Süre                : 47 dakika
Çıkış Tarihi     : 09 Şubat 1933 Perşembe, Yapım Yılı : 1933
Türü                : Drama
Taglar             : Romana dayalı
Ülke                : Japan
Yapımcı          :  Shôchiku Eiga
Yönetmen       : Yasujirô Ozu (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Tadao Ikeda (IMDB),Kôgo Noda (IMDB)(ekşi),Yasujirô Ozu (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Yoshiko Okada (IMDB), Ureo Egawa (IMDB), Kinuyo Tanaka (IMDB), Shin'yô Nara (IMDB), Chishû Ryû (IMDB)

Tôkyô no onna (~ Woman of Tokyo) ' Filminin Konusu :
Tôkyô no onna is a movie starring Yoshiko Okada, Ureo Egawa, and Kinuyo Tanaka. Ryoichi and Chikako are brother and sister. They live together. Chikako works during the day in a office and at night she prostitutes herself to fund...


  • "japonya'nın en saygın edebiyat ödüllerinden yomiuru ödülü'nü kazanmıştır. hroşi teşigahara'nın filme aktardığı yapıt cannes'da jüri özel ödülüyle taçlandırılmıştır. (bkz: kobo abe)"
  • "andrey tarkovski'nin en beğendiği on filmden biriymiş."




Facebook Yorumları
  • comment image

    suna no onna. 1962 yılında kobo abe'nin ya da abe kobo'nun -japon isimlerinin yazılışında yaşanan bir sorunla karşı karşıyayız, aile ismi kimi zaman önce yazılıyor, kimi zaman sonra, aslında ben bizdeki gibi sonra yazılanını tercih ederim, ama sözlükteki ilk referans bana ters- kumların kadını yayımlanır. romanda haftasonu izninde japonyanın kumluk bir bölgesinde böcek toplamaya giden bir böcekbilimci adamın geceyi kalmak durumunda kaldığı köylü bir kadının evinde bir nevi alıkoyulup hayatı boyunca evi kaplayan kumlarla yaptığı bitimsiz mücadele anlatılmaktadır. aynı zamanda kadın-erkek arasındaki iktidar ilişkileri konusunda önemli bir deney alanı oluşturmuştur abe romanında.
    1964 yılındaysa hiroshi teshigahara romanı filme aktarır. müziğini toru takemitsu'nun yaptığı filmin başrollerini eiji okada ve kyoko kishida oynar. aynı yıl cannes film festivalinde jüri özel ödülünü alır, iki de oscar adaylığı kapar.
    beckettvari pösteki sayma metinlerinden biri olan kumların kadını, modern edebiyatın önemli eserlerinden biridir.


    (somesoma - 7 Kasım 2007 13:24)

  • comment image

    japan sinemasının en önemli yaratılarından biri olan bu film, yönetmen hiroshi teshigahara'nın sıkışık mekanda karanlık bir film çekerken, filmin her iki karakterinin de yaşadığı çaresizliği çok iyi bir şekilde hissettirmesiyle oldukça etkileyici olmayı başarmıştır.


    (porco rosso - 14 Kasım 2007 16:00)

  • comment image

    japonya'nın en saygın edebiyat ödüllerinden yomiuru ödülü'nü kazanmıştır.
    hroşi teşigahara'nın filme aktardığı yapıt cannes'da jüri özel ödülüyle taçlandırılmıştır.
    (bkz: kobo abe)


    (gagoz - 26 Mart 2008 13:07)

  • comment image

    kobo abe'nin japon edebiyatına en önemli armağanlarından birisidir. türkçeye can erkin tarafından çevrilmiştir.
    kasabadaki evler kumdan yapılmıştır. misafir olduğu eve indiği merdiven sabah kalktığında kaybolur. önceleri çıkmak için çözüm yolları bulmaya çalışsa da sonraları bulunduğu yerde hayatın devam etmesi için yapılması gereken işlere de alışır ve yaşamını sürdürmeye devam eder. içinde yaşadığı yerdeki kargaşayı anlamaya çalışan kahramanın hikâyesi kaliteli bir anlatımla okuyucuya aktarılmaktadır.


    (komura - 15 Temmuz 2008 11:43)

  • comment image

    1964 yapımı aşmış hiroshi teshigahara filmi. tanin no kao gibi yine kobo abe'nin romanından uyarlama. böceklerle ilgili araştırmalar yapan bir etimoloğun yolu çöle düşer (japonya'da çöl varmış). çölde büyük kum tepeleri ve çukurları vardır. adamımız bir geceliğine köylüler tarafından çukurdaki bir evde misafir edilir. evdeki yalnız, genç kadın basit bir hayat yaşamakta ve geceleri nemlenen kumu kürekle kovalara doldurup, yukarıya yollamaktadır. ertesi gün adamımız çukurdaki evi terkedip işine koyulmak ister, ancak aşağıya inmekte kullandığı ip merdiven ortada yoktur. köylüler kendisine tuzak kurmuştur. etimolog birkaç panik denemeden sonra, çukurdan dışarı çıkmak için kafayı çalıştırmaya başlar.

    bu basit yüzeyin altıda, bir çeşit sisyphos masalıdır bu film. hayat, aile, varoluş, konformizm düşündürdükçe düşündürür insanı. defalarca izleme isteği uyandırır.


    (axellennox - 25 Ekim 2008 02:50)

  • comment image

    sanatsallık, distopya ve sürrealizm gibi kavramların sinemada entel ve sıkıcı bir filme tekabül edeceğini düşünen kitlelerin suratına aşkedilmiş bir tokat. aslında başta ben de içim kıyılacak, ikibuçuk saat nerdeyse aboov bu ne diye oturmuştum ekranın karşısına ancak film son derece akıcı ve bir o kadar da yaratıcı. (-ıcı, -ıcı kullanımının karizmasına dikkati de çekerim:)

    filmin, kum'u bir fetiş nesnesi haline getirdiği muhakkak. ancak asıl mesele bunun üzerinden; insanoğlunun doğasına, yaşamına, varoluşsal özelliklerine dair gözlemlerde/vurgularda bulunması. üstelik son derece kasvetli ve klostrofobik bir film olabilecekken, neredeyse hiç baymıyor. bunu da filmin erotizmine ve ekzotikliğine borçluyuz biraz da(ama pek sahne yok böle, hani bu yüzdense film hayatta izlenmez. sonra monokrom adisi küskü var, yamaşın dedi. abandım kotaya, bi baktım film patlak çıktı. acı çeken liseli japon kız bile yok la filmde, sikerler demeyin. hem kotanıza da yazık!) filmin uzunluğu, siyah-beyaz ve koyu görüntüleri nedeniyle arada göz kapama eğilimine girdim ama allah var, hiç gözü kapalı durmadım, sızmadım. filme kıyamadım! öyle bi film değil çünkü, kıyak iş doğrusu!


    (monochrome - 10 Ağustos 2009 16:54)

  • comment image

    türkçe'ye kumların kadını olarak çevrilen kobo abe 'nin 1962 yılında yayımlanan romanı. aynı isimle japon yönetmen hiroshi teshigahara tarafından 1964'de filmi de çekilmiştir.

    --- spoiler ---

    film böcek koleksiyonu yapan bir adamın keşif yaptığı bir köyde köylüler tarafından dul bir kadının evine hapsedilmesi ile başlar. köyün özelliği kumlar ile kaplı olmasıdır. kadının evi kumlar ile kaplı bir çukurda yer alır ve merdiven ile dış dünyaya bağlantı kurulabilmektedir. 1 gece konaklamak için köylüler adamı kadının yanına götürürler. ertesi sabah adam evine dönmek isterken, eve sarkıtılan merdivenin köylüler tarafından kaldırılması ile hapis hayatı başlamış olur.

    film insan ruhunun id (bkz: id-ego-super ego) haline ışık tutmaktadır. zira kadın böyle bir yaşam sürmektedir. yaşamı yemek-su-cinsellik gibi temel ihtiyaçlardan ibarettir. dış dünya ile çok fazla bağlantısı yoktur. bu nedenle film kadın figürü ile insanın ilkel haline ışık tutmaktadır. sonuç olarak da öğrenilmiş çaresizlik de diyebileceğimiz adamın ilkel yaşamı kabul etmesi ile sonuçlanır. dönemine göre çıtası yüksek bir filmdir ve cannes film festivali 'nde jüri özel ödülünü almış ve en iyi yabancı film dalında oscar'a aday gösterilerek hakkı verilmiştir.

    ---
    spoiler ---


    (yabuyutursunyacurutursun - 14 Kasım 2013 21:19)

  • comment image

    barış bayıksel tarafından japonca aslından tükçeye çevrilen kobo abe şaheseri. kumların kadını.

    ikinci savaş sonrası fakirlik içinde kavrulan, sonuna kadar aşağılanmış ve dejenerasyona uğramış bir ülkenin küçük insanlarının sisifosvari mücadelesini şaşırtıcı benzetmelerle tasvir eden, kafkaesk geleneğe ait modernist bir roman. sıradan nesnelerin bile metaforik bir anlam kazandığı sıra dışı bir okuma/alımlama deneyimi.

    --- spoiler ---
    böcekleri araştırırken kaybolan ve istemediği halde izole bir köyde bir mahkûm gibi tıkılı kalan öğretmen, çukurda kendi halinde yaşayan ve tekrarın bezdiriciliğine hapsolmuş dul bir kadın, çukurun üstünde ara sıra beliren sepetçiler, kumu almak için gelen kamyonet, saldırgan köpekler, soluk ayışığı, kavurucu sıcaklar, nemli bisküviyi andıran evler, ağızda durmaksızın beliren kum tadı...
    ---
    spoiler ---

    romandaki ilginç benzetmelerden birkaç örnek:

    "...neredeyse kuruyup kalmış su borularını doldurur gibi sesler çıkararak penisini doldurmaya başladı." (s. 102)

    "kemikleri konserve kutusundaki balık kılçıkları gibi eriyordu." (s. 107)

    "kadın şimdi, üstünden bir yakamoz dalgası geçmiş gibi, içten içe ışıldıyordu." (s. 120)

    "aşağılanmaktan duyduğu utanç bile, kanatları ateş almış bir helikopter böceği gibi, bir anda yanıp küle döndü." (s. 145)

    romanı tekrar okuyarak ben de tekrarın döngüsüne kapılmak istiyorum; japonya'nın cehennemi kumunda aynının ebedi döngüsünde hapsolan tuhaf kahramanlar gibi!

    not: aynı adlı film uyarlamasını yıllar evvel izlemiş, en sevdiğim 100 film arasına almıştım 2009'da yaptığım bir listede. ardından birkaç kere daha izledim ve her defasında yeniden sevdim. bu gece bir kez daha izleyeceğim.


    (hanging rock - 17 Mayıs 2017 23:23)

  • comment image

    distopik bir kumsal şiiri.
    deniz imgesi ise bir kova suya indirgenmiş olsa da,
    hayatın ve kadının anlamı üzerine sürreal cimnastik yaptıran bir film bu.
    yabancı bir eleştirmen, izlemediyseniz japon filmleri üzerine konuşmayın demiş
    miş zamanında...


    (enis zenci - 25 Mayıs 2006 23:04)

Yorum Kaynak Link : suna no onna