Basquiat ' Filminin Konusu : Film, 80'lerin başında yıldızı parlayan ve pop art'ın büyük ismi Andy Warhol'le birlikte dönemin en ünlü ressamlarından biri olarak kabul gören Jean Michel Basquiat'nın hayatından kimi kesitler aktarıyor. Sanatçının yakın arkadaşı ressam Julien Schnabel'in çektiği film, biyografik özelliklerden çok sanat dünyasına ve bu dünyanın bileşenlerine ışık tutuyor.
Ödüller :
Independent Spirit Awards : "Independent Spirit Award-Best Supporting Male"
"there was alittle prince with a magic crown.an evil warlock kidnapped him, locked himin a cell in a huge tower and took away his voice.there was a window with bars. the prince kept smashinghis head against the bars hoping someone would hear the sound and find him. the crown madde the most beautiful sound that anyone ever heard.you could hear the ringing for miles. it was so beatiful, that people wanted to grab the air. they never found the prince. he never got out of the room.but the sound he made filled everything up with beauty."-julian schnabel-
(agrafi - 29 Aralık 2006 18:24)
the doors'da ki andy warhol faciasından sonra,david bowie gönüllerdeki andy warhol'u tekrar hayata geçirmiştir bu filmde..
(marlowe - 26 Temmuz 2007 06:56)
guzel insan claire forlani'yi ilk farkettigim film. tabii ki film artsy fartsy ornekler icersinde ayri bir yere sahiptir. baskua'nin masanin uzerine pekmezi akitip cizim yapmasindan, graffitisi icin sokak serserileriyle kavgala$masindan her$eyine ho$luklar ta$iyan filmdir. bowie gayet iyi bir andy warhol tiplemesi gercekle$tirmi$tir, hatta ayni sene cikan i shot andy warhol'daki warhol'den daha iyidir kanimca. dedikodu olarak da david bowie bu filmde muzede saklanan orjinal warhol perugunu kullandigi soylenir. ambiance icin izlenecek filmlerdendir.
(r12 - 14 Mart 2002 04:59)
bir biyografi filmi için bana biraz kısa geldi ama aynı zamanda bazı yerleri de gereksiz uzun geldi. müzikleri şahane, özellikle waltzing mathilda çalan yerde de içiniz dağlanıyor. filmin yönetmeni julian schnabel zaten vakti zamanında hem andy warhol ile hem de basquiat ile çalışmış. kadro ise inanılmaz yani elektrikçi willem dafoe, parti konuğu vincent gallo ki büyük başları saymıyorum bile.
(kudra - 24 Ocak 2008 21:18)
daha keşfedilmemişken,sanat galerisinde tablonun önünde kirli t-shirt ü ile durduğu sahneye dikkat etmek gerekir..yoksa filmdeki ressamlar gibi siz de bir bok anlayamazsınız..
(broken - 14 Ağustos 2002 03:49)
ilk defa bir biyografiyi bu kadar begendigimi soylemek isterim.andy warholun olumune yakistirilan sarki* filmde ki en basarili anlardan biriydi benim icin.oyunculuklar nasildi oyle anlatacak gucu bulamiyorum ben isim falan da veremiyorum hepsi cok iyiydi.ve filmin sonunda anlatilan hikaye basquiat icin soylenmis olsa da cok kisi isin gecerlidir.ne basquiat lar var parmakliklar ardinda.sound unu bile duyamayip aramaya bile girisemedigimiz."there was this little prince with a magic crown. an evil warlock kidnapped him, locked him in a cell in a huge tower and took away his voice. there was a window made of bars. the prince would smash his head against the bars hoping that someone would hear the sound and find him. the crown made the most beautiful sound that anyone ever heard. you could hear the ringing for miles. it was so beautiful, that people wanted to grab the air. they never found the prince. he never got out of the room. but the sound he made filled everything up with beauty."bu kadar sevdigim sey bir arada sunulunca sacmaliyorum ben.yapmayin bunu bana.bowieden andy warhol yaparsan mihlarsin beni cunku andy warhol looks a scream.uzun sure beklettim izlememek icin bitmesin diye.simdi izledim bitti.ve sayiyorum sayiyorum bitiremiyorum ki icindekileri.yeni bir tanim daha yapiyorum simdi :bu kadar dolu olup sacmalamayan bir filmdi.
(obscure59 - 23 Aralık 2009 02:32)
esas adi jean michel basquiat olan, 80'li yillarda new york sanat cevrelerini resime getirdigi primitif uslupla kendine hayran birakan, uyusturucu muptelaligi ve baska sebeplerden dolayi dususu de cikisi kadar hizli olmus haiti asilli ressamdir basquiat.insan nasil olur da sokaklarda yasayip, copluklerde graffiti yapan bir evsizden, new york sanat cevresinin en saydigi insanlardan biri haline gelebilir birden? iste seksenler (bkz: 80s) boyle sosyal patlamalarin oldugu yillardir, basquiat da andy warhol ve rene ricard isimli bir sanat yazari sayesinde une kavusur, amerikan sanat tarihinde gercekten un kazanan ilk zenci ressamlardandir kahramanimiz, hatta muzik disinda bir sanat alaninda superstardom statusune ulasmis ilk zencidir denilebilir. yasaminin uzerinden bir turlu kalkmayan esrar perdeleri hayatinin onemli detaylarini anlamamizi engellese de, bilinen bir sey 27 yasinda ( sene 1988), gerisinde trajik ve guzel bir yasam birakarak, overdosedan olmesidir. butun bunlar gorulmelidir, julian schnabel isimli ressam/yonetmenin, ki kendisi de 80'lerin sosyal patlama zamaninda zengin olmus ressamlardandir, basquiat adli 1996 yapimi filmi izlenmelidir. filmi izleyenlere ufak bir dipnot: filmde gorulen butun basquiat resimleri schnabel'in yaptigi reproduksiyonlardir, ayrica yonetmen - gercek hayatta basquiat'nin arkadasi olmus oldugu icin-, kendi karakterini de isim degistirerek gary oldmanin canlandirdigi albert milo isimli ressam olarak senaryoya eklemistir. sevenlerinin sikilmadan on-on be$ kere izledigi, birkac kez izleyince akillarda kalan guzel quotelari ile pek seyirlik bir filmdir basquiat: ornek olarak ressam albert milo'nun basquiat'ya :"your audience is not even born yet." demesi ho$ bir quote olarak anilir.
(stella - 4 Aralık 2002 21:37)
julian schnabel'in 1996 yapımı ilk filmi. bir ilk film için fena değildir. samonun farklı hayatını gözler önüne serer. ressamlar, resimler, biraz bohem hayat ve uyuşturucu. güzel bi seyirliktir. sıkılmadan izlenilir.(bkz: jean michel basquiat) ı jeffrey wright oynar.
(avoger - 5 Temmuz 2010 11:58)
üzücü bir filmdir.ancak ne yazık ki basquiat'nın hayatı üzücüdür zaten.filmde rol alanlar arasında bir diğerilginç kişilik, christopher walken da insan psikolojisinden anlayan gazeteci olarak yer almaktadır.basguiatile ropörtaj yaptığı sahne çok başarılıdır.
(full tilt boogie - 20 Ocak 2003 20:37)
soundtrack'i oldukca saglam muzikler iceren film [it's all over now baby blue(bob dylan - van morrison), is that all there is? (pj harvey), tom traupert's blues (tom waits), a small plot of land (david bowie), summer in siam (pogues), hallelujah (john cale)] .
(zomzom - 9 Temmuz 2000 23:29)
(bkz: samo)
(yumusakca - 6 Mayıs 2003 16:44)
jean-michel basquiat in biografisidir. casti duyan gelmis seklindedir. benicio del toro, courtney love, claire forlani, gary oldman, dennis hopper.
(elena - 1 Nisan 2001 21:18)
andy warhol'u david bowie oynuyo. oldukça da başarılı. çok güzel film.
(6 45 - 1 Nisan 2001 21:22)
ölümü resmetmek için biraz acele davranmış ressamın hayatını konu alan film.''emanetçiler beni bunaltıyor.''''üniformalara boyun eğenlerin hepsibu ayakların altında ezildi.''
(dumanizt - 25 Aralık 2013 04:03)
filmi izlerken basquiat'nin ilk sergisinin oldugu sahnede gozlerimiz o sergiyi kendisiyle paylasan sanatci jenny holzer rolunde birini aramisti. basquiat kendisiyle yapilan ilk onemli soylesinin basliginin da soyledigi gibi the radiant child'di, transavanguardia miydi belki de, hakkinda "new money, new art" yazilari yazilandi. yandi sondu kisisel yasami, jenny holzer ise money creates taste gibi times square'de asili kalan maksimleriyle kamusal sanat doguran kadin oldu, venedik bienali'ne erisebilen cagdas amerikan sanatcisi oldu.
(stella - 23 Mayıs 2004 04:46)
filmin ismi türkçeye şöhretin bedeli olarak çevrilmiştir. (bkz: e pes diyorum artik tamam)
(drlecter - 14 Ekim 2004 18:09)
(bkz: jean michel basquiat)
(yumusakca - 20 Eylül 2001 01:01)
'baskiya' diye okunur ama 'baskua' diye okuyanlarda mevcuttur.
(yumusakca - 1 Kasım 2001 20:12)
warhol öldüğünde, basquiat'ın sokakta kalışının "işte yalnızlık budur" dedirttiği film..
(samantha - 8 Eylül 2005 02:46)
yalnizca sevmeyi ogreten film. hickirik. o kadar ozel bir an ki.
(zad - 17 Aralık 2005 08:03)
Yorum Kaynak Link : basquiat