darfur'da silahlı kişiler 22 sivili öldürdü

afrika birliği, sudan'ın darfur bölgesinde bulunan bir köyün yakınlarında silahlı kişilerin düzenlediği saldırıda 22 sivilin öldürüldüğünü, 10'unun yaralandığını açıkladı.

http://www.hurriyet.com.tr/…gid=112&srid=3435&oid=1

darfur'da ölenler de müslüman. üstelik filistin-israil mücadelesinde oluşan insani kayıpların yüzlerce misli daha fazlası burada gerçekleşiyor. ama ne hükümetten, ne de yavşak dinci kesimden en ufak bir yorum dahi göremezsiniz. bügüne kadar 300 bin siyah müslümanın katledildiği ve işin kökenine inildiğinde, ta osmanlı zamanına kadar dayanan islami köle ticaretinin izlerini bulacağınız darfur soykırımı, aslında çözülüp çözülmemesi hiç de umurlarında olmayan filistin meselesini kendi argümansız kalmış politikalarına alet eden dinci kesim için resmen bir tabu, ezberlerinin bozulduğu yerdir.

yanlış anlaşılmasın, filistin'deki durumu darfur ile aklamak değil amacımız, filistin meselesini iç politikalarında kullanarak, korkuluk misali sahte bir hizip ortamı ve düşman^* yaratarak halkı uyutmak peşinde olan yavşaklaradır lâfımız.

(galatyphoon - 10 Aralık 2006 20:49)

arapların islamdan nasiplenmemiş olduğunun en bariz göstergesi olan yitik coğrafya. arap faşizminin kalesi, utanç bölgesi. batı medeniyetinin ellerini ovuşturarak "yiyin birbirinizi, siz bitince biz geleceğiz" dediği yer. o petrol varilleri girsin götünüze teker teker.

(svrgn - 22 Ocak 2007 00:53)

uluslararası ikiyüzlülüğün en büyük kanıtı. birleşmiş milletler güvenlik konseyi daimi üyesi sevgili rusya ve sevgili çin sudandaki duruma bm'nin işe yarar bir müdahale yapmasını öngören her türlü tasarıyı engelledikleri için bir türlü adam gibi bir bm barışgücünün gönderilemediği bölge. janjaweedleri destekleyen hükümetin pişkin pişkin bir de bölgedeki tek barış gücüne sahip olan afrika birliği'nin başkanlığına adaylığını koyması gerçekten çileden çıkarıcı. tabii bu kadar insanın hayatı sözkonusuyken güvenliğin 7000 kişilik kendine hayrı olmayan afrika birliği barışgücüne (bkz: peacekeeping) bırakılması ayrı bir nokta. sonuç olarak birileri birilerini fenaa halde kesiyor. dünyanın geri kalanı da gözlerini başka tarafa çevirmekle yetiniyor. hele de bunu küreselleşme globalleşme mavralarını bir güzel yuttugumuz, en ufak haberin 5 dakika sonra dünyanın öbür ucundan duyulduğu günümüzde (bkz: 2007) yaşamamız iyice tüyler ürpertici. o zaman insan düşünmüyor değil yarın öbür gün kıbrısta rumlar türkleri kesse bu dünya hiçbirşey der mi diye. bütün o bm şartları insan hakları vs yalanmış arkadaşlar. bazı insanlar (avrupalılar ,amerikalılar...) diğerlerine göre daha eşitmiş. zavallı afrikalıların insan haklarından söz etmeye hakları yokmuş. anca işte kendini begenmiş birkaç film yıldızı egolarını tatmin etmek için oralardan bebek evlat edince haberi olurmuş dünyanın geri kalanının. gerçekten güzel bir dünya değil mi?... ama maalesef sadece bazılarımız için.

(galadriel - 31 Ocak 2007 23:31)

çürümüş vicdanımızın en son adıdır.

5-6 yıl sonra izler,çok iyi film olmuş deriz...

(hayhay - 21 Şubat 2007 21:10)

bugüne kadar iki yüz bine yakın sivilin katledildiği, iki buçuk milyon insanın ülkelerini terketmeye zorlandıkları yerdir darfur.
yanıbaşlarındaki bu katliama sadece seyirci kalıp, harıl harıl 50. yıl etkinliklerine gömülmüş olan avrupa birliğinin duyarsızlığı karşısında, ünlü yazarlar midelerinin bulandığını kaleme almak gereği duymuş:

“27 ab ülkesinin liderlerine, birkaç kilometre güneyimizdeki bir kıtada en savunmasız, zayıf ve mahrum insanlar sudan’da katledilirken biz avrupalılar bu kutlamaya nasıl cesaret ediyoruz? vahşetten daha fazla vahşeti önlemek için kurulan ab’nin darfur’daki katliamları önlemek için söyleyecek bir sözü, uygulayacağı bir prensibi, yapacak bir şeyi yok mu? srebrenitza’daki ödleklik tekrar mı edilecek? eğer öyleyse, biz neyi kutluyoruz?

politik katılımlarımızın zayıflığını mı?

siyasi sınıflarımızın gereksiz tefekkürlerini mi?

bürokrasilerimizin iktidarsız hiçliklerini mi?

auschwitz’e izin veren ve bosna’da başarısız olan avrupa darfur’daki katliama tahammül etmemelidir. avrupa siyasi sınıf ağlarından, birinci dünya ülkelerinin ekonomi kulübü olmaktan, ve bürokratik şişkinliklerden daha öte bir şeydir. avrupa insanın değerine ve onuruna önem veren ve yaşatan bir kültürdür. bu ortak kültürün adına 27 ab başkanını sudan rejimine karşı tedbir almaya çağırıyoruz.

onları kıyılarımızı, sağlık sistemlerimizi, ve mallarımızı kullanmaktan men edin. bankalarımızdaki mal varlıklarını dondurun ve diğer duyarlı ülkeleri harekete geçirin.

afrika’da bir medeniyet yok olurken biz bir kere daha seyirci kalmayalım, avrupa medeniyetini aldatacak şekilde davranmayalım.

bu çağrı bize bir hediye ve kanıt olsun. her şey düzeldiğinde hep birlikte onurluca kutlayalım.”

imza...
umberto eco
dario fo
günter grass
jürgen habermas
václav havel
seamus heaney
bernard henri-levy
harold pinter
franca rame
tom stoppard

independent gazetesinde yayınlanan orijinali ise:
http://comment.independent.co.uk/…rticle2387820.ece

(here today gone tomorrow - 26 Mart 2007 13:46)

müslüman arap kardeşlerimiz zenci müslümanları katlettiği için, örneğin filistin dramına kıyasla dinci kardeşlerimizin dut diyeti yapan bülbülleri oynamalarına sebep olan trajedi bölgesi. eğer gavurlar din kardeşlerimize zulmetselerdi siz o zaman seyreylerdiniz velveleyi. zira kıstasları insanlık değil "sendenlik bendenlik" bu muhteremlerin. hep de örnek veriyorlar. midemizin bulandığıyla kalıyoruz. bir de orada zenci müslümanları katledenler sudan hükümeti destekli paramiliter güçler. sudan hükümeti de şeriatçı. niye sesleri çıksın ki bu muhteremlerin?

(bkz: mazlumun dini milliyeti olmaz)

(avasas - 24 Kasım 2007 20:51)

burada yapılmakta olanlar insanlarımızın iki yüzlü vicdanlarını ortaya sermektedir. filistin'de israil katliam yaparken devletin en tepesinden tutunda sivil toplum örgütlerinine kadar herkes hep bir ağızdan katliamı destekleyen amerika'ya, tepkisiz kalan ab'ye haklı bir şekilde lanet yağdırıyor ama burada, darfur'da en az filistin'de kırkı yıldır yapılanlar kadar korkunç olan, arap kökenli bir lider'in yaptığı katliama hemen hemen hiçbir tepki gelmiyor. bırakın tepki vermeyi darfur'da soykırıma imza atan sudan lideri ülkemizde paşalar gibi ağırlandığı zaman bile milletin gıkı çıkmıyor. iyi valla, önce tüm dünya'nın soykırımcı ilan ettiği adamları hiçbirşey olmamış gibi pişkin pişkin ağırla, tepkisiz kal sonra ab'yi ve amerika'yı şerefsizlikle suçla.

(hoporlo - 10 Ocak 2009 14:36)

dünyanın unuttuğu yer. sözümona gelişmiş telekomünikasyon olanaklarımıza karşın bir türlü sesini işitemediğimiz coğrafya. müslümanın müslümanı kesmesi-parçalaması ve buna sessiz kalan fas'tan endonezya'ya (güya) ''müslüman dünya''... türkiye'ye gelince... iş ab'ye yaltaklanma olduğu zaman ''insan hakları-özgürük-demokrasi...'' diye tepinen medyamız ve sivil toplumumuz; sudan'a gidip de mevzuya dem vurmadan dönen, tamtamcılara eşlik edip pozlar veren başbakanımız...

darfur, insanlığın bittiği yerdir.

http://www.darfurgenocide.org/

(foko melik - 8 Mayıs 2006 16:12)

iç savaşta ölümden tecavüz den kaçan insanların yerleştikleri mülteci kamplarında tek lokma ekmek bulamadan yaşadığı yerdir.
öyleki
insanlar toplu halde büyük bir alanda toplanmışlar 50 c güneşin altında saklanıcak ufacık bir gölgeleri olmadan ağızlarını köpekler gibi açmış nefes almaya çalışıyorlar kimse konuşmuyor ve hareket etmiyor hepsi gözlerini bir noktaya dikmiş ölümü bekliyorlar. yağmur yağdığında ıslanıyorlar kafalarını çamurun içine sokup oldukları yerde uyuyorlar. sabah ve akşam un-soğan ve su yla yaptıkları lapayı yiyorlar hemde hepsi. suları yok tek damla kullanıcak içecek suları yok dilleri damakları güneşin altında kavrulurken tek damla su bulamıyorlar. üstelik kampların güvenliği yok heran kaçtıkları katiller kamplarını basıp canlarını alabilirler. üstelik uluslararası yardım kuruluşları fonlarını kesmişler ve bölgeden ayrılmak için can atıyorlar.
tüm bunların nedeni ni düşünmek lazım.. çıkan petrolü ucuza alanlar mı ? ucuza satanlar mı ? iktidar kavgası mı ? sudan gibi bir ülkede hangi iktidarın kavgasını yapıyor olabilir insanlar ? yada neden yapsınlar? tüm bunların sonu ne zaman gelecek ? uluslararası yardım kuruluşları ne zaman gerçekten ihtiyacı olanlara yardım etmeye başlayıp misyonerliği bırakacaklar ? bunların cevaplarını bulmak batı medeniyetlerini ona göre tekrar değerlendirmek lazım. zira hala köleliği göz göre göre uyguluyorlar.

(rapper134 - 30 Mayıs 2006 16:14)

birleşmiş milletler, burada soykırım yapıldığını kabul etmiyor. bir vahşetin soykırım olarak tanımlanabilmesi için gereken her şeyin burada da var olduğunu söylüyor, ama "soykırım niyeti yok" diyor. oldu canlarım, oldu güzellerim. sanki soykırım yok demenizin sebeplerinin soykırım var dediğinizde göndermek zorunda kalacağınız askerleri göndermek istememeniz olduğunu, çeşitli ticari kaygılarınızın olduğunu bilmiyoruz bilmiyoruz biz.

darfur'u düşündükçe, burada olup bitenleri bilmelerine rağmen hiç bir çaba sarfetmeyen ülkeleri ve insanları düşündükçe çıldıracak gibi oluyorum. duymuyorsunuz orda ölenlerin, öldürülenlerin sesini, duymuyorsunuz orada yaşam savaşı verenlerin sesini, işkence görenlerin, tecavüz edilenlerin.... ve de kulaklarınızı tıkıyorsunuz. insan değilsiniz siz, gerçekten değilsiniz.

(perspicacious - 16 Ağustos 2006 01:39)