• "bugün başladığım oyun, guzele benziyor tavsiye ederim. oyun ile ilgili bilgiyi zaten yukarıda arkadaş detaylıca vermiş, onu okursaniz yeterli olur"
  • "birebir çevrimi dışarıda'dır. ancak; rahat, geyikçi, hafif çılgın gibi anlamlara da gelmektedir. nutty ifadesinin eş anlamlısı olarak kullanıldığını duymuştum."
  • "60 tarihli eric dolphy albumudur. ron carterin da olayi senlendirip cellosuyla eslik ettigi bir canli performansi tartismak yersiz olacagindan, saygi durusunda bulunup gidecektim. (bkz: eclipse)"




Facebook Yorumları
  • comment image

    hayatım boyunca pianosuz quartetlara hayran oldum. onları keyifle dinledim, onlarla uzanıp yalnız günlerimde onlarla uyanmanın farklılığını hissettim. işte bu albüm de tipik bir "piyanosuz dörtlü" albümü. üstelik tarihteki en iyi kontrbassçılardan ron carter'ın celloya geçmesi bambaşka olmuş.

    caz tarihinin acı gerçeklerinden biridir: eric dolphy affetmez.
    gözünüzün yaşına bakmadan en bilindik notalardan birdenbire ejderha yaratır, cazı özgür kılar; diğer yandan dinlendirir, huzur verir biraz. öte yandan olağanüstü tekniğiyle notaları eğip bükerek kalbinize hükmedebilir, peşpeşe çalınması inanılmaz zor olan kontralto klarinet ve yan-flüt arasında saniyelere varan geçiş yapabilir, hatta kimi zaman "alto saksofon mu yoksa bas klarinet mi çalıyor bu adam?" sorusunu sordurur, sözün özü için: (bkz: #15245404)

    albüm için söylenecek çok söz yok, out there gibi standartlaşamayacak kadar güzel/komplike bir parçayla başlıyor. charles mingus etkisini hissetmemek mümkün değil. yine de the baron'daki bas klarinete tutunurken, eclipse'te ron carter'ın yayıyla karşı karşıya kalıyoruz. yan-flütün ön planda olduğu 17 west ve sketch of melba ise geride kalan güzide eserlerden.

    lütfen bir gecenizi bu albüme ayırınız. feathers ile uyanınca birden bire soluk soluğa kalıyorsunuz.


    (ornette - 17 Şubat 2009 21:20)

  • comment image

    en güzel dinosaur jr şarkısı.

    i know your name.
    i know the people out there feel the same.
    i know you're gone.
    i hope you got some friends to come along.

    i know you're out there.
    i know you're gone.
    you can't say that's fair.
    can't you be wrong?.

    i feel ok.
    sure, i know that's not what people say.
    maybe they're wrong?
    maybe you weren't on my side all along?

    i know you're out there.
    i know you're gone.
    you can't say that's fair.
    can't you be wrong?

    i know you're out there.
    you're still a case, it's still the place.
    weren't you invited?
    it's what you can't spare.
    whatever's left, just hide the rest.
    and bring it right in.

    i know it's sick.
    i know you think again it's just a trick.
    maybe i've changed.
    just tell me was this all in vain?

    i know you're out there.
    i know that space is not a race.
    weren't you invited?
    it's what you can't spare.
    whatever's left, just hide the rest.
    and bring it right in.
    maintained inside.
    i've lost my range.
    feelin strange.
    weren't you invited?
    just never try.
    it's still the place.
    you're still the case.
    now bring it right in.


    (antropomorfik - 18 Mayıs 2009 14:09)

  • comment image

    hastasi oldugumuz justine suissa'nin vokalleriyle süslü bir masters & nickson parcasi. hastasi oldugum daniel kandi'nin mixiyle harika bir sekil almis.

    they're looking for the fifth year
    they say it holds a secret on how to live forever
    they keep me in a dark room
    where i can have my visions and show them to the treasure

    somewhere
    through a tear in the fabric of our universe

    somewhere, it's out there
    i can feel it
    i can almost see it
    hiding in the ether, somewhere

    somewhere
    i can feel it
    i can almost see it
    hiding in the ether, out there


    (the celestial touch from grey to black - 1 Temmuz 2009 14:32)

  • comment image

    where you been açılışı.

    keşke böyle olmasaydı.

    i know your name
    i know the people out there feel the same
    i know you're gone
    i hope you got some friends to come along
    i feel ok
    sure, i know that's not what people say
    maybe they're wrong?
    maybe you weren't on my side all along..


    (ianism - 23 Eylül 2012 09:54)

  • comment image

    solitarie klonu diyebiliriz ama kesinlikle bir ftl klonu değildir. bilimkurgu yapısı, biz uzay gemisi ile belirli bir hedefe gitme fikri ftl ile benzerlik yakaldığı nokta, lakin oyunun kendi içerisinde rastgele gelişen çok güzel bir yapısı var.

    oyunun hikayesini kısaca özetleyecek olursak; 22. yy'da dünyada kaynakların tükenmesinden dolayı jüpiter'in uydusu ganymede'ye kaynak toplamak için giden bir astronotun klişeleşmiş hikayesiyle başlıyoruz. uzay aracının uyutma kabininden uyanarak çıktığında, değil ganymede'de, güneş sisteminden bile çok uzakta bir yıldızın ekseninde uyananıyor ve bir uzay istasyonunun işaret ettiği uzak bir yıldız sistemine gitmeye çalışıyoruz.

    basit bir yapısı var out there'in. temel teknolojik ekipmanları olan gemimiz ile bir yıldızdan diğerine giderekten hedefimize ilerlemeye çalışıyoruz. her yıldız sisteminde karşımıza 5 tip gezegen ve rastgele de anormali çıkıyor. her sistemde bir yıldız, rastgele olarak üç tip gezegen ve uzay istasyonuyla karşılaşabiliyoruz.

    yıldızlar mavi cüce, süpernova gibi sınıflara ayrılmış. yıldızlar kendi sisteminde gezegen barındırmak dışında, çok tehlikeli atmosferleriyle beraber yakıt alabileceğimiz enerji depoları. yıldızlardan yakıt sondalayabilmek için gerekli teknolojiyi öğrenmek ve gemiye inşa etmek gerekiyor. bu da yeterli değil, yıldızlar gerçekten gemiye hasar veriyorlar, bu sebeple sağlam bir kalkana sahip olmadan denenmemesi gereken bir yöntem. açıkçası bu isimlerinin özelliklerine yansıyıp yansımadığını bilmiyorum. cüce yıldızların enerjilerini tükkettikleri için içine çöktüğü bu sebeple cüce diye isimlendirildiğini biliyorum. bu mantıkla cüce yıldızdan sonda edildiğinde daha az yakıt almak gerekiyor, ama ben buna pek rastlamadım.

    yıldızlar dışında az da olsa karadeliklere rastlayabiliyoruz. karadelikler bünyelerinde gezegen barındırmıyorlar ama ara sıra uzay istasyonu ya da terkedilmiş gemi gibi süpriz barındırabiliyorlar. ayrıca yine öğrebileceğimiz bir teknoloji ile karadeliklere girip omega elementi harcayarak karadelikler arası zıplama yapabiliyoruz. burada erim mesafemiz teleskopumuzun görebildiği mesafe. bu konuya aşağıda değineceğim.

    uzay istasyonları ilerilerde can kurtarıcı yerler oluyor. buralarda gittiğimizde gemimizin üç temel ihtiyacından birini fullüyor ya da bazen hiç bir şey yapmıyor ki o zaman tamamen yakıt ve oksijen israfı oluyor. lakin fulleme bir çok kaynak arama derdinden kurtardığı için can yoldaşı yapıyor istasyonları bizim için.

    gezenenler ise üç tip, ilk olarak en sık ziyaret edilmesi gereken gaz devini anlatayım. gaz devleri teorik olarak bizim jüpiter'e benziyor ve bu gezegenlerde sonda ile yakıt ihtiyacımızı gideren hidrojen ve helyum depolayabiliyoruz. hidrojenin her bir birimi 2 birim yakıt veriyor. helyum ise her bir birimine 4 birim yakıt verdiği için yüksek verimi ile stokları fullememiz gereken en önemli element. yalnız gaz devleri fırtınalı atmosferlerinden olsa gerek gemimize zarar veriyor. hasar alındığında dikkat etmek gerek, gemi dağılıp gidiyor.

    ikinci olarak maden toplayabildiğimiz gezegenler geliyor. bunlar tip olarak mars benzeri gezegenler. yüzeyine indiğimizde kazı yaparak oyunda kullanılan metallerin bir kısmını bu gezegen tipinden çıkarıyoruz. temel ihtiyaçlarımızdan biri olan demiri buradan topluyoruz. demir geminin aldığı hasarı tamir etmeye ve ekipmanlarının bir çoğunu tamir etmeye yarıyor. onun dışında hafniyumdan, silikona bir çok metali bu maden gezegenlerinden toplayabiliyoruz. bu gezegenlerde ender de olsa anormaliyle karşılaşabiliyoruz. gezegende daha önceden yaşamış olan medeniyetin kalıntılarından teknoloji öğrenebiliyoruz *

    son gezegen tipi de dünya benzeri yaşanabilir atmosferli gezegenler. gezegene iner inmez oksijenimiz fulleniyor. yalnız atmosfer gemiye az da olsa hasar veriyor. bu gezegenlerde tamamı dostcanlısı uzaylılar yaşıyor. toplamda kaç ırk var sayamadım ama 7-8 civarında sanırım. lisanlarını bilmiyoruz ama konuşa konuşa kelime kelime öğreniyoruz. bize genelde yardımcı olmaya çalışıyorlar. genelde judges/architects korkusu ile yaşıyor garibanlar. doğru iletişimi kurduğumuzda teknoloji öğretiyor ya da omega elementi veriyorlar. ayrıca kazdığımızda depolanabilir oksijen, altın, bakır gibi gemiye yapılacak modüllerin ihtiyacını karşılayan diğer metalleri toplayabiliyoruz.

    oyunun başında içerisinde bulunduğumuz gemi temel modülleri bulunan bir gemi. bu gemiyle ve bu donanımı ile nihayi hedefe ulaşmak bence imkansız. geminin temel yapı taşları yakıt, oksijen ve zırhı. bunlardan birisi biter ve doldurulamazsa oyun bitiyor. yukarıda belirtmiştim yakıt olarak hidrojen ve helyum, oksijen ihtiyacı için yaşanabilir gezegenlerden depolayabileceğimiz oksijen, zırhı tamir etmek için de demir bulundurmamız gerekiyor. bunun dışında geminin işlevlerini yerine getirebilmesi için modülleri bulunuyor. bunları ihtiyaç duyduğu metaller ile teknolojiyi bilmeniz dahilinde inşa edebiliyorsunuz. ayrıca sık sık arızalanan modülleri de genelde demir ile tamir ediyoruz. bazı modüller wolfaram, toryum ile tamir oluyorlar, bulundurmak gerekebiliyor.

    bütün bunların yanı sıra bir de oyunda ekstra olarak omega elementi bulunuyor. bunu çok ender uçuş sırasında çıkan anormalilerde elde ediyoruz. onun dışında uzaylılar bizden korktuklarında*, ya da bir element ile takas ederek elde edebiliyoruz. omega, temel ihtiyaçlarımızın üçünü de 25 birim değerinde karşılayabiliyor. ayrıca omega tüm tamir ihtiyacını tek başına karşılıyor. örneğin shield onarım için w ve th isterken, tek bir omega ile bu tamiri yapabiliyoruz. ayrıca omega oyundaki en ileri modülleri kullanmamızı sağlıyor. bu teknolojilere ileride değineyim.

    gemide bulunması mecburi teknolojik modülleri hatıratımda kaldığınca yazayım.

    görüş modülleri

    teleskop, geminin gidebileceği menzide neler olduğunu bununla görebiliyoruz. teleskop olmazsa menzilimiz uzasa bile görüş kısıtlı olduğu için kesinlikle bulunması gereken bir teknoloji. ayrıca gideceğimiz sistemin ne tip bir yıldız olduğunu ya da karadelik olduğunu bunun sayesinde öğreniyoruz. öğreneceğimiz teknolojiler ile görüş ilerletilebiliyor ki kesinlikle önemli. isimlerini hatırlayamasam da görüş mesafesini daha da büyüten, gideceğiniz sistemdeki gezegen tip ve adedini belirten, gideceğiniz sistemde düşman belirtisini bildiren seçenekler çıkıyor.

    sistemler arasında yolculuk yapmaya yarayan space folder gözümüz gibi bakmamız gereken modülümüz. bu olmadan kıpırdama imkanı yok. bir de gezegenlere iniş yapmayı sağlayan bir modül var ki o bu ikisi olmadan dımdızlak kalıyoruz ortada. bu ikisini de çıkan upgradeler ile geliştirebiliyor, bazısı gezegenler arasındaki uçuşlarda bazısı da sistemler arası zıplamalarda yakıt tasarrufu sağlıyor ki bu olmadan ilerlemek çok zor.

    geminin dayanıklılığı için tabi ki bilimkurgu klişemiz shield mevuzatı mevcut. shield öğrenip inşa ettikten sonra gücünü arttıran modullerle yıldızlardan bile etkilenmeden yakıt toplayabilir hale geliyorsunuz. ne kadar gelişmiş olursa o kadar az demir stoğu gerektirdiği için kullanmakta fayda var.

    bunların dışında maden çıkarmaya, yakıt çekmeye yarayan drill, probe gibi temel modüller var. drill'i geliştiren modülün çok işe yaradığını düşünmesem de yıldızdan yakıt çekmeye yarayan iyi bir zırh ile çok çok işe yarıyor. ileride düşman çıktığında yakıt toplayacak gezegen bulmak oldukça zorlaştığı halde yıldızlardan yakıt alarak ilerlemek mümkün oluyor. bir de gezegende ne civarda materyal bulunduğunun analizini yapan geo scan var, yeriniz var ise bulundurulmalı.

    oyunun en kompleks üç tane teknolojisi var. az kullanılsalar da hikayeyi bitirebilmek için gerekiyorlar. ayıca üçü de uygulanması için omega istiyorlar. ilk olarak bir yıldızı patlatarak o yıldız sistemini yok edip karadeliğe çeviren death seed. uyuzlandığın yıldızın çak kafasına. bir diğeri atmosferi bile olmayan maden gezegenlerini yaşanabilir hale getirip oksijen almamızı sağlayan life seed. bir de karadeliğe girip bir başka karadeliğe beleş uçuş veren teknoloji bulunmakta.

    neticesinde güzel oyun tavsiye ederim vesselam


    (miskinlik omur boyu - 4 Nisan 2014 17:12)

  • comment image

    birebir çevrimi dışarıda'dır. ancak; rahat, geyikçi, hafif çılgın gibi anlamlara da gelmektedir. nutty ifadesinin eş anlamlısı olarak kullanıldığını duymuştum.


    (koyu mavi - 9 Kasım 2015 06:29)

Yorum Kaynak Link : out there