hic unutmam, bir keresinde soguk karli bir havada eline her bir parmagini ayri ayri yun bir madde ile kaplayan, neredeyse "el maskesi" denilebilecek tuhaf bir sey giyerek ellerinin usumesini engellemisti, dogaya meydan okumustu adeta, haliyle cok etkilenmistim.

daha sonra bu urunun "eldiven" adiyla bilindigini, ve her kosebasinda satildigini ogrenmistim, macgyver da buyusunu kaybetmisti gozumde bir nebze.

(benbirpipodegilim - 16 Aralık 2006 21:50)

psikolojide "isleve takilma" sorunsalina götüyle gülen adam. "sorunsal" kelimesinden bile bomba yapmistir zamaninda.

(papalina tava - 8 Temmuz 2002 18:12)

cok eskiden verirlerde yakın zamanda yine verdiler...babama benzetirdim super adamdı...agac dalları ayna sakız falan da kullanırdı bomba yapardı arasıra bi de sisman bi arkadası vardı polis emekilisi mi neydi...o hiçbisii yapamazdı ama onu da severdim ben...

(janis - 11 Ağustos 1999 00:00)

phoenix vakfı adına calisirdi. bir bölümde bozuk, hurda bir arabanin, delinmiş benzin deposunu yumurta ile (tavuk yumurtası 3 adet) tamir etmiş; kalan tavuk ve yumurtalardan ise bomba yapmisti. asla silah kullanmazdi: bir bolumunde, mcgyver hafiza kaybi geciriyordu ve kötü adamlar tarafindan kullaniliyordu, pete son sahnede demisti ki "mac, sen silah kullanamazsin ki bak eline bile yakismiyor!" bunun üzerine mcgyver'in hafizasi yerine gelmisti. ilk ismi, angus'tu: pete bir keresinde mcgyver'a ilk ismini sormus mac bir süre söylememek istemis ancak sonunda soylemis ve pete de gülmekten ölmüstü. baska bir bölümünde meksika gibi biryerde, bir odaya kitlenmişlerdi. kapıyı kitleyen adam, anahtari kapinin üzerinde unutmustu. bir haritayi kapinin altindan gecirmislerdi, ince bir metal cubukla da anahtari düsürmüslerdi. sonra anahtari almislardi. bir baska bölümde, hapisanedelerdi. mcgyver, yataktan balista yapmisti mancınık sistemlerini kullanarak. kacarken genelde kimyasal maddeleri (özellikle temizlik makzemelerini) kullanarak sis bombasi, göz yasartici bomba gibi bombalar yapardi. bölümlerin hicbirisinde ben mcgyver'in bir kiza asildigini gormedim ancak cok güzel bir kiz mcgyver'la yatmak istemisti ancak mcgyver kizi reddetmisti. mcgyver'a meslegi soruldugunda "biraz kimya okumustum" yanitini verirdi. son bölümlerinden bir tanesinde dev karincalara kaplı bir adada, ufak motorlari kullanarak, ve bombalar yaparaktan hayatta kalmayi basarmisti. yakisikli bir adamdi. dizinin giris müzigi ve introsu cok güzeldi. isvicre cakisini yanindan ayirmazdi. saclarini pek taramazdi. sadece introsunda, dondurma yerken bir karesi vardi orda saclari joleli, arkaya yatikti. genelde daginik sari sacli bir karekterdi. richard dean anderson oynardi. senarist de zeki bir adamdi...

(neogramsci - 4 Aralık 2002 02:10)

türkiye'deki muadili derya baykal'dır.

(syd - 27 Haziran 2010 14:38)

mcgyver
markete gitmis. kasiyer kiza yaklasip,
iyi gunler, ben 6 metre dikenli tel, bir tane demir
makasi, bolca zimpara kagidi, bir de elektrikli
testere istiyorum demis.
kasiyer kiz sasirmis:
i.. i.. iyi ama onlari burada bulamazsiniz ki, burasi
kucucuk bir market, burada sebze meyve gibi seyler vardir sadece...
demis. mcgyver
1-2 dakika dusunmus, sonra kasiyer kiza donmus:
tamam, onlar da olur demis.

(thick - 27 Şubat 2001 00:18)

cocukken evdeki herseyi bozup annemden dayak yememin,
radyomun icini acip icindekileri lego uzay gemime takmaya calismamin,
babamin cakisi ile bi boklari yontarken bin kere elimin kesilmesinin,
sahip oldugum her oyuncagin icini acip bozmamin
sorumlusu, palavraci orospu cocugu.

(pomad man - 22 Ekim 2003 11:31)

adamla kadın bir one night stand sonrası yatakta ağnanmaktadırlar. alkolün etkisi henüz sürmekteyken kadın (salak olsa gerek ki) "çocuğumuzun adı ne olsun kocacım?" şeklinde saçmalar. bunun üzerine adam yatağın diğer tarafından eğilerek aldığı ağzı bağlanmış prezervatifi gösterek, "eğer bunun içinden kurtulabilirse mac gyver olsun" der.
(anlatmadan edemedim.)

(armonipolisi - 8 Ağustos 2001 03:34)

sadece bilimsel detaylarin degil, bilimin temelinde yatan bazi temel kavramlarin da anlasilmasi icin cabalayan bir neferdir, 21. yuzyil milenyum cocuk egitiminin olmazsa olmazlarindandir.

ornegin, sureyya 3 yasinda bir dahi adayidir ve mantik biliminin temellerine merak salmistir. annesi ise, babasi at yarisi oynarken, sureyya'ya egitimini verir:

"evladim simdi macgyver kartondan sut yapiyor mu?"
"evet efendim, yapiyor" (zeki cocuk ya, biraz gariplikleri de olacak, efendimli konusmalar gibi)
"peki o sutten bakteri uretip, aidse care buluyor mu?"
"evet efendim"
"peki simdi o bakterilere okuyup ufleyerek, onlardan tekrar karton yapiyor mu?" (tuzak soru)
"hayiiiiir, hurafelere karsiyiz. macgyver okuyup uflemez, nazara inanmaz, kadere boyun egmez, hayirlisi olsun demez"
"aferim kizim, bilimsel bakis acisini coktan kapmissin. peki diyelim bu ornekleri cogalttim; musluk suyundan petrol cikardigini, yumurta kirmadan omlet yaptigini soyledim, vs... boyle 15 ornek verdikten sonra ne dusunursun?"
"bu adam sanirim herseyi yapabiliyor, hepsini soylemeye gerek yok diye dusunurum"
"bravo sureyyacigim, iste buna tumevarim denir. karl popper denen cibilliyetsiz ne kadar hakli olsa da tumevarim hem gunluk hayatta hem de bilimde hala cok gecerli bir metodtur. peki sana bunlardan sonra, "macgyver romanyada mahsur kaldigi bir bolumde o kel patronundan zeplin yaparak evine ulasmis miydi" diye sordugumda ne dersin?"
"evet derim efendim, yumurta kirmadan omlet yaparak durup dururken politik gondermeler yapan adam, patronundan da zeplin yapar"
"aferin kizim, iste buna da tumdengelim denir. eger bir insan salataliktan, domatesten, sogandan bazuka yapiyorsa buyuk ihtimalle sarmisaktan da yapar, aslinda o sarimsak diye yazilsa dahi yapar, bunlarin herbirini teker teker dile getirmeye gerek yoktur"
"peki efendim, saka olarak bile bazi ilginc kombinasyonlardan bahsedemez miyiz? yani arkadaslarim okulda hergun bu macgyverin icraatlarindan bahsediyorlar, onlara katilmak istiyorum"
"azi karar cogu zarar evladim, sonucta oyle sakalarla fezaya cikilmaz. 'macgyver elektrik faturasindan almanca ogrenmistir"'dersin, sinifin yakisiklisi basketbol kaptanini etkilersin. ama ertesi gun gelip, 'su faturasindan da gunes dilini ogrenmis dersen' evde kalirsin. unutma ki mubalaga, yaraticiliktan yoksun insanlarin yegane espri anlayisidir"
"biraz oscar wilde kibiri sezdim sizde, yoksa mubalagaya yetecek yaraticiliginiz yok diye mi boyle diyorsunuz?...aman allahim ne dedim ben, bir an kendimi kaybettim. affediniz beni annecigim."
"tanri affeder, ben etmem...yaa gordun mu mubalaganin kralini kizim, dahi mahi dinlemem oyle apistiririm. neyse ne diyorduk, bilimsellik evet. simdi macgyver'in ve bilimin en onemli ozelligine gelelim: james bondtaki bunak q ile macgayver arasindaki en buyuk fark nedir?"
"annecigim sean connerysiz bolumlerini izlemedim, hele o timothy dalton soguttu beni iyice. nedir?"
"biri yapip boburlenir, digeri egitir. yani macgyver'dan hic birzaman 'iste bu hidrojen gazini da ufleyince aston martine donusuyor, valla yaptim oldu' diye bir laf duymazsin. hidrojen gaziyla en ufak bir temasinda, onun tarihcesinden girer, periyodik cetveldeki yerinden cikar, neyi neden nasil yaptigini anlatir. simdi hayatin tehlikedeyken yanindaki erkeklere artistik yapacagim diye anlatmakla ugras diye demiyorum ama herseyin nedeni, nasili vardir; biz bilmiyoruz diye bu iliskiler yok degildir. asil mucize fizik kurallarinin bu kadar guzel islemesidir.. bir de tabii macgyverin bunlara bu kadar hakim olmasi"
"peki annecigim, ama siz iyice mesaj moduna gectiniz, toparlasak artik"
"evet, pek tabii. son olarak da macgyveri, bilimin bu yanliz neferini anlayacak, ona destek olacak birinin bulunmamasindan bahsedelim. bir cok unlu iyilik melegi gibi o da hayatini onemli ideallere adamis, birtakim zevklerden, ihtiyaclardan uzak durmayi yeglemistir. buna literaturde red kit etkisi de denir. yani bu zorlu yolda yuruyeceksen, kararliligini yitirmeyeceksin. zira bilim toplumu ilerletir ama kiskanctir, onu seveni baskasiyla paylasmaz. evet bilimsel metod hakkinda bugunluk bu kadar evladim. yarin aerodinami dersin var, bu aksam biraz hava kurdu izlersin"

(immanuel tolstoyevski - 18 Mart 2005 14:56)

çocuklugumun idolü.
kibrit kutusunda kelebek besliyordum ilkokula giderken.bir gün balkonda kutuyla oynarken kutu elimden kayıp iki kat aşağıdaki komşunun balkon kenarına düştü.iki kat aşağıya inip balkonunuza kibritim düştü de diyemezdimçünkü ayşe teyzenin oğluyla dövüşmüştük bikaç gün önce..
ne yapacağımı şaşırıp ağlamaklı olmuşken birden aklıma bu adam geldi.şimdi burada olsa ne yapardı diye düşünüp bi çözüm ürettim mc gyver'ca..

bir ipin ucuna boş kibrit kutusu bağladım.kutunun bi ucuna da bolca bally sürdüm.ipi sarkıtıp kutunun bally li bölümüyle kelebekli kutuya dokundum.iki kutu birbirine yapışınca da çekip kelebeğime kavuştum ve o an için mc gyver oldum.
ha bi de ba adam falco götz e acaip benzerdi.
kelebeğe gelince; malumunuz akşama vefat etti.

(mabeynihumayun - 7 Temmuz 2006 20:40)