• "öyle bir kamera açısıdır ki,"önümde adam var" hissi uyandırır..."




Facebook Yorumları
  • comment image

    dadindan yinmez survival horror oyun.
    oyunda hud olmamasi ve omuz arkasi yakin kamera oyuncuyu ortama daha yakin hissettiriyor. zaten bu yuzden hud kullanmak istememisler.

    not: pc versiyonunda mouseda yavaslik, gecikme sorunu yasayan oyuncularin vsync ayarini kapatmalari sorunu giderecektir.


    (solid snake - 26 Ekim 2008 21:48)

  • comment image

    gece odanın kapısını ve ışıkları kapatıp, kulaklığı da taktıktan sonra korku aleminin en uç köşelerine akabileceğiniz şahane oyun.

    başlarda -her oyunda olduğu gibi- tuşları kafanızda oturtmaya çalışıyorsunuz, tabi bu süre içerisinde bazı basit şeylerle uzun süre uğraşabilirsiniz, mesela ilk bölümde karşıma çıkan sıkışmış kapıyı düzeltmek için aim mode açıkken c'ye basmam gerektiğini 7-8 dakikada çözdüm, biraz devam edince daha seri oynamaya başlıyorsunuz, tek sıkıntısı cidden korkuttuğu için en fazla 45 dakika - 1 saat oynadıktan sonra kapayıp "öeh yeter lan sonra devam ederim beynim durdu şerefsizim" demeniz.

    gerek grafikleri, gerek oynanabilirliği, gerekse atmosferile son yılların en iyi third person shooter ve survival horror oyunu kısacası.


    (lindemann - 28 Ekim 2008 23:46)

  • comment image

    yaklasik 1 saatlik oyun sonrasi sunun gibi durumlar yasatabilir;

    - vrööööööööh!!
    - oha o ne be?!! *ay ay filan derken heyecandan mause el altinda ters doner..kontrol iyice zivanadan cikar*

    buradan sonra yaklasan yaratigin öldügünden emin olana dek saniyede ortalama 3 kez *mnıskim! mnıskiiim!! mnıskiiiiiiiim!!!! nidalari esliginde, uzantilarina vurulur/ates edilir.
    oyun kapatilir. en az bir 5-10 dakika solitare, bejeweled, atcilik gibi sakin bir oyun oynanir. disari cikilip hava alinir. hayat ne guzelmis denir. oyuna geri donup kalan yerden devam edilir.


    (solid snake - 7 Kasım 2008 16:23)

  • comment image

    maksimum 15 dakikalik seanslar halinde oynayabildigim oyun. her kapiyi acista ne olur ne olmaz diye geriye kacmaktan, actigim bir kapidan gecmeden once 10 kere kafami uzatip bisi var mi diye bakmaktan sinir kalmiyor bunyede. gecenlerde bir yarim saat durmadan oynayabildim, rekor surem o oldu. ondan sonra da kendime gelebilmek icin kung fu panda'yi izlemek zorunda kaldim. ask nefret iliskisi var bu oyunla aramizda, evet.


    (kenjin - 9 Aralık 2008 05:28)

  • comment image

    oyun toplam 12 bölümden oluşuyor. ilk 5-6 bölüm nispeten alıştırma niteliğinde, sonrasında bir parça zorlaşıyor ama yine de aman aman değil.

    oyunun güzel yanları insanı yalnız hissettiren atmosferi, sesleri ve gerilim duygusu. ayrıca ara ara entering zero gravity cümlesi ile karşımıza çıkan yerçekimsiz ortamlar süper. sesli ve görüntülü log'lar ise oyuna kalite katıyor. ayrıca mermilerin zor elde ediliyor olması, oyunu oynarken çok daha temkinli ve hesaplı hareket etmemize yarıyor.

    oyunun kötü yanları ise nispeten düşük grafik kalitesi ve bölümler ilerledikçe monotonlaşan kurgusu. hatun çıksın sana görev versin, koridorlar içerisinde ilerle, karşına çıkan yaratıkları öldür, sonra yeni görev çıksın vb. bir süre sonra bu kurgu insanı bayıyor ve bir an önce oyunun sonu gelsin artık diye düşünmeye başlıyor. oyunun sonundaki sürprizi ise ortadan itibaren hissettiğiniz için çok şaşırtıcı olmuyor.

    bence oyunun en kötü yanı karakterimizin aslında son derece karaktersiz olması; nasıl derseniz, bizim isaac sağolsun oyunun başından sonuna kadar en ufak bir kelime söylemiyor, heyecanlanmıyor, tepki göstermiyor; zaten kafasında kaynakçı kaskı gibi kocaman bir maske, hiçbir ifadesi de yok; bu arada bakıyorun ortalık birbirine girmiş; ha bir robot oynatmışız ha bizim isaac'i. üstelik bu maskeye önden bakıldığında bize fiat brava'nın üç çizgi halindeki arka farlarını andırıyor. buna ilaveten oyunun tps olarak hazırlanmış olması kimi yerlerde özellikle karmaşık yaratık savaşlarında isaac'in kontrolünü son derece zorlaştırıyor. adamımız hareketlerinde son derece hantal.

    oyundaki silahların çoğu gereksiz; baştan sona iyi geliştirilmiş plazma cutter ve line cutter son derece yeterli; oyunu sadece bu iki silahla bitirmek oldukça kolay. bir de tabi rig ve giysiyi geliştirmek gerekiyor; en çok bize lazım olan sağlık çünkü. diğerleri ile uğraşmaya hiç gerek yok.

    genel olarak bakıldığında oyun yaklaşık 11 - 12 saatlik fiili bir oynama süresine sahip ve biraz zorlama ile de olsa sonuna kadar kendisini oynatıyor; yine de bir bioshock performansı beklememek lazım.

    zöge: zamanın ötesine neden gitti acaba?


    (aegeus - 9 Mayıs 2009 15:13)

  • comment image

    gerilim - korku adına çoğu filmden daha çok iş yapmış bir çoklu platform oyunudur.
    ----------------------------------------------------------------------
    hikayeye şöyle spoiler olmadan güzel ve romanvari bir girişle başlayalım ki, ilk defa oynayacaklar heyecanlansınlar. o yüzden oyunun bölümlerinden ziyade girişinden bahsedeceğim.

    efenim öncelikle her zaman yapmamız gereken şeyi bir yapalım. role bürünelim. biz nişanlısını usg ishimura isimli bir -gezegenleri dolaşıp maden kıran- gemide işe başlamasına vesile olmuş bir sistem mühendisiyiz. adımız isaac clarke. bir gün çalıştığımız cec isimli kuruluş, bizden ishimura isimli gemide terslikler olduğunu söyler ve bu düzeltmemiz gereken terslikleri listeleyen bir brifing ile 2 pilot, 1 bilgisayar teknisyeni, 1 askeri şef ve 1 sistem müh. (yani isaac), usg kellion isimli bir gemide yardıma gideriz. ayrıca olaydan 3 saat önce de nişanlımızdan (uzman doktor nicole brennan) bir görüntülü kayıt alırız. videoda söylenenler sadece enteresan birşeyler olduğu yönündedir. ve neler döndüğüne dair en ufak bir fikrimiz bile olmadığı bir halde, aegis 7 isimli gezegen için son görevine giden usg ishimura'yı buluruz ama hiçbir ışığı yanmıyor, sinyal yollamıyor, çağrılara cevap vermiyordur. binlerce kişinin çalıştığı bu gemide bir kişinin bile çağrılara cevap vermemesi takımı kıllandırır ve gemiye iniş yaparız. görevimiz tamir ve iletişimden ibarettir. yani burada kimse oluşacak tersliklere karşı bir askeri hak bulduğumuzu düşünmesin. kaldı ki dediğim gibi bir sadece bir mühendisiz. gemiye iniş sırasında ishimura'nın kendisi için oluşturduğu sahte yerçekimi sistemi arızalanınca bizim gemimiz olan kellion, tehlikeli bir inişle personeli sağ salim ishimura'ya ulaştırır ve ağır hasar alır. yani artık geri dönüş yoktur. etrafın sessizliği itibari ile de korku havasının hakim olması çok sürmez. ve ilk saldırıya uğrayışımız da çok zaman almaz. saldıran şeyler insana çok benzeyen fakat el yerine keskin uzuvlara sahip bir yaşam formudur. ve normal kafasından vurayım ölsün sistemi ile değil organlara ayırıp öldürme sistemi ile çalışıyorlardır. hayatta kalmak için bir maden gemisinde olan ve organ kesmek için en ideal nesne olan kesicilerden yararlanarak hayatta kalmaya çalışırız. ve nicole'u ararız. bu esnada olayları öğreniriz.

    ----------------------------------------------------------------------

    grafiklere değinecek olursak,

    dead space ilk defa wii için tasarlandığından ve gelen istek yağmurlarına dayanamayarak çoklu platforma aldıklarından bilgisayar kullanıcılarını zorlamayacak seviyededir. işin mühendislik kısmına gelirsek, optimizasyonu süperdir, lakin v-sync açıkken oluşan fare lag'ı insanı çileden çıkarır. o yüzden v-sync kapalı oynayınız. oyun dar alanlarda geçtiğinden ve loş ışıklar olduğundan ekran kartına çok yüklenmiyor ve diğer bütün efektleri canlı bir şekilde ayakta tutuyor. çok zorlarsa bilgisayarınızı gölgeleri low seviyeye getirip, anti aliasing kapatarak pek ala 25 fps alabilirsiniz. demin de bahsettiğim gibi dar alanlar ram'e de çok yüklenmeyi engelliyor. blur işine gelirsek, birazcık günümüz oyunlarından farklı çalışıyor gibi geldi blur efekti. grafiklere tarifi zor bir hava katıyor hem de içinizden diyorsunuz gerçekçi mi değil mi diye. ikileme düşürdü beni yani.

    ----------------------------------------------------------------------
    çevre tasarımları ve modellemeler,

    ortam korku öğelerini hazmetmiş. yani metalik nesneler arasında o havayı alıyoruz rahatlıkla. misal aniden patlayan kıvılcımlar, yangınlar, gemiye ait cephe yarıkları geçici paniklemenize uygun şekilde yerleştirilmiş. bu konuda iyi empati yapıldığını düşünüyorum -oyuncuya yapılan empati-. silahlarımız(!) ve isaac'in kıyafetleri detaylı modellenmiş. her bir ayrıntı düşünülmüş özellikle isaac'in kıyafetinde. şuna da değineyim: oyunu bir yerde bırakıp dışarıyı izlemek çok keyifli. manyak mısın diye sorabilirsiniz ama hakikaten böyle. geminin dışında uzay boşluğu var ama hakikaten uzay boşluğu. seyir halindeki bir gemi ve aşağısında bir gezegen var, aralardan akıp giden meteorlar, yakınımızda bulunan bir yıldız...
    ve işin garip tarafı dışarı çıktığımız bölümlerde de efektlerle birlikte bize uzay hissini en iyi şekilde yansıtan oyun olduğunu anlayacaksınız.

    ----------------------------------------------------------------------

    sesler ve müzik,
    oyunda temelde metalik sesler hakim, ve bu metalik seslerin ardında yer yer çığlıklar, yer yer ne idü belirsiz yaratıkların sesleri insanı germeye yetiyor. zaten müziklerle de güzelce bezenmiş bir hâl alınca koltuğa yapışıyorsunuz. müziklerden biri dikkatimi çekti. anaokulunda söylenen daha dün annemizin isimli şarkı, ecnebilere aittir aslen ama bir çocuk şarkısıdır. bu şarkıyı öyle güzel coverlamışlar ki çocuk şarkısı korkudan el kemirten hallerde karşımıza geliyor. bunun dışında müziklere eklenen fısıltılar falan, iyi olmuş kimin aklına gelmişse. şükela yani.

    ----------------------------------------------------------------------

    oynanabilirlik,
    oyunun kontrolleri birazcık zor. daha doğrusu öğrenene kadar zor. sonrası bisiklet sürmek gibi. kontrol çok yok ama kombinasyonlar fazla. sıkıntı çıkaran da o olur en fazla yeni başlayan arkadaşlar için.

    ----------------------------------------------------------------------
    genel bakarsak oyun bir gerilim filminden beklenen herşeyi veriyor. hikaye unsurunun da geniş olması dahil. keyifle oynayınız, oynatınız. dead space 2'ye nazaran daha korku öğesi vardır içinde. imposible'da defalarca bitirdiğim hâlde oynamaya doyamam ben şahsen.
    ----------------------------------------------------------------------
    son olarak ta, hikayeyi sevmiş arkadaşlar için bakınızları verip yazıyı bitiriyorum.
    oyunu oynamadan önce izlenecek filmimiz;
    (bkz: dead space downfall)
    oyunu bitirdikten sonra izlenecek filmimiz;
    (bkz: dead space aftermath)
    devamı için ise;
    (bkz: dead space 2)

    ve isteyenler için de bir sürü çizgi roman mevcut yine.


    (sierra hotel - 14 Nisan 2011 14:14)

  • comment image

    5 yaşındaki yiğenime doğum günü hediyesi olarak aldığım vasat oyun. çocuğa oyunu verirken gerçek bir hikayeden alınmıştır demeyi de unutmadım. bana 2.000 tl borcu çok gören eniştem 10 katını zevkle domalır artık psikologlara.


    (owencan - 15 Haziran 2011 19:41)

  • comment image

    yıllardır aklımda oynamak anca nasip oldu oynamak. özetlemek gerekirse oyun korkunç.

    --- spoiler ---

    ilk chapter'da gemiye döndüğümüz yerde heh gemiye döndük şimdi atlar kaçarız sakinleşiriz biraz dedim. hatta oyun orada bitse bile gıkımı çıkarmazdım o derece gerilmişim artık. sonra gemi inflak etti ve ben de yaratıkların arasında kaldım. bu sahne bana öyle bir hassiktir çektirdi ki ben hayatım boyunca yaşadığım hiçbir olaya böyle içten hassiktir çekmemiştim. yapımcıları kutlar ve gözlerinden öperim. hala elim titriyo anasını satayım ne resident evilmış ne alan wakemiş ne alone in the darkmış alayını siler atar lan bu oyun.

    not: belki alone in the darkla kapışır.

    ---
    spoiler ---


    (zeronakamura - 1 Haziran 2012 00:54)

  • comment image

    hayatımda oynadığım en korkulu en gerilimli oyun. yusuf yusuf nidaları eşliğinde oynadım. pause yapınca bile gerilim bir nebze azalmadı, ensemde yaratıkların nefesini hissettim. oynamayan varsa lütfen bir şekilde edinsin oynasın. zaten dakika 1 gol 1, çok atraksiyonlu başlıyor oyun.

    --- spoiler ---

    beni en çok korkutan anımı paylaşmak istiyorum. hani bir yerde kendini yenileyen ölümsüz bir yaratık çıkıyor ya. kaçıyoruz kurtuluyoruz ama, bir yerde tekrar karşımıza çıkıyor; bu sefer kaçış yok. ortada bir uzay aracı var ve etrafından 4-5 tur dolandım yaratığın bacaklarına sıka sıka. nefes nefese kaldım altıma etmek üzereyim. o sırada oradaki kontol odasını farkettim ve içeri girdim. geldi bu yaratık camdan ters ters bakıyo. "noldu lan mcık suratlı hehe" demeye kalmadı ki, bu vicdansız kafasıyla "ben sana şimdi napıcamı biliyorum" hareketi yapıp uzaklaştı. oradaki bir duvarın havalandırma boşluğuna girip ortadan kayboldu. lan dışarısı sakin mi, kurtulduk herhalde diye düşünürken hoop üstteki havalandırma deliğinden yanıma atlamaz mı... olm altıma sıçtım ya. yok böyle bir oyun. ikincisini oynamadın, gerçekten o kadar yürek yok bende. bir de üçüncüsü çıkıyor.

    ---
    spoiler ---


    (cek denimen - 18 Temmuz 2012 23:27)

Yorum Kaynak Link : dead space