Süre                : 1 Saat 47 dakika
Çıkış Tarihi     : 20 Eylül 1991 Cuma, Yapım Yılı : 1991
Türü                : Komedi,Drama
Ülke                : İngiltere,ABD
Yapımcı          :  Channel Four Films , Republic Pictures (II) , True Fiction Pictures
Yönetmen       : Hal Hartley (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Hal Hartley (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Adrienne Shelly (IMDB)(ekşi), Martin Donovan (IMDB)(ekşi), Rebecca Nelson (IMDB)(ekşi), John Mackay (IMDB)(ekşi), Edie Falco (IMDB)(ekşi), Gary Sauer (IMDB)(ekşi), Matt Malloy (IMDB)(ekşi), Suzanne Costollos (IMDB)(ekşi), Jeff Howard (IMDB), Karen Sillas (IMDB), Tom Thon (IMDB), Hannah Sullivan (IMDB), Marko Hunt (IMDB), Kathryn Mederos (IMDB), Bill Sage (IMDB), Julie Kessler (IMDB), Robby Anderson (IMDB), Chris Cooke (IMDB), Bea Delizio (IMDB), Tamu Favorite (IMDB), Leo Gosse (IMDB), Elizabeth Gouse (IMDB), Mildred Jones (IMDB), Pathena Parish (IMDB), Scott Robinson (IMDB), Nena Segal (IMDB), Jean Kay Sifford (IMDB), Pamela Stewart (IMDB)

Trust (~ Güven) ' Filminin Konusu :
On dört yaşındaki Annie (Liana Liberato) internette tanıştığı bir genç ile arkadaşlık kurar. Kurduğu arkadaşlık sanal alemden telefonla görüşme boyutlarına ulaşmıştır. Aylar sonra Annie arkadaşı (Chris Henry Coffey) aslında kim olduğunu öğrenir. Annie çok sarsılır, depresyona girer. Annie'nin anne ve babası (Clive Owen ve Catherine Keener) kızlarının bu kötü zamanında, ona destek olacaklardır.


  • "laiklikle dinsizliği birbirine karıştırmadan ayrı tutan bir toplumda paraların üzerindeki yazı"
  • "dinimiz imanimiz para seklinde turkceye cevrilebilecek dolar ozlu sozu..."
  • ""biz allah’a tevekkül ederiz"manasına da gelir."
  • "heralde yazının amacı insanların dolar aracılığı ile allah'a inanmalarıymış. lakin artık direk dolara inanıyorlar*."
  • "amerika'da (en azından bazı eyaletlerde) mahkemelerde de yazılı duran ibare."
  • "(bkz: in cin we trust)"
  • "ateist bi vatanda$in, paranin uzerinde yaziyo diye amerikan yonetimini mahkemeye vermesine neden olan cumle."
  • "(bkz: allah kuruş)"
  • ""tanriya inaniriz""tanriya guveniriz" anlamlarina gelir"
  • "amerikan paralarinin uzerindeki ibare. (bkz: dolar), (bkz: cent)"
  • "(bkz: in tyler we trust)"
  • "bunun bi de esprisi vardir:in god we trust'cause he pays cash"
  • ""we trust in god"'in yoda ingilizcesi versiyonu"
  • "dinin kapitalizmin önemli ekmek kapılarından biri olduğunu vurgulayan söz.tam hali; "if it's about making us wealthier, in god we trust" olan sözdür."
  • "(bkz: rabbena aleyke tevekkelna)*"
  • "(bkz: in god we tırs)"
  • "(bkz: in science we trust)"




Facebook Yorumları
  • comment image

    laiklikle dinsizliği birbirine karıştırmadan ayrı tutan bir toplumda paraların üzerindeki yazı


    (dreamer - 5 Haziran 2002 16:25)

  • comment image

    heralde yazının amacı insanların dolar aracılığı ile allah'a inanmalarıymış. lakin artık direk dolara inanıyorlar*.


    (fair - 22 Ağustos 2002 03:23)

  • comment image

    ateist bi vatanda$in, paranin uzerinde yaziyo diye amerikan yonetimini mahkemeye vermesine neden olan cumle.


    (agamemnon - 5 Aralık 2002 07:30)

  • comment image

    sanılanın aksine abd'de sadece paraların üstünde bulunan öylesine bir cümle değil, birleşik devletler'in adına gayet yasası falan olan, resmî ulusal mottosudur. ve şaşırtıcı olmayacak bir şekilde soğuk savaş döneminden yadigardır.

    sözkonusu cümle, ilk kez 1864 yılında 2 centliklerin üstüne konmuş, takip eden yıllarda benzer birçok madeni paraya daha yerleştirilmiş. olayın çıkış noktası da tamamen gelişigüzel; dönemin maliye bakanı salmon portland chase amca, dindar biri olmasından mütevellit her pazar ayinlerini izlediği bir kilise papazının paraların üstüne bu ibarenin koyulmasının dinen zorunlu olduğunu söylemesi üzerine koydurmuş. takip eden yılda dolaşımda olan paralarda bu ibarenin olmasına 'izin veren' bir yasa çıkarılmış hemen. sonra bu cümle, 1883 yılında 5 centliklerden kalkmış, 1938'e kadar bir daha görülmemiş. sadece arada 1908'de basılan bazı altın paralarda görülmüş. sebebi de 1908'de belli madeni paralara bu ibarenin konulmasını 'zorunlu tutan' bir yasanın çıkarılması.

    işbu cümle, en sonunda 30 temmuz 1956 günü başkan eisenhower'ın imzaladığı yasa tasarısıyla ülkenin ulusal mottosu kabul edilmiş ve takip eden yılda kongre, dolaşımda olan tüm madenî ve kağıt (bkz: bill) amerikan paralarına basılmasını zorunlu hale getirmiş. kongre kararın gerekçesini 'özgürlüğe saldıran ve onu yok etmeyi amaçlayan emperyalist ve materyalist komünizme karşı soğuk savaş mücadelesinin verildiği bu meşum günlerde abd'nin tanrı'ya inanmaya devam ettikçe payidar kalacak bir ülke olduğu gerçeğini tüm ulusa tekrar hatırlatarak bir nevi ilahi önlem almak'* olarak açıklamış. üstünde 'in god we trust' ibaresi olmayan dolaşımdaki son kağıt para ise 1966'ya kadar tedavülde kalmış.*

    dindar amerikan halkının çoğunluğunun kısa zamanda bu mottoyu kanıksayan ve koruyan bir tutum izlemesine karşın ilerleyen yıllarda uygulamaya karşı tonlarca muhalefet gelişmiş. çok var ama en dikkate değerleri arasında başkan theodore roosevelt'in tanrı'nın adının para üstünde olmasının tanrı'ya saygısızlık (bkz: sacrilege) olacağı üzerinden geliştirdiği muhalefet ile ateist grupların 19 yy.'ın sonlarında abd'de kadın hakları üzerine çalışmalar yapmış ünlü amerikalı feminist aktivist susan b. anthony anısına basılan paralarda ateist olan anthony'nin kabartması ile 'in god we trust' ibaresinin yan yana durmasına ettikleri muhalefeti sayabilirim.

    *cümlenin aslı şöyle: "in these days when imperialistic and materialistic communism seeks to attack and destroy freedom, it is proper" to "remind all of us of this self-evident truth" that "as long as this country trusts in god, it will prevail."


    (gabircik - 5 Eylül 2010 15:30)

  • comment image

    dinin kapitalizmin önemli ekmek kapılarından biri olduğunu vurgulayan söz.
    tam hali; "if it's about making us wealthier, in god we trust" olan sözdür.


    (swollenmember - 28 Ocak 2014 00:57)

  • comment image

    beylerbeyi'nde arkadaşlarla balık yemeğe küçük bir balık lokantasına gidilmiştir, karsinizda cami.

    garson gelir, sipariş almaya:

    -şöyle güzel taze neyin var?
    garson: hepsi taze abi, ama ben size en iyisi hamsi pilavı ve mezgit yaptırayım. ortaya da bir salata.
    -eyvallah.
    garson: ne içersiniz abi?
    -söyle soğuk biran varsa...
    garson: abi yok biram, karşısı cami malum. sen iyisi mi sprite iç!
    -yok biz su alalım o zaman.
    garson: abi sen beni dinle sprite iç, buz gibi!
    -iyi bari.
    spritelar gelir kutuda. buz gibi gerçekten de.
    -sarı ulan bu.
    -sprite beş olsun,usta!
    garson: ne demek abi!!! (abi dinimiz imanimiz para emme caktirmiyalim)


    (kakomanco - 30 Ocak 2006 17:51)

  • comment image

    başımıza ne geldiyse şu tanrı’nın sevgili kullarından geldi.
    1.
    abd, tanrı tarafından kutsanmış ve yeryüzüne ”barış ve adalet” getirmesi için tanrı’nın yardımı ile kurulmuş bir ülke olarak varlığını tanımlıyor. paralarının üzerinde ‘ tanrı’nın güvencesi altında” oldukları yazıyor. bush jr. gibi tanrı’nın kendisini bir amaç uğruna görevlendirdiğini iddia eden başkanları oldu. dünya geneline sirayet etmiş günümüz savaşlarının ve yakın geçmişteki büyük çarpışmaların arkasındaki güçlerden biri.

    ingiltere, tarih boyunca bu krallık kendisini tanrı’nın desteği ile hayatta kalan ve tüm dünya insanlarını yönetmesi için tanrı’nın görevlendirdiği güç olarak gördü, dile getirdi. bu düşüncenin ışığında sayısız topluluğu sömürgesi haline getirmekten kaçınmadı. dünya üzerinde akmış kanın büyük bir kesiminden doğrudan sorumlular.

    israil, kendilerini tanrının yegane sevgili tebaası olarak görüyor. ”vaad edilmiş topraklar” adı altında türkiye’nin yarısını da kapsayan bir haritaya sahipler. sözünü ettikleri tüm bu toprakların tanrı tarafından kendilerine verildiğini iddia ediyorlar. kendilerini tanrı’nın insanlığın geri kalanını yönetmeleri için görevlendirdiğini düşünüyor ve ifade ediyorlar. bilhassa orta doğu’da yaşanan karışıklıkların ve çatışmaların en büyük etkenlerinden birisi yine israil.

    araplar, tanrı’nın yani allah’ın kendilerini seçtiğini ve tüm dünyaya iletmeleri için bir kitap dolusu mesaj gönderdiğini, tanrı’nın bu mesajlarını tüm dünyaya kabul ettirmek için kendilerini görevlendirdiğini düşünüyorlar. islam’ı yaymak için nice cana kıydılar, kıymaya devam ediyorlar. cinayet işleme refleksleri öyle güçlenmiş ki, değil din mezhep farklılıklarına dahi tahammülleri kalmamış halde. keşke tanrı kendilerini görevlendirmeden önce biraz insanlık da aşılasaymış!?

    dünya üzerine yayılmış sayısız despot, cani, katil, insanlığın içine nifak sokmaya ant içmişcesine çalışan sayısız insan sırtını din inancına yaslamış durumda. halk nezdinde en büyük destekçiler ise genelde kitap okuma alışkanlığı dahi pek bulunmayan eğitimsiz kalmış dindar kesimler.

    din’in ne olduğunu analiz edebilmemiz için dindarların davranış biçimlerine bakmak gerekir. bir eğitim sistemi olarak adlandırabileceğimiz dinin etkisiyle hayatını sürdüren topluluklar ve yöneticiler dünyayı dün de bu gün de daha iyi bir yer haline getirmeye değil, daha çok kanın aktığı ve daha fazla insanın hayatının karartıldığı bir savaş alanına çevirmeye çalışıyorlar. bahaneleri ise hep aynı. ”kendilerini seçen tanrı ve tanrı’nın buyruğu olan emirleri yerine getirmeye çalışıyorlar.

    aklın yolundan bu denli çıkmış bir kitleye toplum olarak verdiğimiz tavizler ise başka hiç bir kaynağa akıtılmayan türde güçlü ve büyük. insanlık bu gün açlık, susuzluk, salgın hastalıklar ve savaşlar ile adeta beli kırılmış bir halde tedaviye ihtiyaç duyarken bizler paramızın büyük bir kısmını cahil ve yoz din adamlarına ve aptal askerler ile psikopat polislere akıtıyoruz. ortaya çıkan tablo ise daha çok acı çekmemizden başka bir işe yaramıyor.

    arzach mills, arzachus@yahoo.com
    dünyalılar.org


    (tanefrudi - 12 Nisan 2015 13:48)

Yorum Kaynak Link : in god we trust