Çıkış Tarihi     : 11 Şubat 2004 Çarşamba, Yapım Yılı : 2004
Türü                : Komedi
Taglar             : İstanbul, Türkiye
Ülke                : Türkiye
Yapımcı          :  Plato Film Production
Yönetmen       : Jale Atabey Özberk (IMDB), Hakan Algül (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Gülse Birsel (IMDB)
Oyuncular      : Gülse Birsel (IMDB), Levent Üzümcü (IMDB), Hale Caneroglu (IMDB), Senay Gürler (IMDB)(ekşi), Yildirim Öcek (IMDB), Veysel Diker (IMDB), Gazanfer Özcan (IMDB), Hümeyra (IMDB)(ekşi), Yavuz Seçkin (IMDB), Engin Günaydin (IMDB), Vural Çelik (IMDB), Hasibe Eren (IMDB), Sarp Apak (IMDB), Celal Belgil (IMDB), Sensel Uykal (IMDB), Ececan Gümeci (IMDB), Ata Demirer (IMDB), Rutkay Aziz (IMDB), Timur Acar (IMDB), Suna Keskin (IMDB), Bihter Özdemir (IMDB), Tolga Çevik (IMDB), Evrim Akin (IMDB), Bülent Polat (IMDB), Ömür Arpaci (IMDB), Hakan Yilmaz (IMDB), Bihter Dinçel (IMDB), Peker Açikalin (IMDB), Binnur Kaya (IMDB), Sezen Aray (IMDB), Dana Flynn (IMDB), Çagla Sikel (IMDB), Müsfik Kenter (IMDB), Gönül Ülkü (IMDB), Gözde Mukavelat (IMDB), Sinan Bengier (IMDB), Serhan Arslan (IMDB), Demet Akalin (IMDB), Yonca Cevher (IMDB), Nurhan Damcioglu (IMDB) >>devamı>>

Avrupa Yakasi (~ The European Side) ' Dizisinin Konusu :
Avrupa Yakasi is a TV series starring Gülse Birsel, Levent Üzümcü, and Hale Caneroglu. A sitcom about Sutcuoglu family and Avrupa Yakasi magazine employers funny story


  • "burhan altıntop ve makbule'nin şu dialoguyla kopartmış dizidir.burhan: eee ne var ne yok başka? yeni dedikodular var mı?makbule: nolsun işte... karşı apartmanda 12 numara nobel almış"
  • "burhan: "aslı, korunuyo musunuz?"aslı: "sizden mi?" diyaloğuyla kopartan dizi."
  • "evrim akın'ın geri dönmesini can-ı gönülden istediğim dizi, yok efendim çok sevdiğimden falan değil, hani bir ümit belki bez bebek de biter diye..."
  • "aslı: gerizekalı, osmanı vurdun !!volkan: gerizekalı osman kim lan ?!"
  • "onu bunu bilmem, türk dizi tarihinin en efsane karakterlerinden birini kazandırmıştır bize.(bkz: burhan altıntop)üşüyoruz burhan reyiz..."
  • "burhan altıntop:- ciiim aç şu telefonu hadi. sinemaya gidecek zamanı buldu. sanki büyüyünce nuri bilge ceylan olacak!"




Facebook Yorumları
  • comment image

    burhan altıntop ve makbule'nin şu dialoguyla kopartmış dizidir.

    burhan: eee ne var ne yok başka? yeni dedikodular var mı?
    makbule: nolsun işte... karşı apartmanda 12 numara nobel almış


    (leaves dancing in the breeze - 23 Kasım 2006 08:24)

  • comment image

    büyük ihtimal gülse hanım'ın bilgisayarında şu şekilde bir şablon bulunuyor ve her bölümde aralarını süreyi tamamlamak için dolduruyor.

    .
    .
    .
    .
    .
    .
    burhan: ama niye biyle yapiyorsun gaffurcum
    .
    .
    .
    .
    .
    .
    gaffur: beni beğenmiyor musun
    .
    .
    .
    .
    .
    burhan: beğenmez olurmuyum
    .
    .
    .
    .
    .
    gaffur: ölümüne kankayız
    .
    .
    .
    .
    .
    gaffur: tam süper olacaktı
    .
    .
    .
    .
    .
    .
    .
    .
    .
    .
    burhan: ama niye biyle yapiyorsun gaffurcum
    .
    .
    .
    .
    .
    .
    gaffur: beni beğenmiyor musun
    .
    .
    .
    .
    .
    burhan: beğenmez olurmuyum
    .
    .
    .
    .
    .
    gaffur: ölümüne kankayız
    .
    .
    .
    .
    .
    gaffur: tam süper olacaktı
    .
    .
    .
    .
    .
    .
    .
    .
    .
    .
    burhan: ama niye biyle yapiyorsun gaffurcum
    .
    .
    .
    .
    .
    .
    gaffur: beni beğenmiyor musun
    .
    .
    .
    .
    .
    burhan: beğenmez olurmuyum
    .
    .
    .
    .
    .
    gaffur: ölümüne kankayız
    .
    .
    .
    .
    .
    gaffur: tam süper olacaktı
    .
    .
    .
    .
    .


    (oztokyolu - 8 Aralık 2006 11:04)

  • comment image

    gittikce gaffur'un akillanmaya, diger tüm karakterlerin ise embesillesmeye basladigi dizi.

    - aksam evde ailecek oturulurken asli ile cem birbirlerine kas göz isareti yaparlar, fisiltiyla "hadi planimizi uygulamaya koyalim", "tamam sen git yatak odasina, ben geliyorum" falan derler, "biz yatiyoruz, aaaaah cok yorulduk hadi iyi geceler" der ve odalarina giderler. herkes bunlarin cocuk yapmaya gittiklerini düsünür (bkz: cocuk yapmaya gitmek).

    - muhafazakar baba tahsin, bu duruma "aman cocuklari rahatsiz etmeyin" seklinde bir yaklasim gösterir.

    - sonra bu cocuk isine tamamen karsi olan iffet asli'nin seksi geceliklerini saklar (ki cem bakip bakip azmasin). evet, bugüne kadar bilmedigimiz en süper dogum kontrol yöntemi seksi gecelik giymeme yöntemidir cünkü. bu saklama sahnesinden 10 saniye sonra asli annesine "anne, benim ince seffaf geceliklerim jartiyerlerim, strap-on ve dildolarim vardi bulamiyorum, nerede onlar" diye sorar. evet, asli'nin güpegündüz evde gecelik ve ic camasiri arayacagi tutmustur, annesine seksi gecekliklerinin yerini sorar, hem de annesi sakladiktan 10 saniye sonra.

    - meger asli ve cem'in seks falan yapmadigi, odada gizli gizli belgesel seyrettikleri ortaya cikar (!!!!!) (bkz: odada gizli gizli belgesel seyretmek). bunu da kapiyi kilitleyip, her haftanin belli gün ve saatlerinde yapmalari gerekmektedir, ki biz onlari ne yapiyor sanirken meger onlar ne yapiyormus tezi yaratilsin. bunun icin "sacit dvd playeri yürütüp kendi evine koymasin diye kapiyi kilitliyoruz" diye bir aciklama yaparlar, kimse de "ulan karsisina gecip seyrederken de gelip yürütecek degil ya, esas siz odada degilken kapiyi kilitlemeniz gerekmez mi" diye sormaz. belirli günlerde seyretme nedeni ise dvd setini bir haftada bitirmemiz gerekiyor diye aciklanir. bir haftada seyredilmezse bozuluyor dvdler herhalde, ben öyle anladim, yoksa yeterince embesil degilim.


    (star is tired - 22 Şubat 2007 12:56)

  • comment image

    dunku (10.04.2007) bolumunun senaryosunun dort tane seinfeld bolumunden alinan konularla zenginlestirildigi dizimizdir.

    -----spoiler--------
    1. sacid'in dokulen saclarini tekrar kazanmak icin sertac'in buldugu hint menseeli kotu kokulu sac merhemini kullanmaya baslamasi...
    -->>
    george costanza'nin tekrar sac sahibi olmak icin cin'den getirttigi kotu kokulu sac cikartici/cogaltici merhemi kullanmasi...

    2. sedef hanim'in annesinin iffet'e verdigi hediyeyi iffet'in kapici gaffur'a vermesi...
    -->>
    elaine'in dis doktoruna verdigi hediyeyi dis doktorunun seinfeld'e hediye getirmesi... (bkz: regifter)

    3. makbule'nin burhan'la arasi bozukken asli'nin onun sozculugunu ustlenmesi ve bu cercevede kendini kaptirarak burhan'a makbule ve kendisinden "biz" diye bahsetmeye baslamasi...
    -->>
    kendisini terk eden kizla bir araya gelebilmek icin george'un araya kramer'i koyarak kizla tekrar birlesmeye calismasi, ancak kramer'in kendini kizla birlesik gibi gorup "biz" formatinda kiz adina laflar etmeye baslamasi...

    4. fatos gozune ilac damlatilinca istemsiz goz kirpmasi, yanlis anlamalara sebep olmasi...
    -->>
    george'un gozune sicrayan greyfruttan dolayi istemsiz goz kirpmasi, yanlis anlamalara sebep olmasi...
    -----
    spoiler---------

    addendum: entry girildikten sonra nazik ve samimi teveccuhlerini, ve dahi tebriklerini eksik etmeyen tum seinfeld hayrani sozluk yazarlarina buradan tesekkuru bir borc bilirim efenim...


    (ejderha - 13 Nisan 2007 03:36)

  • comment image

    ben bu dizideki bitirilmeyen portakal sularına feci ifrit oluyorum.

    portakal suyu be? sabah kahvaltı masasında bulunabilecek en güzel içecek! bir dizi karakteri bile mi bitirmez, birisi bile mi içmez? geleceğim bir gün stüdyolarına, dikeceğim kafama hepsini...

    edeb yahu...


    (mortifera - 13 Mart 2008 00:02)

  • comment image

    burhan altıntop'un fight club' a yaptığı göndermelerle yarmış, olayı bitirmiş dizi.

    --- spoiler ---

    burhan altıntop: naber concon? nassın gülüm? nooldu beni bulamadın mı? nhahhah ha! ara tara tırım tırıs yok nhahhhaah...
    karşı balkondaki komşu: nerde oturuyosun lan sen? ismin ne senin?
    ba: beni bulamazsın gulüm, ben aslında yoğum.
    kbk: ne diyosun sen ya?
    ba: ben aslında yaşamıyorum, ben senin süper egonum. anladın mı? egoist.
    kbk: hasta mısın sen ya?
    ba: ben aslında yoğum. bence sen ruh hastasısın, şizofrensin. kendi hayalindeki yarattığın bir kahramanla kavga ediyosun. bimediğin tanımadığın bir adamla, hayalindeki adamla muabbet ediyosun. ben aslında yooğğum. yooğğuum.

    ---
    spoiler ---


    (haldunbarda - 5 Haziran 2008 12:11)

  • comment image

    madalyonun öteki yüzünde ne gibi çirkin oyunların döndüğünü bir türlü anlayamadığım, anlamak da istemediğim dizi.

    *ata demirer, neredeyse bütün oyuncuların aldığı paranın toplamı kadar bir ücret alarak diziye başlar.
    *ata demirer, yeni evinin dekorasyonunu hümeyra'nın (ifo) kızına yaptırmak ister.
    *ata demirer, yeni evinin dekorasyonunu beğenmez ve hümeyra ile arası açılır (neden açılıyorsa artık. paramı geri ver falan mı dedi, anlamış değilim)
    *ata demirer, basit bir nedenden dolayı ciddi bir şekilde hümeyra ile kavga eder ve "ben artık bu kadınla aynı sahnede rol almam" der. dizideki oyuncular arasında kamplaşmalar başlar.
    *dizi çok zor bir şekilde 1 sezon daha böyle devam eder. ata demirer diziden ayrılır.
    * ata demirer'in yakın arkadaşı şesu(bulent polat) da diziden ayrılır.
    * selin(evrim akın) de akabinde diziden ayrılır. hiçbir mantıklı neden göstermez.
    * dizideki oyuncular arasında, ata demirer'in başlattığı kavga yüzünden ortaya çıkan kamplaşmalar son bulur.
    * 2 sezon sonra bülent polat, yakın arkadaşı ata demirer yüzünden büyük beğeni topladığı halde diziden ayrılmıştır ve televizyonlardan tamamiyle silinmştir. onun yerine gelen sarp apak ise hem reklam yıldızı olmuştur hem de büyük bir şöhrete kavuşmuştur.
    * ata demirer, diziden sonra el attığı hiçbir projede başarılı olamaz. bu projeler ; büyük umutlar bağlanan "hacıyatmaz" ve çok önem verdiği halde başlamadan biten "yaz turnesi" dir. hatta ata demirer hacıyatmaz projesi için "felaket" demiştir. maddi sıkıntılar yaşamaya başlar ve diziye tekrar dönmek istediği söylentileri ortalıkta dolaşır.
    * ata demirer tekrar diziye döner.
    * hümeyra, rutin işlemler için yapım şirketine gittiğinde "sizinle yeni sezonda çalışmayı düşünmüyoruz" cevabını alır. neden? nedeni yok. yani resmen kovulmuştur.
    * bu olayı haber alan tolga çevik (sacit) bu adaletsizliğe büyük tepki göstererek diziden ayrılır. bu olay medyaya, "tolga çevik yeni sezonda dizide yer almayacak" olarak yansıtılır. (bkz: vay anasını)
    * vural çelik (kubi) de büyük bir insanlık örneği göstererek diziden ayrılır. o da aynı şekilde, "vural çelik yeni sezonda dizide yer almayacak" olarak yansıtılır.
    * rutkay aziz (cem'in babası) de diziden ayrılır.
    *plato film bu olaylar üzerine, büyük prestij kaybı yaşamamak için kendilerinin bu olayda mağdur olduğunu iddia eder doğal olarak ve asılsız iddialar sunar basına.

    ısrarlar üzerine gelen edit : bu yazılanlar başka birinden ya da başka kaynaktan alınan bilgiler değildir.

    edit 2 : salih kalyon olayında, salih kalyon komedi dükkanı'ndan gönderilmemiştir. plato film çok ağır şartlar koymuştur hem tolga çevik'in hem de salih kalyon'un önüne, salih kalyon kabul etmemiştir. haksızlık burada. yani aynı haksızlık tolga çevik'e de yapıldı fakat tolga çevik kabul etti. komedi dükkanı'nın bütün hakları plato film'e ait olduğu için kabul etmek zorunda kaldı.

    edit 3: olay medyaya iki şekilde sızmıştır.

    olayın doğru versiyonu :
    http://www.medyafaresi.com/?hid=16314&cid=8

    gülse birsel'in basına sızdırdığı, şirinlik muskası kıvamındaki versiyonu :
    http://haber.gazetevatan.com/…d=196732&categoryid=8

    gülse birsel ve saz arkadaşlarına ismail yk'dan allah belanı versin şarkısını armağan etmek istiyorum huzurlarınızda. bir insanı harcamak bu kadar kolay mı? bu haksızlığa, adaletsizliğe nasıl göz yumar diğer oyuncular? dünyanın çivisi çıkmış arkadaş. yalnız plato filmin, oyunculara attığı ilk kazık değil bu. daha önce de, komedi dukkanı trt1'e transfer olduğunda benzer bir kazık da salih kalyon'a atılmıştı.

    (bkz: yazıklar olsun)


    (dender - 1 Eylül 2008 05:19)

  • comment image

    evrim akın'ın geri dönmesini can-ı gönülden istediğim dizi, yok efendim çok sevdiğimden falan değil, hani bir ümit belki bez bebek de biter diye...


    (kalgay - 5 Eylül 2008 17:56)

  • comment image

    en kısa zamanda yemekteyiz programını konu edinip burhan, dilber hala, makbule, yaprak ve dursunu yarıştırmasını istediğim dizi. dilber hala adana mutfağından, dursun karadeniz yemeklerinden, yaprak çeşitli yeşilliklerden oluşan masalar kurarlar. eleştiriler, atasözleri, ayarlar gırla gider. tüm zamanların en komik bölümlerinden biri olacağına eminim. gülse birsel duy sesimi..


    (dystrophin - 21 Kasım 2008 18:54)

  • comment image

    gazanfer özcan'ın vefatını gelecek hafta, gazanfer özcan'a yakışır bir biçimde diziye aktarmalarını bekliyorum. hayır, öyle babayı bursa'ya bilmem nereye filan göndererek değil, ya da dizi boyunca hiçbirşeyden bahsetmeyip, dizinin sonuna ağlak ifadelerle fotoğrafını getirerek filan da değil. hem diziye hem gazanfer özcan'a yakışır biçimde, bekliyorum ki, tahsin sütçüoğlu dizide de vefat etsin, aslı ağlamaktan şişmiş gözlerini osman gelmeden buzla ovsun, şahika yapılan helvanın tamamını yesin bitirsin, evin annesi "dargın mı gidecektin" diye bir bölüm bile olsa gelsin, ağlasın. volkan bir bölüm daha babasının vefatıyla büyük adam gibi olmaya çalışıp eline yüzüne bulaştırsın. ama lütfen, yapmacık ağlamalar, fotoğrafı evin bir köşesine koyup hüzünle önünden geçmeler filan olmasın, hayattayken gösterilmeyen saygının vefat sonrası gösterilmesi daha bir üzüyor seveni.

    edit : ek olarak, çok isterim ki selin tahsin bey amcasının hatrına bir bölümcük de olsa geri dönsün, "tık tık geliyorlar diye diye gitti" diyerek tiki ağlamasıyla uğurlasın ex kayınpederini...


    (bitter cikolata - 18 Şubat 2009 11:17)

  • comment image

    dün akşam harika bir diyaloğuna denk geldiğim dizi. şöyleydi galiba:

    burhan: bu gece sizde kalayım kanka nooluur?
    dursun: olmaz! anam karadeniz dışından olan misafiri kabul etmez. prensip meselesi.
    burhan: arada "uy" falan desem?
    dursun: klişe olur. yemez.


    (maestro - 19 Mart 2009 10:32)

  • comment image

    dizi biterken 6 senedir hakkında düşündüklerimi tek bir entry ile ben de tamamına erdireyim.

    öncelikle dizinin diğer dizilerden ayrılan en önemli tarafı -ki bu yabancı diziler için de geçerlidir- diziye giren hemen hemen her oyuncunun o zamana kadar ki tanınmışlıklarını daha üst seviyeye taşımalarıdır. diğer dizilerde dizinin jönü, baş karakterleri meşhur olurken bu dizide kapıcı, idari müdür, adanalı kiracı teyze gibi birçok yan rol, asıl karakterleri gölgede bırakmıştır. tanınmış oyuncuları(gazanfer özcan, peker açıkalın, hümeyra, binnur kaya gibi) daha çok kişiye tanıtmış, az tanınmış(ata demirer, yavuz seçkin gibi) ve tanınmayan(hale caneroğlu, bülent polat, evrim akın gibi) kişileri ise herkesin tanımasını, bilmesini sağlamıştır. bu konuda 2 istisna vardır kanımca; tolga çevik, her ne kadar kariyeri adına güzel bir oyunculuk çıkardıysa da patlamasını ve kitleler tarafından tanınmasını bu diziye borçlu değildir. bir diğer isim ise gürgen öz'dür; dizinin popülerliğini ve kariyerini olumsuz yönde etkilediği tek insandır, gökten altın yağarken başına çakıl taşı düşendir.

    6 sene önce benim evimden ayrılmamla başlayan ve bu gece bittiğinde beni alıp o 6 yıl önceki daha toy halime götürmüş dizidir aynı zamanda. sanırım final bölümünün en güzel ve anlamlı yeri, şu an bulunmasalar bile zamanında bulunmuş birçok oyuncuyu tekrardan meşhur replikleriyle anmalarıdır. özellikle şesu ve selin'i duymak gerçekten bir an geçmişe götürdü beni; nasıl çarşamba gecelerini iple çektiğimi hatırladım, kaçırdığım bölümleri torrent'den, dizi arşivi.com dan indirip günde 2-3 bölüm seyrettiğim günleri...

    şimdi bakıyorum da zamanında bu nasıl türkçe, bu nasıl insan, bu nasıl bir gençlik diye eleştirdiğimiz selin karakterini bile özler olmuşum. hatta şunun farkına varıyorum ki selin, sevdiğim tek tikki şu kadar yıllık hayatımda. öyle ki yıllar sonra sırf selin'e olan özlemimi biraz dindirsin, nostalji iyidir diye bez bebek denen abukluğu bile seyrettirmiştir. ama nerede o pısırık tip, nerede selin karakteri? aynı şekilde bülent polat da şesu karakterinden sonra oynadığı başka bir dizide bana aynı tadı vermemiştir. demek ki karakterler her ne kadar fantastik dahi olsalar bir taraflarından etkilenmişim ve elitist tarafım her ne kadar reddetse de sevmişim ulan bu karakterleri.

    eminim ki benim selin karakteri için beslediğim nefret nasıl karakterin diziden ayrılmasıyla yavaş yavaş özleme ve sevgiye dönüştüyse; burada hakkında onca kötü şey yazanlar da bundan 5 sene sonra buraya "ulan güzel diziydi be!", "benzeri hala çekilememiş olan dizi", "gençliğimin ikona karakterlerini barındıran, en bi özlenen dizi:(" gibi entry'ler gireceklerdir. gayet de normaldir bu yaklaşım aslında zira popüler olana karşı bir anti-popülist duruş her zaman olmuştur, başarılı olanın bir kusurunun aranması da...çoğu şeyin kıymetini bittikten veya kaybettikten sonra anlamak da bu toplum(hatta birçok toplum) için yeni bir şey değil hali hazırda. diziyi hiç beğenmeyenlerimiz bile tarihin tozlu sayfalarından çıkarıp battıklarında içlerindeki "nostaljik olana duyulan sevgiye" yenik düşüp özlediklerini farkedecekler bu diziyi tıpkı lisede sevmediğimiz bir çocuk için bile yıllar sonra yıllık fotoğraflarına bakarken "ulan bu adamı bile özledim" dememiz gibi.

    sonuçta bu dizinin bitmesi, seyredenleri için de 6 yıllık bir devrin bitmesidir. bu geçen 6 seneyi(2003-2009) yıllar sonra dost sohbetlerinde anarken mutlaka günlük konuşma diline kattığı repliklerle, günlük hayatımıza kattığı karakterler ve pijamalarla her zaman ismi bir şekilde anılacak ve hatırlanacaktır. bir nesil için unutulmayacak dizidir.


    (external heart disc - 25 Haziran 2009 00:44)

  • comment image

    an itibariyle idm ile youtube'da birinci bölümden itibaren tekrardan izlemeye başladığım gelmiş geçmiş en samimi komedi dizisi. her aklıma geldiğinde açıp azıcık sahnelere bakayım dediğimde uzun bir zaman geçirdiğimi fark ediyorum. çok aradım ama torrentte bulamadım. bu nedenle bütün bölümleri toplayınca torrente koymayı planlıyorum. ilgilenenlere heyecanla duyurulur.


    (ohuyom ben yea - 25 Kasım 2013 01:36)

  • comment image

    --- spoiler ---

    burhan, tanrıverdi'nin evinde kalmaya başlar. gece kalacak yer arayan kızlardan biri tanrıverdi'nin evine gelip iki yer minderinin üstüne kıvrılır.

    burhan: kızım istersen ben gömleğimi çıkarayım, sen soyun, külotla yat, üstünü örteriz. kliplerdeki gibi, ha kızım?

    ---
    spoiler ---


    (fuatturkrap - 26 Mart 2009 11:14)

  • comment image

    --- spoiler ---

    şahika ve volkan yemeğe çıkarlar.

    şahika: bize ikişer tane duble adana ve yedişer lahmacun. bir de salata istiyorum ben. yalnız salataya zeytinyağı koymayın sadece limon.
    dikkat ediyorum da bu aralar.

    volkan: tabi zeytinyağı hep kilo yapıyor di mi.

    ---
    spoiler ---


    (fuatturkrap - 23 Nisan 2009 12:15)

  • comment image

    6 yıldır denk geldikçe izlediğim tek diziydi desem yanlış olmayacak bir tv yapıtıydı. bu gece son bölümü ile kurtlar sofrası tabir edilen televizyon dünyasına veda etmiş, dizideki bir çok karaktere de arkadaşlarımızmış gibi alışmış olduğumuzu bana göstermiştir. ilk defa bir diziye veda ederken burukluk hissettim. sonra gelip ekşi sözlükteki yorumları okuduğumda da üzüldüm. 6 yıldır muazzam bir emek, fedakarlık, geceler gündüzler demeden çalışmalar, beyin fırtınaları, kısacası hayatını adamak; sonunda türkiye'nin en çok okunan internet sitelerinin birinde "olmamış, cem yılmaz bile kurtaramamış" gibi eleştirmek için eleştiren, ego tatmini kokan yorumlar... begenmediyseniz insanların 6 yıllık emeğine saygı duyup eleştirel negatifliğinizi saygı için bir defalık tutun bari! ben gülse birsel ve ekibine 6 yıldır yılmadan, %90 oranında bence komik ve eğlenceli olmayı başararak, ülkemizin televizyon izleme kültürüne katkıda bulunarak varoldukları, bir çok yeni ismi bizimle tanıştırıp eski üstadları evlerimize yıllar sonra tekrar konuk etmeyi başardıkları için çok çok teşekkürler ediyorum şahsım ve diziyi etrafımda olup da izleyen dost + tanıdıklarım adına... uzun yıllar bu kalitede ve samimiyette bir dizi olmasını da beklemiyorum türk televizyonlarında. bu kadar acımasızca eleştirip 6 yıllık emeğin son perdesini alkışlamamayı ve itin dibine sokmayı tercih eden sözlük yazarlarına da herhangi bir konuya hayatlarını adamayı ve sonunda saçma sapan eleştirilmeyi birilerinin nasip etmesini diliyorum. bu kadar laf ebesi olup da bu kadar üretim fakiri olmamız çok ilginç gerçekten. yine de gülse birsel ve ekibini alkışlarla uğurluyorum. teşekkürler ve yolunuz açık olsun.


    (kowalski - 24 Haziran 2009 23:38)

Yorum Kaynak Link : avrupa yakası