13 yaşındaki kıza tecavüz hadisesi jack nicholson'un evinde vuku bulur. polanski sonra fransa'ya kaçar, bugüne kadar da orda kalır. ayrıca şu sıralar tutuklanmayacağı garantisi verilerek kaliforniya'ya çağırmaktalar polanski'yi, bahsi geçen kız bile (ki 38 yaşında filan bugün) "gelsin tabi canım, n'olcak" demekteymiş.

(kitkat - 21 Nisan 2002 03:18)

(bkz: palme dor)

(portakal - 27 Mayıs 2002 13:52)

macbeth filminin yönetmeni , filme kendinden bir çok şey kattığını düşünmekteyim zira çıplak cadı sahnelerini hiç bir yönetmen ondan daha iyi çekemezdi herhalde.

(jonquil - 1 Şubat 2003 11:24)

(bkz: piyanist)

(mien - 15 Şubat 2003 08:57)

1933 dogumlu su an fransiz vatandasi olan polonya asilli yonetmen..karisi sharon tate, manson cetesi tarafindan oldurulmustur..yonettigi filmler arasinda oscar odullu tess, macbeth, death and the maiden, the ninth gate ve bitter moon sayilabilir..

(cressida - 9 Ekim 2000 16:59)

zamanında spielberg'in schindler's list teklifini reddeden polanski, soykırım sırasında krakov gettosunda yaşamıştır.

(papyonlu ordek - 24 Mart 2003 20:16)

75. oscar ödül törenine abd'ye girmesi yasak olduğu için katılmamış, ödülü adresine postalanmış yönetmendir kendisi.

(ironick - 25 Mart 2003 14:25)

bastırılmış cinsel sorunların dışavurumsal olarak, sanat alanında göstergesi olan şahsiyet

(boyle buyurdu zerdust - 25 Mart 2003 14:34)

the tenant rosemary's baby repulsion gibi onemli filmleri yoneten insan tabii ki cok buyuk bir yonetmendir

(xavier - 2 Nisan 2003 00:22)

okudugum bir biyografide dedigine gore tecavuz vakasi jack nicholson'un evinde olmustur. 1977'de tecavuz ettigi kizin adi samantha geimer'dir. bir fransiz dergisine poz vermek icin evde bulunan bu kizcagiz polanski'nin kendisine uyusturucu verip tecavuz ettigini soylemistir. the pianist filmi oduller aldiktan sonra la times'da bir yazi kose yazarak da polanski'nin kisiliginin degil sanatinin degerlendirilmesi gerektigini bildirmistir.

(hemingway - 2 Eylül 2003 21:58)

tanz der vampire gibi bir sanat eserinin rejisi de ona aittir.

(skyman - 2 Eylül 2003 22:05)

karanlık ve ölümcül bakışıyla tüm filmlerine (belli başlı birkaç komedi filmi haricinde, ki aslında onlarda bile nüveleri vardır bu bakışın) mebzul miktarda kasavet aşılamış olan bir büyük sinema kişisi. insan zihninin tozlu köşelerine saklanmış koyu tonlardaki hissiyatları başarıyla sinemaya aktarabildiği gibi (bkz: repulsion) (bkz: the tenant) (bkz: knife in the water) sürekli ayakta olan cinselliğini de uygun dozlar şeklinde olmak üzere her filmine zerketmiştir (bitter moon tamamen cinsellik üzerine kurulu bir filmdir). çağımızın en büyük sinemacısıdır, dahidir...

(electric warrior - 3 Ekim 2003 21:55)

filmografisi kimisi uzun, kimisi kısa metrajlı filmlerden oluşan bir dahi.

uzun metrajlı filmleri
1962 - knife in water (noz w wodzie)
1965 - repulsion
1966 - cul de sac
1967 - dance of the vampires (fearless vampire killers)
1968 - rosemarys baby
1971 - macbeth
1973 - diary of forbidden dreams (what?)
1974 - chinatown
1976 - the tenant (le locataire)
1979 - tess
1986 - pirates
1988 - frantic
1992 - bitter moon (lunes du fiel)
1994 - death and the maiden (la jeune fille et la mort)
1999 - the ninth gate
2002 - the pianist

kısa metrajlı filmleri
1957 - usmiech zebiczny (teeth smile)
1957 - rozbijemo zabawe (break up the dance)
1957 - morderstwo (murder)
1958 - dwaj ludzie z szafy (two man and a wardrobe)
1959 - lampa (the lamp)
1959 - gdy spadaja anioly (when angels fall down)
1961 - gruby i chudy (the fat and the lean)
1962 - ssaki (mammals)
1964 - les plus belles escroqeries du monde(the beautiful swindlers)
1996 - gli angeli

les plus belles escroqueris du monde isimli film polanski, chabrol, godard ve horikawanın ortak çalışmalarından oluşmaktadır.
gli angeli bir film çalışması sayılmaz, italyan müzisyen vazco rossinin aynı adlı filmi için polanskinin yönettiği bir filmdir ancak her özelliğiyle mükemmel olduğu için kısa metrajlı film kategorisine alınmıştır.
filmler ilk yayınlandıkları isimle dizilmişlerdir.

edit: bu entry yazıldığında, samantha geimer'den ve malûm tecavüz olayından haberim yoktu. bunun üzerine, tek bir sözüm olabilir: allah belanı versin roman polanksi. ellerin kurusun! (hoş, zaten kurumuş da). aşağılık, rezil, namussuz sülük. daha da acı olanı, bir dolu gerzeğin bu adama arka çıkmasıdır. insan gerçekten hayret etmiyor mu?

(electric warrior - 30 Ekim 2003 01:52)

kendisi ayrıca iyi bir oyuncudur. yönettiği filmlerin kimisinde başrolde (bkz: the tenant) kimisinde ise küçük rollerde (bkz: chinatown) görünmüştür. bunun haricinde başkalarının yönettiği filmlerde de oyuncu olarak birçok defa belirmiştir. öyleyse üstadın oyuncu olarak belirdiği filmlerin listesine bir göz atalım: ne zaman yapılmış, kim yönetmiş, adı neymiş?
1954 - pokolenie (a generation) - andrzej wajda
1957 - koniec nocy (end of the light) - julien dziedzina
1957 - rozbijemo zabawe (break up the dance) - roman polanski
1959 - lotna - andrzej wajda
1959 - gdy spadaja anioly (when angels fall down) - roman polanski
1960 - do widzenia do jutra (see you tomorrow) - janusz morgenstern
1961 - the fat and the lean (gruby i chudy) - roman polanski
1965 - repulsion - roman polanski
1967 - dance of the vampires (the fearless vampire killers) - roman polanski
1969 - the magic christian - joseph mcgarth
1973 - diary of forbidden dreams (che) - roman polanski
1973 - blood for dracula (andy warhols dracula) - paul morrissey
1974 - chinatown - roman polanski
1976 - the tenant (le locataire) - roman polanski
1994 - a pure formality - giuseppe tornatore
1994 - grosse fatigue (dead tired) - michel blanc
2003 - zemsta (the revenge) - andrzej wajda

(electric warrior - 19 Aralık 2003 01:51)

filmlerinin kahramanları genellikle dışarıdaki dünyadan kopuk, sığındıkları ve dışına çıkmayı pek düşünmedikleri kozalarında yaşayan (polanski bunu somutlaştırmak için çoğunlukla apartman dairesini kullanır) kişilerdir. repulsionın carolı veya the tenantın trelkovskysi bunun güzel örnekleridir.

şiddet genellikle polanski filmlerinde insanın gözüne sokulan öğlerden değildir. korku türünün iki klasik yapıtın; william blattynin exorcisti ile polanskinin rosemarys babysinin arasında çok büyük farklar vardır; biri şok etkisi yaratacak fiziksel şiddet çeşitlerini kullanırken diğeri seyirciyi sürekli olarak tedirgin bırakacak bir atmosfer yaratımına gider. polanskinin yaptığı ikincisidir ve tüm filmlerinde bunu başarıyla gerçekleştirir. öte taraftan o kendisinin de söylediği gibi bir sinema playboyudur. türler arasında gezinir durur. pirates gibi komedi, repulsion gibi gerilim, rosemarys baby gibi korku filmlerine imza atar. öte yandan the pianist gibi bir film de polanskiye aittir. öyledir, dahidir kendisi. evet...

(electric warrior - 12 Ocak 2004 20:10)

oliver twist'i kendi yorumuyla çekmektedir ve 2005'te vizyona sokacaktır. soksun bakalım.

(hemingway - 3 Haziran 2004 06:46)

korku filmleri serüvenine 1966'da çevirdiği the fearless vampire killers ile girmiş polanski. 1968'de de bu filmin başrolündeki sharon tate'le evlenmiş.

1967'de çevirdiği rosemarys baby ise amerika'daki en başarılı filmlerden biri seçilmiş. gerilim kurgusu içindeki filmde genç bir karı-koca şeytani kimliklere kaptırıyorlar kendilerini.

konuyu şuraya bağlamak istiyorum. "rosemary's baby"'deki durum özel hayatına da yansımış polanski'nin: aynı şeytani külte kendini kaptıran charles manson'un çetesi, sharon tate'i öldürmüş.

(juxtapose - 1 Şubat 2002 15:22)

(bkz: le gros et le maigre)

(aksa - 11 Şubat 2005 02:32)

1994 yapini pure formality isimli filmde komiser kemal tarzi bir insani canlandirmakta.(gercekten komiser kendisi , ama adi kemal degil)

(sirius black - 30 Temmuz 2005 17:51)

okuldaş olduğu yönetmenler

(bkz: krzysztof kieslowski)
(bkz: jerzy skolimowski)
(bkz: krzysztof zanussi)

söz konusu okul için
(bkz: lodz film okulu)

(ronesans adami - 31 Ekim 2005 21:03)