Süre                : 1 Saat 31 dakika
Çıkış Tarihi     : 19 Nisan 1978 Çarşamba, Yapım Yılı : 1978
Türü                : Aksiyon,Cinayet,Heyecanlı
Ülke                : ABD
Yapımcı          :  CKK
Yönetmen       : John Carpenter (IMDB)
Senarist          : John Carpenter (IMDB)
Oyuncular      : Austin Stoker (IMDB)(ekşi), Darwin Joston (IMDB)(ekşi), Tony Burton (IMDB)(ekşi), Charles Cyphers (IMDB)(ekşi), Henry Brandon (IMDB), Kim Richards (IMDB)(ekşi), Brent Keast (IMDB), John Carpenter (IMDB)

Assault on Precinct 13 (~ Karakola Saldiri) ' Filminin Konusu :
Yılın son gününe saatler kala, karlı hava ve güvensiz yol koşulları nedeniyle Detroit'in en eski karakolu Precint 13’teki birkaç polis dışında çalışmak zorunda olan kimse yoktur. Polislerin başında, hızlı bir polisken bir uyuşturucu baskınında yaralanıp masa başına çivilenen Sergeant Jake Roenick vardır. Görünüşe göre kolay bir görevi vardır: 1 Ocak sabahına kadar karakola bekçilik etmek. 31 Aralık'ın ilk saatlerinde, yakalanması neredeyse imkansız sayılan suç efendisi Marion Bishop, şehrin gizli bir köşesinde sıkıştırılır. Çatışmada bir polis ölürken, Bishop yakalanarak kelepçeleriyle hapishane arabasına konulur. Arabada uyuşturucu bağımlısı Beck, üçkağıtçı Smiley ve çete üyesi Anna da vardır. Şehri felç eden kar fırtınası yüzünden hapishane otobüsü bozulup güvenlik sistemi zarar görünce, suçlular gece geçici olarak hapsedilmek üzere Precint 13 karakoluna getirilir. Roenick ve ekibini zor bir gece beklemektedir. Maskeli iki adamın otobüsün muhafızlarına saldırmasıyla işler iyice karışır. Saldırganlar Bishop'un peşinde gibidir. Şimdi Roenick, yardım gelene kadar suçluları ve bir avuç görevliyi organize ederek geceyi sağ salim atlatmak ve hayatta kalmak zorundadır. Az silah ve bol cesaretten başka elinde pek bir şey olmasa da...


  • "filmdeki napoleon karakteri, daha sonra karşımıza çıkacak olan snake plisskenın prototipi olan, john carpenter filmi. filmin gerçek adı assault on precinct 13 dür."
  • "yanlış yazılmış versiyonu ile (bkz: assault on precint 13)"
  • "meşhur nuri alço müziğinin kaynağı olan film."
  • "carpenter'ın filminde olaylar 9. bölgede geçmektedir."
  • "yakında yeniden cevrilen filmler başlığı altında adı geçicek film.."
  • "- nobody gonna wish me luck?- good luck - good luck- look at this.. two cops wishing me luck, i'm doomed"
  • "filmin başında çalan o sinir müzikte bizzat john carpenter'a aittir."
  • "ethan hawke ' a film boyunca "hadi lan bu herif andriy shevchenko" yorumu yapıldığı; laurence fishburne 'un kendisini hala morpheus sandığı filmdir."
  • "uzun zamandir bu tarz film seyretmemi$tim, amerikan i$i ek$in diyebiliriz. hic pi$man degilim gittigime, bilakis 8,5 milyonum filme ve afm ye hayirli olsun."
  • "iris ferry karakterinin oldurulmesi, senaryonun ne kadar muhtesem oldugunu gostermektedir*"
  • "13. bölgeye saldırı; john carpenter'in tanınmasında en çok etkisi olan film diyebiliriz çünkü bu filmin ardından carpenter'a halloween'i çekme teklifi gelmiştir."
  • "rio bravo'nun bir versiyonu denebilir, denebilirden öte öyle zaten güzel kardeşim."




Facebook Yorumları
  • comment image

    cok bir beklentiyle gitmedigim ve "kotu" diyemeyecegim bir film. gerilim ve aksiyonun dozaji iyi ayarlanmi$ti bence. ja rule gibi bir adamin oynamasini once yadirgami$ olsam da fena bir i$ cikarmami$ kendisi. ama elbette ki laurence fishburne beni benden alan oyuncu oldu. matrix'te giydigi mor takimini bu filmde de kullanmi$ olan laurence amca oyle bir karizmatik ki ne siz sorun ne ben soyliyeyim. ayrica maria bello ve drea de matteo da izlenilesi bayanlar bunu da eklemeden gecmiyim.


    (agamemnon - 23 Ocak 2005 09:21)

  • comment image

    john carpenter'in ayni isimli filminin yeniden cevrimiymis bu assault on precinct 13. abuk sabuk yerleri vardi, begendigim, hadi ordan be dedigim yerleri de vardi ama en nihayetinde hos bir cuma aksami yasatti, zaten daha fazla bir beklentiyle de gidilmedi bu filme.
    orijinal film ile bu film arasinda baya degisiklikler yapilmis anladigim kadariyla zaten karakterlerin isimleri bile 1976 versiyonuna gore tamamen farkli. burada laurence fishburne un karakterinin adi marion bishop iken, orjinalinde dertli polis amcanin ismi ethan bishop.

    --- spoiler ---
    arada marion bishop'la tanismamizin bir kilisede olmasi kendince bi sempatiklik kazandirmis filme. neden? benim gibiler bunu farkedip de kendilerini akilli sanabilsinler diye. ama sadece bunu farketmedik tabi filmde, ja rule ve john leguizamo oyunculuklarinin iyi oldugunu gorduk ancak allahin kulu bu iki adamin bu kadar salak olmasi pek yatmadi akillarimiza. veyahut doktor hanim kizimizin zart diye oldurulusu de pek akil kari gelmedi. onun yerine o kadincagizi bi sekilde kullansaydi misal bir anlasmaya bir degis tokusa gitseydi, olmadi bir uckagidin parcasi yapsaydi, ama yapmadi saygi gosterdik. bir de dusunduk adama sormazlar mi yilbasi aksami bu kadar ekipmani, bu kadar polisi alip nereye gidiyosun be adam diye. hadi silahlari, kiyafetleri biraktik, herifler ustunde dana gibi polis yazan helikopterle geldi diye isyan ettik icimizden.
    ---
    spoiler ---
    ama basta da dedigim gibi, hos bir cuma aksamina vesile oldu assault on precinct 13.
    not: soundtrack'inde ice t'den cop killer olsaydi guzel olurdu.


    (zipzip - 9 Nisan 2005 02:57)

  • comment image

    herseyiyle vasati asamayan yapim. oyunculuklar özellikle çok göze batmakta, artist olma kaygisi halindeki oyuncular devamli "motherfucker", "fuck you", "fuck you fucker", "fuckin fuck" gibi fuck türevli zorlama cümleler kurarak içinde bulunduklari durumdan ne kadar mütesekkir olduklarini belirtme ihtiyaci duymuslar. yalniz oha lan anasinin gözü seklinde mantik hatalariyla bezeli filmimiz; kendisinden hiçbir sey beklemeyen bir izleyiciye* bile eglenceli zaman yasatamadi ne yazik ki. fragmanindan etkilenip de noluyor acaba diye merak ederek izleseniz bile "eh bitse de gitsek" demekten alikoyamiyorsunuz kendinizi. süreklilik yok, oyunculuklar vasatin altinda; bir kaç sahne harici insanin ilgisini çeken hareketli sahne yok. filmde basarili herhangi bir öge tarafimdan görülemedi. hiç isiniz gücünüz yok, acayip de sikiliyorsunuz, izleyecegim ulen dediniz, belki o zaman.


    (azeroth - 13 Nisan 2005 23:28)

  • comment image

    uzun zamandir bu tarz film seyretmemi$tim, amerikan i$i ek$in diyebiliriz. hic pi$man degilim gittigime, bilakis 8,5 milyonum filme ve afm ye hayirli olsun.


    (kry - 14 Nisan 2005 20:18)

  • comment image

    109 dakika süren bu filmi, topu topu 40-50 dakika sürecek bir hadiseyi anlatmaktadir. fazla uzatmislar diyecem de öle göze batan sahne de yoktu. neyse sonuçta eglencelik bir film. sasirtan tek sahne doktorunkiydi.

    sonunu ise tahmin etmek için filmin konusunu bilmek yeterli.

    --- spoiler ---

    asil elemanin doktoru göndermeden öpmemesi bütün beklentilerimi bosa çikarmis olup amerikan standartlarinin (ki bilirsiniz baya düsüktürler) çok üstüne çikarmistir.

    ---
    spoiler ---


    (darknum - 14 Nisan 2005 21:41)

  • comment image

    harddisc’imin pek de büyük kapasitesi olmadigindan* indirdigim her filmi sonrasinda cd’ye kaydedip bilgisayardan silmeme ragmen, yirmi kurus harcayip bir adet cd harcamaya bile degmedigini düsündügüm, vasatin çok altinda kalan sikici film.

    mantik hatalarini umursamadan, sürpriz amaçli sahnelerin sürpriz olmamalarini kafaya takmadan seyredilse bile insani asla tatmin edemeyecek kadar kötü bir aksiyon bu. üstelik neredeyse hiçbir orijinal fikir içermemesi, hatta utanmadan taklide bile soyunmasi da isin cabasi. göze buz sarkiti sokup adam öldürmeyi biz die hard 2’de görmemis miydik? kimbilir belki de bu sahne carpenter’in çektigi orijinal versiyonda da vardir da die hard asil o filmi taklit etmistir, bilemem.

    leguizamo filmde ice age’deki sesiyle konusunca* sürekli bi deja vu duygusu yaratti bende. hep bi cümlesinin sonunda “where’s the babyyyy... there he is” diyecek gibi hissettim. fishburne’ün her an kung fu yapacak gibi duruyor olmasinaysa hiç deginmeyelim.

    edit: mesaj atan cruelclown: carpenter versiyonunda karli degil sicak bir zamanda geçiyor


    (brick top - 22 Nisan 2005 07:08)

  • comment image

    los angeles'te ismi lazım değil bir karakola, parmak ısırtan, bizon ürküten bir suçlu getirilir. bir de bakarız ki, karakolun etrafı "gankasterler" tarafından kuşatılır, o arada yine carpenter'in yazdığı senaryo, carpenter müzikleriyle insanı germeye başlar, biz gerilirken, dehşet tohumlarının beynimize kazındığını farkederiz.


    (cyrano - 16 Aralık 2001 18:29)

Yorum Kaynak Link : assault on precinct 13