Süre                : 1 Saat
Çıkış Tarihi     : 09 Ocak 2006 Pazartesi, Yapım Yılı : 2006
Türü                : Cinayet,Drama,Gizemli,Bilim Kurgu
Ülke                : İngiltere
Yapımcı          :  Kudos Film and Television , British Broadcasting Corporation (BBC) , Red Planet Pictures
Yönetmen       : S.J. Clarkson (IMDB)(ekşi), John Alexander (IMDB)(ekşi), John McKay (IMDB)(ekşi), Bharat Nalluri (IMDB)(ekşi), Richard Clark (IMDB)(ekşi), Andrew Gunn (IMDB)
Senarist          : Matthew Graham (IMDB)(ekşi),Tony Jordan (IMDB)(ekşi),Ashley Pharoah (IMDB),Chris Chibnall (IMDB)(ekşi),Mark Greig (IMDB)(ekşi),Guy Jenkin (IMDB),Julie Rutterford (IMDB)
Oyuncular      : John Simm (IMDB)(ekşi), Philip Glenister (IMDB)(ekşi), Liz White (IMDB)(ekşi), Dean Andrews (IMDB)(ekşi), Joanne Froggatt (IMDB)(ekşi), Archie Panjabi (IMDB)(ekşi), Kevin McNally (IMDB)(ekşi), Ralph Brown (IMDB)(ekşi), Lee Ross (IMDB), Rae Kelly Hill (IMDB), Georgia Taylor (IMDB), Sam Hazeldine (IMDB), Lee Ingleby (IMDB), Andrew Tiernan (IMDB), Steve Evets (IMDB), Brendan Mackey (IMDB), Eva Pope (IMDB), Alex Reid (IMDB), Andrew Knott (IMDB), Kieran O'Brien (IMDB), Tim Plester (IMDB), Peter Wight (IMDB), Paul Copley (IMDB), Matt Cross (IMDB), Anthony Flanagan (IMDB), Phaldut Sharma (IMDB), Kris Mochrie (IMDB), Sean Gilder (IMDB), Katherine Kelly (IMDB), Jason Watkins (IMDB), Ian Hanmore (IMDB), Marc Warren (IMDB), Nicholas Blane (IMDB), Ken Drury (IMDB), Christopher Harper (IMDB), Andrew Readman (IMDB), Stephen Aintree (IMDB), John R. Walker (IMDB)

Life on Mars (~ Zivot na Marsu) ' Dizisinin Konusu :
Life on Mars is a TV series starring John Simm, Philip Glenister, and Liz White. After being involved in a car accident in 2006, DCI Sam Tyler wakes up to find himself in 1973, the era of 'Sweeney' type policing, Mark III Cortinas,...


  • "ashes to ashes ile 1981'de devam etmekte olan bbc dizisi.bitti deyyu uzulenlere duyurulur. ben life on mars bitince kendimi alkole verecektim ki, disq ashes to ashes'in varligini belirtti."
  • "amerikan versiyonu iptal edilmiş dizidir."
  • "amerikan versiyonunun, her zamanki gibi, ingiliz versiyonuna bir hakaret olduğu güzel dizi. coupling e acımayan amerikalıların life on mars a acımasını beklemezdim zaten."
  • "geç bulup erken kaybettiğim süper dizi. 16 bölümcük olur mu yahu? tadı damağımda kaldı valla."
  • "sizi mars'a götürecek kadar basirili bir cali$ma..(bkz: wag)"
  • "dexter wansel'ın 1976 tarihli albümü ve albüme ismini veren bilimum funk/fusion toplamalarının gözdesi olağanüstü çalışması."




Facebook Yorumları
  • comment image

    kudos'un elinden kolay kolay kötü bir proje gelmeyeceğinin bir diğer kanıtı. dizinin belki de tek dezavantajı toplam 16 bölümden ibaret olması, ki bu da tadının damakta kalmasına sebep oluyor. onun dışında, senaryosuyla, karakterleriyle, dekoruyla ve müzikleriyle dört dörtlük bir polisiye drama denilebilir. zamanda yolculuğa ayrı bir bakış açısı getiren, bizim için 70lerin ingiltere'sine bir pencere açan harika bir bilimkurgu aynı zamanda. özellikle rüya sahneleri çok başarılı.

    esas oğlan inspector sam tyler* şahane bir performans sergilese de chief inspector gene hunt'ı oynayan philip glenister'ın da hakkını yememek lazım. kimi zaman sazı eline alıp bölümü kendi başına sürüklüyor bu huysuz adam. yardımcı karakterler de* üzerine düşen görevleri fazlasıyla yerine getiriyor ve dizinin haklı ününe kavuşmasını sağlıyor. yine de olması gerekenden daha az bir izleyici kitlesine sahip olduğunu düşünüyorum. nitekim son dönem popüler amerikan dizilerinin yanında esamesi okunmadı gibi geliyor bana. mutlaka bir yerlerden edinilmesi ve bölümlerinin arka arkaya izlenmesi lazım.

    "am i mad, in a coma, or back in time?"


    (lingo - 10 Kasım 2007 14:55)

  • comment image

    david bowie şarkısı.

    listelerde kendine yer bulmuş parçalar arasında en garip sözlere sahip olan “life on mars?” bir broadway müzikaliyle bir salvador dali tablosu arası bir his uyandırıyor. - bbc.co.uk

    ilk olarak 1971 tarihli başarısız hunky dory albümünde yer alan "life on mars?"ın single olarak basılması david bowie'nin 1973'te ziggy stardust sayesinde şöhretin basamaklarını tırmanmasından* sonra gerçekleşti.

    çok ilginç bulacağınız bir hikayeye sahip bu şarkı.

    mevzu ilk evvela bir plak şirketinin 1968'de david bowie'den ünlü fransız chanson'u “comme d'habitude” için ingilizce bir aranjman istemesiyle başlıyor. bowie de "even a fool learns to love" isimli şarkıyı üretiyor. tesadüfen aynı yıl, kanadalı şarkıcı/besteci paul anka comme d'habitude'ün haklarını satın alıyor, başka ingilizce sözler yazıyor ve adını da “my way” koyuyor! şarkı doğruca frank sinatra'ya gönderiliyor, kaydediliyor, plağa basılıyor, görülmemiş bir satış gerçekleştiriyor. david abimiz de o sıralar genç ve çapsız bir ingiliz piçi olduğundan paranın dibine vuramadığına sinirlendiğiyle kalıyor.

    e n'apıyor? aynı beste üzerine daha sarkastik sözler yazıyor bir sonraki albümü olan hunky dory'ye "life on mars?" adıyla şarkıyı koyuyor.

    şarkı sinemaya bir marsta hayat olmasıyla ilgili b movie seyretmeye giden kızın hikayesini anlatıyor. muhtemel bir lsd seansının düşündürdükleri olarak yorumluyorum gerçi ben bu sözleri:

    it's on america's tortured brow
    that mickey mouse has grown up a cow.
    now the workers have struck for fame
    because lennon’s on sale again."

    evet, ergenlerin alienation / yabancılaşma teması üzerine yazmış baba.

    1999'da q dergisinin yaptığı okuyucu anketinde life on mars? tüm zamanların en iyi 57'nci single'ı seçilmiş.


    (ozan sezgin - 5 Aralık 2007 12:40)

  • comment image

    gelmiş geçmiş en başarılı bbc dizilerinden biri. polisiye draması, ama aynı zamanda fantastik bir zamanda yolculuk hikayesi. sırf john simm denilen muhteşem insanın varlığıyla bile kendini izlettirebilecekken, şahane müzikleriyle daha da inanılmaz hale gelen dizi.


    (marajade - 19 Aralık 2007 20:18)

  • comment image

    "the life aquatic with steve zissou" filmine damgasını vurmuş eserdir.. steve zissou, ned plimpton isimli 30 yaşında bir çocuğu olduğunu öğrendiği sekansta kulağımıza çalınıyordu.

    zissou, haberi öğrendikten sonra bu parça eşliğinde gemideki kokteyl kalabalığından sıyrılıp geminin en ucuna gidiyor ve efkarlanıp bir sigara yakıyordu..


    (bouree - 1 Mart 2008 23:50)

  • comment image

    amerikan versiyonunun, her zamanki gibi, ingiliz versiyonuna bir hakaret olduğu güzel dizi. coupling e acımayan amerikalıların life on mars a acımasını beklemezdim zaten.


    (ilsogno - 19 Ağustos 2009 19:52)

  • comment image

    ingiliz versiyonu insana "şahane"den başka söyleyecek fazla söz bırakmıyor. olay örgüsü, karakterler, sanat yönetimi kusura yer açmıyor dedik ama diyaloglar da hiç aşağı kalır değil:

    --- spoiler ---

    - dün gece hiç uyumadım.

    - ooo, kızın adı neydi?

    - migren

    - o ne, alman mı?

    ---
    spoiler ---


    (charles h duell - 14 Şubat 2010 19:33)

  • comment image

    ortalıkta bir dolu zorlama yabancı dizi uyarlaması dolanırken, ülkemize çok güzel adapte edilebilecek dizidir pek ala.

    --- spoiler ---

    organize şube müdür yardımcısı kenan; bir kazadan sonra gözünü açtığında kendisini yıldırım ekipler amirliği'ne yeni atanmış genç komiser kenan olarak bulur. 80'li yıllardan disko sahneleri koyarsın bol bol. fonda john carpenter- the end çalar. pantolonunu göğüs kafesine kadar çekip boğulma tehlikesi atlatan gençler ortalıkta taklalar atar vs. vs.

    kahramanımız; trt 4 açıköğretim ingilizce dersindeki ikili ile kontak kurup durumu hakkında ipuçları edinir televizyondan.

    mustafa yolaşan pazar 84'te soket seçtirir kahramanımıza. ne bileyim erkan yolaç evet-hayır oynatır. sezen cumhur önal çikolata renkli sanatçılardan şarkılar yollar bol bol.

    bbc kadar iyi bir yapım çıkartabilir miyiz bilemem ama türkiye'nin yakın dönemini eğlenceli bir şekilde aktaracağı kesin olur.

    - bülent ersoy erkek miydi lan?!

    ---

    - bize bilmediğimiz bir şey söyle!
    + erol evgin'in saçları perukmuş! yaaa!

    ---
    spoiler ---

    gerçi dizi yalnızca iki sezon, onaltı bölüm; bizde yapılsa illa sündürülür tadı da kaçabilir.


    (godot yu hacklerken - 27 Temmuz 2010 15:35)

  • comment image

    it's a god-awful small affair
    to the girl with the mousy hair
    but her mummy is yelling no
    and her daddy has told her to go
    but her friend is nowhere to be seen
    now she walks through her sunken dream
    to the seat with the clearest view
    and she's hooked to the silver screen
    but the film is a saddening bore
    for she's lived it ten times or more
    she could spit in the eyes of fools
    as they ask her to focus on

    sailors fighting in the dance hall
    oh man! look at those cavemen go
    it's the freakiest show
    take a look at the lawman
    beating up the wrong guy
    oh man! wonder if he'll ever know
    he's in the best selling show
    is there life on mars?

    it's on amerikas tortured brow
    that mickey mouse has grown up a cow
    now the workers have struck for fame
    cause lennon's on sale again
    see the mice in their million hordes
    from ibeza to the norfolk broads
    rule britannia is out of bounds
    to my mother, my dog, and clowns
    but the film is a saddening bore
    cause i wrote it ten times or more
    it's about to be writ again
    as i ask you to focus on

    sailors fighting in the dance hall
    oh man! look at those cavemen go
    it's the freakiest show
    take a look at the lawman
    beating up the wrong guy
    oh man! wonder if he'll ever know
    he's in the best selling show
    is there life on mars?


    (cisterna - 10 Ocak 2003 17:12)

  • comment image

    ingiliz versiyonunu niye bu kadar geç izlediğim için kendime kızdığım dizidir. ingilizler gerçekten bu işi biliyorlar. ben john simm'i doctor who'da ki the master olarak tanımıştım ve çok sevmiştim. life on mars'ta da beni şaşırtmadı. diziyi de çok sevdim. annie cartwright gibi bir arkadaşım olmasını da çok isterdim.


    (sam spade - 2 Temmuz 2011 19:07)

  • comment image

    "my name is sam tyler, i had an accident and i woke up in 1973. am i mad, in a coma, or back in time? whatever's happened, it's like i've landed on a different planet. maybe if i can work out the reason, i can get home."


    (samtyler - 8 Temmuz 2013 00:18)

  • comment image

    dbnin frankenstein periyodunun zirve noktalarina denk gelen donemden bir sarkisi, klibinde kendisi inanilmaz renklerin kombinasyonu olan kiyafeti ve makyaji ile sarkiyi iletmekten cok dimagin boyutlarini acmaya ve ekraninizin color correction ayarlarina yardim etmeye andicmis gibidir..

    sarkinin kendisine gelirsek huzunlu ve guzel bir sarkidir, hele basindaki

    it's a god-awful small affair
    to the girl with the mousy hair
    but her mummy is yelling no
    and her daddy has told her to go

    kismi aklimda hep bir aile trajedisi sahnesi canlandirir.


    (my jekyll doesnt hide - 24 Ocak 2005 12:35)

Yorum Kaynak Link : life on mars