Süre                : 1 Saat 42 dakika
Çıkış Tarihi     : 16 Aralık 1977 Cuma, Yapım Yılı : 1977
Türü                : Aksiyon,Cinayet,Drama,Heyecanlı
Ülke                : ABD
Yapımcı          :  Metro-Goldwyn-Mayer (MGM)
Yönetmen       : Don Siegel (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Peter Hyams (IMDB)(ekşi),Stirling Silliphant (IMDB)(ekşi),Walter Wager (IMDB)(ekşi),Robert Frost (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Charles Bronson (IMDB)(ekşi), Lee Remick (IMDB)(ekşi), Donald Pleasence (IMDB), Tyne Daly (IMDB)(ekşi), Alan Badel (IMDB)(ekşi), Patrick Magee (IMDB)(ekşi), Sheree North (IMDB)(ekşi), Frank Marth (IMDB), Helen Page Camp (IMDB), Roy Jenson (IMDB), Jacqueline Scott (IMDB), Ed Bakey (IMDB), John Mitchum (IMDB), Iggie Wolfington (IMDB), Hank Brandt (IMDB), John Carter (IMDB), Burton Gilliam (IMDB), Regis Cordic (IMDB), Carmen Zapata (IMDB), Carl Byrd (IMDB), Robert Phillips (IMDB), Kathleen O'Malley (IMDB), Åke Lindman (IMDB), Ansa Ikonen (IMDB), John Hambrick (IMDB), Henry Alfaro (IMDB), Glenda Wina (IMDB), James Nolan (IMDB), George Petrie (IMDB), Jeff David (IMDB), Lew Brown (IMDB), Peter Weiss (IMDB), Cliff Emmich (IMDB), Alex Sharp (IMDB), Margaret Hall Baron (IMDB), Sean Moloney (IMDB), Ville-Veikko Salminen (IMDB), Teppo Heiskanen (IMDB), Mika Levio (IMDB), Marlene Hazlett (IMDB) >>devamı>>

Telefon ' Filminin Konusu :
Müşterilerine iki taraflı oynayan Stu Shephard, bir gün bir telefon kulübesinden çıkarken telefon çalar, telefondaki ses kendisi hakkında şaşırtıcı bilgiler verir ve üzerine doğrulttuğu tüfeğin lazerini göstermesi ile birlikte Stu, telefon kulübesine hapis olur. Artık telefondaki sesin talimatlarına göre hareket edecektir.


  • "yanlış kişiden hiç beklenmeyen bir anda gelen aramayla sizi dünyanın en üzgün insanı haline getirebilen alettir."
  • "eskiden adına "nâkil-i sadâ" derlermiş."
  • "teknolojinin gelismesi ile kendisi cebe, faturası sahibine giren bir alet (bkz: cep telefonu)"
  • "kullanmaktan iyice tiksindiğim teknolojik alet. başımıza sardığından haberin yok tabi graham bell, rahat uyu."
  • "2 gündür kullanmadığım icat. şarjı bitti ve doldurmadım. birkaç gün de doldurmayı düşünmüyorum sözlük."
  • "suya duyarlı bir alettir. ne zaman banyoya girseniz çalar."
  • ""bir arada olmaktan nefret ettikleri ama yalniz kalmaktan da korktuklari icin insanlar telefon denilen bir alet kullaniyorlarmis."gosteri peygamberi, sf: 260 (bkz: chuck palahniuk)."
  • "actiginizda hic nazlanmadan, direkt la sesi veren, akort-friendly aparat."




Facebook Yorumları
  • comment image

    grup vitamin in en sevdiğim şarkısı

    sözleri şuna yakın birşeydir.

    helloorr ıhhahhahhha *

    çok sinir olurum vallahi billahi
    telefonla aram hiç iyi değil
    ne zaman işim var zart diye telefon
    inanın dayanılır gibi değil

    dün sabah yine uyurken çaldı
    ne uyku kaldı ne huzur kaldı
    arayan uzaktan eski bir dostmuş
    gayet uzun bi mevzuya daldı

    "tamam" diyorum bu mevzu bitmez
    bi insana bu kadar da eziyet edilmez
    telesekreter telesekretmez
    konuşur konuşur susmak bilmez

    adana çık aradan bi sen eksiktin
    telefonda geçer oldu ömrüm
    eşler dostlar falan filan
    sen de gel adana arayın ulan

    telefon sesi duyunca dellenirim
    sabah sabah arayana küfür ederim
    ben bu telefonu icad edenin
    üç kuruşluk keyfimin içine ettiler

    sabahın bir köründe çalmaya başladı
    iki saat içinde on kişi aradı
    dangalağın birtanesi yanlış düşürdü
    üç kuruşluk keyfimin içine ettiler

    hellooor nıha yihahahah ha
    gene beenim beenn *

    gece yarısı zarr diye telefon.
    "kim o?" ses yok telefon sapığım
    "o ahizeyi al" diyorum
    içli dışlı bir küfür ediyorum

    kezban'ın evine döndü ulan ev
    telefon susmak bilmiyor.
    ahize kulağıma girdi nerdeyse
    arayanlar bunu bilmiyor

    "yeter" artık insaf edin
    biraz da başkasına telefon edin
    her günaradığınız yetmedi
    bu nası jetonmuş bitmedi

    bıktım artık da en sonunda
    kestim telefon tellerini
    eşler dostlar falan filan
    sıkıysa şimdi de arayın ulan

    telefon sesi duyunca dellenirim
    sabah sabah arayana küfür ederim
    ben bu telefonu icad edenin
    üç kuruşluk keyfimin içine ettiler.

    sabahın bir köründe çalmaya başladı
    iki saat içinde on kişi aradı
    dangalağın birtanesi yanlış düşürdü
    üç kuruşluk keyfimin içine ettiler


    (godless frog - 25 Aralık 2006 04:23)

  • comment image

    biyolojik etkilerini geçtim; insan ilişkilerinin amına koyan cihaz. ifade iletilmeyişi sebebiyle, yanlış anlaşılan bir cümleyi açıklamak adına bin cümle daha kurdurur insana. güzeller güzeli başlayan bir konuşmayı bile mahvedebilir. tehlikelidir yani.


    (mistiqkedi - 25 Nisan 2007 00:38)

  • comment image

    yanında olmaktan sonra en dolaysız iletişimi sağlayan, bazen açmak istenmeyen ama bazen de kapatılamayan her daim gözde kalacak iletişim makinesidir.
    odamın yarısını kaplayan ve hepsi birden çalıştığında -belki de tozla kaplı oldukları için- sanayide kullanılan dev makineler kadar gürültüye sebep olan teknoloji ve medya yığınına (bu bilgisayar, şu an dinlediğim radyo, sesi biraz kısıldığı için radyo tarafından bastırılmış tv ve nadiren kullandığım yazıcı) inat, yatağımın başucundaki yerini hak ediyor telefon. insanın hem şaşırmasını hem de içten içe mutlu olmasını sağlayacak sesleri taşıyor çünkü.
    mesela, mavi gözleri kadar berrak ve kapalı koyu gri gökyüzünü unutturacak kadar aydınlık o kadının, aracısız, anlam kayıpsız bir haberleşmeyi sağlayan ve bir an için bir tamamlayıcı ve kurtarıcı olan şu namelerini dolduruyor odama:
    "...gökyüzü olsan, seni dağ gibi sevsem,
    ölsem de, seni bin yıl sağ gibi sevsem..."*


    (realsanto - 28 Mayıs 2007 22:45)

  • comment image

    doğru ya da yanlış kimden geldiği mühim değil, ama çok beklediğiniz anda hiç gelmemesi ile size dünyada bir hiç olduğunuzu hatırlatabilen bir alettir.

    edit: tamam lan zorlama oldu biliyorum da gerçeklik payı var unutma bunu ;)


    (kojiro - 1 Ocak 2010 22:14)

  • comment image

    bülent ortaçgil'in sen albümünden bir parça.

    istediğimde bulurum seni artık özelin yok
    her an ulaşırım sana artık özelin yok
    mazaret tanımam eğer acıksan
    bir cüzdan gibi yanında taşırsan
    sabah akşam farketmez artık hiç özelin yok
    eskiden telefonlar sağda solda küçük notlar
    bütün gün seni aradım evde yoktum demeler
    postahaneler kulübeler bozuk hatlar jetonlar
    hep seni aradım kimse yok
    çağ başka bir çağ en gerekli şey sensiz
    herkesde kendine özgü en değerli şey sensin
    aşksız kalırım ama sensiz kalamam
    bu mutlu anı kimsesiz yapamam
    herşeyimi sana anlattım
    tek dostum senmişsin
    eskiden telefonlar sağda solda küçük notlar
    bütün gün seni aradım evde yoktun demeler
    postahaneler kulübeler bozuk hatlar jetonlar
    hep seni aradım kimse yok hiç kimse yok
    eskiden telefonlar fihristler küçük notlar
    bütün gün seni aradım evde yoktun demeler
    postahaneler kulübeler bozuk hatlar jetonlar
    hep seni aradım kimse yok hiç kimse yok


    (henalama - 1 Ocak 2011 12:58)

  • comment image

    3 tuşu kırık, bluetoothu çalışmayan, kafasına göre titreyen, gelen mesajları çoğu zaman okuyamadan silen, konuşurken de zaman zaman sesi kapanan bir tanesine sahip olduğum cihaz. aslında telefon demek yanlış olur, eskiden telefondu, şimdi telef oldu.

    edit: imla


    (manowar91 - 19 Nisan 2012 04:10)

  • comment image

    alexander graham bell değil de italyan mucit antonio meucci tarafından sanılandan 30 yıl önce icat edildiği 15 haziran 2002'da amerikan kongresinde resmi olarak taninan, ilk ismi teletrofon olan cihaz.

    edit: zamanında okuduğum bir kaynağa göre yazdığım bu entry bir düzeltme istiyor. wikipedia'ya göre meucci'nin icadının yılı 1857. dolayısıyla bell'den* 30 değil, 19 sene önce bulmuş diyebiliriz.


    (ventolin - 1 Temmuz 2003 17:43)

  • comment image

    çalmasa kırk yıl aklıma gelmeyecek alet..

    iki insan arasındaki iletişim konusu açılsa, bu yöntemlerden en beteri telefon'dur derim..sevmedim sevemiyorum.."dirili dirili" diye öttüğü anda tüylerim diken diken oluyor, içim kasvetleniyor, ruhum daralıyor.."efendim.." diyene kadar soğuk terler döküyorum, ki bu cevaplamaya karar verme sürem en az bir dört kere çaldırılmasından sonra vuku buluyor..karşı taraf ısrarcı ise açmak zorunda kalıyorum..her daim sessiz'dedir telefonum..sesine bile tahammülüm yok..zannımca "telefonofobi" diye bir şey varsa ben bunun muzdaribiyim, yoksa da tek kurbanı olduğum bir hastalık olarak tıp literatüsüne sokulmasını buradan teklif ediyorum..

    hani böyle gün boyunca telefonla konuşabilen insanlar vardır ya, her bir konuşma en az 5 dakika ile 15 dakika arasında değişir, kendilerine hayranlıkla karışık bir hayret beslerim..bir insan minik bir aleti kulağına dayamak sureti ile dışarıdan bakılınca boşlukla konuşuyor gibi duran bir eylem için neden bu kadar mesai harcar ki acaba? hayatta yapamam..rekorum 4.5 dakika..laf uzayınca "hı hı evet, hıhım ıııı heaaaa" cevapları ile yorulduğumu ve muhabbetin artık akamayacak kıvama gelip, ağır bir viskozite kazandığını karşı tarafa hissettirmeye çalışırım..hissetmiyor mu? (çoğu hissetmiyor zaten adam korkmuyor ki telefondan, sıkılmıyor ki niye hissetsin) "oldu o zaman.." can simidine sarılıyorum.."oldu o zaman" mevzuyu bıçak gibi kesen bir cümle..çok severim..

    lafı uzatmayayım..sevmedim, sevmiyorum, sevmeyeceğim..göremediğim bir insanla konuşmak bana garip geliyor..


    (alwayssleepy - 17 Ocak 2013 00:31)

  • comment image

    telefon hayatımın imtihanıdır.

    aramıyorum diye
    küsenler oldu,
    aramıyorum diye
    selamı sabahı
    kesenler de oldu.
    bir şey değişti mi peki?
    hayır, yine aramadım.

    nedeni nedir bilmiyorum
    ama aramakta zorlandım hep,
    ne kadar çok istesem de
    aramak için kıvransam da
    sanki hep yanlış zamanda
    yanlış bir yerdeyken
    arıyormuşum gibi,
    rahatsız ediyormuşum gibi,
    kendimi kötü hissediyorum.

    işte bu yüzden uygun saati beklerim hep,
    telefon etmeye karar verdikten sonra
    telefon ettiğim vakit arasında saatler olabiliyor,
    çoğunlukla da vazgeçiyorum.


    (bizans - 13 Ağustos 2013 19:40)

  • comment image

    türk halkının kullanmayı bir türlü beceremediği alet. en bilinen örneği telefon açıp, ahizeyi kaldıran kişiye "siz kimsiniz" diye sormaktır. ulan hıyar ağası, arayan sensin tanıtsana kendini. yapmayalım böyle.


    (khaotik - 16 Haziran 2004 04:19)

  • comment image

    2 gündür kullanmadığım icat.

    şarjı bitti ve doldurmadım. birkaç gün de doldurmayı düşünmüyorum sözlük.


    (sezaist - 15 Aralık 2014 01:59)

  • comment image

    telefonun delikleri içinde
    ufak tefek parmakları yüzünden
    ah! bilseniz başımıza ne geldi
    küçük kardeşimin yüzünden
    babam evde yokken telefon eder
    bütün şehri arar rahatsız eder
    sayıları bilmez küçük yumurcak
    bilmeyiz ne zaman akıllanacak
    001'den taksiler geldi
    002'den tamirci geldi
    003'te polislerinmiş
    kızdılar babamı alıp gittiler
    hiç akıllanmadı rahat durmadı
    telefonu karıştırdı yine oynadı
    hepimiz üzüldük olan işlere
    anlatayım isterseniz ben de sizlere
    004'ten doktorlar geldi
    005'ten ambulans geldi
    006 itfayeninmiş
    su sıkıp evimizi çok ıslattılar


    (agrafi - 6 Ağustos 2004 17:03)

  • comment image

    telefon

    gelmiyorsun gelme
    sesini gönder yeter
    serum gibi kan gibi
    her türlü derman gibi
    bir iş icin deyil
    sormak öğrenmek için değil
    hiç birsey söylemeden anlat herseyi
    salt sesin sesin
    bir gül bir daha gül
    sonra kapat telefonu
    bana bende kalan sesin yeter

    aziz nesin


    (kuzu kuzu me - 20 Eylül 2004 04:50)

Yorum Kaynak Link : telefon