Facebook Yorumları
  • comment image

    düz adama övgü. bu kez pablo neruda'dan geliyor ama.

    voy a contarte en secreto
    quién soy yo,
    así, en voz alta,
    me dirás quién eres
    (quiero saber quién eres)
    cuánto ganas, en qué taller trabajas,
    en qué mina,
    en qué farmacia,
    tengo una obligación
    terrible
    y es saberlo,
    saberlo todo:
    día y noche saber cómo te llamas,
    ése es mi oficio,
    conocer una vida
    no es bastante
    ni conocer
    todas las vidas
    es necesario,
    verás,
    hay que desentrañar,
    rascar a fondo
    y como en una tela
    las líneas ocultaron,
    con el color, la trama
    del tejido,
    yo borro los colores
    y busco hasta encontrar
    el tejido profundo,
    así también encuentro
    la unidad de los hombres,
    y en el pan busco
    más allá de la forma.
    me gusta el pan,
    lo muerdo,
    y entonces
    veo el trigo,
    los trigales tempranos,
    la verde forma
    de la primavera,
    las raíces, el agua,
    por eso
    más allá del pan,
    veo la tierra,
    la unidad de la tierra,
    el agua,
    el hombre,
    y así todo lo pruebo
    buscándote
    en todo,
    ando, nado, navego,
    hasta encontrarte,
    y entonces te pregunto
    cómo te llamas,
    calle y número,
    para que tú recibas
    mis cartas,
    para que yo te diga
    quién soy y cuánto gano,
    dónde vivo,
    y cómo era mi padre.
    ves tú qué simple soy,
    qué simple eres,
    no se trata
    de nada complicado.
    yo trabajo contigo,
    tú vives, vas y vienes
    de un lado a otro,
    es muy sencillo,
    eres la vida,
    eres tan transparente
    como el agua,
    y así soy yo,
    mi obligación es ésa:
    ser transparente,
    cada día
    me educo,
    cada día me peino
    pensando como piensas,
    y ando
    como tú andas,
    como, como tú comes,
    tengo en mis brazos
    a mi amor
    como a tu novia tú,
    y entonces
    cuando esto
    está probado,
    cuando somos iguales,
    escribo,
    escribo con tu vida
    y con la mía,
    con tu amor y los míos,
    con todos tus dolores
    y entonces
    ya somos diferentes
    porque, mi mano
    en tu hombro,
    como viejos amigos
    te digo en las orejas:
    no sufras,
    ya llega el día,
    ven, ven conmigo,
    ven con todos
    los que a ti se parecen,
    los más sencillos.
    ven, no sufras,
    ven conmigo,
    porque aunque
    no lo sepas,
    eso yo sí lo sé:
    yo sé hacia dónde vamos,
    y es ésta la palabra:
    no sufras
    porque ganaremos,
    ganaremos nosotros,
    los más sencillos
    ganaremos,
    aunque tú no lo creas,
    ganaremos.


    (calendil - 23 Eylül 2006 12:02)

  • comment image

    bu da bizzat yaptığım çevirisi.

    düz adama övgü

    sana anlatacağım gizlice
    kim olduğumu
    böylece, alçak sesle
    söyleyeceksin kim olduğunu
    (bilmek istiyorum kim olduğunu)
    kaç para kazanırsın,
    hangi terzide çalışırsın,
    hangi madende,
    hangi eczanede,
    bir görevim var,
    o da bilmek,
    herşeyi bilmem gerek;
    gece gündüz bilmek adının ne olduğunu
    işte benim işim bu,
    bir hayatı bilmek
    yetmez
    bütün hayatları bilmek ise
    gereksizdir
    göreceksin,
    iç organları çıkartmak gerek,
    deriyi başa doğru yüzmek
    ve kumaşta olduğu gibi
    çizgiler gizler
    renkleriyle, dikiş izlerini
    örgünün,
    ve silerim renkleri
    ve ararım bulana kadar
    derindeki örgüyü
    işte böyle bulurum
    insanların birliğini de
    ve ekmekte ararım
    şekilden fazlasını
    ekmeği severim
    ısırırım onu
    ve böylece
    görürüm buğdayı
    erken olgunlaşmış tarlalarda
    yeşil görüntüsünü
    ilkbaharın,
    pirinçleri, suyu,
    çünkü,
    ekmeğin çok ötesinde,
    toprağı görürüm
    toprağın birliğini,
    suyu,
    insanı
    ve işte böyle denerim herşeyi
    ararken seni
    hepsinin içinde,
    yürürüm, yüzerim, gemi kullanırım
    bulana kadar seni
    ve böylece sana sorarım
    adının ne olduğunu
    sokağını ve kapı numaranı,
    alasın diye
    attığım kartları
    söyleyeyim diye sana
    kim olduğumu ve kaç para kazandığımı,
    nerede yaşadığımı
    ve babamın nasıl biri olduğunu
    görüyorsun ya, basit biriyim
    ve sen de basitsin
    söz konusu değil
    hiçbir karmaşıklık.
    ben seninle çalışıyorum,
    sen yaşıyorsun, gidip geliyorsun
    bir taraftan ötekine,
    çok düz bir şey
    hayatsın sen
    şeffafsın
    su kadar
    ve işte böyleyim ben
    benim görevim bu:
    şeffaf olmak,
    her gün
    kendimi eğitirim
    her gün taranırım
    senin düşündüğün gibi düşünerek
    ve yürürüm
    senin yürüdüğün gibi yürüyerek,
    yerim, senin yediğin gibi yiyerek,
    tutarım kollarımda
    aşkımı,
    senin tuttuğun gibi sevgilini,
    ve böylece,
    bu da
    denenmiş olduğunda,
    eşit olduğumuzda,
    yazarım,
    senin hayatınla yazarım
    ve kendi hayatımla,
    senin aşkınla ve benim aşklarımla,
    senin bütün acılarınla
    ve böylece,
    yine de farklıyız birbirimizden
    çünkü benim elim
    senin omzunda
    eski dostlar gibi
    söylerim kulağına,
    acı çekme,
    o gün yakındır
    gel, gel benimle
    gel herkesle birlikte,
    sana benzeyen herkesle,
    en düz olanlarla.
    gel, acı çekme,
    gel benimle,
    çünkü sen bilmesen de,
    ben biliyorum sahiden:
    biliyorum nereye doğru gittiğimizi,
    ve sözüm bu sana:
    acı çekme,
    çünkü kazanacağız,
    kazanacağız biz,
    en düz olanlar,
    kazanacağız,
    sen buna inanmasan da,
    kazanacağız.

    pablo neruda


    (calendil - 23 Eylül 2006 12:13)

Yorum Kaynak Link : oda al hombre sencillo