csi adlı nadide dizinin ikinci spin-off'u. las vegas ve miami'den sonra new york'ta geçecek olan csi. merakla beklense de, 3. csi dizisi olmasıyla yavaştan boku çıkıyor diye düşündürmekte.

(rochallor - 8 Temmuz 2004 23:50)

bu sefer işi büyütmüşler, baştaki adam rolüne gary sinise'ı koymuşlar.. merakla bekliyoruz..

(hudd - 3 Eylül 2004 04:24)

ilk bolumu ctv de 22 eylulde yayinlanacak dizi

(bagel and waffle - 6 Eylül 2004 21:42)

şubat ayında cnbc-e'de yayınlanmaya başlayacak olan dizi.

(filmmaker - 2 Ocak 2005 00:44)

csi miami gibi ilk csi'ın tadını verememiş, sırf new york'da geçmesi yüzünden izlediğim csi serisinin son halkası

(joeytribianni - 13 Ocak 2005 23:37)

vakti zamaninda las vegas'ta islenen bir cinayet ve cocuk kacirma olayinin izini suren csi ekibi, miami'ye gelir ve buradaki ekiple tanisip, birlikte olayi cozerler, ve boylece csi miami dogar. aradan zaman gecer bu sefer sira miami'nindir, burada islenen bir cinayetin (double murder) zanlisinin kokleri new york'a uzanir ve horatio new york'a gelir, csi:ny ekibini taniriz, ve csi dizisinin spin-off'u olan csi:miami dizisi simdide kendi spin-off'unu cikarmistir. bu hizla cogalmaya devam ederlerse, csi istanbul belki de bir hayal olmaktan otedir.

(kafe niro - 3 Şubat 2005 19:17)

başrol olan iki karakterin de limon veya greyfurt yemiş gibi acayip^* surat halleriyle garip garip baktığı ^* dizi. cnbce de izleyip göreceğiz.

(azeroth - 3 Şubat 2005 21:25)

grimsion olmadığı için izlenmeyecek dizi. (bkz: csi istanbul)

(kofteburger - 19 Şubat 2005 10:11)

cbnce'nin, oncesinde cold case ve x files yayinlanarak beklentilerimizi yukselttigi dizi. hadi hayirlisi diyor merakla bekliyoruz
edit: kesinlikle cok basarili bir dizi. yuru be cnbce

(oceanus - 27 Şubat 2005 20:25)

ilk defa bugün izlediğim dizidir.. başından itibaren beğeniyle izlemiş olmama rağmen sonunda eeeh eytere beah demiş bulunmaktayım..

^{* * *}

yine hiç gerekmezken araya bir 11 eylül dramı yerleştirilmiş..

dizimizin başrol oyuncusu olan beyefendi^* bir sapkın katil tarafından komaya sokulmuş kurban kadınla konuşmakta ve ona 11 eylülde ölen karısından bahsetmektedir.. bu her amerikan dizinde gördüğümüz bir şey olduğundan yadırganmamıştır tarafımdan..

asıl ilginç olan şudur.. kurban olan bağyanı o hale getiren sapkın adam rustur ve hatta kullandığı malzemelerin üstünde orak ilen çekiç bulunmaktadır..
başroldeki beyefendi, kurban bağyanla konuşurken aynen su sözleri sarfetmektedir : " karımla da aynen böyle konuşurdum" .. yani bir nevi sana yapılan vahşet bana karıma yapılan vahşeti hatırlattı..

burdan çıkarılacak sonuç şudur : ruslar ve komunizm, 11 eylülü gerçekleştirenlerle aynı kefeye konulmalıdır..

tabi direk verilen bir mesaj değildir bu.. hissettirilmeden empoze edilmektedir.. ^{* * *}

ne kadar güzel olsa da, amerikan dizisidir..

^**

(moritzio - 27 Şubat 2005 23:18)

kaliteli bir dizi ancak adı csi olmasa idi önyargısız izleyebilir; beklentilerimizi çok çok yükseklerde tutmaz, dolayısıyla biraz da olsa hayal kırıklığına uğramazdık.
ayrıca orjinal csi'daki takım çalışmasını ve karakterlerdeki çeşitliliği burada gözlemleyemedim; olayı 2 kriminalist ve adli tıp doktoru götürdü. inşallah bu durum ilk bölüm olduğu için böyledir de bir bölümde en az 2 olay izleyebiliriz.

(rhea - 28 Şubat 2005 00:40)

sezon finalini quentin tarantino'nun yöneteceği açıklanan dizi.

(standard - 28 Şubat 2005 02:12)

ya beklentileri fazla yüksek tuttuğumdan ya da zart diye giren reklamlardan ötürü ortaya çıkan kıllık durumunu mac^*in plaj topuna dair repliğiyle bir anda darma duman etmi$tir.. ağzıma sıçmı$tır.. evettir..

--- spoiler ---
nefesi hala içinde...
--- spoiler ---

(kirmizi baslikli kiz - 1 Mart 2005 12:48)

jeneriğinde the who bestesi olan baba o'riley çalar

(loverdosed - 6 Mart 2005 22:50)

dün gece cnbce'de yayınlanan bölümünde mermi yutmuş bir farenin olayın çözümlenmesinde büyük rol oynadığı hoş dizi. gelin ve görün ki bu sayede yakalanan olayın faili en nihayet kaçış olmadığını anladığında "beni kim ele verdi" diye bir laf etmiştir altyazıya göre. ama esasen dediği "who ratted me out"tur. bu espri uçup gitmiştir kimi seyirci için.

diğer bir yandan bu dizi bilinçli bir propaganda kokusu yaymaktadır. yani elin uyuşturucu kaçağı serserisi vurulunca polis tüm mahalleyi ablukaya alır, taş üstünde taş bırakmaz, hede hödö dedektörüyle sıçan kıllarını kırk yarar, ne yapar eder, "vergi verenin parası ziyan oluyor" demeden suçun failini bulur. e madem böyle, bu amerikan milleti neden sağlık sigortası olmadan tedavi göremiyor, emekliliği maymunadam tarafından denize atılıyor.

hele hele tecavüze uğramış kızın dantel donunda zakkum yaprağı bulup da bitki veri bankasına danışarak bunun central parkın neresinde yetiştiğini tespit ettiklerinde gözlerim yaşardı. bi de bu kadar azimle çalışmasalar acaba ne olur o new york'un hali demeden edemiyor insan.

(bkz: at yalanini sikeyim inanani)

edit: gelen tepkiler sonucu çeviride "hangi sıçan beni gammazladı" dendiği tescillenmiştir. tükürdüğümü yalarım, düzeltirim. cnbce çevirmenlerinden özür bile dilerim.

(frank n furter - 7 Mart 2005 16:00)

pazar geceleri law and order dan sonra izlediğim ve bende karakterlerin yerine geçme hissi uyandıran csi serisinin 3.halkası. bu 2 diziden sonra yapılacak en doğru aktivite bilgisayarın başına geçip csi:miami oynunu oynayıp caseleri çözmek için kafayı yiyecek duruma gelmektir.

(joeytribianni - 28 Mart 2005 00:28)

insanı aşama aşama paranoyalaklaştıran cnbc e yetkilileri cold case, x files dan sonra biraz daha dozu artırarak bu süper diziyi koymuşlar ki six feet under için hazır olalım.ellerine sağlık.

(dana scully - 28 Nisan 2005 16:33)

trt1'de yayınlanırken pek de izlemekten zevk almadığım (dublajlı oluşundan galiba), fakat cnbc-e'ye geçince kaçırmadığım kriminal polisiye dizi. ottan boktan delil toplayıp zanlıya ulaşmaları her zaman şok etmekte, ulan ne zevkli iş dedirtmektedir.

(heinrich - 4 Mayıs 2005 04:20)

amerikan usulü yaşam tacirlerinin "orada herşeyi uzmanına yaptırıyorlar" önermesini çürüğe çıkartan dizidir. bu ekipte görevli tüm polisler her türlü bilgisayar simulasyonuna hakim, kimyasal analiz konusunda başarılı, balistik biliminde uzman, grafoloji sanatını yemiş yutmuş, olay yeri incelemesinde bendini çiğnemiş aşmış ve hatta görev aşkı için bir atın omuruna saplanmış kurşunun atın ölümü pahasına oradan bir an önce çıkarılması için amiriyle kavga edecek kadar da demokratik bir ortamda çalışan kişilerden oluşmaktadırlar. hatta new york'ta bir haftada bir bilemediniz iki polisiye vaka görülmekte ve ekip bütün bir hafta bu iki olayı çözmek için uğraşacak kadar esnek bir çalışma takvimine sahip olmaktadır. ayrıca ekibin işi bitirince beraber bara gitmek ve ölü polislerin cenazelerine katılmak dışında sosyal faaliyetleri ve ailevi bağlantıları da bulunmadığından kafayı da işleriyle bozmuş olmaları normal karşılanmaktadır.

ekip amirinin polislerden canı yandığı için rastgele bir tanesini öldüren katili yakaladıktan sonra ona "sen sadece bir polisi değil, o polisin gururlandırdığı ailesini de öldürdün. ben olsam seni öldürürdüm, dişe diş kana kan böyle olur" demesi ile de dizi ana mesajını yavaş yavaş zerk etmeye başlamaktadır.

(slothics - 7 Mayıs 2005 12:31)

vanessa ferlito iyi hoş da, bu dizideki forenzik incelemelerin fantastikliği karşısında kocaman bir ööehh çekiyor insan (ki bu "ööehh", jack bauer tek başına savunma bakanını kurtarmaya gittiği zaman çekildenden bile çok "ö" içermektedir).

bu diziden şunu öğrendim birkaç hafta önce:
iki insanı ayırt etmek için uyluk ve dirsek kemiği oranını karşılaştırabiliriz. hatta bu o kadar güvenilir bir yöntemdir ki, bu oranları iki ayrı 240x320 fotoğraftan, açıyı veya şahısların konumunu hesaba katmadan ölçüp karşılaştırabiliriz rahatça. üstelik bu bilgiyi kullanarak, kolunu bacağını mezurayla ölçtüğümüz onlarca şüphelinin içinden aradığımızı bulabiliriz. ayrıca bu yaygın metodu kolayca uygulayabilmek için, bir resimde dört ayrı noktaya tek tıklayınca "femur to ulna ratio - 1 : 0.73" diye bir mesaj çıkaran photoshop modları vardır.

(eleanor rigby - 13 Mayıs 2005 18:08)