Süre                : 2 Saat 2 dakika
Çıkış Tarihi     : 07 Ağustos 2014 Perşembe, Yapım Yılı : 2014
Türü                : Komedi,Drama
Ülke                : Hint,Birleşik Arap Emirlikleri,ABD
Yapımcı          :  Amblin Entertainment , DreamWorks Studios , Harpo Films
Yönetmen       : Lasse Hallström (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Steven Knight (IMDB)(ekşi),Richard C. Morais (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Helen Mirren (IMDB)(ekşi), Om Puri (IMDB), Manish Dayal (IMDB)(ekşi), Charlotte Le Bon (IMDB)(ekşi), Amit Shah (IMDB)(ekşi), Farzana Dua Elahe (IMDB), Dillon Mitra (IMDB), Aria Pandya (IMDB), Michel Blanc (IMDB), Clément Sibony (IMDB), Vincent Elbaz (IMDB), Juhi Chawla (IMDB), Alban Aumard (IMDB), Shuna Lemoine (IMDB), Antoine Blanquefort (IMDB), Malcolm Granath (IMDB), Abhijit Buddhisagar (IMDB), Rohan Chand (IMDB), Masood Akhtar (IMDB), Arthur Mazet (IMDB), Laetitia de Fombelle (IMDB), Cédric Weber (IMDB), Piero Filippi (IMDB), Robert Gailhard (IMDB), Matyelok Gibbs (IMDB), Paul Daubeze (IMDB), Didier Joy (IMDB), Max Rangotte (IMDB), Saachi Parekh (IMDB), Shaunak Parekh (IMDB), Stéphanie Renouvin (IMDB), Audrey Meschi (IMDB), Christian Allieres (IMDB), Patrick Blatger (IMDB), Frederic Violante (IMDB), Chantal Filippi (IMDB), Sanjay Sharma (IMDB), Morgan Perez (IMDB), Jean Kinsella (IMDB), Emanuele Secci (IMDB)

The Hundred-Foot Journey (~ Ask Tarifi) ' Filminin Konusu :
Çok yetenekli bir aşçı olan Hasan Kaddam, ülkesindeki siyasi kargaşanın annesinin ölümüne sebep olması üzerine Hindistan'ı terkeder ve Fransa'ya göç eder. Burada yeni tanıştığı Marguerite'in de cesaretlendirmesiyle bir Hint restoranı açar, ancak restoranın tam karşısında bulunan Madam Mallory'nin lüks restoranı, aralarında amansız bir rekabetin doğmasına neden olacaktır.


  • "richard c. morais'in 2010 da yazdığı ilk romanıdır, aslında.şimdilerde filmi de yapılmış, vizyona girse diye beklediğimiz."
  • "imdb değerlendirmesi overrated olan lasse hallström'ın son filmi. bol klişeli ama rahat izlenen ortalama bir film.6,5/10"
  • "mutfak ve yemek zevkiniz ise bu filmi de seveceksinizdir.huzur bulmak için bile seyredilir."
  • "başrolünde güzeller güzeli saint-antonin-noble-val var."
  • "bana en cok zevk veren filmlerden; basari, ask, hareket, uretkenlik ve gayet asil guzel bir kiz.. izleyenin pisman olacagini sanmiyorum."
  • "bu ne biçim film denmez ama bence reklamı,sansasyonu kadar iyi olmamış bir film."
  • "asla bitmesini istemeyeceğiniz harika bir film. oyunculuklar-hikaye-görüntüler-müzikler herşeyi ile mükemmel . bu filmi hiç unutmayacaksınız !!! hakkında güzel bir yazı . the hundred foot journey"
  • "huzur dolu bir film izleyeyim diyorsaniz iste o film bu film. pazar geceme tam uydu."
  • "122 dakikalık tatlı film. ikinci yarısı, ilk yarısından daha iyi diyebilirim.filmi izlerken yanınıza atıştırmalık şeyler alın, iştah açabiliyor."




Facebook Yorumları
  • comment image

    az önce izlemeyi bitirdiğim ve gayet sevdiğim film.

    her romantik yapımın sahip olduğu klişelere sahip tabi ki kendisi, ancak izlendiğinde insanın dimağında hoş bir hissiyat bırakıyor, sonuç itibari ile asıl önemli olan da zaten bu sanırım, değil mi?


    (swollenmember - 16 Kasım 2014 14:37)

  • comment image

    hoş bir seyirlik. içeriğindeki klişeler bir hollywood klişesinden çok, çiçek abbas, turşucular gibi yerli film sıcaklığında olması ve bu filmlerde yer alan rekabet, hayata tutunma vb öğelerle benzerlik göstermesi filmi samimi ve dikkat dağılmadan izlenebilir kılıyor.


    (bana zarlar hileli - 21 Kasım 2014 02:41)

  • comment image

    bu senenin jon favreau imzalı chef'iyle birlikte yemek üzerine yapılmış filmlerden. eğlenceli, hoş, sıcak bir film. izle, biraz eğlen ve sonra unut. bir kalıcılığı yok. bu aralar bu türden filmleri çok sık yapıyor lasse halström. formüllere bağladı iyice sinemasını. formülleri uygula, tamamdır. formülleri iyi uyguluyor neyse ki ama işte, sonuçta ortaya koyduğu filmler kalıcı olmuyor. hatırlanmayacak filmler bunlar: dear john, safe haven, salmon fishing in the yemen. tadı hoş olan ama yedikten 10 saniye sonra tadı damaktan silinen abur cuburlara benziyor bu filmler. hoş, eğlenceli ama ötesi değil. lakin hallström kötü bir sinemacı değil kesinlikle. daha iyisini yapabilir ama bu aralar fabrikasyona bağladı. benzer filmleri çekip duruyor. mesela bu filmdeki konuyu yıllar önce juliette binoche-johnny depp'li chocalat'ta daha iyi işlemişti. 14 sene sonra tekrar benzer bir film çekti. tabii gene yabancıları anlatış şekli, yabancıların coğrafyasına odaklanış şekli, esprileri, karakterleri ile önceki filmlerinden salmon fishing'i de hatırlatıyor. formüller yüzünden benzer filmleri çekip duruyor. biraz çizginin dışına çıksa fena olmayacak.

    eğlenceli bir film. klişeler yoğun. karakterler hoş ama derinliksiz. temalar hoş ama derinliksiz. hoş ama derinliksiz bir film. chef'i daha çok beğendiğimi söyleyeyim. chef'e göre daha hafif bu film. bunu da belirtmek gerek. çok şey beklemeden izlenir.

    *charlotte hoş bir kadın. ileride adını daha çok duyacağız (robert zemeckis'in yeni filminde oynadı).
    *yabancılar gene ingilizce konuşuyorlar. kendimi düşünüyorum. ingiltere/fransa/abd'de olsam yanımda yabancı dil (ingilizce) bilen biri yoksa ailemle niye zorlanarak konuştukları ingilizce'yle iletişim kurayım ki? bırakamadınız bu klişeyi.
    *filmin senaryosunu steven knight yazmış. knight bu filmden sonra bradley cooper'ın aşçıyı oynadığı gene yemeklere odaklanan isimsiz bir filmi yazmış. umarım bu kez daha iyi, daha az klişeli bir film yazmıştır. yoksa cooper'a eşlik eden müthiş cast'a yazık olacak.


    (sherlock holmes 90 - 21 Kasım 2014 14:15)

  • comment image

    sonu başından belli bir senaryoya sahip sımsıcak film. işin içine mutfak ve en sevdiklerimden hint mutfağı da girince tadından yenmez olmuş.

    --- spoiler ---

    madam mallory ve hassan'ın babası ne tatlı çift oldunuz siz öyle. kedi canınızı sizin.

    ---
    spoiler ---


    (abukkraker - 27 Kasım 2014 00:20)

  • comment image

    bana en cok zevk veren filmlerden; basari, ask, hareket, uretkenlik ve gayet asil guzel bir kiz..
    izleyenin pisman olacagini sanmiyorum.


    (gitti gelecek - 14 Aralık 2014 22:56)

  • comment image

    --- spoiler ---

    güzel bir chef filmiydi özellikle hint karışımı olması ilgimi çekti. fransız mutfağı ile hint mutfağı, fazlasıyla iddaalı geldi bana. sıcacık bir film sıfatı kesinlikle bu film için barındırılabilinir. aile, sevgi, aşk, hayaller, farkındalık çok fazla karışım mevcut filmde. arzuladığımız hedefler her zaman bizi mutlu edemez yanında o başarının değerini birlikte yaşayabileceğimiz insanlar olmadıkça. çabala ve gör! fakat ne istediğini iyi biliyorsan ve kesinleştirdiysen seni kendinden başka kim tutabilir ki.

    ---
    spoiler ---


    (deppp - 3 Ocak 2015 19:14)

  • comment image

    helen mirren'ın zarafetine, charlotte le bon'un duru güzelliğine ve "mutfak" olayının sunduğu tüm o seyirlik olanaklara rağmen vasatı aşamayan bir film. yeşilçam'da varlıklı ablalar tarafından keşfedilip kaset yapılan arabeskçilerin anlatıldığı filmlere benziyor. bu sefer varlıklı abla arabeskçi yerine arabeskçinin babasına yazıyor, dikkat çekici tek farklılığı bu galiba. lan bi an elemanın yaptığı yemekleri o filmlerdeki albümler gibi gelişigüzel masaya atacaklar diye beklemedim değil.


    (kahmut - 5 Ocak 2015 16:43)

  • comment image

    konusunu okumadan izledigim ve cok sevdigim film. boyle yeme-icme-restaurant temali filmleri zaten seviyorum. isin ilginc tarafi ise filmi izlemeden once restaurant acma konusunda; cok degerli bir arkadasimla konusuyorduk. hatta instagram'da cunda'da terkedilmis bir manastirin fotografini gormustum; onu yolladim arkadasima burayi restore edip acalim restauranti diye. filmi izleyince baya bir sasirdim acikcasi. bunu kendime bir isaret olarak algilamaktan da geri kalmadim. o manastira gidip bir bakacagiz; suyu elektrigi var mi diye. michelin yildizi cunda'nin da hakki.


    (dieforyou - 7 Ocak 2015 14:21)

  • comment image

    122 dakikalık tatlı film. ikinci yarısı, ilk yarısından daha iyi diyebilirim.

    filmi izlerken yanınıza atıştırmalık şeyler alın, iştah açabiliyor.


    (imjustkillingtime - 28 Ocak 2015 20:24)

  • comment image

    (bkz: neşeli günler)
    ki farketmemiştim turşucular diyerek anılmış ve hatta isabetle çiçek abbas da anılmış.
    bbc de rick stein'ı izlemiştim haftasonu; hindistan'da curry avına çıkmıştı ve ingiltere'de yokluktan (orjinal malzeme yokluğundan) yapılan hint yemeklerine olan özlemiyle hindistan'da aynı yemekleri tekrarlıyor; bu arada yeni lezzetler keşfediyor vs.
    onun tersten olanı gibiydi; ya da düzden bilemedim. aynı kalitede yemek ve mutfak görüntüleri + fransa manzaraları ile konuya kulak kabartmadan da izlenecek bir film.


    (kozniku - 19 Mart 2015 00:53)

Yorum Kaynak Link : the hundred-foot journey