5 yıl sonra baştan izlemeye başladığım dizi. artık büyüdüğüm^* için beni eskisi kadar etkilemeyeceğini düşünürken eskisinden fazla etkilediğini görmek 'acaba fazla mı etkilendim ben bu karakterden^*?' diye düşünmeme neden olmuştur. daha kolay karşılarım zannederek, mazoşist bir zevkle billy'nin^* öldüğü bölümü izlemek için oturduğumda, beni durduk yerde yine salya ve sümüğe^* boğmuş, sihrini merak ettiğim şeydir.
"and..as for heaven..
there's a new man in town."

(the youngest of the endless - 20 Kasım 2007 22:42)

en güzel bölümlerinin robert downey jrin oldugu bolumler oldugunu düsündügüm, dizideki isimleriyle richard, john ve elaine'in de muthis oynadigini söylemeden edemeyecegim güzel dizi...

(bebru - 16 Mayıs 2002 11:48)

yayınlandığı dönemlerde her bölümünü ve her tekrarını izlediğim dizi.
başarılı avukatımız otuz yaşına girmiş olduğunu kabullenmeye çalışıp, kabullendikçe daralmaktadır. izlerken 23 yaşında olan ben ise zavallı kadıncağıza 30 yaşında diye acımaktaydım. acınacak birşey yokmuş ^* bu sene anladım.

(kurdu seven kuzu - 22 Eylül 2008 01:53)

4. sezon 3. bölümde ally'nin kafa sesinden dahice bir monolog duyulur.

ally hayatında ilk kez kendinden yaşlıca bir adamla çıkmaktadır. ilk akşam yemeğindedirler:

"the truth is conversation struggled for a while. we both loved movies, but different ones. we both liked sports, but different ones. we both were afraid of geoge bush, but different ones."

adamla ally'nin farklı kuşaklardan olduğunu söylemiş miydim? sanırım söylemiştim.

(carar - 7 Nisan 2009 03:03)

diziye adini veren ally mc beal karakterinin salak oldugunu dusundugum dizidir. hic bir insan bu kadar bosbogaz, patavatsiz, meraki ^* yuzunden her boku yiyebilecek durumda olamaz, olursa da boyle salak olur. ruh hastasi bir karakterdir.
ama zaten dizi de bu yuzden guzel.

(fincan - 7 Ekim 2002 20:37)

adliyelerde süründükçe kendisine bol bol küfrettiğim dizi karakteri kadın.

bir neslin ağzına sıçmıştır bu dizi. tahminen 23-28 yaş aralığında bir grup kadın henüz orta okul-lise çağlarında ally kızımızdan etkilenip avukat olmaya karar vermiştir.

hayır güzel, eğlenceli, izlemeye değer. yeniden yayınlanmaya da başlamış. sevinsem mi üzülsem mi bilemedim. şimdi bir nesli daha etkileyecek belki. dizinin başlarken bir uyarı yayınlansa bari; türk hukuk sistemiyle ilgili olmadığı gibi dünyada da yok böyle şeyler, kanmayın sakın diye.
zamanında bunları diyelerdi biz hiç bu yollara girer miydik? suçumuz neydi bizim?

--- spoiler ---
tanrıya dava açmışlardı bir bölümde. bundan etkilenmeyecek bir insan evladı var mıdır yahu!

--- spoiler ---

(orangelaw - 3 Nisan 2010 19:43)

bıdık zamanlarımda her hafta hiç kaçırmadan izlediğim, robert downey jr'lı bölümlerini ölümüne bir duygusallıkla izlediğim dizidir.
şimdi bir kaç bölümünü tekrar izleyip maziyi yad ettiğimdir.
seviyorum.

(oholey - 22 Haziran 2010 19:03)

ally mcbeal'in güzel ve sancılı hayatını anlatan dizidir. ally'nin erkekler ile ilişkisindeki başarısızlıkları, kıskançlıkları, kırışmamak için gülümsememesi, işteki başarıları, zayıflığı, döpiyesleri, hayal dünyası, larry ile romantik ilişkisi, vb pekçok şey bizi 30lu yaşlarımıza hazırlamıştır.

--- spoiler ---

billy öldüğünde arkadaşlarımla telefonda bir yakınımızı kaybetmiş gibi dertleşip saatlerce ağlamamıza sebep olan dizidir aynı zamanda. bir de artık hepimiz 30.yaş günümüzde botox yaptırmamamız gerektiğini biliyoruz.

--- spoiler ---

sex and the city, seinfeld ve friends ile bugünkü espri anlayışımızı ve hayata bakışımızı etkilemiş dizidir.

(la nymphe - 4 Kasım 2010 10:36)

bu dizinin her bölümünde en az bir karakter acıklı bakışlar takınarak, ben 6/7/8/9 yaşımdayken... deyip, yok babam beni terk etti, yok annem noel babaya kaçtı, yok piyanomun tuşu çıktı, yok oyuncak ayım dereye düştü gibi derin bir travmasından dem vurur ve bu sayede naçar davranışlarına bir kılıf örmüş olur. bir başka ally mcbeal klasiği de "sen benim ruh eşimsin, ama seninle, birlikte olamayız, ama benimle ofiste dans eder misin, dostluğumuz bozulmasın, kuşkonmazlar üzülmesin, kurbağalar süzülmesin, kuburlarda gezinmesin, bik bik bik" diyalogudur. cnbce'de yayınlanmış tüm bölümler içindeki en komik satır da ally kızımızın ağzından gerzekçe bir sırıtma eşliğinde dökülen "i am beautiful" tümcesi olmuştur.

(aleppod - 19 Ocak 2003 00:38)

ne çabuk unutuldu bu dizi. imdb de puanına baktım: 6.9 a inmiş. içim acıdı doğrusu.

ally mcbeal , 90 lı yıllar uçup gitmeden bize son hediye idi. herkes gibi ben de çok severdim. özellikle ilk 3 sezonunu büyük bir ilgiyle izlemiştim. hem de evimdeki küçücük 37 ekran tv ile. duru boston görüntüleri, evlere şenlik mahkemeler, başarılı yan karakterler, ilginç bir mizah. ally'nin deliliklerini saymıyorum bile. ama üzerinde duracağım bunlar değil.

en çok o insanların iş çıkışı bir yerlere gidip eğlenmelerine imrendim ben.. dizi hakkında altını çizdiğim tek yorum budur...bahsettiğim "iş çıkışı eğlenmeler" bizde pek olmaz. yapanlara da hovarda ya da "gözü dışarda, evini ihmal ediyor" falan derler. oysa kadın-erkek mesai arkadaşları ile iş çıkışı bir yerlere gidip nefeslenmek, o günü yorumlamak, belki biraz da "patronu kesmek".. vs..keyifli olur gibi geliyor bana. bizim milletin aksine yunanlılar bunu çok yapıyorlar. neyse.

yine çok sevdiğim başka bir dizi olan the practice in "anti" si olan allymcbeal çok çok güzel bir dizi idi. dünyamıza hızlı girdi ve hızlı bitti. yerini, artık bir ısparta'da çekilmediği kalan csi lara bıraktı.

(kumrengi - 28 Haziran 2011 03:04)

yasa varol baba can sikintisi, ogul netflix ve kutsal uc aylar (ogretmenin yaz tatili) ki yedi yil sonra tekrar izlemeye basladim, ve diyecegim su: sadece john cage karakteri icin bile tekrar ve defalarca izlenir. basta cage olmak uzere, yardimci oyunculari bu kadar iyi olan az diziden biri. ally'nin anoreksik, duygusal olarak dengesiz ve dahi sizo karakterinin tek guzel yani, aslinda dizinin geneline hakim olan havadan da kaynaklanarak, feminizmin hayata gecirilmis halinin guzel bir ornegi olmasi. soap opera, brain frying, her neyse; cidden izledigim en feminist perspektifte yapimlardan biri. eski bir dostu ozlemisim de ziyaretime gelmis gibi bir mutlulukla yeniden izliyorum.

edit: tamamen kisisel bakisla, dizinin boston'da gecmesi, ve yillar sonra simdi boston'i iyi bilerek izlemek o kadar garip geliyor ki, anlatamam. diziye surekli hakim bir gri- eflatun, sokaklari mazgallardan cikan buhardan gecilmez boston arka fonu vardir. hakikaten birebir yansitilmis, ve gordugum en guzel boston goruntuleri.

(procastinator - 18 Temmuz 2011 07:30)

bölümlerden birinde bu sakar hatun, tam asansöre binecekken asansör kapanıyordu. kapanan kapılar arasında bir sağa bir sola savrulunca asansör tekrar açılıyor, ally biniyor ve bu durum asansördeki erkeklere pek sevimli görünüyordu.

dün aynısının tıpkısını yaşadım. hiç sevimli görünmedim. iki tane erkek vardı evet ama "ay, vah" gibi sözler duydum. acıdılar bana resmen bi de ahaha.

inanmayın dizilere, filmlere.

(siyah kan - 25 Temmuz 2011 16:16)

zorlama bir 5.sezon disinda tum sezonlarini tekrar tekrar omrumun sonuna kadar seyredebilecegim dizidir. zaten planlanan 4.sezon sonunda dizinin bitmesiydi fakat robert downey jr'in ozel hayatindaki sorunlar yuzunden yapimci david e. kelley dandirik bir son sezon izlettirmek zorunda kalmistir.

--- spoiler ---
normalde 4.sezonun son bolumunde larry ve ally evlenecek ve dizi oyle bitecekti fakat kokain sorunu olan robert downey jr. fox'un zorlamasiyla diziden ayrilinca sacmalama moduna gecilmistir.
--- spoiler ---

(sedgwick - 27 Temmuz 2011 17:44)

billy'nin 2. sezon 15. bölümde müthis bir tesbiti vardı ally için.bazı insanlar böyledir, asla mutlu olmayacak, asla boğulduğu hüznünden çıkamayacak, hep ayakları geri geri gidecektir. bugün bunu ben de vazgeçtiğime ithaf ederek tekrarlıyorum ki;

--- spoiler ---
i did love you. problem was you couldn't recognize it. love is wasted on you because you'll always be unhappy, that's why i left. you may go through your good times, but we both know the place you'll always go back to. i couldn't have pulled you out of your world, you would have pulled me into yours.

--- spoiler ---

(cekleri vadeye gore sirala - 19 Ağustos 2011 19:54)

cnbce'de yayınlandığı zamanlar üniversite yıllarıma tekabül eden, o zamanlar izlediğimde beni ally gibi bunalımlardan bunalımlara sürükleyen, robert downey jr. diziden ayrıldıktan sonra eski tadını vermeyen ama yine de en sevdiğim diziler arasında yerini alan bir dizidir kendileri. tabii bir vonda shepard faktörü de vardır ki tadından yenmez.

(miserym - 5 Şubat 2012 23:04)

georgia: ally, what makes your problems so much bigger than everybody else's?
ally : they're mine.

özeti budur bir nevi.

(muti - 27 Ekim 2012 14:55)

bir dönem ösym sınavları dahilinde hukuk bölümü puanlarının artmasında payı vardı. evet o dönem hukuk bölümü en yüksek yüzdelik dilimlerden birisiydi.

kız öğrencilerin "hukuk okucam, avukat olucam" dediklerinde aklından geçendi.

şimdisi için ise (bkz: özel yetkili savcı)

(chemsuk - 28 Mart 2013 13:15)

4. sezon 2. bölümden:

"evcil hayvan istemeyen bir arkadaşım vardı.çünkü öldükleri zaman çok zorlandığını söylemişti.belki ilişkiler için de aynısı geçerlidir.bilmiyorum." (ally)

(felicla - 23 Temmuz 2013 23:18)

yuregimin kanamasına sebep olan dizi.

bir bolumunde sisko patates yarım kilo patates bir avukatımız vardır ve evlenmek uzere oldugu kadın onun gibi sisko patates yarım kilo domatestir.
adam ally ile tanısınca onun icin ally ile romantik bir aşk hikayesinin mumkun olup olmayacagını sorgular.
ally nin ender bulunan bir cevabı olmaz: -seninle kendimi dusunemiyorum, uzgunum.
ve şişko patates yarım kilo domates abimiz benzer gorunusteki ablamızla evlenir ve kendine der ki: "tamam kalbim onunla küt küt atmıyor. tamam romantik bir aşk hikayemiz yok. ama o beni ben onu seviyorum. o iyi bir kadın. iyi bir anne olacak. iyi bir partner ve hayat arkadası."

film seridi gibi hayatım gozlerimin onunden gecti.
bir sıra 100 kg bir obezdim ben ve kimse beni begenmiyor, herkes oteliyordu lan.
halbukim ic dunyamda dunyanın en melek, en anne, en sevgili ve dahi romantik aşık olma potansiyeline sahip kadındım. ustune kulturlu ve zekiydim.
ama kimse göremiyordu beni. cunku amiyane tabirle "çirkindim", yeterince onlar için gururla tasınacak bir eş ya da sevgili olamazdım.

bilemiyorum.
estetik zaaflarından dolayı da insanlara kızamazsın ama estetik cirkinlige sahip olan bizzat kendin oldugunda da "hani iç guzellik en kıymetliydi?" diye dunyaya isyan etmekten de geri duramazsın.

ally ye bir avukatın soyledigi cumleyle bitirirken biraz umut bırakıyorum size......
-ally, dunya romantik degil. ama dunyaya inat romantik insanlar var. ve o insanlar cok romantik aşk hikayelerinin öznesi olmayı hak ediyorlar. dunyanın sana karsı kazanmasına izin verme.

(tuzbuzz - 1 Ağustos 2014 19:32)

bir grup birbirleriyle iyi arkadaş avukatın öykülerinin yer aldığı dizi, ancak olaylar çoğunlukla diziye de adını veren ally mcbeal çevresinde dönüyor. ally ördek dudaklı, patlak gözlü, anoreksik, kronik depresif, şımarık, egosantrik, nevrotik, kimi zaman şizofrenik, artık kırkına yaklaşmasına rağmen hala ebedi aşk, sevgi, yalnızlık, aman orda bebek gördüm, aman burda hayali oklar kalbime saplandı, ay gene gaipten sesler duyuyorum diye dolanıp duran aslında temiz bir sopa yese aklı başına gelecek bir bayandır; kaç sezondur bir arpa boyu yol ilerleyemedin be kadın, sevdiğimiz diziden de soğuttu anasını satayım.. gene de richard fish'e dikkat..

(kitkat - 27 Haziran 2001 03:44)