• "(bkz: african mercury)"
  • "vaktiyle trt'de kanunun kuvveti adıyla gösterilmiştir."
  • "son derece sinir bozucu müzikleri olan bir film, ama yine de "ne olur müzik çalsın" diyorsunuz çünkü müzik yokken sessiz sinemaya dönüyor film"
  • "günümüz hoplamalı zıplamalı aksiyon filmlerine alışmış bünyelere aşırı yavaş gelen, ama aslında çok güzel olan polisiye aksiyn."
  • "(bkz: fcuk)"
  • "(bkz: la connection)"




Facebook Yorumları
  • comment image

    dünyanın en iyi çekilmiş polisiye filmi. sadece onunla da kalmaz, hiç çekinmeden sinema tarihinin en iyi filmlerinden birisi olduğunu söyleyebilirim. en baştan belirteyim; gerçek bir hikaye. çünkü bu yapım gerçekçilikle beslenip bütün yapısını ve atmosferini bunun üzerien kuruyor. filme aktarılırken birilerinin dava açmaması için aksini belirtmişler ama sapına kadar gerçek. hatta gerçek french connection'ın kahramanları olan eddie egan ve sonny grosso filmde gene hackman ve roy scheider'ın amirleri olarak karşımıza çıkıyor. hikayenin gerçek kahramanları ve new york polisi, filmin her aşamasında repliklerden, olayın geçtiği yerlere ve hikayenin nasıl geliştiğine kadar her adımda senaryoya müdahale ederek katkıda bulunmuşlar. filmin new york'un geniş alanlarında geçen birçok sahnesi gerçekçilik adına izin alınmadan ve doğaçlama çekilmiş.

    --- spoiler ---

    popeye'ın gerçekten de fransızlar tarafından sniper ile öldürülmeye çalışıldığını bilmek gerçeklik algılarımı sorgulamama neden oldu. hayali bir senaryo olsaydı suçlaların o kadar saçma bir motivasyonla polisi öldürmesini mantıksız bularak saçma der işin içinden çıkardım.

    "did you ever pick your feet in poughkeepsie?" gerçek french connection dedektifleri eddie egan ve sonny grosso'nun uyguladığı bir "iyi polis/kötü polis" sorgulama biçimiymiş. grosso her zaman suçla ilgili direk bir soru sorar, egan ise ardından şiddetli bir şekilde "poughkeepsie" gibi beklenmedik bir soru sorarak baskı yaparmış. bu da egan'ın şiddetli sorusundansa grosso'nun nazik ve alakalı sorusunu cevaplamasına yol açarmış.

    filmde sabah 4:10'a kadar beklen park hâlindeki "dirty car" gerçekte 3 gün boyunca beklenmiş.

    dedektiflerin arabanın arka camına hasır şapka atmalarının nedeni, filmin çekildiği yıllarda bunun new york polisinin kullandığı "görevde olan gizli polis arabası" işareti olmasıymış.

    bütün tezgahı hazırlayan adamın da kaçıp kurtulması, fransa'da yaşadığı sanılıyor denilmesi beni tatminsiz bıraktı ama filmin etkisini de gerçekçilik adına katladı.

    ---
    spoiler ---


    (hiko seijuro - 3 Mart 2009 16:21)

  • comment image

    gercekten mukemmel bir takip sahnesi var filmde. friedkin abi kafayi yemis. ancak, bu film hakkinda iddia edilenin aksine, hollywood'da ilk dinamik araba takip sahnesi 1968 tarihli bullitt filmi icin cekilmistir. peter yates'in gercekci otomobil takip sahnesi cekme hevesi steve mcqueen'in bizzat direksiyona gecmesiyle layigini bulmus ve sinema tarihinin ilk gercekci, dinamik otomobil takip planlari cekilmistir.


    (ozan sezgin - 6 Ocak 2011 00:26)

  • comment image

    buradaki fevri, heyecanlı, mantığına fazla gerek duymayan hackman'dan sonra the conversation'da temkinli, oturaklı, takıntılı gene hackman görüyoruz. oturup hangi rolde daha başarılı olmuş diye düşünürken de bir türlü karar veremiyoruz. çünkü bu adam gerçek bir aktör. diğer bütün filmlerini izledikten sonra böyle bir rolde oynayabileceğini tahayyül bile edemezdim.


    (realdar - 28 Mayıs 2011 10:40)

  • comment image

    pek vakit kaybına mahal verilmeden ikincisi çekilmiş olan bir filmdir. kanıya göre ikinci film bir tür oscar'a aday olabilecek nitelikte olsa da bu bahsi geçen ilk filmi izlerken gene hackman'a küfürler savurmamak, bir dedektif olarak günün her saati ayakta olmasına, herdaim birşeyler atıştırmasına lanet okumamak mümkün değildir. takip sahnelerinin bugüne kadar çekilen her türlü kovalamacalı filme yol gösterici niteliğe sahip olması filmi ayrıcalıklı kılan ve avangard hale sokan tek yönüdür. bırakalım bir taneyi*, beş tane oscar heykelciği kapmıştır.


    (pilachka - 19 Temmuz 2003 17:11)

  • comment image

    günümüz aksiyon filmleriyle kıyaslandığında oldukça ağır giden bir anlatımı var. filmde bazı mantığa aykırı demiyorum ama rahatsız edici bir acemilik, üzerinde pek kafa yorulmamış sahneler var diyeyim.

    --- spoiler ---

    gene hackman'ın sakallı fransızı metroda takip ettiği sahnede tecrübeli bir polisten beklenmeyecek türde acemiliklerle kendisini ifşa etmesi mesela. sahneyi izlerken bana bile daral geldi oha dedim bir insanın takip edildiği bu kadar da belli edilmez. değil bir gizli polis hayatında takip eğitimi almamış bir insan bile bu kadar açık vermez.

    sniper sahnesinde gene hackman çatıdayken suikastçının aşağıda kaçtığını görüp 5 katı bir hışımla iniyor ve bir bakıyoruz suikastçıyla arasında 100 metre ya var ya yok. o kadar sürede adamın çoktan izini kaybettirebilmesi lazımdı.

    ---
    spoiler ---


    (ntldr - 5 Mayıs 2013 12:20)

  • comment image

    1971 yilinda cevirilmis tum zamanlarin en sahane polisiye filmlerinden biri.(oscarli olsa gerrerr film olsa geek)
    bu filmde kullanilan ve olusturulan araba kovalama sahnesi ve parallel editing teknikleri seneler sonra her turlu kovalamaca takip araba sahnesinde birebir kullanilmistir.hatta bu sistemde bi film olan speed de bu filme bi tribute vardir)


    (otisabi - 8 Nisan 2001 06:04)

  • comment image

    günümüz hoplamalı zıplamalı aksiyon filmlerine alışmış bünyelere aşırı yavaş gelen, ama aslında çok güzel olan polisiye aksiyn.


    (dirk pitt - 10 Şubat 2004 00:15)

  • comment image

    1971 model yapım; polisiye filmler arasında kilometre taşı kıvamında "ağır" bir yere sahiptir.

    filmde benim dikkatimi çeken şeylerden biri de , harika bir ses miksajı idi. zaten en iyi seste oscar'a da aday olmuş lakin alamamış. orta derecede bir ses sisteminde dinlediğinizde dahi dikkati çeken bir detay söz konusu.

    günümüz polisiyelerine alışkın bünyeleri uyutabilecek tempoda bir film olmakla beraber, hikayeyi tamamen filme yayılmış, sindirilmiş olarak görüyoruz. harika, mükemmel gibi kefili olunacak tanımlamalar yapamam ama, geç izlememe rağmen oldukça beğendiğimi sinema tarihindeki yerini anladığımı söyleyebilirim.

    türün kökenlerine dair sağlam bir film.

    8 / 10.


    (karinca beli - 23 Temmuz 2014 17:56)

  • comment image

    clint eastwood hayranları* bu filmi; kendi başına buyruk polis tiplemesinin atası "dedektif harry callahan"'ın, psikopat bir seri katille olan mücadelesini anlatan dirty harry gibi enfes bir polisiyenin elllerinin arasından oscar'ı alan film olarak bellemiştir. haketmiştir.
    keşke iki film de 1971 yılında girmeseydi gösterime.


    (savata - 31 Temmuz 2014 20:11)

  • comment image

    the french connection 1971 yapımıdır, william friedkin tarafından yönetilmiştir. john frankenheimer'ın yönettiği ise french connection 2'dir. ikisinde de gene hackman ve fernando rey başrolleri paylaşır.

    -minnacık spoilerlar var-

    bu introdan sonra, gelelim ilk filme. çok sinir bozucu, gerilimli.. buram buram 70lerin amerikası, ara, arka sokaklar. inceden, derinden sistem eleştirisi.san francisco sokakları vardı, koca burunlu komiser ile tıfıl michael douglas'ın dizisi... star, inter olmadan evvel öğlenleri yayınlanırdı, hafta içi. arnıld bile kazma hali görünmüştür bir bölümünde. o dizinin havasını düşünün, ortamları benzer. lakin fransız bağlantısı sert, acımasız, çekinmeden gösteriyor arka sokakları. bir sahnede popeye[bu batık baş kahramana temel reis demek ayrı bir eleştirimidir, prof. sinemacılara bırakıyorum.] nickli gene amcam soğuktan götü buz tutar iken, takip ettiği herifler pahalı bir lokantada birinci sınıf yemek ile karınlarını doyuruyorlar. kamera önce onlara sonra camdan dışarıya, bir dilim pizzayı rezil bir kahve ile midesine indirmeye çalışan popeye'ye zoomluyor. inadına birkaç kez tekrarlanıyor, rahatsız edici sahne birkaç dakika sürüyor. dahası da var, yazmıyorum, şu hariç: kızıl saçlı bir bomba var, bisikletli onun poposu harika ve birde damardan bir final.

    -minnacık spoilerların sonu-

    izleyin bu filmi, hiçbirşeyi beğenmezseniz filmin ortasındaki takip sahnesi ve gene hackman'ın oyunculuğu muhteşem. iki disklik dvdsi, dvd kiralayan yerlerde bulunuyor. devamı french connection 2'yu unutmadık, o sonraya.


    (anoktale - 12 Ocak 2006 01:37)

  • comment image

    bu filmin birde devamı var, french connection 2 diye.

    french connection, 1971 yılında oscarları süpüren sağlam bir film. 5 oscarı var, hak ediyor. filmle ilgili ilginç dip notlar var, mesela yönetmen önce gene hackman'ı istememiş başrolde, farkı aktörler düşünülüyormuş, steve mcqueen dahil. onlar olmamış ve sonunda hackman'da karar kılınmış. filmin ortasındaki meşhur takip sahnesi içinde önceden izin alınmamış ve arabanın üstüne siren koymakla yetinmişler, birde büyük kısmında gene hackman direksiyonda yönetmen friedkin'de arkada kamerası ile gitmişler. takibin bu kadar gerçekci olmasının gizli nedeni bu olsa gerek.

    ikinci film fransa'da geçiyor, tamamen fransa'da. john frankenheimer iyi iş çıkartmış, oraları iyi bilen tecrübeli yönetmen kamerasını güzel yerlere koymasını bilmiş. lakin ikinci filmin senaryosu ilki kadar sıkı değil aksadığı yerler, kopukluklar var. varda ilk filmin sinir bozucu gerilim atmosferi burada da korunuyor, özellikle finali ve filmin bitişinde doruğa çıkan sinir bozuculuk harika.

    ilki kadar olmasa da tavsiye edilir bir film. gene hackman, fernando rey ve marsilya'nin kan kaynatıcı ortamı için izlenir.


    (anoktale - 14 Ocak 2006 00:08)

Yorum Kaynak Link : the french connection