walt disneyin batakhanesi

(wolverine - 10 Şubat 2000 21:44)

çocukken söylenmiş yalanlarımın baş mekanıdır.

- olum var ya, benim eniştem var amerika'da tamam mı? doktor bi de tamam mı? bigün miki mauvs gelmiş hastaneye demiş ki, "yiğenini de al gel herşey benden" demiş tamam mı? seneye gitçem kesin.

10 yaşına kadar devam eder bu yalan. artık patlamak üzere olan bünye, tatilya ile sakinleştirilir.

(bkz: buna da şükür)

(kisisel bilgi - 11 Şubat 2008 04:31)

temel atma törenini dört gözle elimde balonlarla beklediğim ankaranın su sorununa çare olacak proje.

teşekkürler melih amca.

(bkz: çocuklar melih amcanız sizi çok seviyor)

(arenbi - 30 Mart 2009 03:16)

california'dakinin girişinde "here you leave today and enter the world of yesterday, tomorrow and fantasy" yazar. "çocukluğuna geri dönmek" diye bir deyim vardır sürekli kullanılan, ilk ve tek olarak burada tam anlamıyla gerçekleştiğini gördüm.

(kokomichu - 23 Şubat 2010 20:04)

türkiye'deki şubesinin ankara ya da antalya değil kesinlikle ve kesinlikle istanbul'da üstelik marmaray güzergahı üzerinde bir yerde kurulması gereken park.

(samatya - 11 Ağustos 2010 23:33)

j. baudrillard - simulacres et simulation'dan:

"disneyland bütün simulakr düzenlerinin iç içe geçmiş olduğu kusursuz bir modeldir. disneyland her şeyden önce: korsanlar, geleceğin dünyası vb şeylerden oluşan bir illüzyon ve fantazm oyunudur. bu düşsel evren kendine düşen görevi başarıyla yerine getirmektedir. aslında kalabalıkları buraya çeken şey çelişkileri ve güzellikleriyle gerçek amerika'nın minyatürleştirilmiş toplumsal bir mikrokosmosuna benziyor olması ve alınan kolektif (dini denilebilecek türden) keyiftir. aracınızı otoparka bıraktıktan sonra içeride kuyruğa giriyor ve sonunda dışarıya yapayalnız ve kendi halinize terkedilmiş olarak çıkıyorsunuz. bu düşsel evrendeki tek olağanüstü şey içerideki kalabalıktan yayılan sıcaklık ve sevecenliğin yanı sıra insana pek çok değişik duygu yaşatan bol miktardaki oyun ve oyuncağın varlığıdır. bir konsantrasyon kampına benzeyen otoparkla içerdeki kalabalık arasında tam bir tezatlık vardır. bir başka deyişle içerdeki binbir oyuncak insanları bir nehir misali oradan oraya sürüklerken, dışarı çıkan insan yalnızlığa (oyuncağına) arabasına doğru ilerlemek zorunda kalmaktadır.

disneyland'daki düşsellik ne gerçektir ne de sahte. burası gerçeğe özgü bir düşselliği, gerçeğe simetrik bir şekilde yeniden dönüştürebilmek amacıyla tasarlanmış bir caydırma (ikna) makinesidir. bu çocuksu düşselliğe özgü sefalet ve yozlaşmışlığın nedeni de zaten budur. bu evrene çocuksu bir görünüm verilmek istenmesinin nedeni, yetişkinlere özgü "gerçek" ve başka bir evren bulunduğu düşüncesini onaylatma arzusudur. disneyland bir çocuksuluğun gerçek anlamda her yere hakim olduğunu gizleyebilmek için yetişkinlerin de buraya gelerek çocuklaşmalarına olanak tanımak ve gerçekte çocuk olmadıklarına inandırma amacıyla kurulmuş bir evrendir."

(deinnorra - 15 Aralık 2010 00:04)

(bkz: o kadar mutluyum ki simdi kusabilirim)

(the asphalt man - 31 Ağustos 2011 03:52)

umarım dünya tatlısı lily'nin gideceğini duyduğunda verdiği tepkiye değen bir yerdir. yerim.

http://www.youtube.com/watch?v=oopohlgirtm

(tberk - 10 Ekim 2011 06:15)

hayatımda alkol almadan en çok eğlendiğim yer. 2 kere gittim. bidaha olsa bidaha giderim.

(mara ss - 8 Mart 2012 22:53)

son kuruşuna dek hakkını veren, space mountain2, indiana jones, hollywood tower,aerosmith'lerle sizi çocukluğunuza ışınlayan bambaşka bir deneyim, bambaşka bir dünya..

(lokunuma dokunma - 27 Ağustos 2012 14:21)

uc sene once ortalama fakirlikte interrail yapan bir gezgin oldugum icin paris'te gidememistim ama baya icimde kalmisti. bu sene tokyo'da gitmek kismet oldu (bkz: sozlukculerin aslinda demek istedikleri)^*valla o kadar sikkofield okuyup, youtube'dan aptal saptal 'disney subliminal' vidyolari izledik, hatta google'a illuminati yazip 'vay amk neler donuyo' bile çektik ama kardaş su disneyland'e gidince harbi hicbiri skimde olmadi. walt abinin götünün gılıyık diye dolastik ortalikta.

(031929 - 7 Ekim 2013 00:01)

(bkz: belediyenin önündeki miki fareyi kim kırdı)

(1001idea - 10 Ekim 2013 15:10)

işte disneyland gibi disneyland ^*

http://imgim.com/4540incig7149006.jpg

(elyor - 7 Mart 2014 06:07)

çalışanların kullandığı yemekhane, 1961.

(dort gunluk bir sey - 14 Temmuz 2014 13:52)

nefis dada şarkısı. doksanlar.

(yirmibirellidokuz - 7 Eylül 2014 03:32)

yaşın zerre önemli olmadığı, herkesin illa ki bir kaç tane favori oyuncak seçebileceği, tüm çalışanların gülmekten muhtemelen yanaklarının ağrıdığı, hamburger yerken opera izleyebileceğiniz, mc donalds kolalarının üstünde, kahve bardaklarında, yani istisnasız her noktada görseller bulunan ve tam 1 gün boyunca 15 dakikada bir "bu nasıl bir hayal gücü" dedirten paris 20. yıl gösterilerine katılma imkanı bulduğum mekandır.

çıktığınızda miki tiki görmek istemezsiniz bir süre.

(kusmuklumakarna - 30 Ocak 2015 12:47)

avrupa'da da yaptilardi, ama amerika'daki kadar tutmadiydi,
onun adi da eurodisney'di.
http://www.disneylandparis.com/ olmuş şimdi.

(settar - 14 Kasım 1999 01:14)

plastik eğlence mekanları zinciri. çizgi film keranesi.

(sir gawain - 3 Temmuz 2006 03:26)

(bkz: ankara disneyland)

(seha - 12 Ağustos 2006 11:44)

para tuzağı.yok micky mouse ile tanışma saati yok sinderella ile tanışma saati derken cebinizde para kalmaz. hani çocukluğunuzun çizgi roman kahramanlarıdır ya yaşınız kaç olursa olsun hacca gitmiş gibi görmek istersiniz o yaratıkları her nedense. büyüseniz de bir yanınız çocuk kalır ya hani. bir de içindeki alışveriş merkezi ayrı bir tuzaktır. oraya kadar gidip bir çaput almadan duramazsınız. içinizdeki alma dürtüsü son sürat harekete geçer ve t-shirt, çorap, şapka ne varsa toplarsınız.sanki batan geminin malları bunlar. hele hele o insanı tahrik eden paralı yerlere ve oyunlara katılmazsanız çok ayıp olur. hadi kızım maşrapa pamuk eller cebe...
(bkz: cep delik cepken delik)
(bkz: kendimi kevgir gibi hissediyorum sayın okuyucular)

(neceflimasrapa - 14 Ağustos 2006 21:51)