Film Noir / 25
  • "mr. hitchcock'un bu sefer de trene elinde bi kontrbas ile binen adam olarak cameo yaptigi film."
  • "(bkz: mono blaine)"
  • "(bkz: bruno richard hauptmann)"
  • "polisiye tadında, sürükleyici izlenesi güzel film..."
  • "barbara morton rolünde alfred hitchcock'un kızı patricia hitchcock oynamaktadır."
  • ""kâtil ile maktûl arasında hiç bir bağlantı yoksa cinayet çözülemez" anafikrine dayalı film."
  • "çocukluk hatıralarımızın masum lunapark eğlencesi atlı karıncadan bir ölüm makinesi yaratmayı başarmış hitchcock filmi."
  • "şu adresten filmin kaliteli bir kritiği okunabilir. (dikkat: yer yer içeriyor.)ayrıca (bkz: oedipus kompleksi)"
  • "hitchcock'un başrolde sarışın bayan oynatmadığı filmi"
  • "yabancılarla konuşursak başımıza neler gelebileceğinin en kötümser örneğinin anlatıldığı filmdir."
  • "exchanging glances... diye devam edilebilir."
  • "csia konu olmuş eser."




Facebook Yorumları
  • comment image

    sinema tarihinin en ilham verici filmlerinden biri (bizzat aldım). harika bir hikaye üzerinden hitchcock'un sihirli numaraları ve robert walker'ın tekinsiz psikopat kompozisyonuyla unutulmaz sahneler içerir.

    bu sahneler içinden biri vardır ki, ben daha ötesini görmedim. hitchcock'un sinema dehasını seyircinin zihnine şaaak diye mühürlediği bu sahne şöyledir:

    bruno* cinayeti işledikten sonra guy*'ın evinin oraya gider. guy tam eve girecekken, karşı binanın demir parmaklıklı büyük bahçe kapısının arkasından onu çağırır. parmaklıkların arkasından cinayeti nasıl işlediğini ona anlatır. guy deliye döner, polise gideceğini söyler. ancak bruno polise giderse guy'ı cinayete azmettirici olarak suçuna ortak etmekle tehdit eder. sokağın başından polis arabasının sireni duyulur ve guy da bruno'nun yanına, kapının parmaklıklarının arkasına geçmek zorunda kalır...

    vay beee!

    malesef robert walker çekimlerden 8 ay sonra ilaçlara verdiği alerjik reaksiyonlar sonucu hayatını kaybetmiştir.


    (axellennox - 19 Eylül 2007 17:21)

  • comment image

    --- spoiler ---
    alfred hitchcock denince akla gelen ilk filmlerden olmamasına rağmen, bence yerinde gerilimi, güzel konusu ve kurgusuyla ortalamanın üstünde bir film. filmle ilgili benim ilgimi çeken en önemli nokta, hitchcock'un seyirciye gerekenden fazla bilgiyi vermemesi olmuştur. misal bruno ve babası arasındaki sorun uzun uzadıya anlatılmamış ya da sırf hikaye ilerlesin diye ekstradan yan öykülere yer verilmemiştir. bu da hitchcock'un hikaye anlatımındaki uzmanlığındandır bence.

    ve imdb' sağolsun;
    *hitchcock romanın filme çekilme haklarını, ismini vermeden almış. yani uyanık hitchcock filmin haklarını ucuza kapatmıştır.
    *ve filmle ilgili bir diğer ilginç not, filmin meşhur lunapark sahnesinin yani atlıkarıncanın altından yaşlı adamın yürüdüğü sahnenin, herhangi bir sinema hilesine başvurulmadan çekilmiş olmasıdır. hitchcock bu sahne için, "tüm filmlerim boyunca çektiğim en tehlikeli sahneydi" demiş ve bir daha böylesi -gerçek- tehlikeler içeren sahneler çekmemiş.
    ---
    spoiler ---


    (gioberg - 23 Aralık 2007 03:48)

  • comment image

    patricia highsmithin ilk romanı. 1951 de alfred hitchcock tarafından filme uyarlanmıştır.başarılı bir mimar (filmde tenisci)olan guy bir trende bruno ile tanışır. bruno nun planına göre guy onun babasını, bruno da guy ın başına bela olan eski karısını öldürecektir... ve olaylar gelişir.
    filmin amerikan versiyonunda homoseksüellik teması içeren sahneler çıkarılmıştır. dolayısıyla avrupa versiyonu izlenmelidir.


    (amandine - 18 Mart 2000 18:11)

  • comment image

    killik yapayim mi? yapayim ulen: filmin bir noktasinda psikopat katil union station'a gidelim diye taksiye biner. daha sonra arka koltuktaki halini goruruz, arkaplanda washington monument, capitol hill falan vardir. yani eleman dc'den guneye dogru, virginiaya gitmektedir, union station ters yondedir. aslinda her sey ters yondedir, virginia'da hicbirsey yoktur; hele o zamanlar tamamen dutluktu oralar.

    [hay bin kunduz, imdb'ye baktim bunu da yazmislar, ben de 55 senedir bir ben gormusum, bir ben zekiymisim cevikmisim ahlakliymisim gibi sevinmistim]

    lunaparktaki "tunnel of love" sahnesi benim favorim. katilin golgesi ondekilerin golgesine dogru yavas yavas yaklasir, bir canavar gibi onlarin ustune coker, cigliklar duyulur.

    tenis sahnesinin basi da super. herkesin kafasi saga sola giderken ortada bizim eleman, dumduz bakiyor. gerim gerim gerdi beni, nasil bir karakterse. yalniz tenis macinin kendisi bayagi komik. bircok karede devamlilik yok; varmis gibi editing yapmislar ama bambaska cekimler onlar. bir de bir tenis macinda sayilarin yarisi smacla olmaz, amma diktiler havaya, cani sikilan topu sisiriyor.

    iki adam arasindaki homoseksuel tansiyon da gerilime gerilim katiyor, tendonlarimi teker teker attiriyor. bizim guzel oglan cekingen, kararsiz filan, digeri aleni, obsesif, guleryuzlu ama istedigini almazsa romayi yakar. yakiyor da kismen. mutlu sonla bitmiyor film zira, adamin psikolojisi bozuk kaliyor.

    meshur lunapark sahnesinin komik olmasi ayip mi kacar bilmem ama koltuktan dustum resmen. dakikalarca stres yasadik, dedim bu ihtiyar surune surune gidip colugu cocugu kurtaracak, kahraman olacak. bekle bekle, herif agir agir surunurken tepede olum kalim savasi var, bebeler agliyor. bizimki en sonunda kalkti zart diye durdurdu atli karincayi, butun mekanizma karadelige donusup kendi ustune coktu, herkes oldu. durdurmak icin bomba atsalar ayni sey, cocuklar da onceden disari atlayip kol bacak kirarak kurtulurlardi.

    marstaki cicegi koklayabilme fikrini pek bir sevdim, simdilik dunyanin obur ucu da yeterli.


    (immanuel tolstoyevski - 13 Mayıs 2008 09:50)

  • comment image

    şuana kadar seyrettiklerim içinde bana en az keyif veren alfred hitchcock filmi olmuştur...

    --- spoiler ---

    birçok filmin aksine, bu sefer hem cinayeti hem de cinayeti işleyeni filmin başında görüyoruz... bundan sonrası psikolojik savaş... açıkçası film hakkında tek kelime fikrim yokken, sırf adında tren geçtiği için daha çok trende cinayet temalı birşeyler hayal etmiştim. tren öğesinin filmlerde ve kitaplarda kullanılmasından ayrı bir haz duyuyorum... ancak malesef beklediğim yönde gelişmedi olaylar... tren sadece filmin başındaki tanışma-kaynaşma sahnelerinde kendini gösterdi. oysaki, north by northwest'deki tren-kovalamaca sahnesi çok daha sürükleyiciydi...

    ---
    spoiler ---


    (tripotter - 15 Mayıs 2010 05:00)

  • comment image

    robert walker tarafından klasik film-noir kötü karakterinin özenle yerine getirildiği film. adam film boyunca elini cebinden çıkarmadı. omuzlar dik, bakışlar sinsi bir gülümsemeyle dolu. ama o zamanda böyle iyi oyunculuk kanımca nadirdir. adam filmden sonra da ölmüş zaten, üzüldüm. neyse;

    --- spoiler ---

    konu çok harikaydı şahsımca. birinin habersizce görevini yerine getirip sonra zorlayacağını düşünmemiştim. ancak son kısım işi batırdı. kardeşim bi çakmak meselesi nedir öyle ya... bu kadar zeki adam atlı karıncada tenisciyle çakmak kapma oyunu oynadı. hele alttaki adam da beni iyice gerdi. bilemedim bu sahnelere güleyim mi sinirleneyim mi. etrafta da onlarca adam bunları izliyordu. bruno'ya yazık oldu.
    ---
    spoiler ---
    -who is that guy?
    -his name is bruno. he is a very clever fellow.


    (hataliysa bildirin - 28 Temmuz 2011 14:17)

  • comment image

    cinayetleri değiş tokuş etmek gibi çok zekice bir fikirden* yola çıkılarak çekilmiş güzel ve ilginç bir alfred hitchcock filmi. kariyerinin en başarılı ve takdir edilen döneminin hemen öncesinde yapılmıştır. ana konu olarak gördüğüm en etkileyici ve farklı fikirlerden birini kullanmış olsa da, işleniş olarak hitchcock'un o alıştığımız kalitesinin biraz altındadır. film buna rağmen güzeldir ama böyle iyi bir başlangıç noktası daha iyi değerlendirilebilirdi diye düşünüyorum. hitchcock bu filmi 5-10 sene sonra çekseydi gerçek bir şaheser olabilirdi.


    (amaru71 - 10 Eylül 2011 18:02)

  • comment image

    danny de vito ve billy cyristal'ın oynadığı throw momma from the train filminde danny de vito'nun sinemada izleyip gaza gelmesine ve olayların gelişmesine sebep olan film.
    filmde anlatılan çapraz cinayet fikri dahice. hitchcock amcamız yine gerilimi yüksek sahneler yaratmış. bir insan bir çakmak ve mazgaldan gerilim yaratabilir mi, eğer hitchcoksa evet. robert walker'un oyunculuğu ve yarattığı psikopat karakter unutulmaz. robert walker'ın filmden sonra ölmesi büyük talihsizlik. böyle bir oıyuncuyu daha fazla filmde görmek güzel olurdu.


    (crowley - 5 Nisan 2005 10:56)

Yorum Kaynak Link : strangers on a train