Süre                : 2 Saat 20 dakika
Çıkış Tarihi     : 28 Mart 2018 Çarşamba, Yapım Yılı : 2018
Türü                : Aksiyon,Macera,Bilim Kurgu
Ülke                : ABD
Yapımcı          :  Amblin Entertainment , De Line Pictures , Dune Entertainment
Yönetmen       : Steven Spielberg (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Ernest Cline (IMDB),Zak Penn (IMDB)(ekşi),Eric Eason (IMDB)(ekşi),Ernest Cline (IMDB)
Oyuncular      : Olivia Cooke (IMDB)(ekşi), Simon Pegg (IMDB)(ekşi), Tye Sheridan (IMDB)(ekşi), Ben Mendelsohn (IMDB)(ekşi)

Ready Player One (~ Baslat) ' Filminin Konusu :
2045 yılında dünya yaşanmaz bir hale gelince, insanlar gündelik hayat dertlerinden uzaklaşabilmek için OASIS adlı bir sanal gerçeklik oyunuyla varoluşlarına bir anlam katabilmeye başlamıştır. OASIS dünyasının mucidi James Halliday (Mark Rylance), gerçek bir dahidir. Ancak Halliday öldükten sonra, OASIS dünyasının içindeki bir yere bir 'anahtar' gizlediğini, onu bulanın hem 500 milyar $'a, hem de OASIS dünyasının tam kontrolüne sahip olacağını anlattığı, ölümünden önce kaydedilmiş bir videosu ortaya çıkar. Bunun ardından herkes harıl harıl anahtarı aramaya başlar. Colombus, Ohio'da yaşayan genç Wade Watts (Tye Sheridan) da bu yarışa dahil olur ve kısa sürede oyundaki başarısıyla herkesin dikkatini çeker. Ancak OASIS şirketinin yöneticileri, büyük ödülü kaptırmaya niyetli değildir ve hem oyunda, hem de gerçek hayatta Wade'i durdurabilmek için her şeyi yapacaklardır.

Ödüller      :

Academy of Science Fiction, Fantasy & Horror Films:Best Science Fiction Film


  • "spielberg’e akıl veren ekşiciyi de gördü ya bu gözler daha ne diyeyim*tanım: spielberg’in en iyi onuna girebileceğine inandığım beni çok mutlu etmiş bir filmdir."
  • "filmde bir tek uzaylı zekiye’ye gönderme yapılmamış. kınıyoruz. yine de cgi mgi villain karakterde till lindemann’ı izlemek güzeldi."
  • "güzel filmdir. burada yazılan siksok yorumları dikkate almayınız ve mutlaka gidip izleyiniz özellikle +35'ler için söylüyorum."
  • "olivia cooke ablamızın güzelliği ile taçlanmış çok keyifli bir sci-fi. tam da günlerdir aradığım lezzette bir film oldu. gerçek hayattan koparmalık. ereksiyon film notu: 8.6/10"




Facebook Yorumları
  • comment image

    sinemada (mümkünse ımax salonda) izlenmesi gereken, nostaljik esintilerle dolu, harikulade bir steven spielberg filmi. hem geçmişin hem günümüzün popüler film ve oyun karakterlerine yer verilmesi, kubrick'e çakılan selam enfes güzel detaylar.

    bilgisayar oyunlarına olan mesafem ve genç oyuncu kadrosu sebebiyle gitmeden önce 'ergen filmidir' demiştim ama iyi ki ön yargımı yıkıp izlemişim. alakası yok. gidiniz, izleyiniz efenim.

    --- spoiler ---

    ---
    spoiler ---

    --- spoiler ---

    -ıt is a fucking chucky!*
    ---
    spoiler ---
    --- spoiler ---
    ---
    spoiler ---


    (wciemnosci - 29 Mart 2018 20:53)

  • comment image

    steven spielberg'ün filmografisine bakıldığında en çok bilimkurgu türünde filmlere rastlanır. hatta blockbusterlarının ezici çoğunluğu bu türde.

    (bkz: close encounters of the third kind)
    (bkz: e.t. the extra-terrestrial)
    (bkz: jurassic park)
    (bkz: the lost world jurassic park)
    (bkz: artificial intelligence)
    (bkz: minority report)
    (bkz: war of the worlds)

    bir de serinin önceki üç filminin aksine bu kez bilimkurgu soslu bir macera olan ama yine de türün dışında kabul edilen indiana jones and the kingdom of the crystal skull var.

    ready player one yönetmenin artificial intelligence ve minority report filmlerinde olduğu gibi geleceğin dünyasında geçen bir hikaye. üçü de fütüristik / distopik bilimkurgular olsa da farklı temalarda filmler.bu yapım sanal gerçeklik üzerine, bir açıdan da türün ütopik bir örneği.

    ama onu diğerlerinden asıl ayıran tamamen olmasa bile çoğunlukla bir bilgisayar animasyonu oluşu. bu animasyon kısmı da motion capture tekniğiyle çekilmiş.

    tıpkı baştan sona bilgisayar animasyonu olan yönetmenin the adventures of tintin‘i gibi. daha çok küçük yaştaki izleyicilere hitap eden fantastik türdeki the bfg‘de hareket yakalama tekniğinin kullanıldığı bir başka spielberg filmiydi.

    steven spielberg ile ilgili en hayranlık uyandıran hususlardan biri yakın zamanlı olarak ya da aynı yıl içinde iki farklı kulvarda filmle izleyici karşısına çıkıp istisnalar dışında ikisiyle de beğeni toplaması.

    2017’nin sonunda ülkesi abd’de,2018’in başında da türkiye’de dahil pek çok ülkede vizyona giren, 6 dalda altın küre, 2 dalda da oscar adaylığı bulunan biyografik ve politik-dram türündeki, gerçek bir hikayeden uyarlanan dönem filmi; yani ciddi işlerinden biri olan the post‘u izledik önce.

    şimdi de-the post’tan daha önce çekilmesine rağmen-ticari ve eğlencelik/popcorn filmi ready player one vizyonda.

    o, gerçeklikten kaçış filmleri de yapabiliyor sanatsal kaygıları ön planda olan ciddi filmlerde.

    ciddi filmlerinden kasıt tarihi-dönem hikayeleri, biyografik ya da politik filmler, based on true story olan dramlar, savaş filmleri gibi.sinema ödüllerinde ana dallarda yarışmaya odaklanan yapımlar.

    ustanın diğer bir takdir edilesi yönü hiç şüphesiz filmlerinde yarattığı zengin görsel dili ve gelişen teknolojiyi filmlerinde çok iyi kullanabilmesi. bu son filmi de beklenildiği gibi tam bir görsel şölen.

    stanley kubrick‘e saygı duruşu mahiyetindeki the shining sekansı muazzam.

    ağırlıklı olarak 80'lerden olmak üzere pek çok video oyun, sinema, müzik ile çizgi-roman dünyasına ait öğe, ikon, sembol, karakter ve varlıkla dolu, kesinlikle hoş bir nostalji yaşatan, pop-kültür göndermeleri bakımından bugüne dek yapılmış en zengin film. çok uzun bir süre de öyle kalacağa benziyor.

    elbette bu cümbüşün içinde star wars‘ün eksikliği yoğun olarak hissediliyor ama yönetmen spielberg çok istemesine rağmen tüm lisanslarının sahibi olan disney‘i ikna edememiş.

    70’lerindeki bir yönetmen hem çocukluğu-gençliği 80’li yıllara denk gelen izleyiciyi hem de milenyumun genç kuşağını yakalayan bir filme imza atıyor. bu gerçekten takdir edilesi.

    kendi adıma aynı filmin içinde mechagodzilla, iron giant, king kong kadar t-rex‘i de görmek çılgıncaydı. çünkü 89 doğumlu benim için yine spielberg’ün 93 yapımı jurassic park‘ı sinemada izlenen ilk filmdi, sinemanın büyüsüyle böyle tanıştım. zaten başlangıçtaki delorean’lı, t-rex’li, king kong’lu araba yarışı sekansı harkulade olunca büyülenmemek elde değil.

    işte hem bu yüzden hem de gerek 70’lerde, gerek 80’lerde, gerekse 90’larda sinemaya harika filmler kazandırdığı için şahsımda steven spielberg’ün kredisi epey yüksektir. keza 2000’lerdeki değişim sinyali veren sinemasını da belki eski işleri kadar olmasa da seviyorum. ne de olsa beni hala heyecanlandırmayı başarıyor.

    spielberg’ün daimi oyuncusu haline gelen mark rylance (bridge of spies, the bfg) bu filmde james donovan halliday‘e hayat veriyor. filmin kötü adamı olarak izlediğimiz ben mendelsohn ise biraz cılız kalmış. yeterince sert bir karaktere dönüşemiyor.

    başroldeki genç oyuncu tye sheridan ise fiziksel olarak adeta genç spielberg’e benziyor ki oldukça başarılı da.

    hikaye 2045’te geçmesine rağmen misal uçan arabalar görmeyi beklemiyoruz ama en azından 2054’te geçen minority report’daki gibi fütüristik araçlar olabilirdi. silahlar da günümüzdekiyle aynı duruyor. bu filmin en az minority report ya da blade runner serisi gibi siberpunk bir bilimkurgu olması gerekirdi ama bu konuda rpo ne yazık ki geçer not alamıyor.

    sonuç olarak çok yüksek beklentilere girmeden izlenebilecek, 2 saat 20 dakikalık keyifli ve eğlenceli bir seyirlik. dijital sinemanın kayda değer yapımlarından biri. bilhassa imax ve 3d oluşu nedeniyle de sinemada görülmesi elzem olan bir film. en çok da bilgisayar ve video oyun tutkunları bu filmi görmeli.

    ernest cline'ın filme esin kaynağı olan aynı adlı, çok satan romanını okuyamadığım için kitap ile film arasında bir kıyaslamada bulunamıyorum.

    edit: imla


    (violatorclown - 31 Mart 2018 12:33)

  • comment image

    spielberg’e akıl veren ekşiciyi de gördü ya bu gözler daha ne diyeyim*

    tanım: spielberg’in en iyi onuna girebileceğine inandığım beni çok mutlu etmiş bir filmdir.


    (sinuhe - 1 Nisan 2018 13:52)

  • comment image

    filmde bir tek uzaylı zekiye’ye gönderme yapılmamış. kınıyoruz. yine de cgi mgi villain karakterde till lindemann’ı izlemek güzeldi.


    (3141592653 - 1 Nisan 2018 16:44)

  • comment image

    --- spoiler ---

    zemeckis cube patlayınca çalan müzik, delorean’ı görmekten daha büyük keyif verdi. izlediğim en iyi üç boyutlu yapımdı. referansları takip etmekten yorulduk. bütün çocukluğumu izlemiş gibi hissettirdi.
    ---
    spoiler ---


    (agunsfan - 3 Nisan 2018 00:09)

  • comment image

    güzel filmdir. burada yazılan siksok yorumları dikkate almayınız ve mutlaka gidip izleyiniz özellikle +35'ler için söylüyorum.


    (schopenhauer - 9 Nisan 2018 12:38)

  • comment image

    5 yıl evvel kitabına başlayıp sıkıntıdan bitirmemiştim (bkz: #33694960)

    filmini izledim gayet beğendim. çok eğlenceli. tavsiye ederim. ama kitabı okumaya hala elim gitmiyor. uzun uzun sıkıcı tasvir okumaktan gına gelmişti. edebi dili de ilgi çekici değildi.


    (ssg - 12 Nisan 2018 02:26)

  • comment image

    "gönderme var ehi ehi" insanı değilseniz fazlasıyla tahmin edilebilir young adult senaryosu, uzun süresi, sonlara doğru iyice cheesy bir hal alan çözümleri ve bir saate yakın sürüp sakız gibi uzayan finaliyle yorucu bir film olmuş. hele o bitiş sekanları, kötü adamı yenmeler falan 101 dalmaçyalı'dan hallice. holywood'un şu yılda hala şöyle hikaye anlatıcılığı yapması başlı başına utanç verici. günümüz oyunlarında bile artık daha iyi senaryolar yazılıyor. ayrıca şu gönderme lafını günümüz internet terminolojisine kim soktuysa bulup çoğaltmak lazım. yukarıdaki entry'lere bakıyorum. shining'e gönderme diyen var. olum shining filmin içinde fiziksel olarak "var" zaten. birebir gerçek haliyle, adıyla sanıyla mevcut. king kong hakeza filmin içinde "var." metin okuma neydi, metin okuma emekti... her sike mal gibi gönderme var yazıp durmayın. bana kalırsa filmde sıfır gönderme vardı. evet sayıyla "0". tek katmanlı, hiçbir derinliği olmayan, okuma yapılacak bir alt metinden yoksun öküz gibi dümdüz bir hikaye bu. spielberg video oyunlarının, filmlerin telifini almış, sizin gibi +13 marvel filmi izlemekten beyni hoşafa dönmüş pop bağımlıları sevsin diye de hiç saklamadan gizlemeden alenen koymuş (aslında bunu spielberg değil, romanın kendisi yapmış). overwatch'tan tracer, looney toones'dan marvy falan görün sevinin, "aa ben bunları biliyorum" diyip kendinizi bilgili hissedin diye. bunlar gönderme değil, olsa olsa cameo olur. cameo da gönderme değildir. allah aşkına gidin şu reference nedir, metaphor nedir, allegory falan nedir bir okuyun. sene 2018 oldu, artık buraları bari geçelim yav.


    (sir gawain - 26 Mayıs 2018 01:13)

Yorum Kaynak Link : ready player one