okulda işinde gücünde ve disiplinli bir şekilde karate sanatını icra etmekte olan johnny'yi dışarıdan gelip, ağır troll ve zorbalık eden daniel'in, gelecekte de zorbalık işine devam ettiğini gösteren yeni dizidir.

34 yıl önce bay miyagi adındaki şeytani büyücünün de yardımlarıyla, johnny'yi hileli bir şekilde turnuvadan eleyen daniel, hala utanmaz ve arlanmaz bir kibir topudur. kendi halinde takılan johnny ise, eski karate okulu cobra kai'yi tekrar açmaya karar verir. daniel uslu durmayacak ve zorbalığa devam edecektir.

haklı mücadeleni destekliyoruz johnny reyiz!

(malchir - 26 Mart 2018 15:38)

ilk sezonun özeti ezilenlerin, ellerine fırsat geldiğinde ezen olmaktan çekinmemesidir. tanıdık geliyor gibi? hımm.

çok fazla klişe var ama robby-miguel rekabetinde gönlüm miguel’den; dolayısıyla johnny’den ve cobra kai’den yana. dürüst olmak gerekirse ağlak daniel-san'ı hiçbir zaman sevememiştim. daniel'ın serinin başından beri nasıl bir çıban başı olduğunu şuradan izleyebilirsiniz. seni hiç sevmedim süt oğlan.

--- spoiler ---

john kreese geri dönüyor.

--- spoiler ---

(schizo - 6 Mayıs 2018 06:18)

bir numaralı çocukluk kahramanı karate kid, aldığı ilk kaset ''the karate kid part lll soundtrack'' olan bir sözlük yazarı olarak bir günde hatmettiğim dizidir. youtube red'e sırf bu dizi için abone oldum. üyeliğimin onaylanmasına rağmen ücretsiz olan ilk ilk bölümden başkasını göremedim ilkin. bu sorunu da vpn değiştirerek çözdüm.

diziye dönecek olursak, tam anlamıyla mest oldum. ben ki çocukken resim defterime boy boy daniel san & bay miyagi resimleri çizmiş, malum hareketi zilyon kez denemiş, daniel'ın saç bandının aynısını kardeşimle imal etmiş, bir müzik eserinin tüyleri kaldırması olayını ilk kez karate kid serisinin gheorghe zamfir'in pan flütüyle kanatlanan bill conti imzalı tema müzikleriyle yaşamışım.

--- spoiler ---

dizinin en sevdiğim yanı, geçmişle olan bağlantıyı kusursuz bir biçimde kurmasıydı. eski serinin sadık izleyicilerini mutlu edecek çok fazla detay var. eski serinin müziklerinin en uygun sahnelerde kullanılması, kreese'in gözü morarmış johnny'ye yaptığı konuşmanın (''what is the problem mr lawrence?'' diye biten konuşma) aynısını johnny'nin öğrencisi miguel'e yapması, miguel'in daniel'in kızıyla çıktığı ilk randevuda onu daniel'in ali'yi götürdüğü eğlence parkına götürmesi, bu sahnede aynı müziğin çalması (young hearts beat fast), onların da aynı yıllar önce daniel ve ali'nin yaptığı gibi kabinde polaroid fotoğraf çektirmeleri, turnuva sırasında sakatlanan öğrencisini iyileştirmek isteyen daniel'in bay miyagi gibi ellerini ovuşturması, sonra durup sağlık görevlisini çağırması ağzımı kulaklarıma vardıran detaylardan sadece birkaçı.

--- spoiler ---

dizinin yıldızı ise kesinlikle william zabka. o kadar iyi bir oyun çıkarıyor ki, yolda görseniz sarılacak, ''abi 6 fotoğrafı ve ikametgâh kağıdını alıp yarın gelsem dojoya kaydımı yapar mısın?'' diyecek gibi hissediyorsunuz. kaldı ki, kendisi birinci filmin sonunda ağlayarak ve ''çok iyiydin larusso'' diyerek kupayı daniel'a uzattığında zaten benim gönlümü kazanmıştı. bununla beraber, dizi kimin tarafını tutacağınıza yönelik kararlarınızı beklenmedik zamanlarda sarsmayı da çok iyi beceriyor.

özet olarak, zamanının kült serilerinden birini ruhuna zarar vermeden ve suyunu çıkarmadan bugüne uyarlamak, hem eski fanları hem de bugünün gençlerini memnun edebilecek bir iş yapabilmek her babayiğidin harcı değil. bu projeyi sunanlar bunu fazlasıyla başarabilmişler. bu yıl izlediğim en güzel dizi için onlara teşekkür ediyorum. hatta bir imdb kullanıcısının bu projede emeği geçenler için kullandığı sözleri yinelemek istiyorum: ''21. yüzyıl'a olan inancımı tazelediniz.''

son olarak:

cobra kai never dies!

(calmind - 6 Mayıs 2018 11:37)

patlaması kuvvetle muhtemel bir fikir nasıl zirveye çıkarılır, reboot, revival nasıl yapılmalıdır gibi soruların cevabı olarak verilmiş eserdir. 80'lerde çocuk, genç olmuş, "cilala, parlat" sözlerini diline pelesenk etmiş pek çok kişiyi memnun edecektir. tabii ister istemez aklımıza barney stinson geliyor. ayrıca öyle bir dizidir ki, sezon boyunca gönlünüzün kaydığı karakterlerin hiçbiri mükemmel değildir, hepsinin zaafı, zayıf tarafı vardır. bir bölüm hastası olduğunuz karaktere öbür bölümde saydırabilirsiniz.

--- spoiler ---
başta daniel larusso'yu kötü adam ya da antagonist yapacaklar zannettim, barney stinson buna bayılırdı, ama öyle olmadı. üstelik turnuva sahnesinde daniel sahaya koç olarak döndüğü anda anlıyoruz ki bu serinin kahramanı halen o, felsefesi de halen sağlam. son bölümde sezonun ilk yarısında gıcık bir tip olan robby resmen gaza getirdi, ikinci sezon buradan epey ekmek yerler.
--- spoiler ---

the karate kid'filminin güzel tarafı, meselenin kazanmak ile ilgili olması değil, denge bulmak ile ilgili olmasıydı. dizide bu mesaj, filmden bile daha iyi bir şekilde verilmiş bence. bu arada william zabkave ralph macchio tıpkı mark hamill gibi ikinci baharlarını yaşayacaklar tahminim. johnny lawrence karakteri mükemmel bir anti-kahraman olmuş. politically incorrect tarzının da hastasıyım.

(flut - 6 Mayıs 2018 13:24)

sıcak ,samimi ,15-45 yaş aralığında herkesin kendisinden bir şeyler bulabileceği bir yapım olmuş. samimiyetin yanında gücünü köklerinden alması , ana kaynaktan yoğun ve etkili bir biçimde beslenmesi ile seyirciyi yakalamayı başarıyor. yukarıda bir arkadaşın dediği gibi cobra kai'yi birçok 80'ler efsanesi takip edebilir yakın gelecekte.

diziyi izlemeye başlamadan önce şu kısa videoyu izleyip olayların gelişimini johnny'nin gözünden görmenizi tavsiye ederim. https://www.youtube.com/watch?v=c_gz_iturmm

(krokiller - 12 Mayıs 2018 19:21)

diziye başka bir isim vermek isteseler adı atın intikamı olurdu.
tanım: şahane ötesi çerezlik dizi

(itikatta mezhebin ne feyyza - 15 Mayıs 2018 01:54)

dün denk gelip ilk 3 bölümü su gibi izlediğim nostaljik ve eğlenceli dizi.
bizim nesil açısından olmuş bu iş diyebilirim.

ayrıca intikam soğuk yenen bir yemektir karateci çocuk.
(bkz: no mercy)

(yepisyeniydi - 15 Mayıs 2018 11:55)

dizi.

o kadar güzel kotarılmış ki;
herkes hem iyi hem kötü.

verilen mesajlar yerinde.

(cins - 15 Mayıs 2018 14:40)

sıkça çerezlik denmiş. hazmı kolay itirazım yok. ancak bu kadar siyah/beyaz hikayeyi herkes için grileştirerek anlatmalarını o kadar çok beğendim ki. karate kid zaten gri, sensei lawrance gri, veletler gri, kız gri. tam hayat gibi.

son sahnede kimi tutacağıma karar veremedim. aynı anda iki uçan tekmeyle berabere bitirsinler istedim. ama işte hayatta öyle şeyler olmuyor. biri kazanıyor. kazanan da kaybediyor, kaybeden de kazanıyor.

kısası, çerezlik değil diyemeyiz, ancak oldukça ince düşünülmüş, gerçek hayata yakın ve derin olmuş. 10 üzerinden benden 9 alır.

(johnnycash - 16 Mayıs 2018 13:56)

aşırı güzel bir dizi. karate kid'e bundan daha güzel bir devam yapılamazdı.

(ssg - 18 Mayıs 2018 00:28)