• ""osmanlılardan özgürlüğünü son kurtaran ulus türkler oldu" diyen buyuk tarihce"




Facebook Yorumları
  • comment image

    hafta sonunda wall street journal'a verdiği röportajda türkiye'yle ilgili şunları söylemiş:

    "in turkey, the movement is getting more and more toward re-islamization. the government has that as its intention—and it has been taking over, very skillfully, one part after another of turkish society. the economy, the business community, the academic community, the media. and now they're taking over the judiciary, which in the past has been the stronghold of the republican regime. ten years from now, turkey and iran could switch places."

    türkçesi:

    "türkiye’de hareket giderek daha hızlı biçimde yeniden islamlaşmaya doğru. hükümet gayet akıllıca kurumları birbiri peşinden teslim alıyor. ekonomi, iş dünyası, akademik camia, medya. şimdi de geçmişte cumhuriyetçi rejimin kalelerinden biri olan yargıyı devralıyorlar. 10 yıl içinde türkiye ile iran yer değiştirebilir."

    adam türkiye'deki durumu bizden iyi yorumlamış.


    (glaucus - 5 Nisan 2011 09:49)

  • comment image

    2003 yılında atatürk ödülü * verilen insan. ödül töreninde şunları söylemiş:
    “demokrasi, yürütmesi en zor sistemlerden biridir. güçlü bir ilaçtır. dozu iyi ayarlayamazsanız kişiyi öldürür. atatürk’ün başlattığı reformlar gibi demokrasi de, küçük adımlarla, derece derece gelişmeli”

    22 eylül 2003'de yapılan "turkey at the crossroads" toplantısındaki sözleri de şöyle:
    "daha önce türkiye'nin önünde islam ve avrupa seçenekleri bulunuyordu ve türkiye'nin avrupa'yı seçti. şimdi ise ab ile abd arasında seçim yapması gerekiyor. ab'nin türkiye'yi üyeliğe kabul edeceği beklentisi saçmadır. bu ancak ab'nin bir gün müslüman bir devlet olması durumunda gerçekleşebilir. türkiye geleceğe ilişkin politik hesaplamalarına rusya, çin ve hindistan'ı da dahil etmelidir. rusya birgün yeniden uluslararası sahneye bir güç olarak dönecektir..."


    (atlantis - 17 Şubat 2004 18:25)

  • comment image

    (bkz: modern türkiye'nin doğuşu) kitabındaki ön sözünü okuduğum da, bir tarihçinin bakış açısının bu kadar mükemmel bir şekil de, olayları algılama yönünün kuvvetli olduğunu düşündüğüm islam tarihçisidir. sanılanın aksine (bkz: oryantalist) değil bende objektif hissi uyandırmıştır. söz konusu bakış açısı şudur;

    "türkiye'ye ilk kez bir öğrenciyken adım attım. çoğu batılının aksine türkiye'ye batıdan değil. tezim üzerine çalışmalarını yaptığım suriye' den geçtim. tabiri caizse, türkiye'ye şimdiki zamandan ve batıdan değil geçmiş zamandan ve güneyden gittim. bu gerçek bana türkiye'yi tarihini ve kültürünü daha farklı biçimde, hatta iddaa ediyorum daha iyi anlamamı sağladı. kuşkusuz laik, modern ve demokratik bir ulus devlet yaratmak uğrunda sergilenen o kesintisiz gayreti değerlendirirken türklerin üstlendikleri yükün ağırlığın, karşılaştıkları zorlukların daha net biçimde farkındayım. ve netice de, başarılarının niteliği ve büyüklüğünü daha iyi takdir edebiliyorum."

    bu mükemmel bakış açısı bir çok tarih yazarının benimsemesi gereken bir bakış açısıdır.


    (amdan abla - 31 Ocak 2014 14:45)

  • comment image

    nasıl ki 19. ve 20. yüzyıl ingiliz emperyalizminin, ilkellere uygarlığı götürme iddiasına en büyük destek bronislaw malinowski'nin ilkel insan ve kültürleri inceleyen eserlerinden gelmişse, abd'nin şu sıralar izlediği "ehlileştirme" politikalarının fikri temellerinden birini de bernard lewis sağlamaktadır.
    kelimenin tam anlamıyla oryantalisttir. hatta edward said'in oryantalizm eseri bernard lewis'e cevap olarak yazıldığı söylenir. yazık ki bizim sosyal bilim okutulan üniversitelerde lewis baştacı yapılır, said ise yakın zamana kadar sınırlı bir şekilde bilinirdi. türk modernleşmesinin oryantalist tarafı henüz bütün incelikleriyle ortaya çıkarılmadığı için lewis'in kitaplarındaki oryantalist unsurlar, değerlendirmeler; bizim gibi sömürge olmamış bir ülkede, gönüllü sömürge aydınlığı yapan çapsız insanların görüşleriyle birebir örtüşür gibi gözüküyor.lewis batı modernitesini kayıtsız şartsız konsolide eden bilimadamlarından biridir.dolayısıyla batı modernleşmesini kendisine örnek alan her ülke lewis için değerlidir.türkiye'ye olan yakınlığının ana ekseni budur
    tabi bu lewis'in kötü bir tarihçi olduğu anlamına gelmez, "modern türkiye'nin doğuşu" nun yanısıra "islam'ın siyasal söylemi" adlı kitabı da çok değerlidir. bu son kitap bir nevi islam siyaset kavramları sözlüğü gibidir. ve sanırım bu konuda bu kadar bütünlüklü anlaşılır bir kitap henüz yazılmadı...
    bir konferansında ben arkaik türkçe konuşuyorum demişti ve fuzuli'den bir dörtlük okumuştu.
    son zamanlarda anglo-sakson politikalarına çok fazla angaje olması üzücü...


    (in nuce - 30 Temmuz 2004 23:07)

  • comment image

    ortadoğunun tezenesi ünlü ingiliz tarihçidir bugün 101 yaşında ebedi yerine gitmiştir.

    "demokrasi, ingilizce konuşan halkların kamu işlerini yürütmek için uyguladıkları bir kilise geleneğidir. bu, başka halklara uyar ya da uymaz."

    demiş ve meseleyi bir açıdan özetlemiştir.


    (meksika post - 20 Mayıs 2018 03:42)

  • comment image

    bugün 101 yaşında hayatını kaybetmiş olan abd'li tarihçi. 1915 olaylarını objektif bir şekilde değerlendiren tarihçilerden biridir. olayın soykırım olmadığını, bunun absürt bir iddia olduğunu defalarca söylemiştir. hatta fransa ermeni lobisinin aleyhine açtığı davayı kaybetmiş ve tazminat ödemeye mahkum edilmiştir.

    ermeni soykırımı iddiasıyla ilgili bernard lewis'in görüşlerini hatırlayalım,

    ''ortada bir tanımlama sorunu var. bugünlerde soykırım kelimesi hiçbir katliamın olmadığı durumlar için bile rahatça kullanılabilir hale geldi. bu durumu kabul etmeyenlerin rahatsızlığını anlıyorum. bu özel durumda, öne sürülen argümana göre, osmanlı'daki ermeni katliamı, nazi almanyası'nda yahudilere yapılanlarla bir tutuluyor. bu düpedüz yalancılıktır. ermenilere olan şey, savaştan uzun yıllar önce başlamış ve uzun yıllar boyu devam etmiş, türklere karşı büyük bir ermeni silahlı ayaklanmasının bir sonucuydu. bazıları ordu mensubu olan çok sayıda ermeni cepheden kaçıp, türkiye'yi işgal eden rus birliklerine katıldı. hatta ermeni isyancılar rus birliklerine vermek üzere van şehrini ele geçirdiler. anadolu'nun her yerinde gerilla savaşı vardı. yani durum bugünlerde söylendiği şekliyle ermenilerin türkiye'ye karşı ''ulusal özgürlük hareketiydi.'' ve elbette türkler, bunu bastırmak için şiddetli yollara başvurdular. ermenilerin hassas bölgelerden tehcir edilmesine ilişkin türk hükümetinin emir verdiği açıkça kanıtlıdır. yani, anadolu'nun tamamından. ancak o dönem osmanlı'ya bağlı olan arap bölgeleri hariç. bir katliam kararı alındığına yönelik hiçbir kanıt yoktur. tam aksine, başarılı olamasa da katliam yaşanmasının önlenmeye çalışıldığına dair hatırı sayılır kanıt vardır. evet, büyük katliamlar olmuştur. kesin sayı bilinmiyor ama 1 milyon ölü muhtemeldir. katliamlar düzensiz birliklerce, kendilerine yapılanlara karşılık veren yerli köylülerce ve başka birkaç şekilde gerçekleşmiştir. ama bunu almanya'daki holokost ile paralel görmek için, yahudilerin alman devletine karşı silahlı bir isyana kalkıştıklarını, almanya'ya karşı müttefik kuvvetlerle işbirliği yaptıklarını, hamburg ve berlin şehirlerinin tehcir kapsamına alınmadığını, devlette çalışan kişilerin tehcir kapsamına alınmadığını ve yahudilere tehcirin almanya içinde düzgün uygulanması sayesinde polonya'ya vardıklarında polonya yahudileri tarafından karşılanıp korumaya alındıklarını varsaymak durumundasınız. bu bana absürt bir paralellik olarak görünüyor.''


    (konusuz - 20 Mayıs 2018 04:28)

Yorum Kaynak Link : bernard lewis