(bkz: niagara niagara)

(demlikposet - 13 Mayıs 2002 17:05)

dokuzuncu nesil çaylak.

(burcix - 15 Nisan 2008 15:06)

m. monroe'nun bu isimli 1 filmi mevcuttur...

(portakal - 7 Mayıs 2000 23:20)

(bkz: niagara selalesi)

(arroway - 19 Eylül 2002 23:35)

okunusu türkiye'de söylendiginin aksine (ingilizce konusulurken de ayni hata yapildigindan belirteyim dedim) nayagra seklinde olan heybetli selale

(je t aime tu m aime - 26 Aralık 2010 23:14)

54 km. uzunluğunda, kuzey amerika'da, abd ve kanada sınırının ara kesimini oluşturan ırmak. üzerindeki şelale ve ivintiler nedeniyle ulaşım için welland kanalı açılmıştır.

(pandorum - 23 Ocak 2011 14:39)

'ne yaygara'dan geldiği iddia edilerek amerikan yerlilerinin türk olduğu sonucuna varanlar vardır ama reha oğuz türkkan böyle bir şey olmadığını; hatta bu örneği kendisinin, ses benzerliği olan her kelimenin türklüğe yorulmasına tepki olarak, verdiğini söyler...

(kantelem - 5 Şubat 2003 09:25)

aynı zamanda the office altıncı sezon dördüncü bölümünün adı.

(meth - 16 Ağustos 2011 14:59)

söylemesi zevkli bir şelale ismi.

(tenten10 - 7 Ocak 2012 01:12)

fransız müzik grubu. l'amour a la plage idi en ünlü şarkıları. (bkz: sex on the beach)

(polaris - 23 Nisan 2003 22:15)

ne yazık ki vasatı aşamayan bir henry hathaway filmi. gene de kendisini izlettiriyor bir şekilde. son on dakikadaki gerilimi ile de solukları kesiyor. niagara şelalelerindeki sahnelerin çekimi başarılıydı (1953 yılında çekilmiş film, daha iyisini beklenemezdi sanıyorum). filmin artıları arasında marilyn monroe var şüphesiz. yanılmıyorsam bu film sayesinde yükselişe geçti. kendisini sürekli aptal sarışın rollerinde veya bu rollere benzer rollerde izlemiş olduğum için buradaki ciddi bakışları, gözlerinden kötülük akması beni epey şaşırttı. halbuki o gözler çok masum bir şekilde bakarlardı. keşke monroe aptal sarışın rollerine hapsedilmeseydi dedirtti film. keşke çok daha fazla ciddi rollerde karşımıza çıksaydı. bu filmdeki performansını epey beğendim.

film başta da belirttiğim gibi vasatı aşamıyor. sanıyorum çekildiği zamanlarda femme fatale ve film noir furyası olduğundan henry hathaway de bu furyaya katılmak istemiş. fakat derinleştirilemeyen karakterler, o zamanda bile klişe haline gelmiş konular ve olayların kullanılması, ele aldığı konuya derinlemesine dalamaması gibi nedenlerden ötürü izlendikten kısa bir süre sonra hafızadan uçup gidiyor. bir kalıcılığı yok. varsa da o da şüphesiz monroe'dur. kısacası kendisini sıkmadan izlettiren ama bittikten sonra hafızadan uçup giden bir film. marilyn monroe'nun sağlam performansı için izlenebilir.

---baştaki elemanın filmin tamamı boyunca (bir buçuk saat) gülümsemesi sinirlerimi bozdu. 32 diş gülümsüyor herif. nedenini de çözemedim. demek ki çok mutlu. karşılarında renkten renge niagara şelalleri var, nasıl mutlu olmasın!

(sherlock holmes 90 - 25 Temmuz 2012 00:40)

elimde sadece bir adet now or never isimli albümleri bulunan bir heavy metal grubu. nerelidirler, ne yer ne içerler bilmem...

(the last hard man - 16 Temmuz 2003 20:10)

julien clercin elle tutulur tek albumu ve onun acili$ parcasi. sozlerini de yazayim parcanin :

hey niagara
je t'en prie sèche tes joues
ne pleure pas
hey ! hey ! hey !
tu vas faire monter la seine
arrête-toi

niagara,
je t'en prie à genoux
ne m'en veux pas
hey ! hey ! hey !
et si je t'appelle comme ça
c'est que ça t'va...

demain matin je m'en vais prendre le train
je t'en prie reste chez toi...
après demain je serai déjà bien loin
a l'abri de tes exploits

hey ! niagara
tes sanglots sont si longs
hey ! hey ! hey !
tu inondes mon destin
de ton chagrin

demain matin je m'en vais prendre le train
je t'en prie ne pleure pas
après demain j'aimerais que les gazettes
ne me parlent pas de toi

les dentelles fraîches, la la la
de tes grands mouchoirs lilas
ont vu plus d'écume, la la la
que les chutes du niagara
hey ! niagara
je t'en prie entre nous
retiens toi
hey ! hey ! hey !
une montagne qui pleure
oui c'est bien toi

niagara
je t'oublie, tu m'oublies
restons-en là...
hey ! hey ! hey !
ne vas pas faire une baignoire
d'un petit rien

demain matin si c'était mon dernier train
je t'en prie ne t'affole pas
après demain n'achète pas les gazettes
même si elles parlaient de moi

hey ! niagara
je t'oublie, tu m'oublies
restons-en là
hey ! hey ! hey !
et si je t'appelle comme ça
c'est que ça t'va
hey ! hey ! hey !
hey ! niagara
c'est que ça t'va

(tarator - 16 Temmuz 2003 20:23)

bir ekşi sözlük yazarı. sözlüğün seviyesini yükseltip bizi aydınlık yarınlara taşıyacağından süphem yok.

(bkz: hoşgelmiş)

(a d s z p - 9 Mart 2013 00:41)

bir 8 mart 2013 yazarıdır...

(zart diyen zurna - 9 Mart 2013 00:53)

(bkz: sushimania/#32604551)

(koministimam2 - 13 Mart 2013 03:55)

saatler, kiss'i vurdu mu olayların geliştiği;
güzel bir adet marilyn monroe filmidir. *

(xx melis x - 13 Mart 2013 04:15)

(bkz: şelale)

(dreamer - 18 Eylül 2001 10:40)

manhattan'da avenue a ile 7th street kesisimindeki bar. giris katinda pek bir sey yok, siradan bir bar... ama carsamba, cuma ve cumartesi acik olan bir alt kati var ki, pes! herkes mi eglenmeye gelir be kardesim? 80's music ile vur patlasin cal oynasin (ki sahsen 80's seven biri degilimdir).

(24th fret - 6 Ekim 2004 03:12)

1953 yapimi basrollerinde marilyn monroe ve joseph cotten i gorebilecegimiz gerilim filmi. fena film degil aslinda marilyn teyzeme bi kez daha asik olasi geliyor insanin hele renkli kiyafetleri icinde gorunce ooof ooof diyo insan. filmin siritan tek yani mr. cutter in film boyunca agzina yarim metre acarak gulmesi, ulan diyosun hayatin boyunca hep mi mutlu yasadin be adam yoksa 50 li yillarda amerikada yasamanin verdigi bir mutluluk mu bu? film boyunca cozemedim bunu

(partizan turks - 18 Temmuz 2005 21:11)