Süre                : 1 Saat 46 dakika
Çıkış Tarihi     : 18 Şubat 2016 Perşembe, Yapım Yılı : 2016
Türü                : Drama,Romantik,Heyecanlı
Taglar             : Kült,işkence,kaçış,gizli hapishane,Elektrikli işkence
Ülke                : Almanya,Lüksemburg,Fransa
Yapımcı          :  Majestic Filmproduktion , Iris Productions , Rat Pack Filmproduktion
Yönetmen       : Florian Gallenberger (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Torsten Wenzel (IMDB),Florian Gallenberger (IMDB)(ekşi),Tom Kinninmont (IMDB)
Oyuncular      : Emma Watson (IMDB)(ekşi), Daniel Brühl (IMDB)(ekşi), Michael Nyqvist (IMDB), Richenda Carey (IMDB), Vicky Krieps (IMDB), Jeanne Werner (IMDB), Julian Ovenden (IMDB)(ekşi), August Zirner (IMDB), Martin Wuttke (IMDB), Nicolás Barsoff (IMDB), Steve Karier (IMDB), Stefan Merki (IMDB), Lucila Gandolfo (IMDB), Johannes Allmayer (IMDB), Gilles Soeder (IMDB), Katharina Müller-Elmau (IMDB), Paul Herwig (IMDB), Oscar Ali Garci (IMDB), Etienne Halsdorf (IMDB), Jules Waringo (IMDB), Johannes Frolich (IMDB), Lauren Jane Pringle (IMDB), Alexia Moyano (IMDB), Lydia Stevens (IMDB), Natalia Señorales (IMDB), Melania Lenoir (IMDB), Justina Bustos (IMDB), Pietro Gian (IMDB), Marcelo Vilaro (IMDB), Iván Espeche (IMDB), Gastón Filgueira (IMDB), Martine Conzemius (IMDB), Cuco Wallraff (IMDB), Pedro Merlo (IMDB), Lalo Rotaveria (IMDB), Carlos Alejandro Lopez (IMDB), Jose Antonio Coello Porras (IMDB), Stephan Szasz (IMDB), Edgar Moro (IMDB), Jasper Timm (IMDB) >>devamı>>

Colonia (~ Colonia Dignidad - Es gibt kein Zurück) ' Filminin Konusu :
1973'te Şili'de gerçekleşen hükumet darbesi ve General Augusto Pinochet'nin iktidara gelişi esnasında ülkede bulunan hostes Lena (Emma Watson) ve fotoğrafçı Daniel (Daniel Brühl) çifti, bir anda kendilerini sokak çatışmaları ve diktatörlüğün baskısı arasında bulur. Solcu gruplarla ilişkisi olduğu gerekçesiyle Daniel, Pinochet'nin gizli polis teşkilatı DINA tarafından alıkonur. Sevgilisinin, diğer birçok siyasi suçlu gibi ülkenin güneyindeki Colonia Dignidad kampına götürüldüğünü öğrenen Lena, oldukça zorlu şartların söz konusu olduğu ve hiçkimsenin kaçamadığı bu komüne katılmaya karar verir.


  • "yönetmenliğini florian gallenberger'in yaptığı, ismini pinochetin meşhur işkence kampı colonia dignidad tan alan, 2015 yapım, gerçek olaylara dayanan film"
  • "kesinlikle seyredilesi bir film. kaçırmayın, alın, atın arşive..."
  • "muthis bir filmdi. gerilim oranı oldukça yüksek ve hemen her açıdan doyurucuydu. emma watson harikaydı zaten. düşünmeden izleyin derim tereddüt bile etmeyin."
  • "son derece vurucu ve etkileyici filmi."
  • "çarpıcı, şok edici ve etkileyici film. kaçtıkları gece nasıl oldu da bir anda anons yapıldı anlayamadım. ne çabuk fark ettiler."
  • "nefes nefese izleniyor demeyecegim, gerilmekten nefes almayi unutuyorsunuz.başarılı yapım."




Facebook Yorumları
  • comment image

    az önce izlediğim ve oldukça beğendiğim emma watson'ın başrolünde olduğu film. film politik bir film olarak başlar ve ilerlerken birden dinsel eleştiri düzlemine geçiyor ve tanrının ve ona ulaşma yolu iddiasıyla ortalığı velveleye veren dinin insanları sevgi ya da barış başlığı altında nasıl korkunç bir şekilde aşağıladığını, şiddete maruz bıraktığını, bu dinleri kullananların nasıl koşulsuz itaat sağladıklarını, saygı, itibar ve efendilik edindiklerini koskoca dinler tarihinden ufacık bir kesitten de olsa örnekliyor.
    ölüyü diriltme sahnesinde dirilme gerçekleşmeyince hala çok günahkarız ondan olmuyor deyip ama sesin tanrının sesi gibiydi dangalaklığı bizlere hiç de yabancı mazeretler değil.
    dinler tarihi baskılar, en önemlisi psikolojik baskılar, şiddet, engizisyon, insan yakmalar, insan kurbanlar, hayvan kurbanlar, aç kalmalar, kendine eziyet ederek tanrıya kavuşmalar, sırtları kırbaçlamalar, castratolar, el etek öpmeler, işkenceler, ceplerindeki paraları boşaltmalar, domuz bağları, işkence hücreleri, intihar bombaları, masum insanların katli, işgaller, cariyeler, köleler, seks köleleri, ganimetler getirdi insanlığa. insanlık için yapıldı bunlar pardon tanrı. bütün bunları yapanlarsa tanrının en sevdiği kulları.
    her neyse film daha sonra tekrar macera boyutuna evriliyor ve heyacanlı bir kaçışla sonlanıyor. filmi izlerken aklıma bir soru takıldı. aynı şili deki gibi bizde de darbeler olduğunda halka işkence eden askerler bizim çocuklarımız, arkadaşlarımız, şimdi gelen tabutlarına üzüldüğümüz insanlar değil mi?


    (bolfri - 17 Nisan 2016 23:24)

  • comment image

    konu 1973 şili'sinde geçiyor olduğu için siyasi bir film izleneceği beklentisi olur. ancak yanılırsınız.
    klişelerle başlayan film devrimcilerin topluca kendi yoldaşlarını yüzüstü bırakmasıyla rengini belli eder. oyuncular müsamerede rol keser gibi arzı endam etmektedirler.
    spoiler sayılmayacağı için filmin kalitesini ortaya koyan şu repliği anımsatalım, sıkı durun: "elindeki patates ben giderken elinde olanla aynı". yanisi şu; kadının birinin milyonlarca patates bulunan bir depodaki görevi patates soymaktır. ondan sorumlu kadın da kısa bir süreliğine oradan ayrılır ve döndüğünde patates soyucu kadının çalışmadığını bu sözlerle ispatlar :)
    hele sondaki açıklayıcı bilgiler. aman yarabbi. allah beterinden saklasın... 10/100


    (masiva - 18 Nisan 2016 22:14)

  • comment image

    son zamanlarda izlediğim en doyurucu filmlerden biriydi. oyunculuklar gayet başarılı ve senaryo oldukça sürükleyiciydi. dinin her zaman her yerde istendiğinde nasıl kötüye kullanılabileceğini bir kez daha görmüş olduk. ülke olarak bizim de zaman zaman yaşadığımız şeylerin dünyanın ortak problemi olması insan ırkına dair inancımı sarsıyor.


    (yalandunya - 24 Nisan 2016 17:18)

  • comment image

    yönetmenliğini florian gallenberger'in yaptığı, ismini pinochetin meşhur işkence kampı colonia dignidad tan alan, 2015 yapım, gerçek olaylara dayanan film


    (serpicoo - 5 Mayıs 2016 18:31)

  • comment image

    "zekilere güven olmaz. yollarını çok kolay şaşırıyorlar" şeklinde güzel bir replik barındırır. cehalet her yerde ve her zaman bakidir. yıl 1970 ya da 2016 veya yeri türkiye ya da şili olması fark etmiyor.


    (bacaklarini kokunden yoldum - 19 Mayıs 2016 00:16)

  • comment image

    birkaç ufak klişesini saymazsak, beklediğimden çok daha iyi çıkan film. oyunculuklar iyi, gerilim dozu yüksek, konu çarpıcı. asla sıkmıyor.

    ilk on on beş dakikasından sonra başlayan gerilim son sahneye kadar bitmiyor, bu açıdan kurgusu çok başarılı. emma watson da daniel brühl de çok iyi oynamışlar. filmde anlatılan mekanın ve orayı yöneten insanların gerçek olduğunu bilmek insanın sinirlerini bozuyor.

    --- spoiler ---

    aslında film genel anlamda sinir bozucu. her an bir şey oldu olacaki yakalandı yakalanacaklar korkusuyla hop oturup hop kalktım.

    herkesin bahsettiği gibi 1970’ler veya 2010’lar fark etmiyor; salak insan salak, gaddar olan insan yine gaddar olmaya devam ediyor. ama ben yine de bir türlü anlayamıyorum, bir insan böyle bir gruba üye olup da nasıl inanır? nasıl bu kadar yıkanabilir bir insanın beyni?
    şu diriltme sahnesi mesela... neredeyse tanrı olarak gördükleri kişi, ölüyü diriltme seansında (ki elbette dirilmeyecekti) başarısız olunca bile verilen tepkinin “çünkü biz çok günahkârız, tanrı o yüzden bu adamı diriltmiyor,” şeklinde olması inanılır gibi değil. salak olunur da bu kadar mı olunur?

    din yanlış ellere geçince nasıl da tehlikeli olabiliyor, toplum hristiyanmış, müslümanmış, başka bir dine mensupmuş fark etmeksizin.

    ---
    spoiler ---


    (feministim ben - 31 Mayıs 2016 10:17)

  • comment image

    tek tük mantık hatası ve klişeler bulunsa da yararlı ve akıcı bir film olduğu soylenebilir. izlenmesi tavsiye edilir. tarikat mantığı ve akıl düşmanlığı guzel anlatılmış. yobaz beyinlerin gelişim sürecini görmek açısından da fena sayılmaz.

    beklediğimden daha az kaliteli olduğunu da söyleyebilirim. daha oturaklı ve derin bir film bekliyordum. canım isterse, bir ara mantık hatalarını siralarim bu entryde.

    7.2/10.


    (the irlandali - 5 Haziran 2016 02:22)

  • comment image

    muthis bir filmdi. gerilim oranı oldukça yüksek ve hemen her açıdan doyurucuydu. emma watson harikaydı zaten. düşünmeden izleyin derim tereddüt bile etmeyin.


    (afcebook - 6 Haziran 2016 02:40)

  • comment image

    izlemeyen, izleyecek olan için,

    emma watson oynadığı için izlemiştim ama sadece onunla kalmayıp kamera açıları güzeldi, oyunculuklar muazzamdı ve her şeyden önce olayın geçtiği yerler gerçekten çok güzel tasarlanmıştı diyebilirm. mutlaka izlenmeli ve güney amerikanın aslında devrime ve sosyalizme nasıl yakın oldukları görülmeli.

    izlemiş olanlar için de,

    --- spoiler ---

    son dönemde ülke gündemini meşgul eden şu tarikat, cemaat olaylarının üzerine izlenmesi gereken bir filmdir kesinlikle. 90 yıllık canım ülkemin o sekülerist duruşundandır herhalde ki bizde insanların beynini yıkamak amaçlı bu tarz şeyler yapmıyorlar.

    son sahnede ursel'in ölüşü gerçekten beni çok yaraladı. ama ondan önce bende şöyle bir izleyiş tarzı hakimdi;
    tünelden gidebilecekler mi? kapıyı açabilecekler mi? birbirlerini görebilecekler mi? suyu geçebilecekler mi? elçilikten çıkabilecekler mi? hava alanından kaçabilecekler mi? uçak uçabilecek mi?

    evet tam da böyle izledim. sürekli bir acaba sorusu hakimdi. hem gerçekten kaçabilmiş olasalar bu filmin puanı yüksek olur diye düşünmüştüm. kesin kaçamadılar he dedim kendi kendime ama kaçmaları beni mutlu etti.

    evet son sözüm, emma watson çok güzel bir kadın.
    ---
    spoiler ---


    (catatay - 9 Haziran 2016 18:10)

  • comment image

    uykulu halimle vakit geçsin muhtemelen de izlerken uyurum diye açtım. ama film biteli saatler oldu hala üzerine düşünüyorum. insanı içine çekiyor gerçekten. emma watson'ın oyunculuğu da çok şey katmış filme. kararsızsanız izleyin derim


    (onceuponatime - 24 Haziran 2016 19:56)

  • comment image

    emma watson'ın karakterinin kabin memuru olduğunu duyar duymaz izlemeye karar verdiğim filmdir. sondaki uçuş sahnelerinde gösterilen üst düzey uçuş emniyet performansı ile lufthansa yapımcılara dava açsa yeridir, fena yarıldım. 70'ler tamamda o kadar değil be abi.

    filmin başı ile sol gösterip, hikayeyi oturunca sağ vuran bir film. galiba konuyu okumadan benim gibi izlerseniz ha ne diye kalırsınız. anlatılanlar ve kurgular türk izleyicilere günümüz koşullarında yabancı gelmeyecektir. konu ile kolayca empati kurarak içine girebiliyorsunuz. biraz kendimi içten kahredeyim diyorsanız izleyin filmi.

    son olarakta emma'nın canlandırdığı lena karakteri için bir kelamım var, ilk yarım saat öyle bir portre çizilmiş ki adeta her erkeğin ruyasına süsleyen gerçekçi kurgulanmış kadın, sonraki kısımda ise sevgisi için katlandığı zorluklar onu sürreal bir karaktere dönüştürmüş. her sahnede eh yok artık bea dedirtmeye başlattı, yani karakterin böyle bir geçiş yaşamadığı filmde, bu kısım bana mantıksız geldi. yinede emma... duvara baksa izlenir.


    (hareketiseverim - 6 Temmuz 2016 01:04)

  • comment image

    allende dönemini merak eden ve ilgili filmleri izlemeyi seven insanım. filmi ilk açınca bir süre onun dönemini anlatan bir film izleyeceğiz de sandım, pankart falan hazırlanıyordu heyecanlanmıştım ama sonra ortalık karıştı. bir yerden sonra insanın sinirleri oynamaya falan başlıyor. bu tarz orospu çocuğu yapılanmalar nasıl onca zaman ayakta kalıyor net bir şekilde görebiliyoruz. o pinochet in de ben amk. neyse.

    gerçekten izlendiğinde o neydi gız iyi ki izledim denilebilecek bir film ama ben allende dönemini izleyip hoş bir esinti hissetmek istiyorum derseniz, burası orası değil, burası bombok ama burdan devam edebilirsiniz la faute a fidel

    bir de böyle bir şey derlemişler ki sonunda neruda ya kadar toplamışlar : https://onedio.com/…arikati-colonia-dignidad-708461


    (lostmermaid - 19 Ağustos 2016 16:33)

  • comment image

    son yıllarda izlediğim en başarılı filmlerden biridir.

    emma watson ablamızın aşkı uğruna yaptıkları takdire şayan, konunun akıcılığı ve sarsıcılığı da süper.

    bu filmi boş vakti olanlar izlesin demiyorum da, bu filmi izlemek için boş vakit yaratın diyorum. o derece yani.

    hem devrim, hem aşk, hem esir kampı şeklinde 3 çarpıcı konuyu harmanlayıp iyi bir film çıkarmak çok kolay değil bence ve bu film olumlu eleştirileri hak ediyor.


    (minyatur dev - 19 Eylül 2016 12:12)

  • comment image

    1973 şili askeri darbesine ve paul schäfer adındaki manyak bir nazi subayının *yaptıklarına tanık olduğumuz etkileyici bir film.

    işkence sahneleri schindler's list'i deneyimlemiş bünyeler için çerez kıvamında kalsa da film vermek istediği gerilimi başarıyla veriyor ve bunu da iliklerinize kadar hissediyorsunuz. son 60 saniyeye kadar durdurak bilmeyen olaylar silsilesi filmi izlenebilir kılan en önemli detay. rutin geçen sahneler pek az.


    (tuy kalem - 3 Kasım 2016 00:38)

  • comment image

    110 dakikalık, 2015 yapımı film.

    8 / 10.

    14.000.000 dolares bütçeli yapımda yönetmen, john rabe'den hatırladığımız münihli florian gallenberger. filmin kısmen "hızlandırılmış" giriş kısmında olaylar biraz fazla hızlı gelişse de ( bu, ana karakterler arasındaki ilişkinin derinliğini ve büyüklüğünü anlamamızı, tahmin etmemizi gölgeliyor bir süre ) sonradan yapım kendini toplarlıyor ve dahası oldukça tedirgin bir düzlemde heyecan verici bir hal alıyor.

    oyunculuklarda ise emma watson ve daniel brühl kimyası çok iyiydi. michael nyqvist ise paul schafer karakterine başarıyla hayat vermiş.

    sonuç olarak gerçek hikayelerden hoşlananlar için kaçırılmaması gereken; tamamen farklı bir coğrafyada, dogmatik fanatizmin ne haller alabileceği konusunda da seyirciyi tarihe döndüren, kesinlikle tavsiye edilebilir bir iş. bu kadar gölgede kalmış olması ilginç aslında.(ingiltere'de gösterime girdiğinde ilk hafta yalnızca 47 pound hasılat yapabilmiş mesela...)

    her eve imdb


    (karinca beli - 4 Aralık 2016 15:18)

Yorum Kaynak Link : colonia