Facebook Yorumları
  • comment image

    netflix maratonunun en güzellerinden bir tanesiydi. büyük şeflerin büyük şeflerle yarıştığı, michelin yıldızlarının havada uçuştuğu harika bir programdı. özellikle charles michel'in mükemmel tabaklarını görmemize fırsat sağlamıştır. yemek sevenlerin mutlaka ve mutlaka izlemesi gerektiğine inanıyorum. her dakikası karizma ve güzellik dolu bir yarışmaydı.


    (maroia - 26 Kasım 2018 23:12)

  • comment image

    tam da aklımdan "şöyle esaslı bir yemek programı yapsalar keşke" diye geçirdiğim hafta fragmanını görüp havalara uçtuğum netflix yapımı. chef's table sevenler bunu da mutlaka takip etsin. binge watcher değilim diye ortalıkta gereksiz bir gururla dolaşıyordum, lafımı yedim. bon apetit.


    (photojournalistanbul - 27 Kasım 2018 00:16)

  • comment image

    her bölümde farklı bir ülkenin mutfağından yemekler yapıyorlar. mutfaklar hakkında yarışmacılar ve jüridekiler bilgiler veriyor.

    jüri tabaklar hakkında güzel yorumlar yapıyor en beğendiklerini neden beğendiğini, elemeye bıraktıklarını hangi hatalardan dolayı bıraktığını tek tek açıklıyor.

    bir bölüm yaklaşık elli dakika sürüyor, ufuk açıcı yemekler görmenizi sağlıyor. yemeğe ilgisi olanlar izleyin izlettirin.


    (siribombom - 27 Kasım 2018 22:14)

  • comment image

    15 20 dakikadır buraya birşeyler yazarak anlatmaya çalışıyorum fakat beceremedim, ne yazdıysam anlatamadım bu programdaki kaliteyi.

    şöyle anlatamamayı deniycem, yukarıdaki yazarın da belirtiği gibi her bölümde farklı bir ülkenin mutfağından yemekler yapılıyor ve her bölüm hangi ülke işleniyorsa o ülkeden üc tane juri bulunuyor bu juriler içerisinde mutlaka gastronomi ilgili en az bir kişi ve o ülkeden bir veya iki ünlü isim yer alıyor bu ünlüler mankende olabiliyor (bkz: alessandra ambrosio) futbolcuda olabiliyor (bkz: gary lineker) müzisyen de, şarkıcıda, oyuncuda vs. bu üc jurinin iki görevi var, birincisi yarışmacıların yapacağı yemeği secmek ve ikincisi tadım yaparak ilk üç / son üç takımı belirlemek. burda o üç jurinin görevi bitiyor.

    asıl mevzu ise son üçte başlıyor. son üçe kalan yarışmacıları değerlendirecek olan isim ise konu olan mutfak hangi ülke mutfağı ise o mutfağın çığır açan şefi oluyor. lan olum ne biçim isimler çıkıyor izlemeniz lazım.

    bu arada es geçmişim buraya iliştiriyim yarışmacı diyoruz ya, lan yarışmacıların hemen hemen hepsinin kötüsü bir
    michelin yıldızı var, olmayanında da deli cesareti var.

    juri ile yarışmacılar arasındaki dialoglar kaliteli ve seviyeli, yarışmacılar arasındaki dialoglar kaliteli ve seviyeli yemekler, tabaklar, sunumlar vs. herşey kaliteli.

    --- spoiler ---

    ingiltere bölümünde yarışmacılardan istenen yemek ingiliz kahvaltısı idi. bu güldürdü ama sonradan insan hak veriyor adamların mutfağı yok.
    ---
    spoiler ---

    bizim ülkemizde bu yarışmaya dahil edilseydi, vedat milor juride olsaydı dedirtiyor. yok mu abi bizim dünyaca ünlü şeflerimiz alası var, mutfağımız bütün dünya mutfaklarını ezer geçer, yarışmacılara yaptırılacak yemeği seçmek 50 saat sürer. peki neyimiz eksik (?)* her bölümü keşke diyerek bitiriyor insan. hadi inşallah ilerde bizden de birileri olur.

    bu kadar yazdım, buraya kadar da okudum gerçekten bu yarısmayı anlatmayı beceremiyorum.

    edit : s1e6.


    (bpol - 28 Kasım 2018 07:35)

  • comment image

    çekimleri ve müzikleri harika olan yarışma. insan "türk mutfağı da olaydı" diyor izlerken.

    bunun yerli versiyonunu yapsalar güzel olmaz mı? 7 bölge, 7 farklı kültüre ait yemek. müthiş olur. yalnız acun sen yapma.


    (mnt - 28 Kasım 2018 21:51)

  • comment image

    neden netflix üyeliğimizi ne olursa olsun iptal etmemeliyiz sorusunun güzel bir cevabı oldu bu program benim için.

    program çok kaliteli, her bölümde sanki bir ülkeye seyahat ediyormuşsun gibi bir his yaratıyor, benim gibi kıyıdan köşeden yemeğe ilgi duyan insanlar için baya ufuk açıcı bir program olmuş.


    (blue rebel motorcycle club - 4 Aralık 2018 23:00)

  • comment image

    buram buram white supremacy ve patriarka ile yoğrulmuş, oldukça keyifli çekimlere sahip, maharetli ellerde yaratılan nefis yemeklerin yarıştığı ve izleyeni bir binge-watching maratonuna sokan yeni netflix programı.

    --- spoiler ---

    yani finale kalan 4 kişinin de beyaz, erkek; amerika, kanada veya avustralya kökenli olması sizce de biraz zorlama değil mi? 24 kişiden zaten sadece 5'i kadındı, onlar da görece erken aşamalarda elendi zaten. beyaz ırka mensup olmayan az sayıdaki diğer yarışmacıları da hangi ülkenin şefleri eledi dersiniz? bingo, uzak asyalıları ingiliz, hintli ve ada ülkesinden gelenleri de amerikalı şef. ve açıkçası eleme sebepleri "ahtapotun pişmemiş olması" gibi major bir sebepten ziyade, " yemekte kullanılan teknikler inanılmaz, lezzet şahane ama yemeğin etrafına koyulan süslemenin boyutunu beğenmedim" gibi ufak şeylerdi.

    yarışmayı kazanan, amerikalı, saf yüzlü dombilinin title'ı ise oldukça sorgulanmaya açık. geri kalan 3 şef de risk alıp daha önce hiç yapmadıkları yeni bir lezzet, bir signature dish yaratmaya çalışırken bu şişko hiç risk almadan daha önce restaurantında defalarca yaptığı bir yemeği sundu ve elbette onca zaman üstünde çalıştığı için de çok daha derli toplu bir tabak ortaya çıktı. ama bence bir "ultimate chef" de olması gereken yaratıcılık ve risk alma konusunda son derece vasat. gönlümde yatan, son dörtlüden hem yılların aşçısı, hem 9 efsanevi şefin arasında neden o masada olması gerektiğini en iyi açıklayan, hem de ortaya koyduğu tabakla adeta tüm birleşmiş milletleri bir araya getirerek yarışmada yeni öğrendiği baharatlarla zenginleştiren mark'tı.

    ayrıca her bölümde tema olarak beliren dünya mutfağı seçimlerinin son derece kısır ve anglosakson yanlısı olduğu kanısındayım. ingiliz ve amerikan mutfağı nedir allasen o diğer mutfakların yanında? bu iki mutfağın karakteri ve deep-fry dışında belirgin bi özelliği var mı buraya konu olacak? başka açıdan ele alırsak da meksika, brezilya, ispanya ve italya da birbirine yakın mutfaklar sayılabilir, kullanılan ana malzemeler,soslar, baharatlar aynı paternde. brezilya yerine bir ortadoğu, efenime söyleyeyim bi lübnan mutfağı görsek çok daha güzel olmaz mıydı ey netflix?

    yarışmacılara gelirsek, aksanına kurban olduğum arıza ash’in ve "yemek bir sanattır" mottosunu sonuna kadar yaşayan yusufçuk böceği, "atalarımızın en ilkel tekniği, bitkilerin unutulmuş parçaları" gibi aforizmaların sahibi fransız charles'ın gönlümde ayrı bir yeri var. zaten bana göre de yarışmadaki en iyi tabak, charles ve rodriguez'in deniz dikenini ana malzeme olarak kullanmak zorunda oldukları etaptaki tabaktı. hem deniz dikeninin kaya üzerindeki yolculuğunun anlatılışı, hem yemeğe erişmek için onu cidden açmanız gerekmesi gibi bir muziplik, hem de kullandıkları teknikler nefisti.
    ---
    spoiler ---


    (yakamoz avcisi - 7 Aralık 2018 16:10)

  • comment image

    sanırım hayatımda izlediğim en kaliteli yemek programı. nerdeyse sıfır egolu, bir çoğu michelin yıldızlı şeflerin mükemmel tabakları, inanılmaz yaratıcılıkları ve muazzam görsel şölen.

    tek anlamadığım şey; bu şefleri nasıl bir araya getirdikleri, vallahi bravo.


    (mimilo - 9 Aralık 2018 16:50)

  • comment image

    kötü malzemeden yapılmış poğaça yerken hic izlenmemesi gereken hede.

    ben bu yarışmayı sabahları işe giderken izliyordum haliyle hem aşırı etkilenme hem de hayata sövme durumu oluyordu.

    izlediğim en iyi yarışmayı keske destekledigim kisi kazansaydi ama canim sag olsun. ikinci sezonu çıkar umarım. kalitene sağlık

    --- spoiler ---

    kahrolsun usa

    favorimlerim 4. bolumde mi ne elendi ama finalde kel amcanin hakkini yediler sizi asla affetmeyecegim birlesik devletler milletçiliği

    ---
    spoiler ---


    (rapper jedi - 9 Aralık 2018 23:56)

  • comment image

    diğer yemek yarışmalarına kıyasla oldukça bilgilendirici programdır. yemeğin başlangıç aşamasından, yarışmacıların hangi malzemeleri kullandığına, neden kullandığına, yemeği nasıl planladıklarına ve sunumda nasıl tercihler yaptıklarına kadar her şey çok açıklayıcı. bu da programı diğerlerinden ayırıyor. elbette güzel bir yanı da yarışmacıların ne yaptıklarını biliyor olması. hepsi kendilerini kanıtlamış kaliteli şefler. hatta aralarında 2 michelin yıldızlı olan şef bile var, ki bence orada bulunması pek adaletli değil. zaten kendini yeterince kanıtlamışsın bu yarışmada ne işin var diye sorarlar adama. yalnız onun takımındaki kel elemanın restoranını kapatıp kendi yolunu bulmaya çalışması gerçekten duygulandırdı.

    onun haricinde bir başka güzel nokta ise; bizim türk programlarında alışık olduğumuz bağırmalar, gürültü, patırtının olmaması. öyle güzel hissettiriyor ki sakin sakin muhteşem yemekler yaptıklarını izlemek. arada bir gerilmiyorlar değil ama bizim programlardaki en sakin olanlar onların en gerginleri. bizde-onlarda muhabbetine girmek istemiyorum ama programın yarışmacıların gürültüsü patırtısı üzerine değil de yemek üzerine kurulmuş olması çok hoşuma gitti.

    favorim ise kesinlikle charles ve rodrigo değildi. o fransız elemanın yemek romantizmi baydı açıkçası. her yemek sonrası yaptıkları röportajda "biz çok duygusalız yemeklerin duygusuna önem veriyoruz, biz duygu aktarıyoruz, biz sanatçıyız" tarzındaki konuşmaları gına getirdi. anladık en duygusal en şahane sizsiniz. ayrıca charles yıllardır restoranda çalışmadığını kendi ifade etti. gıda ürünleriyle sanatsal çalışmalar yapmaya çalışan biri. yanında sessiz sakin takılan rodrigo olmasa o kadar lezzetli şeyler çıkarabileceğini sanmıyorum.

    konuk olarak gelen jüri şeflerin bazıları cidden gıcık tiplerdi ama bu insanların zor şartlardan geçerek güzel şeylere imza attıklarını düşününce insan saygı duymadan edemiyor. içlerinden en sevdiğim ise ispanyol şef andoni aduriz'di. kendisinin elenen yarışmacılara söylediği şu sözleri de buraya bırakayım.

    "insanın iradesi su gibidir. hiçbir şey durduramaz. dağları geçip şelale gibi akar, her seferinde gitmesi gereken yere mutlaka gider. siz de yeteneklisiniz. bunu aşmanız gereken bir dağ gibi görün."

    --- spoiler ---

    açıkçası final etabında ben de hayal kırıklığına uğradım. sebebi birincinin bir amerikalı olması elbet ama bir de şu var ki, oraya gelen jüri şeflerin imza yemeklerinde minimalist, göze hoş gelen ilginç tasarımlar vardı. oysa finalistlerin hepsinin yemeği bana dağınık gözüktü. lezzetlerini bilemem ama konsept olarak final yemeği denilince aklımda canlanan daha üst düzey bir şeylerdi. ve gerçekten yarışmada pek bir varlık gösterememiş amerikalının bir anda birinci ilan edilmesi şok etti.

    ancak 9 ayrı milliyetten en kral şeflerin bir amerikalıyı birinci ilan etmek için toplandıklarına da inanmak istemiyorum. bu adamların restoranları zaten para basıyor. itibar desen ihtiyaçları yok. neden böyle bir şey yapsınlar diye düşünmeden kendimi alamıyorum. bana kalırsa hak eden kel adam ya da kanadalıydı. eyyorlamam bu kadar.
    ---
    spoiler ---


    (odunsu insan - 4 Ocak 2019 16:52)

Yorum Kaynak Link : the final table