Diamantino (~ Tristes Monroes) ' Filminin Konusu : Diamantino is a movie starring Carloto Cotta, Cleo Tavares, and Anabela Moreira. Diamantino, the world's premiere soccer star loses his special touch and ends his career in disgrace. Searching for a new purpose, the international...
Ödüller :
Manbiki kazoku(2018)(8,0-34975)
Lazzaro felice(2018)(7,7-4296)
Leto(2018)(7,5-2487)
Sauvage(2018)(7,2-602)
Como Fernando Pessoa Salvou Portugal(2018)(7,2-50)
Climax(2018)(7,2-27923)
Ray & Liz(2019)(7,1-369)
In Fabric(2018)(6,8-1526)
Fuga(2018)(6,6-218)
Netemo sametemo(2018)(6,5-595)
Le livre d'image(2018)(6,4-804)
Un couteau dans le coeur(2018)(5,9-919)
ankara'da 12-16 ekim tarihlerinde cepa cinemaximum'da , izmir'de ise 19-23 ekim tarihlerinde izmir konak pier'de gerçekleştirilecek olan festival. biletler 29 eylülde satışta.diğer şehirlerle ilgili herhangi bir duyuru yok iksv cephesinde. eskişehir, diyarbakır, bodrum gibi yerlerin akıbeti ne belli değil. buralardaki festival izleyicileri açıklamayı hak ediyor.öte yandan yıllardır kızılay büyülüfener'de gerçekleşen ankara gösterimleri bu yıl cepa avm cinemaximum'a alınmış. sebebi nedir bilinmez. iksv ve mars grup işbirliği iyice perçinlenmiş. bağımsız bir sinemadansa tekel bir sinema zincirinin tercih edilmesi üzücü. festival ruhu diye bir şey kalmadı iyice. izmir'de ise güzel bir değişiklik ile en az avm atmosferi olan (izmirliler bilir) konak pier tercih edilmiş. geçen iki yıl, gösterimler mavibahçe avm gibi ulaşımı zor bir yerdeydi. konak pier isabetli olmuş.
(bir fincan kahve ile film izlemek - 17 Eylül 2018 21:36)
organizasyon kapsamında yayınlanacak filmleri içeren imdb listesi şu şekildedir : imdb
(the man from another earth - 21 Eylül 2018 17:00)
öğrencilik yıllarımda en sevdiğim haftam olurdu, sonbahar gelmiş, insanlar kaçmış sokaklardan ve işte: filmekimi haftası! ah keşke o yıllara dönsem ve bir güne en az üç film sığdırsam. şöyle bir baktım film listesine, yönetmenine göre seçsem ve genç, öğrenci arkadaşlarımın yerinde olsam önce neleri izlemek isterdim diye;climax - gaspar noethe man who killed don quixote - terry gilliam todos lo saben - asghar farhadile livre d'image - jean-luc godardthe house that jack built - lars von trierloro - paolo sorrentinothe favourite - yorgos lanthimosküçük bir tavsiye işte.
(ampleforth - 21 Eylül 2018 17:52)
sözlükten öğrendiğime göre ankara'daki gösterimleri cepa'da yapacaklarmış. kızılay tarafları dururken istanbul yolu'na koymalarına sebep olan şey ne çok merak ediyorum. her neyse artık napalım deyip gideceğiz yine oralara kadar. iki film izlemem bile zor gibi duruyor şu yoğunlukta ama ben yine sanki hepsini izleyebilirmişim gibi teker teker fragmanlarını izledim, yorumları okudum. kendime liste bile yaptım. yapmam gereken bir iş var onu ertelemek için her şeyi yaparım ben.1.) we the animalshttps://www.youtube.com/watch?v=vxlubq0lw8gbu filmin kitabını okuyup bayılmıştım. önceliğim kesinlikle bu film. o mezarlık sahnesini de çekmişler ya çıldıracağım birazdan.(bkz: #70735005)2.) climaxhttps://www.youtube.com/watch?v=hi69nl_vrtekonusunu bilmesem, fragmanını izlemesem bile gaspar noe 'nin filmi olması bile bu filmi izlemem için bir neden. dansçılarla röportaj yaptıkları sahnede sol taraftaki kitaplarda de profundis'i görmek elimi ayağımı titretti resmen. 3.) the house that jack builthttps://www.youtube.com/watch?v=byf2tfdd1fafragmanın güzelliğine bak.bir seri katil filmi çekilecek, üstelik bunu lars von trier çekecek ve ben onu izlemeyeceğim. böyle bir şey olamaz.4.) shopliftershttps://www.youtube.com/watch?v=rwcb5ki1f-4film altın palmiye'yi kazandı bi' kere, nasıl merak edilmez ki.5.) cold warhttps://www.youtube.com/watch?v=bvpkddfetk8sırf cannes'da en iyi yönetmen ödülünü kazandığı için merak ediyorum, fragmanı hiç çekici gelmedi aslında. yönetmenin önceki filmlerini de hiç izlemedim, benim için kumar gibi bir şey olacak.6.) la quietudhttps://www.youtube.com/watch?v=ka_j8styyouben bu tarz eve dönüş, ama eve döndüğünden de bir o kadar pişman olunan hikayelere bayılıyorum. filmin adı da ne kadar güzel, sükunet. bu konuyla ilgili en güzel şarkının da şu olduğuna inanıyorum;https://www.youtube.com/watch?v=6swy_owwzlo7.) burninghttps://www.youtube.com/watch?v=wi6kw7v8gxkmurakami'nin okumadığım bir öyküsünden uyarlama olması beni gerçekten heyecanlandırdı. filmin görüntüleri müthiş. fragmanı kaç kere izledim bilmiyorum, o küçümseyici gülüşlerin hastasıyım.8.) blazehttps://www.youtube.com/watch?v=sxvwfdttwhiblaze foley'i dinlediğim söylenemez, ama amerika'nın bu country hayatını anlatan hikayelerini çok seviyorum.böyle verandalı evler, minik barların olduğu kasabalar, geniş ama ıssız sokaklar görmek beni çok mutlu ediyor. "do you think we're born knowing how to love?why do we forget?"9.) everbody knowshttps://www.youtube.com/watch?v=mnobx999mzmasghar farhadi'nin a separation filmine bayılmıştım. bu filmini sever miyim bilmiyorum ama, bu yönetmenin penelope cruz ve javier bardem ile çalışması çok enteresan geldi. sahneler müthiş.10.) sorry angelhttps://www.youtube.com/watch?v=urf290gedlsbeni cezbeden kısmı fransız filmi olması. eşcinsel hikayeleri anlatan filmlere festivallerde pozitif ayrımcılık yapıldığını düşünüyorum, o yüzden de bu tarz filmlere hep ön yargılıyım. festivalin ikinci kumarı da bu film.
(yoruichi - 23 Eylül 2018 21:40)
genel satışın, siyah ve beyaz lale kart üyelerine satıştan 4 gün sonra olması ve bilet fiyatlarının yüksekliği gerçekten takdire şayan! "sanat, zenginler içindir" mottosunu kapı girişinde büyük puntoyla yazdırmalarını rica ediyorum. daha fazla gözümüze gözümüze sokarlar böylelikle...
(fausttsuaf - 26 Eylül 2018 14:10)
17. kez düzenlenen, nüfusu neredeyse 20 milyon olan bir şehire iki tanesi cep sinemasından hallice olmak üzere toplam dört salonu reva gören, biletleri ilk dört gün sadece bir kesime satan, körler sağırlar birbirini ağırlar temalı lale etkinliği. soran olunca da istanbul'un nasıl da önemli bir kültür sanat şehri olduğunu anlatacaklar birkaç hafta. nasıl olsa burası mış gibi yapan insanlar ülkesi ve istanbul da mış gibi yapmanın başkenti. yemek kokuları içinde contemporary istanbul'u düzenleyen görgüsüzlerle bu laleler de ayni guruba mensup. işin kötü tarafı bu andavallığa inananlar var ve eleştirenleri, bazen hiçbir boku beğenmemekle bazen de aşağlık kompleksine sahip olmakla suçluyor bu gönüllü neferler. onlar da eleştirenleri eleştirip kendilerine ait mış gibi yapma rolünü mutlu mesut icra edecekler. istanbul'un kültür sanat şehri olarak durumu içler acısı bir halde. bu işler sonradan zengin bir kısım lümpen ruhlunun ve yarı cahil vasıfsız akademisyenin çoğunluğunu oluşturduğu bir kesimin elinde olduğu sürece başka bir sonuç beklemek de aptallık olurdu. malesef türkiye ne kendi elitini yaratabilmiş ne de farklı düşünen kültürlü insanları elinde tutabilmiştir. farklılıkları ya budamış ya da baskı altına almıştır. geriye kalanlar da zaman içinde kaçmıştır. tüm bunlara kendi tarihiyle sürekli kavga içinde olan bir kesim ve bu tarihi çarpıtarak siyasallaştıran bir karşı kutup eklenince ne kültür kalmıştır ne de sanat. böyle bir ortamda sanatın hiç bir dalı da yeşeremez. kültür sanat sadece statü kazanma aracı olarak görülünce de ancak ortaya filmekimi gibi garabet organizasyonlar çıkar. o yüzden kimse kendini kandırmasın istanbul asla bir kültür sanat şehri olamayacaktır. türkiye geçmişte de bugün de tek tip insan yaratmaya çalışan özgürlüklerin zaman zaman kısıtlı zaman zaman da hiç olmadığı ve çok sorunlu bir coğrafyada bulunan kalabalık bir ülkedir.bilet bulmak için sabah kalkmayı da hava atmak olarak değerlendirenler olmuş. bu hem haklı hem de haksız bir eleştiri. climax başka sinamaya gelecek ancak büyük bir salonda izlemek ile başka sinama gösterimlerinin yapıldığı küçük salonlarda izlemek arasında ciddi bir fark var. bazı insanların istedikleri filmleri büyük bir perdede izlemek için tek fırsatı filmekimi oluyor. bunun hava atmakla ilgisi yok. haklı tarafına gelirsek başka sinama salonlarının doluluk ortalaması genellikle 5 kişi oluyor. bu açıdan bakarsak başka sinama gerçekten önemli bir iş yapıyor. . olmayan bir izleyiciye, zamanla kendi seyircisini yaratabilir diye ısrarla bir hizmet sunuyorlar. malesef o seyircinin arttığı falan da yok. bilet arayanların bir kısmı aslında sinama seyircisinden çok filmekimi izleyicisi.
(xifedis - 30 Eylül 2018 16:29)
göt laleleri için öncelikli bilet hakkı tanınan festival.
(kamenist - 30 Eylül 2018 16:36)
aşağıdaki filmlere bilet bulamayan sinefiller ve sinemaseverler üzülmesin zira başka sinema gösterim tarihleri şu şekildedir:climax - 2 kasımwhitney - 16 kasımleto - 23 kasımthe man who killed don quixote - 7 aralıkzimna wojna - 21 aralıkbeoning - 11 ocakle livre d'image - 18 ocakcapharnaüm - 25 ocaktodos lo saben - 8 mart (insafsız bir tarih)(bkz: başka sinema)
(hietzsche - 6 Ekim 2018 15:13)
yalvarırım şu filmlere bari konusuna, türüne falan bakarak gelin. her türlü ortamda popülizm kasma derdiniz yüzünden izlediğimiz film piç oluyor. bu akşam 19:00'da citys'deki knife+heart/kalpteki bıçak filminden bahsediyorum tabi ki. hem nolmuş yani iki erkek birbirini sikiyorsa yavşaklara bak sanki tutup sizi siktiler, ne öyle koşarak kaçmalar falan.
(kelimelerle oynayan adam - 7 Ekim 2018 01:07)
istisnasız her gittiğim seansında kavga çıkan etkinlik. festival biletini instagramda paylaşmak için gelen bir gençlik var yukarıda da söylenmiş. ve bu gençlik sinema salonunda telefonunu çıkarmaması gerektiğini bilmiyor, 5 dakikada bir saate bakmak için cebini açanlar mı dersin, whatsapp'tan yazışanlar mı dersin, gelen mesajları kontrol edenler mi dersin, instagram'da gezinenler mi dersin birbirinden ilginç tipler var. bu sene 4-5 filme gittim, ilki atlas'taydı. kadın instagramda gezinmeye başlayınca arkasındakiler uyardı, kadının kocası uyaranlara çatınca dayak yedi çıkartıldılar. ikincisi rexx'teydi, genç iki kız cebini 15-20 saniyede bir açıyordu, kızları uyardılar kızlar uyaran teyzeyle laf kavgasına girdi, çıktı. üçüncüsü en ilginciydi, barzonun teki yine atlas'ta cebini açtı iki üç kez, uyardılar, adam herkese yüksek sesle küfredip çıktı. iksv'nin film başlamadan cep telefonunu her ne sebeple olursa olsun insanların açmaması gerektiğini anlatması lazım. bizim millete bu yakışıyor. mesajı merak ediyorsan çık dışarı. salonda 300 kişi sürekli mesaj kontrol etse ışıktan durulmaz zaten. sonuç olarak bir daha gitmemeye karar verdim, zaten yurtdışındayım 5-6 ay, illa ki bir festivale denk gelirim sinema kültürü olan insanlarla izlerim. recep ivedik seven kitleyle değil. ha bu arada kalpteki bıçak filminde salonun yarısı yüksek sesle söylenerek çıktı ve bunlar festival izleyicisi güya. beğenmiyorsan sakince çık, yönetmen gelip seni mi duyacak. filmi ben de başarısız buldum ama benim derdim seninki gibi eşcinsellerle değildi.
(mikail bey olmez - 14 Ekim 2018 23:10)
Yorum Kaynak Link : filmekimi 2018