Sekai no chûshin de, ai o sakebu (~ Dünyanin orta yerinde ask için agliyorum) ' Filminin Konusu : Aki ve Ritsuko (Masami Nagasawa ve Kou Shibasaki) nişanlıdırlar. Ritsuko ansızın ortadan kaybolur. Aki Ritsuko'nun peşinden çocukluğunun geçtiği kasabaya gider. Genç adam kasabaya vardığında on yedi sene önce yaşadığı ilk aşkı düşünür. Aki yıllar önce okullarındaki en güzel kızlardan birisi olan Sakutaro (Mirai Moriyama) ile ilk aşkı yaşamıştır. Aki ve Sakutaro'nun ilişkilerinde birbirleri için kaydettikleri kasetler çok önemli yer tutmaktadır. Henüz 16 yaşında olan iki gencin arasındaki romantik ilişki Sakutaro'nun hastalanıp ölmesi ile son bulur. Aki yıllar önce kaybettiği sevgilisini anarken, o zaman farkında olmadığı bir şekilde Ritsuko'nun da hikayeye dahil olduğunu öğrenir. Ritsuko şehirden ayrılmaya karar vermiştir ve en az genç adamın duyguları kadar güçlü bir tayfun şehri vurmak üzeredir. Geçmişteki aşkını gözden geçiren Aki şimdiki aşkını kaybetmemek için elinden geleni yapmaya kararlıdır.
Love Letter(1995)(8,0-6022)
Ima, ai ni yukimasu(2004)(8,0-3973)
Suwarôteiru(1996)(7,7-3053)
Riri Shushu no subete(2001)(7,7-7144)
Go(2001)(7,6-2407)
Tada, kimi wo aishiteru(2007)(7,6-2632)
Joze to tora to sakana tachi(2003)(7,6-1243)
Niji no megami(2006)(7,4-1032)
Shigatsu monogatari(1998)(7,2-2320)
Hanamizuki(2010)(7,1-890)
Koizora(2007)(7,1-2563)
Hidamari no kanojo(2013)(7,1-627)
akşehir'de yaşanmış bir hikayayi anlatması muhtemeldir...
(iconium - 7 Eylül 2006 12:14)
filmin adini her defasinda once piedra irmaginin kiyisinda oturdum agladim olarak soylesem de , izledigim en uzun , en sessiz , tuhaf fransiz filmi formatinda ki japon filmdir . izlerken bu kadar kufredip[ niyeyse sonuna kadar da izledim] filmin sonunda "oh guzel filmmis"," garipti di mi " gibi degisik cumleleri kurarken yakaliyorsunuz kendinizi.dahasi aradan onca zaman gecti film yer yer hatirlanip bir daha mi izlesem dedirtiyor *
(asfaltina - 11 Ekim 2006 01:43)
başından sonuna kadar hikayesine bağlayan zorlama bir yorumla başka filmlere benzetilebilecek fakat gayet nev-i şahsına münhasır bir filmdir. zira her film başka bir filme benzemektedir burada kilit nokta yönetmenin olayı nasıl algıladığı ve bize nasıl sunduğudur. bu filmde de bu iş gayet güzel bir şekilde başarılmıştır ve filmin sonu geldi sanıp rahat bir nefes alacakken yeni bir son daha gelmektedir. japon sinemasının mükemmel örneklerinden biridir bu film.
(rapper134 - 10 Aralık 2006 03:54)
2004 yılı mahsulu isao yukisada tarafından yönetilmiş olan japonya yapımı melodram. az hollywood soslu, kısık ateşte amerikanlaşmış japon usülü pişirilmiş ağlak film. uzakdoğu filmlerinde beni en çok rahatsız eden öge ister son sürat bir ekşın filmi olsun, ister en kanlısından bir korku filmi olsun, araya meze edilmiş romantik sahnelerin gereğinden fazla ağdalı olmasıdır. düşünün ki bu filmin bütünü böyle romantik sahnelerden oluşuyor. ama herhangi bir hollywood menşeili benzerine değişmem, o ayrı.
(uzuntu - 24 Aralık 2006 15:03)
geçenlerde televizyonda izlediğim japon filmi. cd olarak tercihim olmazdı sanırım ve böylece hiç izleyememiş olabilirdim velhasıl bir pazar gecesi, televizyon karşısına yayılmış kanaldan kanala zıplarken tesadüfen denk gelip izlemiş oldum. gerçi izlemeye birkaç kişi başlamıştık ancak ilerleyen dakikalarda hepsi baygınlık geçirerek kendilerini evin farklı ücra köşelerine attılar. ben ise bir şekilde bu filme takılı kaldım, bu filmin kendi etkisinden öte bir pazar gecesi olmasından bir haftasonunun daha devrilmesinin verdiği yıkımdan pazar akşamı başlayan pazartesi sendromunun yarattığı büyük ağırlıkla birlikte hala yapılması gereken çok şey var düşüncesinin beyne baskısının vücut üzerinde ters tepmesi nedeniyle bedeni hareketsiz kılmasıyla da ilgili olabilir tabiki. her neyse yine de filmin insanı kendine bağlayan bir yanı olduğunu da söylemek lazım.anlatım dili için sıradan denilebilir ancak anlatım, oyunculuk, kurgu ve konunun sahip olduğu bütünlük bir şekilde bir süreğenlik sağlamış. --- spoiler ---şahsen en etkileyici ve eğlendirici bulduğum iki sahneden ilki lisedeki piyano sahnesi diğeri ise yıllar önce bir gece mezarlıkta sevgilisi ile denk geldikleri çocuğu elemanın yıllar sonra mezarlıkta rahip olarak bulması oldu. --- spoiler ---süre uzun ve sonu kopuk olmuş olsa da ve türünün en iyi örneği olmasa da yinede haksızlık edilmemesi gereken, insanı bir şekilde kendine bağlayan ve etkileyen bir film.
(mound - 16 Ağustos 2009 22:43)
kyouichi katamaya'nın romanından uyarlama, gidişatın tahmin edilebilirliğine ve uzun olmasına rağmen bir şekilde insanı kendine bağlayan hüzün dolu bir film. --- spoiler ---aki nin shige amcanın dükkanında "unutulmaktan korkuyorum" demesi filmin en vurucu anlarından birisi. belki de japonlar bundan dolayı düşkündür fotoğraf makinelerine.--- spoiler ---
(mormazel - 6 Ekim 2009 15:18)
(bkz: parang juuibo)
(satine - 6 Ekim 2009 18:08)
--- spoiler ---uyuyamıyorum, çünkü yarından korkuyorum--- spoiler ---
(josephina - 10 Ocak 2010 13:32)
fransız edebiyatı devşirmesi yeşilçam filmlerini andırsa da, başta ismi için bile saygı duyulası film. konusu ise; minnettarlık ve aşktır..
(uzaklara cizittirsak di mi - 1 Mayıs 2010 15:10)
filmin adindan da anlasilacagi uzere, sadece aglamak/aglatmak uzerine kurulu bir film
(estuans interius - 17 Haziran 2010 01:12)
--- spoiler ---- sen 3 kasım’da doğdun. ben ise 28 ekim’de, değil mi?- evet. ne olmuş?- dünya üzerinde benim olmadığım tek bir saniye bile geçirmedin. ama bundan sonra geçireceksin.--- spoiler ---
(red morning - 23 Şubat 2011 18:18)
sadece adi icin bile gidilebilecek film. turkce'ye cevirenin edebi gucune saglik. cumlenin guzelligine bakin: dunyanin orta yerinde ask icin agliyorum
(henryleyden - 7 Ocak 2005 12:49)
her insan iki kere ölür. film, iki ölüm arasında kalmış sevgiliye borçlu olunan yas çalışmasına dair biraz da. unutmanın ve içererek aşmanın ancak ikinci ölümden sonra olacağını, iki ölüm arasında kalmış sevgilinin yıllar sürse de şimdinin tüm düzenini yararak hortlayacağını da gösteriyor. bir de "ihtiyar delikanlı"da da görülen vaktiyle işlenmiş bir hatanın, ya da yerine getirilememiş bir görevin dönüp dolaşıp sahibini bulması, izlemesi izleğini görüyoruz.kişisel tarih bakımından: "temmuzda" ve "mustafa hakkında her şey" ile akraba kıldım kendisini.
(nuri altuzer - 11 Ocak 2005 17:38)
film gelişirken insanın gözünün içine sokulan sony reklamlarından fırsat bulup konuyu takip edebilirseniz kou shibasaki'nin oyunculuğuna hayran kalırsınız o kadar!
(oky the messiah - 12 Ocak 2005 22:18)
aslen ortada yaratıcı bir hikaye var. ancak filmin sonuç kısmında olay öyle melodramik hale geliyor ki, vurucu olsun diye seçilmiş mekanlar, saatlerce düşünerek yazılmış diyaloglar bile insana fenalık getiriyor. bir insan boğaz köprüsünden atlarken bir yandan da kendini yakar mı ya? ölmenin de bir edebi adabı var.
(verde - 21 Ocak 2005 00:34)
eger fragmani kendisini dogru yansitiyorsa dunyanin en kotu filmi olmaya aday film.
(oblivion - 22 Ocak 2005 10:27)
maksimum 1,5 saat sürebilecek bir konuyu bunca saat anlatmayı başaran, süper sıkıcı, "tamam ağladık az biraz ama yetti bit artık!" dedirten film..filmden çıkarılan yegane ders: asla japonya'da walkman falan gibi ilkel aletler satın almaya kalkışmayın, adamı fena eziyorlar!
(vercingetorix - 25 Ocak 2005 23:32)
cok enteresan bir film olmasa da abartilacak kadar da kotu degil.. gerci keske filmin suresini biraz daha kisa tutsalarmis.. soyle elinde makasi olan bir kurgucuyu kurgu odasina salsalar, uzun bir sure de kapiyi kilitli tutsalar..--- spoiler ---mesela cocugun kizin babasiyla hastanedeki sahnesi.. ne kadar da gereksiz.. yani onu cikarsan filmden ne kaybedecektin sevgili kurgucu, sorarim sana..--- spoiler ---
(whatdreamsmaycome - 25 Temmuz 2005 10:53)
(bkz: okayi yomaşita kombamba)
(geldiler - 22 Nisan 2006 18:35)
adıyla etkileyen, izlenilen ruh haline göre etkisi daha da artan; lakin film olarak vasat sayılabilecek bir film. tabii vasat sıfatı uzakdoğu sınıflandırmasına göredir. yoksa efendim, bir hollywood filmi ile kıyaslama yapılması bile boşa bir uğraştır, hollywood'dan kat kat iyidir (bkz: genelleme yaptım mutluyum).--- spoiler ---arka fonda güneş varken; *sahilde çiftimizin yan yana oturmaları gayet hoş bir görüntüdür, insanın hayatında tekrar yaşamayı isteyeceği nadir güzelliklerden biridir.--- spoiler ---
(kehanet - 25 Haziran 2006 22:04)
Yorum Kaynak Link : sekai no chushin de ai wo sakebu