Süre                : 2 Saat 1 dakika
Çıkış Tarihi     : 17 Aralık 2010 Cuma, Yapım Yılı : 2010
Türü                : Komedi,Drama,Romantik
Taglar             : Baba oğlu ilişkisi,beyzbol oyuncusu,beyzbol,Ağız üzerinden teslim
Ülke                : ABD
Yapımcı          :  Columbia Pictures Corporation , Gracie Films , Road Rebel
Yönetmen       : James L. Brooks (IMDB)(ekşi)
Senarist          : James L. Brooks (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Reese Witherspoon (IMDB)(ekşi), Paul Rudd (IMDB)(ekşi), Owen Wilson (IMDB)(ekşi), Jack Nicholson (IMDB), Kathryn Hahn (IMDB)(ekşi), Mark Linn-Baker (IMDB)(ekşi), Lenny Venito (IMDB)(ekşi), Molly Price (IMDB)(ekşi), Ron McLarty (IMDB), Shelley Conn (IMDB), Domenick Lombardozzi (IMDB), John Tormey (IMDB), Teyonah Parris (IMDB), Tony Shalhoub (IMDB), Dean Norris (IMDB), Donna Dundon (IMDB), Cyrus Newitt (IMDB), Will Blagrove (IMDB), Andrew Wilson (IMDB), David A. Gregory (IMDB), Yuki Matsuzaki (IMDB), Bill McKinney (IMDB), Jim Bouton (IMDB), Tara Subkoff (IMDB), Ken Farnell (IMDB), Mary Gallagher (IMDB), Aileen Zoccola (IMDB), Sachi Jonas (IMDB), Amanda Moshay (IMDB), Lyssa Roberts (IMDB), Seth Sanders (IMDB), Elyse Braner (IMDB), Ryann Hendricks (IMDB), Jessi Moore (IMDB), Amanda Freed (IMDB), Jaime Wohlbach (IMDB), Anjelica Selden (IMDB), Lovieanne Jung (IMDB), Suze Kilner (IMDB), Brian Distance (IMDB) >>devamı>>

How Do You Know ' Filminin Konusu :
Lisa Jorgenson, 27 yaşında genç ve başarılı bir koşucudur. Fakat çocukluğundan beri hayatında koşu olan Lisa, artık hayatına yeni bir yön vermenin arayışındadır. Yaşamının bu en zor döneminde kendini beğenmiş beyzbol oyuncusu Matty ile tanışır. Rudd ise başarılı bir iş adamıyken, mali bir suçtan dolayı hapse girmekle karşı karşıya kalır. Bir yandan suçsuzluğunu ispatlamaya çalışırken, diğer yandan da babasıyla ilişkisini düzeltmeye çalışmaktadır. Rudd ve Lisa'nın karşılaşmaları, ikisinin hayatında bir dönüm noktası olacak mıdır?


  • "hayatımda izlediğim en sıkıcı filmlerden biri. klişe olmasını geçtim bari eğlenceli olsaydı."
  • "reese whiterspoon'un şaşkınlıkla arkasına dönmelerinin fenalık geçirttiği film. owen wilson bütün filmi kurtarmış. romantik komedi gözüyle bakmazsanız kurgusunda bir enteresanlık var."
  • "jack nicholson in oglunun kizla kavustugunu gormesi, mutlu olmasi ve bu kavusmanin ona neler getirecegini anlamasi yuzune oyle bi yansimisti ki suphesiz filmin en iyi sahnelerindendi."
  • "oyuncularina kanip izlenilen filmlerden."
  • "türkçeye nerden biliyorsun diye çevirebileceğimiz cümle. nasıl biliyorsun kulağa pek hoş gelmiyor."




Facebook Yorumları
  • comment image

    paul rudd ile owen wilson arasında seçim yapmak bir kadın için ne kadar zor olabilir ki? owen wilson bir romantik komeid filminde olabilecek en itici adam. paul bu durumda ilk sahneden kazanmış oluyor tabi... filme gelirsek, kafa yormayan laylay filmler kuşağında, pijamalarla evde izlenebilecek bir film.


    (bewhy - 20 Mart 2011 17:55)

  • comment image

    romantik mi yoksa trajik mi olduğuna karar veremediğim film...o kadar sıkıldım ki yarısında uyuya kalmışım, uyuklamaya başladığımda otobüs bekliyorlardı,uyandım hala otobüs bekliyorlar zaten sonra film bitti. hani o kadar sıkılmışım ki filmden oturdum yüzüklerin efendisini bir daha izledim e tabii ilki ile yetinmeyip üçünü de izlemeye kalkınca hem de extended editionlarını, bütün gece ayakta kaldım...sonuç, bu film beni uykusuz bıraktı!!!


    (wendyangelamoiradarling - 21 Mart 2011 12:28)

  • comment image

    --- spoiler ---

    jack nicholson in oglunun kizla kavustugunu gormesi, mutlu olmasi ve bu kavusmanin ona neler getirecegini anlamasi yuzune oyle bi yansimisti ki suphesiz filmin en iyi sahnelerindendi.

    ---
    spoiler ---


    (sxcosssxs - 3 Nisan 2011 19:44)

  • comment image

    son zamanlarda izledigim en komik filmlerden biriydi. ozellikle diyaloglar ve karakterler acisindan oldukca basariliydi. paul rudd ve owen wilson'in oynadigi karakterler cok ilgincti ve gulmekten yerlere yatirdi acikcasi beni. su acidan da degisikti; konusuydu neydi diye sorsan ne ask derim ne iliskiler derim sadece insan dunyasinin karmasikligi ve kafa karisikligini anlatiyor bu film derim. insanin kafasindan gecen her dusuncenin boylesi diyalog ve karakterlerle birlestirilmesi cok dogal olmus ve komikligi bu saglamis.


    (the asphalt man - 6 Nisan 2011 03:31)

  • comment image

    görüp görülecek en sıkıcı film. film 2 saatten fazla sürdü, bi sorun konusu nedir diye? anlamadım. yani tabii bir eksen etrafında çekilmiş film ancak net bir konu yok. sanırson david lynch filmi yapmış abiler.

    sıkıcı, durağan, gereksiz replikler ve diyaloglar. jack nicholson için tek bir sahne var, gerisinde ise kayda değer hiçbir şey yok.

    ikinci bölümünde filmi ileri sardırdım, ona rağmen hiçbir şey kaçırmış gibi hissetmedim. pijamalarla evde izleneilecek film kalitesinde bile değil kanımca.


    (yuzbinbaloncuklu - 16 Mayıs 2011 12:19)

  • comment image

    sikintidan nefes darligi cekme noktasina getiriyor, hani boyle bir cevap arar gibi tavana bakiyorsun, bir derin nefes almaya calisip tekrar ekrana donuyorsun ama yok yok...olmuyor. e inci cicegim, ne zorun var izliyorsun diye soran akli selim tarafima da bir cevab veremedim. sacma bir inatla filmi bitirecegim diye tutturdum. kendi aldigim bir filmin gercekten ama gercekten cok kotu olmasini sindiremiyordum sanirim... gelgelelim film ogretici bir filmdir, bu anlamda faidesi mevcuttur. mesela bir sey bu kadar daral getiriyorsa kasmayiniz, zaman kazaniniz demistir bana bagira bagira, hı-hım..

    --- spoylır ---

    maddy denen eblek adamin terkeden sevgilise telefon acip "yuzumu gorebilseydin ne kadar uzgun oldugumu anlardin.." demesi ve bunla beraber cark edip aptal aptal kendi fotografini cekmeye calismasi....

    --- spoylır ---


    (magnolia shelby - 19 Mayıs 2011 21:39)

  • comment image

    film bitmesin istedim, o iki saat yetmedi. durmadan ara verdim daha rahat nasil izlerim, daha fazla nasil zevk alirim filmden diye... akilli diyaloglar ve hayatlarinin karmasasinda hayatlarina yon vermeye calisan insanlar, hayattaki degisik varyasyondaki karakterlerden farkli ornekler... sonlarina dogru tek sahne olmamis*, onun disinda fazlasiyla olmus film. herkese gore de olmayan film, dogrudur. ne direkt komedi, ne direkt drama ne de direkt baska bir sey cunku. "slice of life" janrinda bir film.

    --- spoiler ---
    * "he sen de beni seviyorsun" demesiydi george'un. dur be evladim, hatun daha yeni karar vermis, sana gelmis. bos degil sana hatun da "sevmek" dedin; urkutucen insani. onca akilli ve/ya sirin diyalog ve akis icerisinde birden sivri kalmis diyalogun o parcasi. sanki film cekilirken otorite biri zorla o repligi koydurmus gibiydi; ait degil gibiydi filme.
    ---
    spoiler ---
    --- spoiler ---
    denebilir ki ulan bu ikisi arasinda karar vermek ne kadar zor olabilir diye. o veya baska bi sekilde hayatinda cok buyuk inis cikis hissetmeyen kisiler anlam veremeyebilir... birden hayatin alt ust oluyor hissediyorsun, karsina inanilmaz ariza, enteresan, kendi capinda komik ve esrarengiz biri cikiyor. zaten kafan ve hayatin bozuk. hatunun degisiyle bi "insensitivity" istiyorsun. bir sey dusunmeden, gercekleri akla getirmeden eglenebilmek, gerceklerle yuzlesmemek... ama bir yandan da hatun o gercek disi, dogal olmayan hayati da ozumseyemiyor. aslinda bir erkekte istedigi o deger verebilen ya da daha dogrusu o degeri fazlasiyla dogal ve hareketleriyle de "smooth" bir sekilde ifade edebilen, kendisini icten dinleyebilen sifatlarini da digerinde buluyor.
    ---
    spoiler ---

    --- spoiler ---
    "it's the opposite of bus strike" nasil zeki bir replikti.
    ---
    spoiler ---
    ... helal diyorum. kendi kendime film izlerken oyle gulen bir insan degilim ama bu ve birkac replik beni kopardi. allah da seni koparsin james brooks.

    hatunun kararsizligina gelince; boyle olabiliyor karsi cins olayi. "variable"lari*/nitelikleri/sifatlari/neyse kiloyla alamiyorsun, bir yerden kaliteli bir degisken varken birinde, bir yandan o kiside les degiskenler de var. fonksiyonun degeri kac; en yuksek kimde, neyde cikicak diye tartmaya calisabiliyorsun arada kaldiysan. ha ya da mal mal f=ax+b'de bir "b" degeri var ki eger o "ask"sa sicarsin; onun disindaki degiskenler; artilar, eksiler n'olursa olsun sacma salak gidiyorsun o kisiye.


    (infected grail - 5 Haziran 2011 23:29)

  • comment image

    ayakları pek yere basmayan, fazlaca şişirilmiş oyuncu kadrosuyla dikkat çeken, james l. brooks gibi büyük bir yönetmenden* değil de kariyerinin tamamında 2. sınıf romantik komediler çekmiş sıradan bir yönetmenden çıkmış olsaydı eğer rahatlıkla 'olmuş' denilebilecek, *paul rudd ve kathryn hahn olmasa hiçbir değeri kalmayacak filmdir..

    bazı sahnelerdeki diyalogların filmin genel havasına göre çok derin kaçtığı, filmde hemen hemen bütün konuşmalarının delicesine bir hızda yapıldığı ve bu yüzden senin benim gibi intermediate-upper intermediate seviyesindeki birinin altyazısız anlayamayacağı bir romantik komediden ne beklenebilir?.. cevaben söyleyebileceğim; iki başarılı performans, sıkıcılığı anlık da olsa geçirebilecek birkaç zeki replik ve güzel bir son.. ilk ikisini ucundan kıyısından tutturdum ama filmin sonunu silip baştan çekme isteğiyle de baş edemedim bir süre; hem çok vasat kalmıştı hem de yerine oturmuyordu hiçbir kısmı.. daha genele yayılan ve içine başrol karakterlerinden daha çoğunu alabilen, alabilecek olgunlukta olan bir son ne de güzel olurdu aslında..

    george'a* şaşkın ama zeki erkek, matty'ye* zengin ama ahmak erkek, charles'a* bencil ama sevecen baba dersek sanıyorum ki lisa'ya da* dağılmış ama geri dönüşümü mümkün kadın denilebilir.. matty ve george'un toplamının bir charles kötümserliğinde olmadığı, lisa'nın bütün kafa karışıklığının ise matty ve george ile birleşen üçgenin bir kenarını bile oluşturmadığını söylemek mümkün.. yoksa 'neden lisa etrafında dönüyor bütün muhabbet?' gibi bir soru sorabilir izleyenler benim gibi.. aşkın değil duygusallığın, seksin değil alınan hazzın, paranın pulun değil samimiyetin ve dengenin önemli olduğu öğretisi de filmin bonusu olarak inceden inceye beyne zerk ediliyor..

    zaman kaybı olarak olmasa da kötü bir film olarak nitelendirilebilecek ve küçük bir araştırmayla daha iyi türdeşlerine yönelmenin mantıklı olacağı bir filmin entrylerini okudun sayın okur.. izleyip izlememe kararı sana kalmış..


    (lake of the hell - 26 Ocak 2012 23:54)

  • comment image

    türkçeye nerden biliyorsun diye çevirebileceğimiz cümle. nasıl biliyorsun kulağa pek hoş gelmiyor.


    (ogretmen x - 27 Ocak 2012 00:02)

  • comment image

    paul rudd'u gormek istediğim rol tipi. alçak gönüllü, şapşal, düşünceli, minnos, birazcık da garip. bi de gömlekli ve sakalsız. iyicene yaslanmadan sümüklü zamanlarımızda yanımızda olacak filmler çekmeye devam etmeli. gömlek zorunlu. wanderlust ı bekliyorum heyecanla.


    (career girl - 10 Mart 2012 22:29)

  • comment image

    --- spoiler ---

    filmde lisa takıma alınmadığını öğrenir ve hayatına devam etmeye çalışırken antrenmanı beraber yaptığı arkadaşlarına "sizden istediğim ben sizi izlemeye geldiğim zaman lütfen beni guldurmeye çalışmayın sadece kendiniz olun, daha önce böyle yapılanları gördüm ve bu gerçekten çok kötüydü.
    ---
    spoiler ---

    işte bu replik var ya, benim zamanında en yakın gördüğüm insanlardan birine kurduğum cümledir. benim arkadaşım beni yanılttı hayatına çok da fazla sokmamayi tercih etti. şu anda bu filmi izliyorum ve devam ederken yazmak istedim.

    ha bir de "iyi hissetmek için içme daha iyi hissetmek için iç"


    (buzdan yildiz - 9 Mart 2014 15:14)

Yorum Kaynak Link : how do you know