ice agei yapan firmadan ciktigi belli olan hos guzelce vakit gecirmenizi saglayacak film.

fili, kanguruyu goren tum cocuklarin, bebeklerin bu filme gitmek icin can atacagi gozonunde bulundurularak gidilmesi & seansin duzgun secilmesi gerekiyor.

jim carrey dokturmus, steve carrela ayak uydurmus..

"a giant elephant, up in the sky!... don't bother to look, he's invisible..."

(suti - 16 Mart 2008 05:25)

filmin en eğlenceli bir o kadar da duygusal anı için:
--- spoiler ---

we are here

--- spoiler ---

(sendorm - 22 Nisan 2008 21:59)

http://www.imdb.com/media/rm3867645440/tt0451079

kahramanımız hortonun en yakın dostunun morton adında mavi bir fare olduğu animasyondur.

ve dost acı söyler :

--- spoiler ---

morton: horton, the kangaroo has sent vlad!
horton: vlad? vlad, vlad... i know two vlads. there's the bad vlad... and then there's bunny vlad, the one that makes cookies!
morton: ...yeah, horton, she's sending you a bunny with cookies. i think it's safe to say it's the bad vlad.
horton: yeah, good call.

--- spoiler ---

(reflections - 22 Nisan 2008 23:54)

kocaman filli horton afişlerini görünce ismin hortumdan geldiği kanısına varıyo insan, sonra orjinal adının da "horton hears a who" olduğunu öğrenince yoksa kelimeler o kadar da keyfi göstergeler diil mi diye düşünüyo bi an, gitmişler amerikalılar horton demişler filin adına. yaa..

biraz da sallamadan konuşalım: dr seuss'un horton hatches the egg ve horton hears a who adındaki iki çocuk kitabından ikincisinin uyarlamasıymış bu animasyon.

(deinnorra - 26 Nisan 2008 23:28)

maalesef yetişkinlerden çok çocuklara hitap ediyormuş gibime geldi benim, bir ice age bir finding nemo gibi değil çünkü hedef kitle benim gibi dinazorlar değil sanırım. gönderme aradım, dalga geçme aradım, çok ince espri aradım bulamadım. eşşek kadar adamsanız oturup da zaman ayırmanız çok doğru bir seçim olmayabilir, beklentileri buna göre belirleyiniz efendim.

(azeroth - 27 Nisan 2008 15:15)

spoiler gibin bişi;

--- spoiler ---
sankim bana o küçük sarı şeyden mütevellit, quantum fizikten yola çıkarak bir senaryo yazılmaya çalışılmış, işe girişilmiş gibi geldi. sonra da 'yaa sallamışım quantumunu, sonunu bir şekil bağlayalım gitsin, elimize yüzümüze bulaşmasın abicim' denerek bir şekil bağlanmış, öyle abudik gubidik bir animasyon.

baştan heyecanlandım, ulan işte whos=elektron olayı, gayette bağımsız gevşek savruk yaşıyorlar, dur bi dikkat kesileyim falan oldum (bkz: falan olmak) ama ne kadar kassam da bir şey çıkmadı. ya da acayip ince anlattılar bana teğet geçti. sağlık olsun.

--- spoiler ---

(freestyle - 5 Mayıs 2008 02:20)

çocuk kalmaya inat edenler için kaçırılmaması gereken bir animasyon.

--- spoiler ---
in my world everyone is a pony, and they all eat rainbows, and poop butterflies.

--- spoiler ---

(sastim allahimdan sastim - 11 Mayıs 2008 23:44)

gundelik hayatta anarsist bir dunya ve anarsist dusuncelerin nasil bastirildigini acikca gosteren animasyon

--- spoiler ---

kanguru: horton gibi bas belalarinin cocuklarimizin zihinlerini zehirlemesine izin mi verecegiz

goril : cocuklar olmaaazzz!!!!

kanguru: horton cocuklara gundelik hayatin otesinde hayatlardan soz edince, cocuklar otoriteyi sorgulamaya basliyor.
bu da anarsitlige neden olur.

--- spoiler ---

(sigul - 17 Mayıs 2008 03:13)

son bikaç yılda çıkmış en orjinal animasyon.
keşke bu kadar kötü tanıtmasalarmış.

(usagi yojimbo - 19 Mayıs 2008 12:01)

yeğenim sayesinde 10-15 kere (bazıları yarım yamalak) izlediğim film.

--- spoiler ---
28. dakikada horton japon çizgi film karakterine bürünüyor (en çok burayı seviyoruz, "aaaaaaaaa" diyerek evin içinde koşulacak).

horton'un köprüden geçme sahnesi ve köprüyü geçtikten sonraki dansı da canlandırılmadan bu film izlenmez.

filmin ilk sahnelerinde horton'un yüzmeye hazırlanması da koltuktan atlanarak canlandırılmalı.

pembe çiçeğin (bizde pembe kalem) çiçek tarlasında aranması.

son sahnede tavşanın kurabiye getirmesi (tavşanı ben canlandırıyorum), horton'un (yeğenim) kurabiyeyi kanguruya (tavşandan kanguruya dönüşüyorum burada) vermesi.
--- spoiler ---

sahne sahne ezberlemiş durumdayım, bir daha izleyecek olursam vurun beni.

(raquelle - 14 Haziran 2008 22:45)

çok sevimli bir animasyon filmi fakat benim dikkatimi en çok filmdeki katie karakteri çekmiştir. o çıkarttığı haaaaaaaaaaaaaa sesiyle bir sevimlilik abidesidir ayrıca filmi izlicek olan büyükler için kesinlikle türkçe izlemeyin çağrısında bulunmak istiyorum..

(lumeys - 14 Ocak 2009 17:02)

basit bir çizgi film gibi görünse de, derinine indiğinizde o yaşta çocukların kaldıramayacağı felsefi meseleler içeren animasyon.

(lc - 24 Ocak 2009 19:54)

başarılı bir animasyon ve vermesi gereken havayı yakalamış bir uyarlama. yine de filmlere somurtkan maskeler hazır bir şekilde eleştirmek için gidenlerin dilinden kurtulamamış bir yapıt.
x unsuru veya y faktörü olmamış ya da z filmine kıyasla tü kaka demeden önce biraz kültür edinilmesi, biraz edebiyat, biraz da şiir okunması tavsiye edilir, böylelikle filmi okunması gerektiği gibi okumak ve zekice kafiyelerden zevk alırken hür düşünceye yönelik yorumlarını yakalamak mümkün olabilecektir.

uzun lafın kısası (bkz: dr seuss), go buy one.

(zortezurtek - 9 Şubat 2009 04:47)

çocuklara makro ve mikro dünya kavramlarının öğretilmesine yardımcı olabileceğini düşündüğüm ancak bir monsters inc. ya da cars seviyesine ulaşamamış animasyon filmi.

(linus van pelt - 21 Kasım 2009 01:35)

turkce dublaj olarak bugune kadar izledigim en zayif animasyon filmi. ki animasyon filmlere orjinalinden daha guzel dublaj yaptigimiz da a$ikar. ba$tan soylemek gerekirse, ana karakter seslendirmesi zaten hic uymami$. ozellikle filmin bir sahnesinde horton'un anadolu $ivesiyle konu$masi cok itici olmu$. seslendirme kadrosu da saglammi$ aslinda. tabi listeye bakinca da anadolu $ivesi ile konu$an filin de sebebi anla$ilmi$ oldu;

sahan gokbakar
altan erkekli
yetkin dikinciler
halil ergun
humeyra

animasyon hakkinda da bir $ey soylemek gerekirse, ice age'in referansiyla izlendiginde hayal kirikligi yaratabilir.

(unspokenlies reloaded - 27 Ocak 2010 22:11)

bu filmin farklı fikirlere tahammülü artırma amaçlı bir mesaj verdiğini düşünenlere kötü bir haberimiz var. bu film aslında kürtaj karşıtıdır. "ne kkkadar küçük olursa olsun, insan insandır". na o dağın tepesindeki refüj de kanımca down sendromlu, zihinsel özürlü çocuğun okuduğu özel okuldur. kanguru anne de azgın pro-choice destekçisidir sanırsam. tuttu gibi.

(frank n furter - 9 Mart 2010 01:47)

%100 düşünce gücü, iç dünya ve pozitif düşünce gibi birçok konu hakkında şahane espriler içeren harika bir başyapıt.

(gulferke - 2 Temmuz 2010 11:07)

an itibariyle trt-1'de yayınlanan tamamiyle hayal gücünü yansıtan harika ötesi animasyon film.

(imza foyu - 21 Ocak 2011 20:18)

kitapta küçük prens ne ise bu film de o ayarda bir film. çocuklarınıza pepe gibi gerizekalı karakteri izleteceğinize gün aşırı bunu izletin.

edit: kürtaj karşıtı meselesini yeni okudum. kafayı yediniz herhalde. kürtaj karşıtlarının argümanları "boyut" mu? bu mantıkla kürtaj karşıtlarının "cücelere ölüüüüm" demeleri gerekir. zaten kürtaj üzerine değil varlık sorunsalından, soru sorma yetisine ve toplum birey çatışmasına kadar pek çok meseleyi merkeze alan ve başına zeka yaşı +30 konulması gereken animasyondur.

(ciddiyet hemen simdi - 10 Ağustos 2012 22:55)

hikaye bazi kisilerin ileri surdugu gibi kurtajla ilgili degil. "a person is a person no matter how small" lafi anne karnindaki fetusu mu simgeliyor diye amerkika'da da tartismalari olmustur. hatta kurtaj karsiti bir kampanyada bu cumle slogan olarak kullanilmis evet. ama kitabin yazari hikayeyi 2. dunya savasinda amerika'nin japonyayi bombalamasindan etkilenerek yazmis. "onlari gormeseniz de, orda da yasayan birileri var. kizlari ve ogullari var" kismi japonya'yi ve ustunde yasayan insalari dusunerek yazilmis. yazar kitabi da japon bir arkadasina ithaf etmis.

(peace love music - 12 Ağustos 2012 07:21)