka madame butterfly) aslinda kafadan 45 yasinda bir kadincagizdir*. her ne kadar hikayede bu kadinin dansci oldugu soylense de aslinda ev hanimi oldugunun gizlenmeye calisildigi apaciktir, cunku kadincagiz en basit hareketlerinde bile zerafetten nasibini almamis oldugunu belli eder.

    benjamin franklin pinkerton* ise hikayede belirtilenin aksine tegmen filan degil olsa olsa albaydir. zira 50 yasinda bir adamin tegmen olmasi askeriye kurallari geregince pek de mumkun degildir. basta bir denizci subayi olan pinkerton, uc yil sonra yaninda amerikali esi ile japonya'ya dondugunde denizci degil konduktortur. buradan, adamin bunca zaman donmemesinin nedeninin askeriyeden ayrilip demiryollarinda calismaya baslamasi ve bunca zamanda amerika'dan japonya'ya tren yolu dosenmemesi oldugu anlasilir.

    cio cio san'in ailesi hikaye geregi fakirdir ancak aile efradina bir yerlerden 90 metre kadar saten kumas bagislanmis olmalidir ki hepsi ayni kumastan saten elbiseler giyerler. buradan cio cio san'in ailesinin fakir degil, aksine ipekli kumas ihracati ile ugrasan zengin bir aile oldugunu da ogrenmis olduk.

    altan gunbay'a, yillardir yanlis bilinen hikayenin aslini bizlere sundugu icin tesekkuru borc bilirim.


    (satine - 4 Ocak 2004 17:03)

  • comment image

    istanbul devlet opera ve balesi'nin sahneledigi operada madame butterfly'in cocugu rolundeki cocuk seyircileri guldurmus, eglendirmis ve operanin konusuna verilen dikkati dagitmistir. madame butterfly rolundeki bayan ne zaman sarilsa cocuga, cocuk dengesini kaybetti, sonra cocuk birkac defa madame butterfly'in elbisesine, kollarindan sarkan kumaslara basti ve tekrar dengesini kaybetti. ayrica, cocukcagiza heralde biri seni bi yere goturmeden sakin sahnede kipirdama dediklerinden midir, sahne korkusundan midir, yanibasinda soylenen aryalardan korkutugundan midir bilemiycem biri mudehale etmeden kipirdayamadi.
    dekor muhtesemdi, cok emek verilmis, cok uygun bir dekordu. isiklandirma da cok basariliydi.

    eger siz de madame butterfly'a gidip bunlara dikkat ettiyseniz biliniz ki siz de bir opera insani degilsiniz.


    (shiba - 16 Ocak 2004 17:06)

  • comment image

    konusu basit. sıkıcı. izmir devlet opera ve balesinde izlemeyin. özellikle butterfly'ı oynayan oyuncu kesinlikle daha çekilir hale getirmiyor.

    bir de allah aşkına biraz rolüne uygun insanlar bulun. inandırıcılık sıfırken oyunun içine ne kadar girebilir ki insanlar ?


    (queen of the nile - 13 Şubat 2016 23:07)

  • comment image

    seneler seneler önce türkiye'deki ilk gösteriminde dedemin rol aldığı, geçenlerde istanbul prömiyerinde elime tutuşturulan kitapçıkta 'ülkemizde ilk kimler oynamıştır' başlığında ismini görüp içimin titremesine sebep olmuş, altan günbayın ve oyuncularının seslerine sağlık eser.


    (angelic smile - 9 Haziran 2005 09:36)

Yorum Kaynak Link : madama butterfly