Süre                : 1 Saat 55 dakika
Çıkış Tarihi     : 30 Ocak 2008 Çarşamba, Yapım Yılı : 2008
Türü                : Drama,Aile
Taglar             : kiracı,Kırmızı balon,balon,kukla,çocuk bakıcısı
Ülke                : Fransa,Tayvan
Yapımcı          :  Margo Films , Les Films du Lendemain , Arte France Cinéma
Yönetmen       : Hsiao-hsien Hou (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Hsiao-hsien Hou (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Juliette Binoche (IMDB), Hippolyte Girardot (IMDB)(ekşi)

Le voyage du ballon rouge (~ Kirmizi balon'un yolculugu) ' Filminin Konusu :
Kırmızı Balon'un Yolculuğu (Le Voyage du Ballon Rouge), Tayvanlı usta yönetmen Hou Hsiao-Hsien'in Batı'da gerçekleştirdiği ve Fransızca çektiği ilk filmdir. Filmin adından da anlaşılacağı gibi, yönetmen Albert Lamorisse'in tüm dünyada çok sevilen 1956 yapımı kısa metraj filmi Kırmızı Balon'dan esinlenmiştir. Yalnız bir çocuğun peşinde Paris sokaklarında gezinen gizemli kırmızı balon, Hou'nun öyküsünde belki de aynı sokakları 50 yıl sonra geçer ve kırık yaşamlara, parçalanmış ailelere, büyük ve kalabalık bir şehrin kalbindeki ıssızlığa tanıklık eder. Kırmızı Balon'un peşine takıldığı küçük Simon (Simon Iteanu) annesi Suzanne (Juliette Binoche) ile tek odalı bir dairede yaşar. Bir kukla tiyatrosunda ses sanatçılığı yapan Suzanne, çocuğunu yalnız yetiştirmenin getirdiği baskıyı göğüslemeye çalışır. Simon'a bakması için Song adında sinema öğrencisi Çinli bir kız bulur. Suzanne, ara sıra oğlunu ihmal ettiğini hatırlar ve suçluluk duygusuyla onu şımartır. Ancak aşağı kattaki kiracısı ve ayrıldığı eşi ile yaşadığı sorunlar, oğlunun duygusal dünyasını anlama çabalarını gölgeler.


  • "fr. kırmızı topun (veya balonun) yolculuğu."
  • "fransızların günlük hayatını gördük filmde. o kadar. juliette binoche olmasına rağmen, o kadar. bir de filmi ufuk uras'ın da izlediğini gördüm."
  • "(bkz: le voyage de point rouge)"
  • "filmin sonunda camille dalmais'ten gelen parça için (bkz: tchin tchin)"
  • "çinli kuklacı rolünde kendisi oynayan bir yönetmene sahip olan film."
  • "sinemanın sanat olduğunu ve sanatın evrensel olduğunu hatırlamak için önemli bir film.*"




Facebook Yorumları
  • comment image

    çektirdiği sıkıntıyı hatırlatacak diye finalinde çalan güzel şarkıyı bile bir daha duymak istemeyebileceğiniz film. bazı eleştirmenler "batının günlük hayatına doğudan bir zen bakışı" özetli yorumlar getirmişler, haklılar da. ancak aynı bakış açısını bir buçuk saat boyunca oturup sokağı seyrederek yakalamanın çok daha faydalı ve eğlenceli olduğuna inanıyorum.


    (ventolin - 22 Şubat 2008 13:18)

  • comment image

    ağızda hoş bir tat bırakan, sadece juliette binoche'un sinir krizi içindeki halini görmek için bile görülebilecek, görsel yanı sağlam denilebilecek film. ayakta durmaya çalışan yalnız bir kadın, bir o kadar yalnız bir çocuk ve fransa'ya okumak için gelen çinli bir sinema öğrencisi etrafında dönen bir hikayeye ve kimileri için sıkıcı bulunan yavaş bir tempoya sahiptir ayrıca.


    (in case i dont see ya - 20 Mayıs 2008 19:44)

  • comment image

    pastorel bir senfoni gibiydi... dingin ve sakin. filmde çocuğu oynayan simon gelecek için iyi bir oyunucu ve yakışıklı bir karakter olmanın sinyallerini verirken, fransızların çocukların eğitimine verdiği önem insanı dumur ediyor. bir müze gezisi var çocukar eserin onlar için ne ifade ettiğini yorumluyor öyle bir karenin bizde gerçekleşmesi sanrısam ki imkansız...


    (vanilya - 26 Mayıs 2008 10:55)

  • comment image

    üst üste festivallerde adını duyduğumuz (cannes film festival, la rochelle film festival, karlovy vary film festival, toronto film festival, new york film festival) 2007 fransız yapımı 1 saat 10 dakikalık aile draması.

    başrolde hani caché, bee season, paris, je t'aime den hatırlayacağımız, chocolat da çikolata kokulu anneyi canlandıran juliette binoche var. kendisi hoş bir fransızdır, filmde; tiyatrolarda kukla oyunlarını düzenleyen, seslendiren, eşinden ayrılmış, evladı simon ile bir evin en üst katında yaşayan, sessiz, çalkantılı bir hayat süren, işini çok seven bir kadını canlandırıyor. evin dağınıklılığı, uzanne'ın üstü başı da bunu çok güzel anlatıyor aslında.

    film'in diğer önemli karakteri ise fransaya okumaya gelen asyalı kızımız song. ikilinin hayatına bir sakinlik getiren song fransaya sinema eğitimi almak için gelmiş, çalışması gerektiğinden simon'a bakmakla uğraşan, kırmızı bir balon un hikayesini çekmek isteyen bir karakteri canlandırıyor.

    ufak bir mekan olan suzanne'ın evindeki sahneler yönetmenin kameraları doğru kullanması, yansımalar, değişik açılardan çekimlerle dikkat çekiyor. film ağır tempoda geçtiğinden zaman zaman sıkıcı gibi görünse de bunları göze alarak koltuğa oturmak en iyisi galiba.

    film'in belkide en güzel sahnesi dairesinin kapısında alt komşusu ile kavga eden suzanne'ın hiddetli tavırları, bağırıp çağırmaları arasında, olaydan beş dakika önce eve gelen ve bir köşede sessizce işini yapan görme engelli, piyanoyu akort eden adamın, akort sırasında gelişi güzel bastığı düzensiz notaların hayata kattığı tat.


    (ibot - 25 Kasım 2008 11:05)

  • comment image

    sevip sevmediğime bir türlü karar veremediğim film. sinemada izlesem, bünyevi etkileri daha farklı olurdu şüphesiz. lakin sıcacık odamda, rahat yatağımda sere serpe uzanıp izlediğimden kelli, film dingin yapısı hasebiyle yer yer canımı sıkmadı, uykumu getirmedi değil. humanist dokunuşlara karşı duyarsızlaşmış da olabilirim pekala, bilemiyorum.


    (shat - 30 Mart 2009 00:11)

  • comment image

    fransız bohemine sakin bir yaklaşım; juliette binoche ne kadar hareketliyse kamera da o kadar sakin. geneli doğaçlama oyunculuk mükemmel, jb hala çok güzel ve le ballon rouge'a güzel bir saygı duruşu var. her ne kadar filmin adı le ballon rouge'la anılsa da kanımca hou'nun filmi özgün olmayı başarıyor, handiyse o filmle alakası olmayan bambaşka bir şey ortaya koyuyor ve postmodernizmine(referanslar falan...) yakışır bir şekilde sanat için sanat yapıyor. işte ikinci yarısı biraz aksıyor, abisi le ballon rouge'un yarım saatte yaptığı etkiyi yapamıyor ama yine de bu bizim filmi sevemeyeceğimiz anlamına gelmiyor.

    alakasız iki not:
    * etrafında o kadar kadın, sanat; o çocuk büyüyünce guido anselmi olur.
    * çocuğun cafede dinlediği şarkı için (bkz: emmenez moi)


    (shocktheworld - 16 Nisan 2009 19:24)

  • comment image

    filmden sonra:
    - ee? ne anladık şimdi bu filmden? bi de sıkıldık..
    +bence avrupadaki ucuz işçi çalıştırmayla ilgiliydi, ahah
    -ahah.. bence kadın nevrotik, terkedilmiş ve yalnız..
    +julia robertsın da bu saç modeliyle oynadığı bi film vardı hatırlıo musun?..

    yüzeysel yorumlar farkındayım da, çok sıkıldık be izlerken..
    aslında film sadece son 5 dakikasından ibaret olsaymış hem çocuğun hüznü hemen insanı sarıverirmiş hem de o sonda çalan şarkı "hadi hadi bitsin artık.."ların arasında ziyan olmazmış.
    yalnız o ne ka şeker bi velet yaw.. kendinden büyük eastpak taşıyışına hasta oldum :)


    (cadi sila - 17 Nisan 2009 21:51)

  • comment image

    insanda, ya da belki sadece bende, krepleri pişirip, üzerine pudra şekeri ekmek suretiyle, dürerek yeme istediği doğuran film. bunun haricinde hemen hiçbir filmini es geçemediğim juliette binoche, kukla seslendirmeleriyle farklı bir yönünü sergiliyor filmde. bir saygı filmi olmasının yanı sıra, günlük hayatın hoş bir kesitini verir; evde değilde, sinemada izlemeye daha bir uygundur sanki.


    (poivre - 21 Nisan 2009 01:06)

  • comment image

    izlerken ömrümden ömür götüren fransız filmi. film, her ne kadar fransız sinemasından çekinilse de sinema sayfalarında hakkında yapılan uzun uzun yorumlar okunduktan sonra vardır bunda bir iş diyerek ve biraz da juliette binoche'un da hatrını kırmayarak izlenmiş fakat hayattan ve balondan soğutmuştur o odada filmi izleyen dört kişiyi de. sabrını ölçmek isteyenlere şiddetle tavsiye edilir.


    (buldum - 28 Ekim 2009 00:44)

  • comment image

    filmin adına bakıp kırmızı balonun yolculuğunun bir metafor olduğunu sanmamak lazım. filmin en azından 15 dakikası gerçekten kırmızı bir balonun gökte süzülürken gösteriyor. bir de küçük oğlanın 10 dakika boyunca tilt izleyişini görüşümüz, 5 dakikalık krep yapma seansı, 10 dakikalık piyanon alt kattan üst kata taşınışı gibi bölümler de var.

    iki saatlik bir video görüntüsünde paris var, kuklalar var, kırmızı balon var, juliette binoche var diye o video film olmuyor.

    bir kere daha izlersem juliette binoche'dan soğuyacağım, o kadar kötü bir film.


    (ottoman vampire - 1 Şubat 2013 12:56)

  • comment image

    filmlerin orjinal adı konusunda hassas olan sözlük için ingilizce başlık açılması ilginç tabii. bunun ötesinde bu filmi izledikten sonra abbas kiarüstemi'nin kısa filmlerini izleyin. ve birkaçında bu filmin sahnelerini yakalayın. eğer bir tesadüf değilse mekan kullanımından kimi küçük ayrıntılara kadar benzerlikler göze çarpacak. hatta yarattıkları duygular bile birbirlerine benzer. tabii ki burada bir intihalden söz etmiyoruz. ama kiarüstemi'nin bu kısa filmden uzun uzun etkilenmiş olduğu düşüncesi hoşuma gitti.
    filmi buradan izleyebilirsiniz..

    http://onlyshorts.net/…tch_video.php?v=k6s893du44a9


    (sonrabirgun - 9 Ekim 2011 00:43)

Yorum Kaynak Link : le voyage du ballon rouge