• "bekleyenleri hayal kırıklığına uğratmamış film olmuş.-s!-k-2so' yu sheldon cooper' a benzeten bir ben mi varım?-s!-"
  • "(bkz: scariff şehitler üssü)"
  • "filmde (bkz: diego luna)'yı görünce (bkz: tolga zengin)'in ne işi var orada dedim.lunazengin"
  • "cassian'ın "ben 6 yaşımdan beri bu savaşın içindeyim" dedigi film. ekşici galiba."
  • "(bkz: rebellions are built on hope) diye bir quote varken, cuk diye etki birakacak soz olarak filmden "i'm one with the force. the force is with me."yi hatirlayip bok atanlarin begenmedigi filmdir."




Facebook Yorumları
  • comment image

    bugün yarın teaserı yayınlanacak star wars filmi. 10 saniyelik bir teaser teaserı yayınlanmış, onda sadece tie fighter sesi ve siyah bir clone trooper görüyorüz sadece.

    bugün teaser yayınlanacağına göre buralar coşar, çok merak ettiğim bir şey var, vesileyle sorayım. sizce star wars'tan beklediğimiz şey bu mu? death star'ın planlarının nasıl çalındığını, devrimci gençlerin nasıl bir araya geldiğini mi merak ediyoruz? koca evrenden çıkara çıkara bunu mu çıkardınız yani? bu mudur?

    elinizde bu kadar malzeme var. bu kadar geniş bir evren var. üzerine onlarca şey yazılabilecek bu kadar karakter var ama gidip death star'ın planlarının nasıl çalındığını anlatacaksınız, vizyonsuzluğun bu kadarı.

    abi bize sithlerin nasıl ortaya çıktığını anlat, jedi konseyi nasıl oluştu onu anlat, obi-wan kenobi'ı anlat, yoda'yı anlat, mace windu'yu anlat, tane tane göster ilk lightsaber'ın nasıl yapıldığını.

    koca bilim kurgu evreninin içinden bilim kurguya bandırılmış aksiyon filmi çıkarıyorsunuz ve bu filmi de tamamen amatör bir kadroya emanet ediyorsunuz. yönetmeninden oyuncusuna kadar.

    teaserı görünce anlayacağız ama filmin geçtiği dönemin odak ismi darth vader bile üçüncü dördüncü planda olacak muhtemelen. aynı star wars rebels'taki gibi, herhangi bir karaktermiş gibi davranılacak darth vader'a. benim tahminim tabi bu.


    (filth01 - 7 Nisan 2016 04:26)

  • comment image

    --- spoiler ---

    star wars episode vi - return of the jedi'ın brifing sahnesinde, mon mothma death star'ın planlarını çalmak için verilen kayıplardan bahsederken bir hüzünlenir ki, yıllarca ne derece büyük bir fedakarlık yapıldığını merak edip durmuşumdur.

    rogue one, mon mothma'nın o andaki hüzünlü ifadesini anlamama ve filmin sonunda aynı hüzne dalmama vesile olan film olmuştur.

    ---
    spoiler ---

    edit: efendim, mon mothma 2. death star planlarını çalanları anarak o lafı ve duruşu sergiliyormuş. yıllar süren yanlış bilgim düzeltilmiş oldu. daemonwrathchild'e teşekkürler. hım? bu durumda mon mothma'nın üzüntüyle bahsettiği olay hala gizemini korumaktadır. bu durumda, rogue one episode 2 için hikaye var demektir.


    (bay karamsa - 14 Aralık 2016 23:29)

  • comment image

    ilk olarak şunu söyleyeyim, ben bir star wars evreni hayranı değilim. hatta o kadar ki, orijinal üçlemeyi fazlasıyla cheesy (tam karşılayacak türkçe bir sıfat bulamadım) bulurum. o sebepten the phantom menace'ı saymazsak, politik sosu daha yüksek olan 2000'lerin üçlemesine biraz daha yakın hissederim kendimi. ve tabii serinin fanatiklerinden direkt olarak küfür yemek için şunu da ekleyeyim: hardcore bir orta dünya hayranıyım.

    ancak..

    rogue one filmi on küsür senedir izlediğim sayısız film içerisinde, "nerd tarafımı heyecandan zıplatan" ikinci film oldu. ilk film ise benim için serinin en iyisi, en samimisi olan the fellowship of the ring halen.

    hatta o kadar ki, bu süreçte oscar alsın almasın, bağımsız ya da büyük bütçeli stüdyo yapımlarından bir tanesi olsun ya da olmasın garip bir keyif alarak, bitmesin diye izlediğim yine ikinci film oldu (evet, kardeşlik halen birinci sırada).

    --- spoiler ---

    - rogue one'ın neresini övsem bilemiyorum. direkt olarak fanatiği olmamama, hatta orijinal üçlemeyi fazlaca cheesy (evet yine o kelime) bulmama rağmen bayıldım, öldüm, bittim, gözlerim ıslanmış olarak salondan çıktım.

    - oyunculuklarda kadrodaki büyük isimleri bırakın bir tarafa (ki hepsi yine döktürmüş, hele ki paranoyak forest whitaker ), standart sinema izleyicisinin adlarına çok aşina olmadığı isimler (çoğu başrol) mest ediyor sizi. hem senaryonun başarısı, hem de oyuncular sayesinde her bir karakter için ayrı ayrı duygular besleyebiliyor, kısa sürede empati kurabiliyorsunuz.

    - bir fanatik olmayan ben bile sayısız referans, gönderme fark ettim. bu evrenin sıkı takipçilerinin gördüğü kim bilir neler vardı daha.

    - darth vader'ın yer aldığı sayılı sahne, karakterin özünde ne derece güçlü bir "kötü adam" olduğunu tekrar tekrar gösteriyor. finaldeki iki dakikalık saldırı kısmında bitmesin ne olur, nerede asi var temizlesin tek tek dedim (asileri destekleyen biri olarak hem de).

    - filmin asıl kötüsü olarak karşımıza çıkan krennic, aktör ben mendelsohn'ın ellerinde yükseldikçe yükselmiş. o bitmek bilmeyen ihtirası yüzünden "boğazını sıkan" siz olun istiyorsunuz.

    - filmin aksiyonu bol ama asla bunaltıcı ya da gereksiz değil. yoğun çatışma sahnelerine rağmen senaryo mucizesi mi demeliyim bilmiyorum, karakterlerin hiç biri silik, boş birer tipleme değil! her biri ayakları yere basan, ya sevilesi ya da nefret edilesi kişiler. özel efektler arasında kaynamışlar, gerçek ilgi odağı olmuşlar, müthiş savaş sahneleri değil!

    - rogue one'ı bu derece sevmemin bir nedeni olan olgun ve karanlık hava. günümüz çizgi roman uyarlamalarının "iyi olacağını tek başına garantileyecek" diye zannedilen "karanlık ve ciddi" ton, filmin büyük kısmına hakim ancak yerli yerinde, olması gerektiği gibi.

    - buna bağlı olarak komedi öğeleri de biraz farklı. ciddi ciddi güldüren espriler bile kara mizah örneği. episode 7'de herkesin hayranı olduğu bb8 yerine konulan k-2so genellikle bunun kaynağı olmuş.

    - k-2so akıllı iğnelemeleri, sadakati, empati yeteneği ve cesareti ile "komedi öğesi şebek robot" değil, önemli yan karakterlerden biri. çok ama çok sevdim.

    - karakteri önemli bir yerde duran mads mikkelsen ya da son zamanlarda sağlam oyunculuk yeteneğine sahip olduğunu bolca kanıtlayan jyn rolündeki felicity jones bir tarafa, sadece komik aksiyon adamı yapılabilinecekken gerçek bir karaktere dönüştürülen chirrut îmwe. chirrut îmwe'i canlandıran ip man'imiz donnie yen. büyüksün.

    yazının başında belirtmiştim, neresini övsem bilmiyorum diye. övülecek o kadar çok yeri var ki, bazı hataların farkına bile varmıyorsunuz. çok sürükleyici, oyunculuk performansları muhteşem, teknik olarak kusursuz, seriyi adeta dirilten bir film rogue one. hatta linç edileceğimi bilsem bile, star wars filmleri içerisindeki "en iyi" film. fanatiği olmadığım için en iyi star wars filmi diyemem ama bölümler içindeki "en iyi" film.

    ve son olarak godzilla filmiyle beni büyük hayal kırıklığına sürükleyen
    gareth edwards. sen de büyüksün. hatta o kadar ki, abrams şebeğinin elindeki "şöhret" kozun olmamasına rağmen ortaya çok çok daha iyi bir iş çıkartmışsın.

    ve bir kez daha son olarak (büyük spoiler).... rogue one: a suicide squad story (evet, ağlattılar).

    ---
    spoiler ---

    9/10.

    bonus:
    the exorcist adlı süper başarılı ama takip edeni az tv dizisinin aykırı rahibi ben daniels, bu filmde general merrick olarak küçük de olsa yer almış. keşke daha çok görüneydi de, yeteneğini bir de büyük perdede tekrar övebilseydik.

    edit: ne yazmışım yahu bu kadar. çok sevdim, çok.


    (l goshin - 14 Aralık 2016 23:58)

  • comment image

    "bütün seriyi, olayları, karakteri ezbere bilen x olarak vasat bulan" kişiler artık neresiyle biliyorsa o ezberleri... eu yok birader, bunlar bilmediğin hikayeler. bunlar hep jedi bekliyor herhalde.

    eğer star wars serisi wizard of oz'sa bu film saving private ryan'dır.

    --- spoiler ---

    1. rebellerin de öyle masum, süper temiz çocuklar olmadığını anlatır.
    2. darth vader'ın lucas'ın içine sıçtığı gibi "emo" olmadığını ve imajını düzeltmeye çalışır.
    3. ışın kılıcı sallayan 50-100 kişi dışında yaşayan büyük bir galaksi ve insanlar, duyguları ve amaçları olduğunu anlatır.
    4. droidlerin illa komik ve becerikli yumurcaklar olmadıklarını anlatır.

    neyse, uzun lafı kısası. hemen her sahnesiyle özellikle star wars sevenleri ve bilenlerin tüylerini diken diken edecek göndermeler bulunmaktadır.

    az dikkat çeken bir şey ise rebels serisinden hera syndulla artık bir rebel generali , ismi geçiyor ve uzaydaki son savaşta bir kaç kez gemisi "ghost"u görüyoruz. episode ıv'te kolu kesilen elemanı ve arkadaşını, clone wars'ta da bir manyak olan saw gerrara'yı görüyoruz.

    tabii ki darth vader'ın gemiye girdiği sahne kafese sıkışmış bir insanın bir canavar tarafından çekilmesi sahneleri olan korku filmleri gibiydi. darth vader, lucas'ın içine sıçtığı imajını disney sayesine geri topluyor.

    ayrıca cgi'lar konusunda müthiş. 22 yıl önce ölmüş olan peter cushing resmen sesiyle görüntüsüyle geri gelmiş, leia titretmiştir. leia'nın belirgin yüz özellikleri benzetilse de gerçek bir aktör oynamıştır. episode ıv'teki bir çok pilot da benzer şekilde filmde görüyoruz.

    fragmandaki bir çok sahne filmin rötuşlarında çıkarılmış: saw garrera'nın what will you become, jyn'in "ı rebel" , ayrıca jyn'in tıe fighterlar karşı karşıya kalması gibi...

    ayrıca filmin adı resmi olarak "rogue one" olarak kısaltılmıştır. "a star wars story" kısmı çıkarılmış....

    ---
    spoiler ---


    (corona borealis - 15 Aralık 2016 00:42)

  • comment image

    --- spoiler ---

    atmosferi olsun, vader reis olsun, elindeki zımbırtıdan çekip duran "yalnız kafası şimdi geldi" dayı olsun çok güzeldi.

    hem en büyük sorulardan olan "koskoca death starın neden bi yerine bomba gelince patlıyor ki çok saçma" argümanını hayatımızdan çıkartıyor.

    o değilde cgi çoşmuş ya, tarkin olsun leyla olsun, çok acaip.

    tek atımlık rpg gibiydi, partiyi kurup questi yaptılar.

    robota saygılar.

    ---
    spoiler ---


    (kyha - 15 Aralık 2016 08:45)

  • comment image

    bir star wars filminden ne bekliyorsak hemen hemen hepsini veren, hatta evrene yeni şeyler katan müthiş film.

    garteh edwards'ın farklı bir star wars filmi çekmek istemesi büyük riskti, üstelik benim ve bir sürü fan için açılış yazısının olmaması filmin tümüne siktir çektirebilecek kadar büyük bir handikapken böyle bir yapımın altından j.j abrams ve ekibine nanik yaparak kalkması büyük başarı.

    --- spoiler ---

    filmde en sevdiğim nokta rebel alliance'ın gri tarafını göstermeleri oldu. aşırı militarist saw gerrera, muhbiri çat diye öldürüveren cassian andor, galen erso'ya suikast planları hiç beklemediğim detaylar oldu. umut ve özgürlük stormtrooperlara papatya vererek elde edilmiyor.

    karakterlerin hiçbiri sırıtmıyor. başta donnie yen seçimi bana eğreti gelmişti fakat chirrut îmwe karakteri üzerinden force'u jedi ve sith olmadan anlatmak çok başarılıydı.

    ben mendelsohn yakışsa da cast açıklandıktan beri director krennic rolü mads mikkelsen'e verilmeliydi diyordum. hala aynı şeyi söylüyorum. mads mikkelsen'in yüz hatlarından ve soğukluğundan mükemmel bir imparatorluk subayı çıkabilirdi.

    21 mayıs 2005'ten beri darth vader'ı tekrar sinemada görmenin hayallerini kuruyordum. dün gece bir hayalim gerçekleşti. şiir gibiydi, bir bahar esintisi gibiydi, yaz aşkı gibiydi. geldi kan kusturdu ve gitti... üstüne konuşup bu güzelliği bozmak istemiyorum.

    filmde leia'nın gözükeceğini düşünüyordum ama bu kadar epik olmasını hiç beklemezdim. umut nedir diye sorsalar açar o sahneyi gösteririm.

    ---
    spoiler ---


    (darth nihilus - 15 Aralık 2016 09:41)

  • comment image

    ilk günün son seansında izlediğim, star wars efsanesinin vizyona giren son filmidir.
    film tüm dünya ile aynı anda vizyona girdiğinden erken saatlerde yabancı kaynaklardan filmle ilgili ilk yorumlar gelmeye başlamıştı. eleştirilerin bir kısmı olumluydu ama çoğu, filmde bir acelecilik ve olmamışlıktan bahsediyordu.

    filme girmeden önce kontrol ettiğimde filmin imdb puanı 7.7 idi. bilen bilir, bu tarz fan kitlesine sahip kült filmlerin imdb puanı, henüz filmi izlememiş fanların bastıkları yüksek oylarla açılır ve genel izleyiciye ulaştıkça puanı düşerdi. bunun en acı örneği de vizyona girmeden puanı 10'a yaklaşan ancak şu an 6.2 olan ındiana jones and the kingdom of the crystal skulldır. lucas abi iyi bilir.

    tüm bunlar filme olan beklentimi düşürdü. filme girmeden kız arkadaşımla tartışmam da filme olan tüm hevesimi bitirmişti.

    ancak film beni, pek çok yazarın da bahsettiği gibi ters köşeye yatırdı. ilk sahnesinden itibaren film izleyeni içine çekiyor ve sizi beklentilerinizin çok üzerinde bir tatmin ve duygu seli ile uğurluyor.

    --- spoiler ---

    20 küsür yıl önce ölmüş olan peter cushing 'in cgi marifetiyle yeniden ekrana dönmesi

    leia'yı gene cgi ile genç haliyle görmemiz.

    isyanlar umut üzerine inşa edilir denilerek star wars episode iv - a new hope'a yapılan çok güzel bir gönderme ve bu umut üzerinden 4. bölüm ile yapılan bağlantı.
    (bkz: rebellion is built on hope)

    death star'ın kontrol masalarından tutun da x-wing, u-wing ve maketten yapılmış gibi duran star destroyerların tasarımındaki nostalji.

    filmin sonlarına doğru jyn ve cassian'ın anten kulesine tırmanırken yönetmenin kullandığı kamera açısının, luke ve darth vader'ın karşılaştığı meşhur ı'm your father sahnesindeki kamera açısıyla neredeyse aynı olması. hatta bir an cassian'ı luke sandım.

    bail organa.

    darth vader, darth vader, darth vader!!! sonunda neden bu kadar korkulan bir karakter olduğunu iliklerimize kadar hissediyoruz.

    bu liste uzar gider. ancak tüm bu nostaljik göndermeler, filme o kadar güzel yedirilmiş ki hiç mi hiç sırıtmıyor ve hepsi bir amaca hizmet ediyor. sadece bu saydıklarım bile filmi izlemeye yeter iken, rogue one bunun üzerine çıkıyor ve bize harika oyunculuklar, orijinal karakterler, hiç de fena olmayan bir senaryo, keyifli aksiyon sahneleri veriyor.

    e tüm bunların neticesinde de star wars evrenine ait gelecek tüm diğer stand alone filmler için beklentilerimiz tavan yapıyor.

    ---
    spoiler ---

    filme 9/10 veriyor ve ana seriyi jj abrams'a veren her kimse buradan selam yolluyoruz. bu arada an itibariyle filmin imdb notu 8.3 ve yükselmeye devam ediyor.

    edit: düzeltme geldi. ana serinin tamamı değil sadece 7. bölüm jj abrams'a verilmiş. uyaran arkadaşlara teşekkürler.


    (soy un perdedor - 15 Aralık 2016 11:54)

  • comment image

    alliance to restore the republic denen terörist topluğunun gerçek yüzünü daha tarafsız bir biçimde anlatması yönünden gayet güzel bir film olmuş.

    --- spoiler ---
    ---
    spoiler ---
    --- spoiler ---

    film prologue'unu saymazsak rebellerin şerefsizliği ile başlıyor zaten. rebel intelligence officer'ı çakma kyle katarn olan dallamanın kendi muhbirini ve tek suçu ona belgelerini sormak olan bir storm trooper'ı öldürmesiyle başlıyor. daha sonra bu terörist topluluğu eadu'daki advanced weapons research topluğuna bağlı bilim adamlarının bulunduğu bir research facility'i bombalıyorlar hatta orada bulunan jyn arso'nun babasını öldürmelerine rağmen bu kızda demiyor ki savaşı getiren sizsiz diye.

    hadi diyelim bunları death star'ın jedha'yı yok ettiği gerekçesiyle yapıyor, demezler mi ki orada bildiğin poşulu rebel intihar bombacıları sivil halka zarar veriyor, haraca bağlamışlar zaten, yerel halk oradan göç etmiş sadece sağa sola salça olan serseriler kalmış. evet death star saldırısıyla sivilleri öldü belki ama tamamen greater good için oradaki teröristler ortadan kaldırılmış oldu.

    daha sonra scarif'teki death star tersanesine sızarak death star planlarını minumum can kaybında tutarak çalıp göndermeyi planlayan bir grubun bulunduğunu öğrenen rebel konseyi buraya topyekün bir saldırı düzenleyip her birinde yaklaşık 45 bin personelin bulunduğu imperial ı-class 2 adet star destroyerı yok etmiş, rebelların eline düşebilecek önemli bilgilerle daha fazla imparatorluk vatadanşına zarar gelmesini önlemek için grand moff tarkin'in tesisi yok etmesine yol açmışlardır.

    bu kadar zararın üstüne yine aynı yıl çaldıkları planlarla yaklaşık 2 milyon imparatorluk sivil ve askerini içinde bulunduran death starı patlatıp bunu bir zafer olarak sunacaklardır.

    ---
    spoiler ---
    --- spoiler ---
    ---
    spoiler ---

    --- spoiler ---

    bunlar dışında structre olarakta başaralı bir filmdi, bazı kopuk noktaları olsada bu filmin john williams'ı küstürecek kadar revizyondan geçmesine bağlayabiliriz. zaten kendi içinde çelişen bir kaç mantık hatasına da star wars sevgimden dolayı gömmek istemiyorum. hiç bir şey olmasa son 5 dakikadaki darth vader için bile izlenebilecek bir film.

    ---
    spoiler ---

    son olarakta spoiler sayılmayacağını düşünerek nerde lan bu ölen "many bothans" orospu çocukları diyor ve yazımı kapatıyorum.


    (jusenas - 15 Aralık 2016 12:20)

  • comment image

    disney'in, hunger games, insurgent gibi filmlerde işlenen ve çok tutan asi genç kız muhabbetini, star wars sosuna bandırıp sunduğu bir film.. diye gittim kotor'un sinema versiyonuyla karşılaştım ya lan?

    hayatımda g.t olduğuma hiç bu kadar sevinmemiştim..


    (ububabu - 16 Aralık 2016 12:35)

  • comment image

    bence serinin en iyi filmiydi.
    yeni filmlere bok atıp eskileri överek kendini tatmin eden eski star wars'çuların beni de engellemesi dileğiyle. ayrıca "new hops" da zamanın şartları olayına falan girmeden sonraki iki filmle karşılaştırılınca gayet sıkıcıdır.
    fan'ı olduğu filmin ismini yazarken başındaki a'yı unutanları görmemize vesile olmuştur.
    (bkz: star wars episode iv - a new hope)
    edit: empire strike back'i görmemişim. bizim millette izan değil de filmleri izlemeden ismini okuma alışkanlığı yok galiba.
    (bkz: star wars episode v - the empire strikes back)

    dalga mı geçiyor diye düşündürttü.


    (theonewhocoughs - 17 Aralık 2016 12:42)

  • comment image

    öncelikle bu film biter bitmez aklından ilk geçen cümle "senin ben amına koyayım jar jar abrams" olanlar olduysa hepsine selam olsun, çünkü benim aklımdan ilk o geçti.

    rogue one, geçen seneki tfa rezaletinin ne kadar berbat bir film olduğunu, yalnızca on senedir star wars filmine aç olduğu için insanların zoraki beğendiğini suratımıza çarpmış bir film oldu. jar jar abrams oturup star wars filmi nedir ve nasıl çekilir otursun izlesin dursun evinde. işin en üzücü tarafı bu film episodic filmlerin arasında olmadığı için ve nispeten bilinen ışın kılıcı, jedi, sith gibi kavramlara çok değinmediği için tfa rezaleti kadar hasılat yapamayacak. hatta yarısı kadar dahi yapsa başarılı sayarım.

    keşke, ulan keşke, geçen sene vizyona giren film rogue one olsaydı. bu sene tfa'yı izleseydik. böylece gerçekten iki filme de hak ettikleri değeri sonuna kadar verebilirdik. o zaman the force awakens isimli lens flare dolu, episode 4 çakması, saçma sapan kurgulu ve boşluklarla dolu senaryolu filmi ait olması gereken yere, cehennemin dibine gönderebilirdik, çünkü rogue one'ın hak ettiği yer tfa'nın şu anda olduğu yerdir.

    episode 4'ü olduğu gibi kopyalayarak yeni film çektim diye yutturulan tfa'nın aksine, rogue one çok güzel göndermeleriyle, yer yer episode 4 görüntüleri ve seslerinin kullanılmasıyla geçmişe nasıl selam çakılır çok net göstermiştir.

    senden nefret ediyorum jar jar abrams. allah senin belanı versin de bir daha film falan çekme. rogue one başlığı altında bile bunu söylemek istiyorum.

    şimdi rogue one'a gelince. yıllardır özlenen, yıllardır derken prequel değil, önceki original trilogy'nin havasına sahip bir film. star wars denilince akla gelmesi gereken elementleri barındıran bir film. harika bir film. ben son yıllarda gittiğim hiçbir filmi bu kadar övmemiş, salondan bu kadar mutlu ayrılmamıştım.

    incoming spoilers

    --- spoiler ---

    - cgi teknolojisi almış başını gitmiş. 1994 senesinde ölmüş olan bir oyuncuyu cgi ile gerçeğe bu kadar yakın canlandırmak olacak iş değil. çok değil 11 sene önceki yoda bile hafif sırıtırken şu anda insanları bu kadar net modellemeleri ürkütücü ve ilgi uyandırıcı. grand moff tarkin'in gerçekten bir insan olmadığını anlamadan izleyen çok kişi olduğuna fazlasıyla eminim. ayrıca sesi de orijinal sesi olarak kalmış, nasıl yapmışlar bilmiyorum.

    - episode 4'ten kullanılan footage sayısı inanılmaz. son savaştaki red leader, gold leader direkt episode 4'teki adamlar. aynı görüntülerini almışlar, aynı repliklerini yeni savaşa montajlamışlar. epik ötesi olmuş açıkçası bunu düşünmeleri. ayrıca episode 4'te barda obi-wan'a atarlanıp da sonra kolundan olan barzo gene bu filmde hafif bir atarlanıyor bizimkilere, onu da ıskalamamışlar. karanlıklardan aniden çıkan bail organa'yı görünce şöyle bir gülümseme geçmedi mi yüzünüzden? sonrasında üstü kapalı olarak obi-wan kenobi'den bahsederken bir an sir alec guinness de cgi olarak arz-ı endam edecek diye heveslenmediniz mi?

    - grand moff tarkin'in "you may fire when ready" lafı birebir episode 4'ten alma, hatta o kayıt bile episode 4'ten alıntı. harika olmuş.

    - darth vader. ulan diyecek bir şey bulamıyorum. insanlar darth vader'ı cameo olarak göreceklerini düşünürlerken neredeyse 10 dakika dolu dolu darth vader izledik. hele o son 5 dakikası yok mu. allahım o nedir ya karanlıklardan kırmızı ışın kılıcını açması. birini eliyle havada boğarken öbürünü kılıcıyla yarması. kendisine yalanmaya gelen tipi boğarken arada bir de "pun" yapması (altyazıda belli olmuyor, altyazı da dehşet kötüydü bu arada) (edit: buradaki pun nedir soranlar olmuş. darth vader adamımızı boğarken dönüp "be careful not to choke on your aspirations" diyor. choke ingilizce boğmak demek. "dikkat et de tutkuların seni boğmasın" diyor adam ve bu sırada adamın gırtlağını sıkıyor, bu yüzden pun var. ama bunu altyazıda "dikkat et de tutkuların yüzünden canından olma" diye çevirmişler. yanlış olmamakla birlikte vader'ın repliğinin kelime oyununu öldürmüşler türkçede). bu arada kostüm birebir episode 4'tekiyle aynı. ciddi özen göstermişler aynı olmasına.

    - death star'ın mal gibi bir kusur sayesinde kolayca patlatılmasının sebebini bu filmde açıklamaları çok güzel oldu. sağolsunlar 39 sene geçti bunu açıklayana kadar ama mantıklı bir düzleme bağlanmış olması çok tatmin edici.

    - filmin en güzel tarafı klişe olarak bitmemesi. hepsi öldü lan sonunda. ama dikkatli bir star wars izleyicisi için bu şaşırtıcı değildi. episode 4'te death star'ın planlarını gösterirken mon mothma'nın "bu planları bize ulaştırmaya çalışan herkes öldü" gibi bir cümlesi var. 39 sene öncesinden belliydi yani bu filmin nasıl biteceği. hiçbiri sağ kurtulamayacaktı ama sağladıkları bilgi sayesinde imparatorluğa ağır bir darbe indirilecekti.

    - bu film isimsiz kahramanların filmi. luke, anakin, rey gibi (hele hele rey gibi) üzerine oynanmış ve yeri gelince şişirilmiş karakterler yok. adını bile düşünmeden aklınıza getiremeyeceğiniz karakterler anlatılmış. misal ben felicity jones'un oynadığı kızın adının jyn olduğunu hatırlıyorum sadece, diğerleri aklımda bile değil.

    - bu arada bu film gerçekten harika bir droid ile tanıştırdı bizi. sanırım adı k2so idi, az önce söylediğim gibi onun da adını detaylı olarak hatırlamıyorum. sürekli yıkama yağlama yapan densiz c3po veya her seferinde joker kartı olarak iş gören r2-d2 veya şirinlik abidesi bb-8'ten sonra bu arkadaş ukala ve çok bilmiş tavırları, pis pis konuşması, iğnelemeleri ve son anlardaki delikanlılığıyla benim kalbimde özel bir yer kazandı bile. çok yazık ki o da kurtulamadı, filmdeki hiçbir başrolün kurtulamadığı gibi.

    - müzikler çok sönük, var ile yok arası. john williams tfa ile de dişe dokunur bir şey sunamamıştı, gene çizgisini bozmamış. yazık oluyor ama olsun. edit: uyarı geldi, müzikleri john williams değil michael giacchino yapmış. kötü bir soundtrack ama john williams'ın arka arkaya iki kötü soundtrack yapmamış olması en azından yüreğime su serpti.

    - efektler müthiş. ayrıca bu filmde uzay savaşı vardı. uzay savaşları hardcore star wars fanlarının orijinal trilogyden beri istedikleri ama elde edemedikleri bir şey. episode 3'te çok kısa bir giriş savaşı haricinde savaş yoktu. episode 7'de starkiller base saldırısı uzay savaşına en yakın şeydi ama tatmin etmiyordu. burada ise gayet capital shiplerin ve fighterların topyekûn birbirlerine girdikleri bir uzay savaşı var ve gerçekten episode 4'teki karakterler de üzerine sos diye atılmış, harika bir şey olmuş.

    - filmdeki hiçbir karakterin kahraman olmak gibi bir özel gayesi yok. gerekeni yapıyorlar sadece. episode 7'deki sanki çocuğu bakkaldan eve çağırır gibi han solo'ya "git oğlumuzu getir" deyip adamın ölümüne sebep olan leia'nın aptal diyalogu gibi mantıksız şeyler yok. her şey bilindik bir kurgu üzerine oturtulmuş.

    - yan karakterler oldukça başarılı. gözleri kör olan force sensitive abimizden tut onun sidekick'i olan heavy machine gun abimize herkes çok güzel yedirilmiş ve herkesin iyi kötü bir rolü olmuş olan bitende. bu kadar karaktere böyle bir olay örgüsünde bir mana yükleyebilmek çok büyük başarı.

    ---
    spoiler ---

    şu anda aklıma gelenler bunlar. bu film tam bir şaheser. gelmiş geçmiş en iyi star wars filmi olup olmayacağı biraz subjektiftir, ben şahsen episode 5'in tahtını kimseye vermem o konuda darth vader'ın hatrına, ama 1999'dan beri çıkan en iyi star wars filmi olduğunu çok rahatça söyleyebilirim. rogue one'ın çıkışı ile benim star wars favorilerim sıralamam 5-6-r1-3-4-2-7-1 haline gelmiştir.

    gerçekten yapımda, yayında emeği geçen herkesin eline sağlık. star wars'un yayın haklarının walt disney'e geçmesinden ötürü edindiğimiz korkularımız tfa ile iyice derinleşmişti ama rogue one yüreğimize su serpti. umarım bundan sonra gerek episodic filmler olsun, gerekse de böyle yan hikayeleri anlatan filmler olsun, star wars bu çizgisini asla bozmaz ve fanlarını mutlu etmeye devam eder.

    helal olsun lan sana gareth edwards. heykelini yapmıyorsak sebebi taşşağına beton yetiştirememe korkumuzdandır reis. 2014'teki rezalet godzilla filmini çektiğin zaman sana çok sağlam sövmüştüm ama şu anda kendini öyle bir affettirdin ki 5 tane daha sikindirik godzilla filmi çeksen hepsine gider imax'ten bilet alır izlerim artık.


    (varos cloudstrider - 18 Aralık 2016 00:29)

  • comment image

    uzun bir aradan sonra sinemalarda orijinal star wars üçlemesi atmosferini yaşatmayı başaran film. emin olun yedinci bölüm çok daha "zorlamayla sonradan eklenmiş" bir durumdaydı. belki geçen sene heyecanına kapılıp ses etmemiştik ama rogue one ile kıyaslayınca gerçek ortaya çıkıyor.

    filmle ilgili şahsi görüşlerim;

    --- spoiler ---

    - grand moff tarkin ve princess leia'nın filmde kullanılışı muhteşemdi. daha önce de yazıldığı gibi, bu teknoloji biraz daha ilerlerse, yaşamını yitirmiş oyuncuların filmlerde yer alması gibi ortaya inanılmaz sonuçlar çıkabilir. cgi yalnızca tarkin'in ilk sahnesinde sırıtıyor, yer yer jim carrey'nin a christmas carol'daki halini hatırlatıyordu ama sonraki sahnelerde daha başarılıydı.

    - filmin başında yazılar yok...yani o malum mavi yazı var da akıp giden sarı yazılar yok. aslında olmasına gerek de yok ama en azından "dııııııııııttt dırı dıt dıt dıt dıt dıt dım dım dım dııııtt dıııııtt dıt dıt dıt dııııııııııııııt dıııııııııt" ana tema müziğini kulaklar bi aradı :/

    - hikayenin ilk bölümü biraz oradan biraz buradan şeklinde yapılmış, karakterleri tanıtalım derken sürekli bir geçiş hali mevcut. ikinci bölüm ise sürükleyici bir aksiyon sunuyor. bana sorarsanız rogue one'ı galen erso ölmeden önce / öldükten sonra diye ayırabilirim.

    - yapımcı, senarist ve yönetmen filmin sonunda tüm ekibi öldürüp direkt a new hope'a bağlandıkları için ilerde (gişe 1 milyar doları gördüğünde) pişman olabilir, çünkü bu kadroyla ve genişletilmiş hikayelerle rogue one trilogy rahatlıkla yapılabilirdi.

    - birçok yerde felicity jones'un bir star wars filminde daha oynayacağına dair söylentiler okudum. eğer doğruysa rogue one'dan da öncesini anlatması muhtemel han solo filminde ufak yada kilit bir rolü olabilir.

    - r2d2 ve c-3po'nun cameosunda salondakilerin "anaaa :)" demesi çok güzeldi. aslında çok tatlıyız lan valla bak*

    - ekipte en çok chirrut îmwe ve baze malbus ikilisini benimsedim. uzakdoğu pazarına oynamak için kullanıldıkları bariz ama boş beleş karakter değillerdi.

    - gelelim asıl konuşulması gereken kıymetlimize, efendimize...tam olması gerektiği gibiydi darth vader; süresi kısa ama ne yaparsa yapsın filmin yıldızı olacağı zaten kaçınılmaz bir durumdu. o kısa süreyi de çok iyi değerlendirmişler, özellikle finaldeki asilere dalma sahnesinde tüyleri diken diken olmayan, kafa derisi gerilmeyen hiç konuşmasın.

    ---
    spoiler ---

    özetle star wars hayranlarının salondan kesinlikle memnun ayrılacağı bir film olmuş.
    hikaye itibariyle a new hope'un hemen öncesini anlattığı için, revenge of the sith'e dönük, hatta mümkünse hayden christensen ve ewan mcgregor'un yer aldığı birkaç spin-off film daha yapılabilir...seyirci yadırgamayacaktır.


    (tugberk1903 - 18 Aralık 2016 03:18)

  • comment image

    gönüllerin birincisi olan the empire strikes back bir yana, şu on sene içerisinde salondan yüreğim pır pır ederek çıkarmış yegane filmdir. yedinci film de her türlü kolaycılığa rağmen sevindirmiş olsa da rogue one defalarca oha oha dedirterek önüne geçmiştir.

    internetin yarısını kavuran "o death star niye öyle ya" geyiğini bitirmiş olması bile yeter. peter abimiz silmarillion'u çekerse; daha filmin başında gandalf, gwaihir'e:

    "bak hayvan kadar koca kartalsın, senin bacaklara bağlasak yüzüğü bence hüküm dağı'na atar gelirsin ya. ama dur, sauron'un uçan kelebekleri olan nazgullar size saldırır. büyük risk, vallahi başaramazsak bu sefer sauron gerçekten gondor'u yıkar, bahçesinde orkların oynadığı devasa bir toplu konut projesi hayata geçirir. yok yok en iyisi biz başka bir yolunu bulalım."

    der ve internetin diğer yarısını işgal eden geyikten de kurtuluruz.


    (coolbull - 18 Aralık 2016 11:27)

  • comment image

    az önce çıktığım film.

    belki bu entry'yi editleyip daha çok şey yazarım bi ara. şu anlık sadece bir şey söyleyeceğim.

    --- spoiler ---
    en son asilerin planları darth vader'dan kaçırmaya çalışırkenki çaresizlikleri, ölmeyi düşünmeyip yalnızca veriyi kaçırmaya çalışmaları ve sonunda leia'ya ulaştırdıkları sahne, sadece star wars için söylemiyorum; belki sinema tarihinde kendine yer bulacak kadar gerçekçiydi. çekiminden midir oyunculuktan mıdır bilemem ama gerçekten duygu birikimi olarak çok üst seviyedeydi. resmen kusursuzdu.
    ---
    spoiler ---


    (soapmctavish - 19 Aralık 2016 01:35)

  • comment image

    canına yandığımın gündeminden azıcık kaçayım diye gittim bu filme. üzerinden 6 saat geçti, hâlâ etkisindeyim. ah beee, keşke hep bu havada kalsam lan!..

    star wars serisi dünyada ilk yayınlandığı yıllarda gitmeye başladım bu filmlere, 1970'lerin sonlarıydı. büyülenmiştim. 5. bölüm olan imparator'un (bkz: the empire strikes back) afişini gördüğümüzde, ilk filmin tekrarı sanmış ve boşuna para vermek için gitmemiştim sinemada ama lisedeyken acı gerçeği öğrenmiştim. yine de bir gün cumhuriyet pazar'da return of the jedi afişini görünce coşmuştum ve bergama'dan kardeşimle kalkıp izmir'e gelmiş, kuzeni de alıp çınar sineması'nda izlemiştik. sonrasında video kaseti çıkmıştı ve ilk aldığım video kaset olmuştu bu film. imparator'u da sonrasında izlememe rağmen keyfinden hiçbir şey kaybetmemişti. sonra da 1., 2. ve 3. bölümlerle yeni üçleme yayınlanmış, on yıllar sonra içimdeki star wars fanatiği yeniden harekete geçmişti.

    ama yeni üçlemeyi, eskisi kadar sevemedim bir türlü. ışın kılıcı sahneleri çok daha iyiydi, aksiyon daha üst düzeydeydi ama ilk iki film gözümde diğerlerinin düzeyine erişemedi bir türlü. 3. film revenge of sith ile ortalama bir anda yükseldi tabii, bu bölüm başucu filmlerim arasında yerini aldı. ama çok çok canım çekmedikçe ilk iki filmi koyup seyretmedim hiç.

    sonra 7 geldi, the force awakens dediler adına. eski dostları görmek güzel ve bir o kadar da hüzünlüydü. ama 1970'lerin sonlarında izlediğim o filmin kopyası gibi bir şey olmuştu, bir yandan tatmin ediyor ama yine de eksiklik hissettiriyordu. "ulan jar jar abrams bile zıçtı, bu spin off dedikleri filmler kimbilir nasıl olur..." dedim duyduğum ilk günden bu yana. vizyon tarihi gelince de heyecan yaptım, itiraf ediyorum. ama bugüne kadar gitmedim, içimden gelmedi. tanıtımlarını bir sürü yerden izlemiştim. "ışın kılıcı yok, jedi yok, john williams bile yok, nasıl star wars filmi olacak bu?" diye sordum kendimce. ama gündem öyle bir bindi ki ruhuma olanca ağırlığıyla, sabah imax salonundaki gösterimde aldım soluğu.

    benim gibi neredeyse 40 yıldır bu filmleri "ilk hallerinden" bu yana izlemiş olanları özellikle memnun edecek bir filmmiş meğer. seri hakkında hiçbir fikri olmayanlar nasıl karşılar bilmiyorum ama özellikle 1977 tarihli ilk filmin hemen öncesinde olup bitenleri anlatması bakımından a new hope izlenip de gidilirse daha hoş olacağını düşünüyorum. göndermeler mükemmel, eski dostları gösterdiği sahneler çok güzel ayrıntılar olmuş. karakterlerin derinliği genelde serinin akışına yayılıp da verildiğinden, diğer filmlerin kahramanlarının tersine bundakiler güdük kalmış. aksi gibi bir başka filmde görme şansımız da maalesef yok. yüreğimi de en çok sıkan bu oldu zaten, ulan bu ekiple keşke bir filmcik daha olsaydı bari dedim durdum. (bu ülkenin boktan siyasilerinin boktan gündemiyle zaten yorulduğumuz bu günlerde bu yürek sıkıntısı çok daha iyi geldi lan. dün haberlerde isviçre'de drone ile kayan ve uçan adam haberi vardı. adamların arasındaymış gibi hissettim bugün filmin oynadığı salonda).

    artık yüreğimdeki gerçek sıkıntılar nedeniyle midir, bu filmin güzelliğini görüp star wars serisine inancımın yeniden canlanması mıdır, force beni sarıp sarmaladığından mıdır nedir, ağladım. ciddi ciddi gözyaşlarımı tutamadım. ölüm sahnelerinde ve son bir kez eski bir dostu görünce, zırıl zırıl demeyeyim ama ağladım ciddi ciddi. tutamadım kendimi. bütün film boyunca ışın kılıcı da görünmedi hiç, zaten nasıl görünsün, ikisi dışında tüm jedi şövalyeleri katledildi?!? ama yönetmen öyle bir sahne koymuş ki, piiiiii!.. darth vader sallayıp geçiyor ortalığı!!! o sahne için bile tekrar gider izlerim lan...

    müziklerde de john williams'tan yadigâr force teması ve imparatorluk marşı var, daha ne olsun?!? asıl seriye saygı olarak algılıyorum ben bunu, akan yazılarla ve yıldız savaşları temasıyla başlayan jenerik kullanmamışlar ama zaten seriden ayrılan noktalar olsun be ağbi. bu tamamlayıcı bir şey çünkü.

    8. film nasıl olacak bakalım. işleri çok ama çok zor artık!.. bu filmden sonra izletmek için öyle star wars fanlığı filan ı ıh, yetmez!..

    fena halde türkiye gündemine benzeyen bir galaktik cumhuriyet sonrası dönemde geçen bir umut filmi. (benzerlikleri ister istemez görüyorsun). tanım da bu olsun.

    eşek kafam nasıl da unuttum editi: the force is with me and i am one with the force!!!


    (kitarobit - 25 Aralık 2016 19:01)

Yorum Kaynak Link : rogue one