Süre                : 1 Saat 32 dakika
Çıkış Tarihi     : 04 Şubat 2010 Perşembe, Yapım Yılı : 2010
Türü                : Aksiyon,Cinayet,Heyecanlı
Taglar             : İslam terörü,Evlilik öncesi seks,cell phone trace,Üçlü,21'inci yüzyıl
Ülke                : Fransa,ABD
Yapımcı          :  EuropaCorp , M6 Films , Grive Productions
Yönetmen       : Pierre Morel (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Adi Hasak (IMDB)(ekşi),Luc Besson (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : John Travolta (IMDB), Jonathan Rhys Meyers (IMDB)(ekşi), Kasia Smutniak (IMDB)(ekşi), Richard Durden (IMDB)(ekşi), Bing Yin (IMDB), Amber Rose Revah (IMDB)(ekşi), Eric Godon (IMDB)(ekşi), François Bredon (IMDB), Chems Dahmani (IMDB), Sami Darr (IMDB), Julien Hagnery (IMDB), Mostéfa Stiti (IMDB), Rebecca Dayan (IMDB), Michaël Vander-Meiren (IMDB), Didier Constant (IMDB), Alexandra Boyd (IMDB), Stephen Shagov (IMDB), Mike Powers (IMDB), Jeffrey Braco (IMDB), Nick Loren (IMDB), Farid Elouardi (IMDB), Joaquim Almeria (IMDB), Melissa Mars (IMDB), Hang Yin (IMDB), David Gasman (IMDB), Frédéric Chau (IMDB), Tam Solo (IMDB), Thomas Houvet (IMDB), Lexie Kendrick (IMDB), John Kiriakou (IMDB), François-Marie Nivon (IMDB), Kelly Preston (IMDB), TJ Robinson (IMDB), Alaa Safi (IMDB), John Sehil (IMDB)

From Paris with Love (~ Paris'ten sevgilerle) ' Filminin Konusu :
Fransa’daki Amerikan Büyükelçiliği’nde görevli James Reece’in Paris’te kıskanılacak bir hayatı ve güzel bir sevgilisi vardır. Elçilikte CIA için alt düzey bir görevde çalışmaktadır. Ancak tek istediği daha yüksek mertebeli bir ajan olmaktır. Üst düzey görevli olarak bir işe atandığında, ne kadar şanslı olduğuna inanamaz. Ta ki yeni ortağı özel ajan Charlie Wax ile tanışıncaya kadar.


  • "(bkz: from sarah with love)"
  • "luc besson imzasını taşır."
  • "transporter 3'den kat kat iyi olan baya bi eğlenceli film."
  • "-- --bir sahnesinde travolta'nın royale with cheese kelimeleri ile pulp fiction a saygı duruşunda bulunulan film. -- --"
  • "90 dakikalık klişelerle dolu full adrenalin film. yemişim zeka örneği senaryoları, özlemişiz lan böyle old school aksiyon filmlerini."
  • "son zamanlarda izlediğim en eğlenceli film... ha bunun son zamanlarda az film izlememle ilgisi olabilir mi? olabilir."




Facebook Yorumları
  • comment image

    taken ve banlieue 13 gibi son yılların en iyi aksiyon filmlerini çeken pierre morel'in john travolta'lı, jonathan rys meyers'lı yeni aksiyon filmi. bu iki adamla da sağlam bi aksiyon filmi çekmeyi becerirse kendisini alemin kralı ilan edicem.

    gelecekten gelen edit: bu bir luc besson filmi değildir! bırakın artık şu filmi adama mal etmeyi. hikayesi (senaryosu bile değil) luc besson'dan çıkmadır o kadar.


    (sambalici - 23 Eylül 2009 02:33)

  • comment image

    izleyip güzel vakit geçirilecek film izleyin unutun. idare eder işte.*

    not: eğer internetten indirmek suretiyle izleyecekseniz ve ingilizce altyazıyla bir probleminiz yoksa google da aratıp çıkan alt yazılardan biriyle izleyin. ülkemiz alt yazı sitelerinde ne ingilizce ne türkçe düzgün bir alt yazı sürümü şu an için bulunmamakta.


    (annebenasosyaloldum - 2 Mart 2010 02:27)

  • comment image

    luc besson imzasına bakıp aldanmayın derim. kafadan aksiyonla başlıyor bitene kadar aksiyon devam ediyor. fakat bir konu bütünlüğü yok daldan dala atlayarak ilerliyor film. sıkılmıyorsunuz filmi izlerken ama öylede içine çekip sizi sarmıyor. travolta bazı sahnelerde çok eğlendiriyor ama filmi kurtarmıyor. audi'li araba sahneleri güzel olmuş ama oda doyurucu değil. özetle ama ama ama hep bir yerleri eksik işte.


    (zafizaf - 12 Mart 2010 00:40)

  • comment image

    meeh, olmamış. doğanın kanunları işlemiş, jonathan rhys meyers'ın kolpa oyunculuğu, travolta'nın fransız işi aksiyona uyumsuzluğu (herifin dublörü ondan daha çok gözüktü ekranda) ve luc besson'un boktan hikayesi ortaya gayet dandik bir film çıkarmış. pierre morel otoban sahnelerinde coşmuş bir tek, onun dışında feci bir film olmuş. filmin yaratıcı kadrosu tamamen fransızken bu kadar "amerikan" bir film çekmeye kalkmaları da komik durmuş biraz, amerikan kültürü göndermeleri hep turistik klişe amerikan imajı ekseninde. taken ve banlieue 13 mevzuyu sade tutup başarıya ulaşmış filmlerdi, bunda entrikaya boğmaya çalışmışlar ama olmamış. bir dahaki pierre morel filmine daha iyi-türe uygun oyuncular ve daha düzgün bir senaryo diyoruz.

    --- spoiler ---
    operasyon ortasında sevgilisini arayan gizli ajan mı olur arkadaş, ne salak insan modelidir bu. kızın hain çıkması da tüy dikti üzerine, tam mal bir karakter.
    ---
    spoiler ---

    o değil de, bu bir luc besson filmi değil, bi şey değil niye "olmamış luc besson" tribine giriyor insanlar anlamıyorum, algıda seçicilik heralde. adam sadece filmdeki hikayeden sorumlu, başka bi katkısı yok.


    (sambalici - 18 Mart 2010 21:22)

  • comment image

    bu filmi izleyeceğime bourne serisinden herhangi bir filmi binbeşyüzüncü kez izlesem daha fazla keyif alırdım. con travolki'yi de severim aslında ama ı ıh, olmamış.

    hikaye klişe. filmin paris'te geçmesinin hiç bir esprisi yok. aynı hikayeyle uganda'da da çekilse fark etmezmiş. oyunculuklar gayet kötü. daha önce de söylendiği gibi sadece otoban sahneleri biraz heyecanlı ama o da yeterli sayılmaz. hayır benim anlamadığım kısım; travolki abi sen pulp fiction'da oynamış adamsın, böyle filmlerde nasıl oynuyorsun allahaşkına? okuman yazman da mı yok olm? asistanına mı okutuyosun senaryoyu?

    --- spoiler ---

    otoban sahnesinin sonunda, köprünün üstünden bazukayla araba uçurma kısmı direk olarak kurtlar vadisinden çalınmış lan! tam polat alemdar tripleri olmuş john'da da. vadi yapımcıları takip etsin bu işi. belki telif falan alırlar. askdjlkjdskljadsl

    ---
    spoiler ---


    (hevipeyra - 8 Nisan 2010 22:58)

  • comment image

    çerezlik bir film.

    bir süre sonra çekirdek yediğinizi hatırlarsınız ama çekirdeğin kendisini hatırlamazsınız. o kadar işte.

    seyrettikten bir süre sonra filmin adı kalır ama tadı kalmaz.

    ister seyredin ister seyretmeyin...

    banane...


    (nevtek - 31 Mayıs 2010 00:43)

  • comment image

    iyi aksiyon, araya serpiştirilmiş güzel espriler, arabayla kovalamaca ve tabiki fonda fransa sahneleriyle filan luc besson'ın elinden çıkmış olduğu hemen anlaşılan seyir zevki yüksek, vaadettiği şeyi veren, haddini bilen bir film. john travolta da rolünün hakkını veriyor ayrıca.
    ben şahsen umduğumu buldum, dolayısıyla beğendim.


    (etna - 3 Haziran 2010 02:21)

  • comment image

    john travolta'nın adını görünce yeni bir face off beklentisiyle izledim ama face off'da yaşadığım heyecanın yarısını yaşamadım.

    --- spoiler ---

    kim demiş amerikan sinemasının gerisindeyiz diye? john travolta'nın oynadığı ve burnu bile kanamadan tamamladığı sahneleri cüneyt arkın 30 sene evvel çekiyordu.

    ---
    spoiler ---


    (siraktan - 10 Haziran 2010 04:02)

  • comment image

    vakit ayırmaya bille değmez bence saçma sapan bir sürü sahnesi vardı .ben hariç sınıftaki herkes beğendi ama ben beğenemedim.eğlenceli bile değildi ya da pms'nin yan etkisidir bilemiycem
    --- spoiler ---
    ya o son anda o terörist kız pimi çekemedi ya ben en çok ona sinir oldum.o ki hangi adamı gerçekten sevdiğini bilemedim ama tahminimce terörist arkadaşı seviyordu.e neden ellerini havaya kaldırıyorsun dursun bi elin pimde, çek patlasın ortalık madem you are at peace patlat gitsin, aşk dedi adam o kadar inanmıyordun madem patlat ya ben sinirlendim yeminle.bi kere o kadının yaptığı kadınlık doğasına aykırı ya patlatılacak bombayı patlatamamak da ne demek.öyle patlatamassan bombayı böyle vurulursun işte.
    o adama da ne demeli ya belki kız bombadan kurtulmak için hamle yaptı.niye vuruyorsun kızı?neden?o kadar aşk dedin beni sevdiysen dedin sonra da bum.tüm bunlar yetmezmiş gibi aklının ucundan şu da mı geçmiyor ya o kız istese seni öldüremez miydi?
    cık cık cık ya
    artı o john travolta neydi ya öle hem kel hem keçi sakallı.önüne geleni öldürmeler falan.
    ---
    spoiler ---
    sabah yediden akşama kadar stajda durduğum yetmezmiş gibi yaklaşık bir buçuk iki saat de kendisine vakit ayırmak zorunda kaldığım filmdi.


    (banane yaaaa - 22 Haziran 2010 22:14)

  • comment image

    son zamanlarda izlediğim en eğlenceli film... ha bunun son zamanlarda az film izlememle ilgisi olabilir mi? olabilir.


    (fair - 27 Haziran 2010 10:39)

  • comment image

    bi vazo dolusu kokainle paris'te hic sorun ya$amadan gezebilecegimizi ogrendigimiz filmdir.

    $aka bir yana, sadece aksiyon olsun konunun bir tarafina koyayim diye izlerseniz egleneceginizden $uphem yok. travolta'nin jubilesi gibi geldi bana bir de bu film, sanki bundan sonra bir daha goremeyiz gibi. kilo ver be biraz, gotlu gobekli ajan mi olur?


    (astaroth - 27 Haziran 2010 23:37)

  • comment image

    bu filmin tek iyi tarafı neredeyse her diyaloğu dimağlarda yer etmiş pulp fiction'a "royal with cheese" atfını yapmış olması. pulp fiction:

    --- spoiler ---
    vincent: all right. well, you can walk into a movie theater in amsterdam and buy a beer. and i don't mean just like in no paper cup, i'm talking about a glass of beer. and in paris, you can buy a beer at mcdonald's. and you know what they call a quarter pounder with cheese in paris?
    jules: they don't call it a quarter pounder with cheese?
    vincent: nah, man, they got the metric system, they wouldn't know what the fuck a quarter pounder is.
    jules: what do they call it?
    vincent: they call it a "royale with cheese".
    jules: "royale with cheese".
    vincent: that's right.
    jules: what do they call a big mac?
    vincent: a big mac's a big mac, but they call it "le big mac".
    ---
    spoiler ---

    from paris with love:

    --- spoiler ---
    charlie wax: what i have in this bag will get me killed one day. reese, every man's got his vices. in my case the locals here call my vice a royale with cheese.
    ---
    spoiler ---


    (kriker - 30 Haziran 2010 12:00)

Yorum Kaynak Link : from paris with love