Süre                : 2 Saat 3 dakika
Çıkış Tarihi     : 25 Haziran 2004 Cuma, Yapım Yılı : 2004
Türü                : Drama,Romantik
Ülke                : ABD
Yapımcı          :  New Line Cinema , Gran Via , Avery Pix
Yönetmen       : Nick Cassavetes (IMDB)
Senarist          : Jeremy Leven (IMDB)(ekşi),Jan Sardi (IMDB)(ekşi),Nicholas Sparks (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Gena Rowlands (IMDB)(ekşi), Starletta DuPois (IMDB)(ekşi), James Garner (IMDB)(ekşi), Ed Grady (IMDB)(ekşi), Jennifer Echols (IMDB)(ekşi), Kevin Connolly (IMDB)(ekşi), Ryan Gosling (IMDB)(ekşi), Heather Wahlquist (IMDB)(ekşi), Rachel McAdams (IMDB), Michael D. Fuller (IMDB), Jonathan Parks Jordan (IMDB), Leslea Fisher (IMDB), Sam Shepard (IMDB), David Thornton (IMDB), Joan Allen (IMDB), Cullen Moss (IMDB), Traci Dinwiddie (IMDB), Kweli Leapart (IMDB), James Marsden (IMDB), Obba Babatundé (IMDB), Mark Johnson (IMDB), Barbara Weetman (IMDB), Jamie Anne Allman (IMDB), Sandra Elise Williams (IMDB), Lindy Newton (IMDB), Sylvia Jefferies (IMDB), Mark Garner (IMDB), Elizabeth Bond (IMDB), Matthew Barry (IMDB), Nancy De Mayo (IMDB), Meredith Zealy (IMDB), Jonathan Dickson (IMDB), Bob Forrest (IMDB), Paul Johansson (IMDB), Bruce Williamson (IMDB)

The Notebook (~ Not Defteri) ' Filminin Konusu :
Sararmış bir not defterinden anlatılan ve yıllar önceden kopup gelen bir aşk hikayesi. 40'lı yıllarda ABD, Kuzey Karolayna'daki sahil kasabası Seabrook'a genç bir kız gelir. Ailesiyle geçireceği sakin bir yazı hayal eden Allie bir karnavalda tanıştığı Noah'la yakınlaşır. Noah kızı gördüğü anda hayatını birleştirmesi gereken insan olduğunu anlar.Genç kız zengin bir ailen geldiği ve delikanlı da değirmende çalışan bir işçi olduğu halde geleceği hiç düşünmeden rüya gibi bir yaz geçirirler ve iyice aşık olurlar. II. Dünya Savaşı'nın kızıştığı bir dönemde hayat, aşıkları ayırıverir. Sevdiği kızı aklından hiç çıkarmamış olan Noah savaştan döner. Oysa Allie gönüllü olarak çalıştığı bir askeri hastanede tanıştığı Lon ile evlenmek üzeredir.


  • "bittiginde icimi acitan film. hayir karakterlere uzuldugumden degil, kendime uzuldugumden.onlarin yasadigi ask idiyse, bizim yasadiklarimiz ne yahu?"
  • ""neden butun bu asklar hep filmlerde oluyor?" sorusunu tekrar tekrar sordurtan, yanaklari islatan harika film."
  • "iki aşk arasında kalan, kimi tercih edeceğini bilemeyen bir kişinin doğru kararı verebilmesi için kesinlikle izlemesi gereken bir film..."
  • ""that's my sweetheart in there. wherever she is, that's where my home is. " repliğiyle beni ağlatan ve sonuna kadar ağlata ağlata götüren film."
  • "seni zaten bir kez kaybettim..ikincisine de dayanabilirim sanırım..derken aslında allieye gitmemesi için yalvaran noahnın repliğiyle tüylerimi diken diken eden film.."
  • "hayatınızda biri yokken izlenmemesi gereken film.zira içiniz acır bunalıma sürükler(bkz: nerde bu noah'lar kardeşim)"
  • "izledikten sonra insan bir kendine bakıyor bir allie'ye bakiyor, bir sevgilisine bakıyor bir noah'a bakiyor ve nerede hata yaptigini dusunmeye basliyor. iste boyle bir film."




Facebook Yorumları
  • comment image

    --- spoiler ---
    young noah: would you just stay with me?

    young allie: stay with you? what for? look at us, we're already fightin'

    young noah: well that's what we do, we fight... you tell me when i am being an arrogant son of a bitch and i tell you when you are a pain in the ass. which you are, 99% of the time. i'm not afraid to hurt your feelings. you have like a 2 second rebound rate, then you're back doing the next pain-in-the-ass thing.

    young allie: so what?

    young noah: so it's not gonna be easy. it's gonna be really hard. we're gonna have to work at this every day, but i want to do that because i want you. i want all of you, for ever, you and me, every day. will you do something for me, please? just picture your life for me? 30 years from now, 40 years from now? what's it look like? if it's with him, go. go! i lost you once, i think i can do it again. if i thought that's what you really wanted. but don't you take the easy way out.

    young allie: what easy way? there is no easy way, no matter what i do, somebody gets hurt.

    young noah: would you stop thinking about what everyone wants? stop thinking about what i want, what he wants, what your parents want. what do you want? what do you want?

    young allie: it's not that simple.

    young noah: what... do... you... want?

    young allie: i have to go now.
    ---
    spoiler ---


    (selen - 20 Eylül 2006 17:41)

  • comment image

    --- spoiler ---

    hic kotu karakter barindirmayan film. hersey 1940larda oluyor, kizin annesi de babasi da "kizimiz fakir adamla gezsin, sevissin ama evlenmesin" mantalitesinde genis insanlar, oglana "kizimizin pesini birak" demek yok, adam yollatip dovdurmek yok, iftira ile hapse attirmak yok. zengin nisanli ise kizin eski sevgilisine gidecegini bildigi halde izin veriyor, hatta ardindan seabrook'a gidince gayet nazik konusma yapiyor, kiz onu secmedigi halde kotulukler planlamiyor, olmaz ki, kizi lekeleyeceksin, oglani vurduracaksin falan. herkes melek, entrika da yok, sadece annenin mektuplari saklama olayi var (sonra veriyor zaten). yine de ilginctir surukleyici bir film yapmislar.

    ---
    spoiler ---


    (vinyl - 5 Ağustos 2007 01:00)

  • comment image

    buradaki "ağlamaktan öldüm, son beş dakikasında gözyaşlarım sel oldu aktı" yorumlarını okudukça iyice bir odun olduğumu anladım. he, tanım gerekiyorsa işte bundan iyice emin olmamı sağlayan filmdir bu.

    --- spoiler içerebilir, istersen oku---

    şimdi, filmin sonunda iki ihtiyarın da öldüğünü nereden anladın arkadaşım? hayır; iki kişi izledik filmi, ikimiz de bi bok anlamadık sonuna dair. bizim yorumumuz daha çok çiftin bir dahaki görüşmelerine kadar vedalaştığı yönündeydi. ha, ölüyorlar diyelim. lan bir değil, iki insan birden "hadi ölüyoruz" diyerek nasıl ölebilir yahu? kaldı ki biri alzaymır, biri de o an gayet sağlıklı bir kalp hastası. hadi noah kalpten gitti diyelim, ellie'ye ne bok oluyor? bir insan "hadi ölüyoruz. bir kiii üç!" diyerek ölebilir mi? secret dedikleri bu mu?

    valla sinirlendim.

    ölmediler lan. öldülerse var ya, bi'şey diyemedim bile bak.

    --- spoiler bitti---


    (gevrek boyoz klorak - 11 Ekim 2008 21:53)

  • comment image

    tv8 in en can alıcı sahnelerini kese kese kuşa çevirdiği film. bir bakıyorsunuz adam * sözünü tamamlayamadan ertesi günkü sahneye geçilmiş falan. ayrıca filmin sonu kesilir mi lan? böyle rezalet görmedim. 60 saniye idare edemediniz mi? sanki çok dakik yayın yapıyorlar. hayır müstehcen değil, argo değil. dertleri neydi anlayamadım.
    pazartesi akşamı da the fall yayınlanacak. bakalım onda ne yapacaklar? her saniyesi ezberimde olan bu filmi ne hale getirdiklerini görmek adına ona da bir göz atıcam.


    (glorious - 22 Mayıs 2009 09:38)

  • comment image

    bu yazının tamamı film hakkında spoiler içerir. ve uzun bir yazıdır.

    --- spoiler ---

    "i am no one special, just a common man with common thoughts. i've led a common life. there are no monuments dedicated to me, and my name will soon be forgotten. but in one respect, i've succeeded as gloriously as anyone who ever lived. i've loved another with all my heart and soul, and for me, that has always been enough."

    olağandır. maske takmamak, karşındakinden de takmasını beklememektir, öyleceliktir. “ama şuna, ama buna” şartlamadan, eksilmeden, başkalarının gözüne sokmadan, takdir, onay beklemeden, anlayıp anlaşılarak, varlığını doldurarak sevmek. o sevgi sayesinde içte tek ukte kalmaması, ömrü doldurarak zamanında yaşamak, yaşamadığın zamanlara gölge bırakmaya gerek duymamak, adının silinip gidecek olmasını hiç dert etmemektir.

    “they didn't agree on much, infacet they rarely agreed on everything. the fought all the time, and they challenged each other everday. but despite their differences, they had one important thing in common they were crazy about each other.”

    öyledir. birbirini didik didik etmek, her gün meydan okumaktır. gidip en kısa yoldan rahat bir koltuk satın almak değil, rahatsız koltuğu delice benimseyip, başka hiçbir yerde uyuyamamaktır. lanet olsun dedikten beş dakika sonra değil, daha lanet okurken pişman olmak, belki tüm dünyaya karşı durağanken birbirine deli olmak. küçücük bir temasın, kocaman bir yangına dönüşmesidir.

    “she agreed with all her heart but couldn’t understand why, at the moment she said yes, noah’s face came to mind.”

    olur öyle. cazip olan başkalarıdır bazen. “tek istediğim mutlu olmak” sözünün peşinde, içteki burukluğu bir rafa koymak, kavgasız gürültüsüz ve yüzeysel şeker pembelerinde mutluluğu bulmak , dinlenmek, tamir olunmaktır. bir başkasının mutluluk teklifini tüm kalbiyle kabul ederken, rafa koyup çoktan unuttuğun, kendine zorla unutturduğun yüzü hayal etmenin ne anlama geldiğini bilmek istememektir. tıpkı, bir konserde, aklından bile geçmezken bir kadın “benim sensiz kolum bacağım, ocağım yok” dediğinde gürül gürül gelen göz yaşlarının o çok iyi bildiğin anlamını ısrarla reddetmek gibidir.

    it wasn't over, it still isn't over

    bitmemesidir. bitti, bitecek, bitmeli, bitirmezsem ben de x değilim’lere rağmen bitmemesidir. bitimsizliğin nefret ettirmesi, yine de bitememesidir.

    ---
    spoiler ---

    bu yazının devamı da film hakkında spoiler içerir.

    --- spoiler ---

    öyle severim ki bu filmi.

    allie ve noah.. noah ve allie. 17 yaşında olurlar, 24 yaşında, 47 yaşında, 80 yaşında. olmadık yerlerde öpüşmeleri, özenle planladıkları hatta sırayla soyundukları ilk sevişme girişimlerindeki sevgi dolu acemilik, kavgaları, gururları, ama başladıkları yere geri dönerken gururlarını yakmaları.

    beni etkileyen yaşlı noah’nın yaşlı allie’ye kitap okuması değil, cesaretleriydi, bu cesaret sayesinde yıllar sonra dünyanın bambaşka yerlerinde bir pastane camının yansımasında bile birbirini arayan iki “eksik kalp” olma esaretinden kurtulmalarıydı, bu cesaretin kazandırdığı upuzun yıllar, gülmeler, kavgalar, sevişmeler, yemekler, birlikte uyumalar, 3 çocuk, torunlar.. hiç üzülmedim yaşlı allie ve noah’ya, üzülmek haksızlıktı, onlar şanslılardı.

    olağan bir aşkı anlatır bu film. noah ve allie 7 yıl ayrılıktan sonra sevişirler, sonra uyurlar. sabah allie gecenin tekrarı için noah’ya cilve yapar, noah ise cevap olarak aç olduğunu söyler. bu kadar doğaldır işte. iki tarafın da birer kutu viagra yutmuş gibi 3 gün yataktan çıkmadığı, saçları yağlanmadan, makyajları akmadan, karınları acıkmadan venüs ve apollo olarak betimlendiği saçma sapan şeyler depdeğişikse, evet olağandır noah ve allie’ninki.. bu olağanlıktır güzelliği.

    eski bir kelt efsanesindeki aşıklar* için yazılmış bir şiiri hak eden bir çifttir ikisi.

    a man, a woman
    a woman, a man
    noah, allie
    allie, noah

    ---
    spoiler ---

    aşktır, kimi zaman noah, kimi zaman allie olduğumuz. öyle yalın, öyle içten, öyle olağan.. ben öyle severim ki bu filmi.


    (isolde - 31 Mayıs 2009 00:38)

  • comment image

    --- spoiler ---

    güzel film, eyvallah. yer yer aglatiyor, tamam. sevgiliyi akla düsürüyor, aski anlatiyor, kabul.

    ama be vicdansiz senarist! noah'la allie'nin ki can da lon ile martha'nin ki ne? ne güzel pirlanta gibi insanlar. ne günahlari vardi onlarin? onlar da sevdiler, onlar da ümit ettiler, hayal kurdular. üstelik cidden kötü degiller, gizli planlari falan yok, mis gibi karakterler. statükocu, mal düskünü anneyi bile sevimli gösterdiniz, lon ile martha'nin mutlulugunu mu cok gördünüz? lon desen, askerde yaralanmis, kendini tedavi eden allie'yi görür görmez vurulmus, zengin ama kibar biri, martha desen kocasi öldükten sonra yeniden tutunmus hayata noah ile. lan var ya..neyse bir sey demiyorum.

    of of cok hümanistim bugün. e ama öylee..

    ---
    spoiler ---


    (ismilo - 13 Mayıs 2010 06:10)

  • comment image

    --- spoiler ---

    kendi deyimiyle genel bozulma evresine giren bir amcayla sanırım alzheimer hastası güzel teyzenin gençliklerine masucuktan bir kitapla gidiş öyküsü.

    facebook'da 30 kız arkadaşınız bu filmi beğendi yazısını görünce hele bir izleyeyim, kızlarla iki lafın belini kırarız belki dedim. iyi ki de izlemişim. çünkü gözüm biraz rachel mcadams gördü. denizde ''cik cik kuş oldum ben'' şirinlikleriyle kanat çırpması falan ekrana yapıştırdı, kabul. türk filmi tadında olmuş, tek artısı güzel öpüşmeler, emişmeler falan var. ha bunlar olmasaydı da aşkın büyüklüğünü bilecektik o ayrı.

    bu kadar yazıdan sonra ''hani ağlamadım. tuttum.zıngır zıngır titredim. sıktım kendimi.'' demek isterdim ama diyemedim. böyle aşkları kıskandığımızdan mıdır bilmiyorum, film işte, çerez niyetine diyorum.

    yani karşımıza allie gibi biri çıktı da mavi panjurlu, ördekli göle bakan beyaz bir çiftlik evi mi yapmadık. karşımızı allie çıktı da kamyon sürmesini mi öğretmedik, dönme dolaptan mı sarkmadık. geçmişi hatırlasın diye kitaplar mı okumadık. bir de tabii yaşlı amca robdöşambrla geziyor hastanede. ben olsam bej yün iç don, fanila, hırkayla gezerim. o karizmayı sağlayamam.

    yatağımda yavan yarım ekmeği yiyerek izlediğim bir film oldu. gönül isterdi sevgiliyi omuza yatırıp birlikte izlemek ama olmayınca olmuyor işte. hem aşk filmi istiyorsanız daha nice büyük aşklar var. bu filmle yetinmeyin. kızın annesi aşklarına müdahale edince, zengin baba biraz alttan alınca, çocuğun babası hem yediren hem giydiren yalnız baba olunca klişe bir hikaye olduğunu anlamak güç değil.

    ayrıca kimse yazmamış hayret, kızın babası stalin'in tıpkısı.

    ---
    spoiler ---


    (entarisialabenziyorseftalisibalabenziyor - 7 Şubat 2011 01:53)

  • comment image

    bittiginde icimi acitan film. hayir karakterlere uzuldugumden degil, kendime uzuldugumden.

    onlarin yasadigi ask idiyse, bizim yasadiklarimiz ne yahu?


    (regina phalange - 19 Ağustos 2011 01:26)

  • comment image

    şöyle bir diyalog var.

    --- spoiler ---

    - istersen komik olabilirim... dalgın, zeki, batıl inançlı, cesur ve ayaklarımın üstünde hafif olabilirim. her ne istersen olabilirim. sen sadece bana ne istediğini söyle; senin için o olurum.
    + aptalsın.
    - evet, o da olabilirim...

    ---
    spoiler ---


    (ykdf - 19 Mart 2012 01:16)

  • comment image

    son sahnelerinde artık ryan amcanın gaza gelip ingilişçe aşağıdaki metni bağırdığı filmdir:

    "so it's not gonna be easy. ıt's gonna be really hard. we're gonna have to work at this every day, but ı want to do that because ı want you. ı want all of you, for ever, you and me, every day. will you do something for me, please? just picture your life for me? 30 years from now, 40 years from now? what's it look like? ıf it's with him, go. go! ı lost you once, ı think ı can do it again. ıf ı thought that's what you really wanted. but don't you take the easy way out."

    - kolay olmayacak, çok zor olucak. her gün uğraşmamız gerekicek ama buna razıyım çünkü seni istiyorum, bizi istiyorum, eğer geleceğini onunla (bir başka adam bu) görüyorsan git; seni bir kere kaybettim yine kaybedebilirim eğer istediğinin bu olduğuna inansaydım..

    ben de söyledim, ama kalmadı, gitti.


    (yuzman - 1 Mayıs 2013 18:39)

  • comment image

    bir ara filmi yonetmesi icin steven spielberg dusunulmus, basrolude britney spears a vereceklermis, lakin iyikide olmamis yoksa sinema seyircisi boylesine guzel bir filmi izlemekten mahrum kalacakti. rahatcana soylenebilir ki sinema tarihinde bu kadar romantik bir film sayisi iki elin parmaklarindan az. neredeyse her filmde askin sadece sex uzerine kurulmus bir olgu olarak gosterildigi gunumuz dunyasinda, ask i tum gercekciligi ve ayni zaman da safligi ve masumiyeti ile seyirciye sunan bole bir filmin yapilmasi sanki seyirciye beklenmeden gelen bir hediye gibi. filmin her sahnesi sanki muzede sergilenmesi gereken fotograf guzelliginde. belki bu yil cekilmis en felsefi veya en sanatsal icerikli film olmaya bilir ama kesinlikle izleyiciye her duyguyu asiri dozda yasatabilen, siir gibi bir film. film izlenirken insan "ne olur bu ruya bitmesin" diye adeta dua ediyor, ve film bitince sinemadan ayrilirken insan sinemaya girmeden onceki ruh halinden cok farkli sekilde ayriliyor, iste filmin buyusude burda yatiyor.


    (eternity4ever - 26 Haziran 2004 08:18)

  • comment image

    iki aşk arasında kalan, kimi tercih edeceğini bilemeyen bir kişinin doğru kararı verebilmesi için kesinlikle izlemesi gereken bir film...


    (libade - 13 Eylül 2005 14:13)

  • comment image

    --- spoiler ---

    young allie: look at us.

    young noah: what are we doing?

    young allie: do you think in another iife, i couid have been a bird?

    young noah: what do you mean?

    young allie: like reincarnation.

    young noah: i don't know.

    young allie: i think i could. say i'm a bird.

    young noah: no. don't do it.

    young allie: say i'm a bird.

    young noah: stop it. stop it now. you're not.

    young allie: say it!

    young noah: you're a bird.

    young allie: yeah. now say you're a bird too.

    young noah: if you're a bird, i'm a bird.

    ---
    spoiler ---

    mutlaka bir kez izlenmesi gereken film, evet öyle.


    (selen - 15 Eylül 2005 01:31)

  • comment image

    "that's my sweetheart in there. wherever she is, that's where my home is. " repliğiyle beni ağlatan ve sonuna kadar ağlata ağlata götüren film.


    (rossgaller - 11 Ekim 2005 11:06)

  • comment image

    "i am nothing special; just a common man with common thoughts, and i've led a common life. there are no monuments dedicated to me and my name will soon be forgotten. but in one respect i have succeeded as gloriously as anyone who's ever lived: i've loved another with all my heart and soul; and to me, this has always been enough..."


    (murdock - 16 Ocak 2006 22:51)

  • comment image

    izledikten sonra insan bir kendine bakıyor bir allie'ye bakiyor, bir sevgilisine bakıyor bir noah'a bakiyor ve nerede hata yaptigini dusunmeye basliyor. iste boyle bir film.


    (mr moon - 12 Temmuz 2006 13:16)

  • comment image

    --- spoiler ---
    son sahnelerinden birinde noah nin (bkz: ryan gosling) full sakal, beyaz atlet, uzerinde kocaman kirmizi bir battaniyeyle balkona ciktigi an soyle demedim mi: iste budur, bir gun eve geleyim, bir bakayim, kirmizi battaniyeye sarilmis, beni bekleyen sevgili yi goreyim.dedim.
    ---
    spoiler ---


    (annlee - 8 Ağustos 2006 15:12)

Yorum Kaynak Link : the notebook