• "taş anlamına gelen kelime. bunun yanında her 3 hırvat kızından 1'i bu ismi taşımakta."
  • "ingiliz şair papaz john burgon'un "zamanın yarısı yaşındaki gül kırmızısı bir kent"dediği kaya şehri."




Facebook Yorumları
  • comment image

    ola ki yolunuz düşerse mutlaka ama mutlaka çok iyi bir yürüyüş/spor ayakkabısı yanınızda bulundurmanız gerekiyor.

    kum/çakıl/sivri taş v.b ile kaplı zeminde 1,5 saati sandalet ya da makosen ayakkabı gibi şeylerle yürümeye kalkarsanız acil tıbbi müdaheleye ihtiyacınız olur ve seyahatinizin geri kalanını yatakta geçirebilirsiniz.


    (dermovate - 24 Mart 2010 17:46)

  • comment image

    gerçekten dünyanın yeni yedi harikasına girebilecek güzellikte bir yer. efendim günlerden bir gün, ürdün'e seyahat etmeyi planladık bir kaç arkadaşla. tabi ki ilk durak petra'ydı
    az bulunur pembe taşların ince ince oyulmasıyla oluşmuş bir tasarım harikası bu şehir. daha önce petra'nın mağaralarında yaşayan, daha sonra bölgenin turistik hale getirilmesiyle bedevi köyüne yollanan bedevileri bol bol görüyorsunuz petra'da. biz de arif ve eşeği michael jackson ile tanışıp gezdik tüm şehri. arif bizi şehrin yollarında dolaştırdı bütün gün. eşeğinin adını neden michael jackson koyduğunu sorduk, sevdiği içinmiş.

    tepedeki manastırlara eşeklerle yolculuk edebiliyorsunuz ayrıca. şehirde epey yüksek bir tepede bulunan ve tepeye çıkınca israil sınırlarını gördüğünüz dik yamacı olan bir manastıra biz de eşeklerle çıkalım dedik ama gerçekten tırstık çünkü yükseldikçe yanımızdaki uçurumu daha çok hissetmeye başladık. neyseki eşekler yolu biliyordu yoksa bedevi çocuklarla kurabildğimiz iletişim bir yere kadardı. biz çıkarken güneş batmaya başlamıştı ve yanımızdan geçen diğer turistler bizi uyardılar, biz de aman canım biz yetişiriz dedik. yukardaki manzara gerçekten görülmeye değerdi. petra'yı gezmek için bol merdiven kullanmaya hazır olmak gerek. aşağı tabi ki yürüyerek indik. biz indiğimizde hava kararmış, şehrin girişine geri dönmek için kullanılan faytonlar bitmiş, bizim ulaşım için ellerine düşeceğimizi öngörmüş bedevi çocuklar bizi bekliyordu. hemen atladılar tabi sizi eşeklerle götürelim diye. biz de raconu bozmayıp pazarlık ettik, kabul etmediler. biz de sanki onlardan başka şansımız varmış gibi yürümeye başladık. nereye yürüyorsak, girişe yedi kilometre var ve yolu bilmiyoruz. neyse çocuklarla anlaştık sonunda. pazarlık gururumuzu bozmayıp indirim yaptılar. biz de onların eşeklerine bindik, her eşekte ikişer kişi ilerlemeye başladık.

    petra yolu güneş battıktan sonra sahiden muhteşemdi. gerçi arkadaki arkadaşlardan birinin arkasındaki bedevi bir anda lülülülülü etmeye başlayınca, eyvah bizimkini kesecekler herhalde desek de ( meğerse eşeği ters dönmüş ve geriye gitmeye başlamış) gökyüzünden yere kadar inen binlerce yıldızın çölün üzerinde parlamasını eşek sırtında izlemek aklımı başımdan aldı. o kadar ki arkamda oturan çocuk iki kere eşekten düşüp tekrar binmiş ve ben farketmemişim. günün sonunda karnımız aç, her yerimiz toz içinde, yorgun da olsak ve bu sanat eserini görüp yaşadığımız için çok mutluyduk.


    (melanippe minerva - 16 Temmuz 2010 07:52)

  • comment image

    gidilip gorulmesi gereken, akillari bastan alan bir yapi. kayalara nakis nakis islenmis o desenler, bedeviler, *havasinin guzelligi, esekler, katirlar, atlar, develer...
    not1:bu gezinin uzerinden bir hafta gectikten sonra ancak toparlayabiliyorum kafayi.
    not2: yanina yeterince pil-su-badem-incir-findik alman onerilir.
    not3: semud kavminin yasadigi yer oldugunu soyluyorlar.

    50 jod(~100try) vererek bir gunluk, 55 jod vererek iki gunluk gezi bileti alabilirsin*

    giristeki 15 dakikalik yuruyus yolunu ister at-esek sirtinda 3-5 jod bahsis vererek, istersen de agir agir yuruyerek alabilirsin.
    vadinin baslangici zaten enfes birseylerin yanibasinda oldugunu sana haber veriyor. yuksek kayalar arasindan suzulen incecik bir yol. vadide yururken gidis yolundaki insanlarin yuzlerinde bir merak-heyecan havasi farkedilirken, donenlerin yuzlerine baktiginda hayranliktan oturu meydana gelen saskinlik-vurulmusluk-bir yasina daha girmislik cok kolay okunabilmekte*

    vadi yolunda yururken taslarda bilincaltini kesfedecek, o kayaliklar sana farkli resimler cagristiracaktir. herkes hayal gucunu konusturacak, "kayanin uzerinde nasil yetisir bu incir agaci" diye soracaktir*
    sadece vadi yolunda fotograf cekerken bile harcadigin bir cift pili kenara koy, unut. az ilerde satiyo bedeviler*
    agzinin sulanarak fotograf cekmek icin ayirdigin sureyi katmazsan yaklasik 15 dakikalik bir vadi yuruyusu boyunca o kadar dogal guzellik-renk-desen goreceksindir ki simdi ucundan gordugun sey karsisinda "yoksa.." diyeceksin "bu da baska bir kaya parcasi mi?".

    ama biraz sonra anlayacaksin ki beynin, hayatin boyunca unutamayacagin bir kayit islemini gerceklestirmekte cunku hayatinin geri kalan yillarinda hazine binasini gordugum an diye anlatacagin bir suru muhabbetin temeli su an atilmakta.

    neyse beyindeki kayit islemi devam ederken sen yuruyedur, az sonra hazine binasini tamamen karsinda bulacaksin ve nutkun tutulacak. bunu insan yapmis olamaz diye haykirmak isteyecek ama ic sesin misir piramitleri diyecektir. bu ic sese "hasktir ordan" deyip bunu insan yapmis olamaz diye fisildayacaksin kendi kendine.
    kocaman bir meydan, etrafinda hayretler icerisinde yuzlerce insan ve ikibinikiyuzyil once yapilmis ve artik dogaya mal olmus denilebilecek bir insanlik eseri*

    biraz bu manzarayi soluduktan sonra yurumeye devam ediyorsun. iki hedefin olabilir o gun icin. ya holy sacrifice'a yahut aldahir monastery'e cikacaksindir. ikisi birbirinden farkli yonlerde oldugu icin secim yapmak durumundasindir. 1 gunluk gittiysen* manastira cikman tavsiye edilir.
    artik onunde hic durmadan yuruyecek olsan 110 dk.lik bir tirmanma seridin var. yolun tadini cikarmak sana kalmis*
    yol boyunca etrafinda "donkey", "taxi" diye bagiran bedeviler/apaciler goreceksin*
    tirmaniyorsun, bu yukseklige cikinca ne bulacagini merak ediyorsun, mola veriyor-devam ediyorsun, takatin kalmiyor, nefesin tukeniyor, "bu kadar ciktim haci olsam ya en azindan diyorsun"*
    yukardan inenlere, yoldaki bedevilere ne kadar kaldi diye soruyorsun herbiri farkli sey soyluyor.. ve sonunda variyorsun. artik zirvedesin. en uzakta en guzel manzaraya da tirmanip pembe-kizil kumlara ulastin artik. kocaman-gorkemli bir bina daha. tamam diyorsun iyi ki gelmisiz*az biraz oturup dusunecek yogunlasacaksin.

    sonra saatini kontrol edeceksin. donenlerin yuzlerindeki ifadeden bahsetmistim ya en basta. hani sen daha icerir girerken donmekte olanlar. anla, yeterince gec girmissin iceri. gunes batti batacak. ortada cok fazla insan kalmadigi icin bedeviler yavastan korkutmaya baslamistir seni. hizli hizli geldigin yollari geri doneceksin. acaba 1.5 saatte mi inisi tamamlarim yoksa 2 saatten fazla mi surecek diye bahse tutusacaksin*

    kostur kostur geri donmektesindir, gun bitmistir, badem-incir-findik-fistik bitmistir, suyun idare edecek kadar vardir, telefonun sarzi az kalmistir, geceyi colde gecirmen icin seni 1.5 saatlik mesafedekiwadi ruma goturecek bedevi disarda beklemektedir; ama enerjin bitmistir. artik bi cikabilseydim suradan diyeceksindir.

    manastirdan giris kapisina varana kadar gecen yaklasik 100 dk.lik sure sonunda, gelirken beraberinde getirdigin ve giriste "sizi bunlarla iceri alamayiz" dedikleri sirt cantalarini geri alacak ve yarin tekrar gelmek uzere bedevinin arabasina tabiri caizse cokeceksin :

    "omar bizi wadi ruma gotur" (bkz: #21968516)


    (ososo - 4 Şubat 2011 15:36)

  • comment image

    kapadokya ve efes karışımı olarak nitelendirebileceğim antik şehir. petra, coğrafi olarak kapadokya, mimari olarak efes ( iş bu yorum mimariden anlamayan, sadece hissettiğini belirten yazar tarafından yapılmıştır) kombinasyonudur.
    kapadokya için hakim renk beyaz iken, buradaki hakim renk kırmızıdır.( gün kırmızı)
    gelelim gezi notlarına
    1- hertarafınız kum olacak, hazırlıklı olun
    2- yanınıza su ve yiyecek aperatif bir şeyler alın, ben güvenip de suyu bile içilecek bir mekan göremedim
    3- manastıra ( eğer çıkacaksanız) eşekle çıkın. evet biraz tırsıyor insan, bir tarafta merdiven, bir tarafta uçurup ve o zaten yolu biliyor diye serbest bırakılan bir eşek söz konusu ise. merdiven çıkmak da oldukça yorucu
    4-giriş için 50 jd vermemenin bir yolunu bulun. ( ürdünlü biri girmeye çalısmak olabilir, bu simdi aklıma geldi, test edip onaylanmamistır, denenmemistir, bilginize
    5-ilk başka ulen bu ne sidik kokusu, millet ortaya sıçıyor diyebilirsiniz. o konular eşşek, at, deve türü hayvanlardan muhtemelen. biraz da arap katkısı yok değildir tabi ama bir süre sonra kokuya alışıyorsunuz
    6- dört nala giden atlara, develere hatta eşekklere dikkat edin, yukarı hayran hayran bakarken ... yoluna gitmeyin
    7-siq den başlayıp, hazine, tiyatro, ve manastır güzergahı için yaklaşık 11 kilometrelik bir yürüyüş sizi bekliyor. ben bunun bır kısmını eşekle yaptığım için 10 km olarak tamamladım.
    8- bedevi çocuklardan ve adamlardan tırsmayın. sıklıkla güvenlik devriyesi var. zaten bir şey satmaya çalışanlar da bizdekiler gibi yapışkan değiller.
    9- sabah ammandan 6:30 da biniş, 10:30 da petraya varış, akşam da 16:00 da petradan biniş, 19:30 da amman'a iniş ( 15 er dakikalık sarkmalar dahildir) şeklinde bir seyahat olacak. jett firmasının aracının konforlu olmadığını düşünürseniz, biraz zorlu bir yolculuk sizi bekliyor olacak.
    10 jett firması için bayan yanı gibi bir uygulama yok. bilginize. ilave not, benim yanıma bayan oturdu ama maşşalah götü bana dayayıp uyudu. götten uzak durma çabam bütün yolculuk boyunca devam etti. yani bunu sallamayanlar için sorun yok ama sallayan bayanlar ( erkekler) dikkat.
    11- dönüşte biletimi para ile almayı teklif ettiler ( yanlış anlamadı isem). gitmeden bir araştırın, belki 50 jd den azcık kurtarabilirsiniz
    12- genel olarak, petra, bebek arabası ile gelmek isteyenler içn uygun bir parkur değil. bazı yerler evet, nispeten tekerlğin dönebileceği yer olabilir ancak, genel olarak büyük kaya blokları ve kumdan olusan zemin söz konusu. at arabasını tercih edebilirsiniz. merdiven olaylarını hiç söylemiyorum
    13-söylemeye gerek yok gerçi ama, rehber alan gruplara yancılık yapın, krem, gözlük, bol ve rahat elbise, spor ayakkabı alın.
    14- pasaportunuz da yanınızda bulundurun
    15- namaz kılmak isteyen, dindar kardeslerimizi de unutmayalım. gördüğüm kadarı ile, namaz kılmak isteyenler, dükkanlardaki adamlara ( giristeki) sorunca, üzerinde namaz kılınan örtüyü kendileri verip, kendi dükkanlarında namaz kıldırıyorlar.
    17- giriste hemen soldaki bölmede, haritanın oldugu kitapcığı alın. ( beles evet, pardon icinde). amatörce gezen, tas iste, bakıyoz, bir sey anlamıyoz ama aksiyon olsun diyen benim gibiler için gayet yeterli gelecektir.


    (portakalcicegi - 29 Kasım 2013 20:33)

  • comment image

    şayet benim gibi bir indiana jones fanatiğiyseniz, petra'da nefesinizin kesileceği an, tıpkı indy gibi o daracık kanyonda ilerleyip, aniden önünüze çıkan devasa treasury kapısını göreceğiniz andır. koşa koşa içeri dalıp holy grail'i bulmak istersiniz ama hiç tavsiye etmem, hatta kapıdan içeri bile kafanızı uzatmayın. halbuki o kadar da dersime çalışmıştım, tanrının nefesini yüzümde hissedince eğileceğim, yehova yazarken "j" harfi olan taşa basacağım falan gibi ama hayal kırıklığına uğradım. içerde bomboş bir oda vardır. sunak görmek isteyenler de öncelikle benim gibi ağustos sıcağında petra'ya gidecek kadar salak değillerse, yanlarında bol su bulundurup, düşük tempolu şekilde ağır ağır merdivenleri çıkmayı göze alabilirler. bir de petra turu tek yönlüdür yani oranın büyüsüne kapılıp 50 derece sıcak altında saatlerce yürürsünüz, yürürsünüz, sonra birden kafanıza dank eder "ulan bi de bu kadar yolu geri yürüyeceğim arghhh" dersiniz. siz siz olun haziran - eylül arası gitmeyin petra'ya.


    (arsonist - 26 Ekim 2004 13:14)

  • comment image

    buraya 220 tl vereceğinize vaktiniz de varsa biraz daha ekleyip 290 tl'ye jordan pass alarak petra ile birlikte jerash, wadi rum, kuseyr amra ve daha bir dolu yer gezebilirsiniz.
    bizdeki müze kart oluyor. kartı ilk okuttuğunuz andan itibaren iki hafta süresi var, bizdeki gibi iki günde bitmiyor. vay efendim "yerebatan dahil değil", "harem dairesine plus lazım" gibi çakallıkları da yok.


    (kirk lazarus - 1 Eylül 2016 17:49)

  • comment image

    indiana jones "last crusade"in chekildigi, ürdün'ün tarihi $ehri, inanılmaz bir mimari. milattan epey evvel nabatların kurdugu $ehir bir chok kervanın yolu üstünde olması sayesinde baya zenginle$ir. zenginle$melerinin asıl sebebi derin bir kanyonun ichine kurdukları bugünkü anlayı$la banka görevi gören hazine yada arapcha "el-khazna". isteyen kervan sahipleri petra pazarında malını satıp parasını bu khaznaya yatırabiliyormu$, zaten kurucuları (nabatla) yahudi asıllı oldugu ichin para i$lerine kafaları iyi chalı$ıyormu$. hani paranız olunca gidilip görülmesi gereken bir yer, 3-4 günde tamamını gezebilirsiniz. petra' da iki adet mövenpick otelinin yanısıra kalacak epey ucuz pansiyon falan bulabilirsiniz hani ögrenci i$i.


    (carl gustav - 21 Eylül 2001 17:38)

  • comment image

    ingiliz şair papaz john burgon'un
    "zamanın yarısı yaşındaki
    gül kırmızısı bir kent"dediği kaya şehri.


    (lendonoz - 14 Mayıs 2005 02:36)

  • comment image

    3700 yıl önce ortadoğu'ya meteor düşmesi olayında eğer o meteorun bir parçası hacer-ül esved olarak biliniyorsa, oraya 1000 küsür uzaklıktaki mekke'den çok daha yakın olan kent.

    kuran'da "incire ve zeytine and olsun, sina dağı'na and olsun" deniliyor. açıp haritaya bakınca sina dağı'nın petra'ya mı yakın, mekke'ye mi olduğunu görebiliriz.

    "rumlar en yakın yerde yenildiler" deniliyor. savaşılan yer bugünkü suriye ırak sınırı.. mekke'ye mi yakın petra'ya mı?

    "“siz sabah akşam, onların yaşadıkları yerlerden geçmektesiniz" diye lut kavminin helak olduğu yerin yanından sabah akşam geçildiği yazılıyor kuran'da. lut kavminin helak olduğu yer (sodom ve gomorra) mekke'ye kaç km uzaklıkta petra'ya kaç km??


    (klarkkent - 4 Aralık 2018 03:42)

Yorum Kaynak Link : petra