sanki reklamlarini türkiye için degil de ne bileyim isveç için falan yapiyormus gibi duran marka^*. adamlarin yasam standardi yüksek ya, sasirmiyorlar tabii. yoksa bizde nerde 75 metrekare mutfak, 3.500.- liralik dolabi görünce "ay ne gerek vardi" diyip elma yiyen e$. bizde olsa söyle olurdu herhalde;

- oha necati bu ne böyle? sayisali mi tutturdun yoksa?!
- buzdolabi hayatim, 24 ay taksitle aldim, 6 ay sonra basliycaz ödemeye..
- sen apartman aidatini yatirdin mi?
- nakit avans cekip yatirdim ama önümüzdeki ay n'apariz bilmiyorum.
- buzdolabini satarsin artik...

(orient blue - 16 Haziran 2008 00:29)

buzdolaplarının kapağı açık kalınca biiplemesi unforgiven iii ile ayni metronoma sahiptir. ayrıca bu tespitimin atlas deneyi ile ayni zamanda olmasından farklı bi gurur duydum.

(dorian greyfurt - 12 Eylül 2008 02:42)

dayanıklı tüketim malları konusunda takdir ettiğim firma.

evde dokuz yıldır kullanılmakta olan çamaşır makinesi, buzdolabı ve bulaşık makinesi olunca bu konuda bir genelleme yapmaya meylediveriyor insan.

çamaşır ve bulaşık makineleri şu güne kadar gık demedi.

buzdolabına gelince... alındıktan beş yıl sonra bir gün baktık ki -şimdilerde siemens'in sanki yeni bir şeymiş gibi lanse ettiği- alt bölmedeki derin dondurucusu an ben an ısınmaya başladı. eksi bilmem kaçlardan artı bilmem kaçlara çıktı filan; neredeyse fırın diye kullanmaya başlayacağız. neyse ki gördük de kurtardık dolaptaki malzemeyi. servis geldi alıp gitti bizim emektar buzdolabımızı. garanti kapsamından da çıkmıştı tabi yıl itibariyle, şimdi kaç para ödeyeceğiz kimbilir derken bir telefon geldi, arayan bosch'tu: "efenim üretim hatasından kaynaklanan bir arıza tespit edildi, buzdolabınızı yenisi ile değiştiriyoruz" dediler. gerçi eski buzdolabımızın nice anıları vardı ama sevindik tabi yeni buzdolabı vermelerine. şimdi dört yıldır da onu kullanıyoruz.

e hal böyle olunca insanın sözlükte bedava reklamını yapası geliyor bu markanın.

(masseur - 10 Ekim 2008 17:04)

boş yaşam için teknoloji..

(pembedeolsaguvenilmezpanterlere - 16 Temmuz 2009 00:05)

arkadaş şu memlekette namaz dedin miydi ibadet dedin miydi akan sular duruyor.

bu firmanın söylemek istediği çok açık bir şey var. isteyen götünden anlasın, isteyen doğru anlasın. adam sana "namaz kıldığın için sana para cezası kesiyorum, namazında niyazında bir adam olduğun için maaşını eksik veriyorum" demiyor ki. bak ne diyor? "arkadaşım ben sana aylık şu kadar saat mesai için para ödüyorum. sen benim ödediğim bu paranın ayda 6 saatini namaz kılmak için harcıyorsun. namaz kılmak için ayda 6 saat işinin başında durmuyorsun, ayda 6 saat boyunca çalışmıyorsun. tamam, kıl yine namazını, ama bunu benim sana karşılığında para ödediğim mesai saatleri içinde yapıyorsan, sana bu saatler için 'çalıştın' diye para ödemem" diyor.

gayet açık değil mi? ayda 6 saatini iş dışında geçiriyorsun diyor. bu namaz olsun, sigara içmek olsun, gezmeye gitmek olsun, tuvalette sıçmak olsun, ne olursa olsun. iş saatinde iş yapmadan geçirdiğin herhangi bir vakit olsun, ne yaptığının zerre önemi yok, ayda 6 saat iş dışında vakit harcıyorsun diyor. olaya "namaz" diye bakınca "vay din düşmanı kafirler" oluyor tabii. niye "eksik mesai" olarak bakmıyorsunuz? sen nasıl ki fazla mesai yaptığında parasını çatır çatır hak ediyorsun, vermeyince isyanlara giriyorsun, "çalıştırdı pezemenk, paramı vermedi" diye yaygarayı basıyorsun, eksik mesai yaptığında da ben sana o kadar eksik para öderim diyor işte. iş hayatı bu her şey karşılıklı. illa namaz kılarım, ibadetimi yaparım diyorsan, eksik çalıştığın süreyi maaşından keserim diyor işte. ne var bunda anlamadım ki?

(kibritsuyu - 16 Ekim 2009 11:35)

10 ay kadar önce "insanların güvenini kaybetmektense para kaybetmeyi tercih ederim" diyen robert bosch'a inanıp çamaşır makinesi aldığımız firma. 3 makinenin ek garanti süresi için talep ettikleri 150 tl.yi alıp bir makbuz bile vermeden "sizi merkezden arayıp garantinizi aktifleştirecekler" diyerek gittiler. hala arayıp soran olmadı. birkaç kez arayıp tatmin edici olmayan cevaplar aldık. parayı bilmiyorum ama bizim güvenimizi kaybettikleri kesin...

yuh editi: adamlar tabii arayıp sormazlar. meğer biz makineyi samsung'dan almışız. nasıl bir kafayla yazdıysam artık. yuh...

(akinlardacocuklargibisenolanbininciatli - 1 Ocak 2011 23:48)

geçen gün gittim bir bayisine. fiyatlar tabiki vestel, arçelik ve ariston gibi markalardan azıcık daha yüksek. sert ve sağlam duruşları var beyaz eşyalarının. ben adet yerini bulsun diye nasıldır kullanımı ve kalitesi diye sorduğumda satıcı: "mercedes gibi." dedi. hoşuma gitti. tamam yerli malı yurdun malı ama şimdi insan düşünüyor iki yüz lira daha vereyim sağlam olsun diyor. ne bileyim ben öyle diyorum en azından.

(sonum yokluk olsa bu varlik niye - 24 Ocak 2011 08:57)

şu sıralar televizyonlarda dönen buzdolabı reklamı ile sıcaklık ve ısı arasındaki farkı henüz kavrayamadıkları anlaşılıyor. etlerimizi ve sebzelerimizi ısıları farklı iki bölümde ayrı ayrı saklayabilirmişiz.

(ee nabim - 21 Mayıs 2011 22:30)

beyaz eşya kısmı siemens ile ortak olarak çalışan bosch siemens hausgeraete şirketine bağlıdır, dolayısıyla siemens üretimi cihazlar ile bosch üretimi beyaz eşyaların yalnızca markası farklıdır.

bu firmanın asıl parayı kırdığı kısım otomobil teknolojileri aslında.

atıyorum, bir çılgınlık yapıp da "pazardan çekiliyoruz sıkıldık artık" derlerse, dünya çapındaki tüm otomobil üretimini ciddi bir biçimde sekteye uğratacak firmadır, zira satılan "istisnasız" her otomobilde bosch üretimi sistemler bulunmakta, abs, asr, airbag, esp, otomatik park sistemleri, ateşleme sistemleri, fren sistemleri, elektrik motorlar, common rail diesel, elektronik motor kontrol sistemleri (beyin olarak bilinir), bağımsız amortisörler, direkt benzin enjeksiyonu, xenon farlar vesaire, burada yazmaya sıkılacağım kadar fazla emekleri bulunmakta insanoğlunun otomobil bilgi dağarcığının gelişmesinde.

bir makina mühendisi için herhalde çalışılabilecek en mükemmel yerdir, ar-ge bütçeleri çok sağlamdır, köpek gibi ar-ge'ye yatırırlar geliri. bu bütçeden mühendisler de bolca nasiplenir tabii.

türkiye'den ziyade almanya'daki bosch tesislerinde bir süre staj yapmanızı ısrarla tavsiye ederim. ilanları var, türkiye'den öğrenci kabul ediyorlar ve imkanlar gayet güzel.

(roket adam - 23 Haziran 2011 21:16)

aileden gelen takıntıyla beyaz eşyalarından vazgeçemediğim^* firma. 16 yıl önce alınan çamaşır makinesi hala çatır çatır çalışmakta. bu makine bize geldikten sonra, tanıdığım insanlar arasında arçelik, vestel gibi firmalardan çamaşır makinesi alan varsa hepsi şimdi ikinci hatta üçüncü makinelerindeler ama annem hala bu makineden vazgeçebilmiş değil. bulaşık makinesi, buzdolabı ve bilimum küçük ev aleti ise mutfakdaki yerlerinden oldukça memnunlar. arçelikten zamanında über indirimli fiyata aldığımız 70 ekran tüplü tv ve uydu alıcısı, vestel'den aldığımız 37 ekran tüplü tv, arzum'dan ve tefal'den aldığımız bazı küçük ev aletleri kısa sürede bozulma eğilimine girdikleri için bundan sonra televizyon çıkardık deseler, gözümü kapatıp alabileceğim bir firmadır kendisi. ayrıca annemin sürekli "biz bu ütüyü aldığımızda sen daha 2.5 yaşında" dedikleri ki hala zevkle kullanılan bir ütüleri de var bende^*.

(mvltyldz - 17 Temmuz 2011 23:51)

yaklaşık 2 hafta once, bosch firmasının yıllık finans raporlarını istemiştim kendi sitelerinden. hiçbirşey sormadan, hiçbir ücret talep etmeden yollamışlar.
çok şaşırdım, zaten bu entry'yi girme sebebimde bu şaşkınlığımdır.
http://www.bosch.com/

(caelumluna - 21 Kasım 2000 19:08)

mühendislerinden biri olamadığım firma. mühendis de değilim zaten.

(tuztekilalimon - 22 Eylül 2012 19:38)

bir süre önce çamaşır, bulaşık vb makinelerini aldık. kaliteden memnunum. ama bir üründe montajla alakalı bir sorunla karşılaştık. çağrı merkezindeki değişik personeller, o kadar çok çabaladılar ki sorunu çözmek için.. sadece çağrı merkezindeki personelin ilgisinden dolayı bile bundan sonra bosch'u tercih ederim.

(is kurayim basinda durmayayim diyen adam - 12 Şubat 2013 17:04)

2012 yılında türkiye genelinde 1025 patent verilmiş.

2012 yılında almanya'da sadece bosch 838 patent almış.

adamların, neredeyse bizim ileri demokrasi ürünü ortadoğu'nun bölgesel gücü türkiye'miz kadar araştırma geliştirme faaliyetine imza atmış olması gerçekten ibret verici bir durum.

(roket adam - 12 Nisan 2013 16:19)

ulusal kanala reklam vererek direnişe destek çıkmış firmalardan biridir.

bir diğeri için

(bkz: profilo)

(hmmyes - 17 Haziran 2013 21:35)

türkiye'de kalifiye iş gücünün ciddi bir yüzdesini bünyesinde bulunduran firma.

- nerde çalışıyorsun?
- boshtayım.

(sirius - 9 Kasım 2003 22:16)

az önce beni arayarak şoke etmiş (ilginç şekilde pozitif anlamda) firmadır. yıllar önce alınan bir bulaşık makinasında alınan ürünün serisinde yangın çıkarma riski tesbit edildiğini istersem kontrol ve tamir ettirebileceklerini ya da indirimli yeni bir ürün alabileceğimi söylerek şaşkınlıktan bir süre konuşmayı unutturan firmadır. olum biz alışık değiliz böyle inceliklere demek istedim içimden.
robert bosch'a buradan sevgiler, hürmetler, rahmetler dileten firmadır.
(bkz: vay arkadaş)

(zelyot - 20 Aralık 2013 10:52)

neden reklamlarını sürekli gerizekalı çift üzerine kuruyolar anlamıyorum.
hayır yani benim kocamla aramızda şöyle bi diyalog geçse:

- niye bakıyosun?
- her şeyin en iyisini hak eden karıma bakıyorum.

ben asla "yhaaaaa aşkım yhaa!!" diye cevap vermem. "sen salak mısın?" derim. belki de bu yüzden beko kullanıyorum ve odun gibiyim. bilemedim.

(venusteki limon agaci - 19 Aralık 2014 18:16)

tekrar türkiye üretimli ürünlerine bok atılmış marka. herkes tutturmuş gidiyor, türkiye üretimli ürünler kalitesiz vs. diye ancak şunu söyleyebilirim ki dünya üzerinde bütün bsh tesisleri içerisinde en düşük müşteri şikayeti oranı türkiye tesislerinde. daha da istatistiki bilgi verelim garanti kapsamı içerisinde 2 yıl içerisinde hata oranı diğer tesislerin (almanya, ispanya, rusya vs.) neredeyse yarısı . hatta bu durum benchmark iken halen kalitesiz ürün diye eleştirilmesi klasik türk mantığı olan türk ürettiyse kalitesizdir, almansa kalitelidir önyargısından başka bir şey değil.

ha dizaynı kötü, demode falan dersin kesinlikle hak veririm ki bu da almanya merkezinin verdiği bir karardır. alt segment ürün üretir türkye tesisleri, ancak kalitesiz dersen büyük haksızlık edersin. tcr (müşteri şkayeti) oranı ile bütün dünya bsh tesislerinde benchmark olmuşken hele.

(pepepepecokuzuluyor - 14 Mart 2015 11:47)

işçileriyle toplu sözleşme yapma aşamasında...
benim için bir markanın temel ölçütü çalışanlarına verdiği değer.
çünkü çalışanlarına değer veriyorsa insana değer veriyordur. anca insana değer veren bir marka iyi ürünler yapar. net.

(sonsuz sevgilerimle - 18 Mart 2015 11:15)