withi ihimaera nin romanindan yonetmen niki caro tarafindan senaryolastirilarak cekilmis olan yeni zelanda-almanya ortak yapimi film.
oldukca duygusal oldugunu sandigim,tc sinemalarinda oynayip oynamayacagini bilmedigim,ancak konusu itibariyle merak etmekten kendimi alamadigim filmdir.
yeni zelanda da yasayan bir kabile ilk cıkıs noktalarinin,binyillar once kanosu parcalanan bir atanin balinaya binerek kendisini yeni zelandada bulusu olduguna inanir.kabile sef secimi esnasinda her daim ailesinin ilk cocugu olan oglan cocuklarini secmektedir.
derken bugunlerde bir zamanda pai adli kucuk kizimiz kendisinde psisik bir takim gucler hisseder.kendisinin kabilesinin yeni lideri olmasi gerektigine inanmaktadir.
olay zamanla bir drama donusur.

(mascara - 25 Temmuz 2003 00:57)

trailerini izledigimde coluk cocuk dolu pek bi olayi olmayan bi film gibi gozukuyordu (neremle izledim hatirlamiyorum), o acidan geyik modunda izlenir gecer diye dusunurken 1.5 saat goz kirpmadan oturmayi, put gibi kalmayi beklemiyordum.. filmde cok bi olay olmuyor esasinda, yavas da denilebilir.. bazi karakterleri ise adam gibi gelistirememisler, biraz havada kalmis onlar; ama hikayeyi cok cok da etkilemiyor dogrusu.. filmin son yarim saati ise nefes nefese gecti desem yeridir, ama gecen sene cape cod sahillerinde yasanan olaylari ici giderek takip eden biri icin cok anormal degil belki bu.. pai'nin yaninda paka da filmi goturen elemandi ayrica..

(preacher - 14 Ağustos 2003 07:02)

erkeklerin dünyasında kendine yer edinmeye uğraşan küçük bir kızın hikayesi. müzikleri, balinaları ve pai'nin hüzünlü gözleriyle uzun bir süre aklımdan çıkmayacak olan film. özellikle pai'nin, dedesi paka için okul müsameresinde konuşma yaptığı ve ilahi söylediği sahneyi seyrederken keisha'nın niçin oscar'a aday gösterildiğini anlamak hiç de zor değil...

(arsonist - 29 Ocak 2004 23:36)

if 2004 kapsaminda balinanin sirtinda adiyla gosterilecek olan film.

(breath - 5 Şubat 2004 16:54)

insani izlerken buyuyelen film. keisha icin kelimelerim kifayetsiz kalacak.

(unearth - 10 Şubat 2004 06:23)

gösterildiği festivallerde (toronto, sundance, rotterdam, cinemanila, san francisco) izleyici ödüllerinin sahibi olmuş film.. “maoriler bu filmi izleyecekler ve kendi kendilerine ‘evet, bu biziz, biz böyleyiz’ diyecekler; ama pahekalar (beyaz yeni zellandalılar) da akın akın filme gidiyorlar ve sinemadan ‘evet bu biziz’ diye çıkıyorlar. bu gerçekten olağanüstü bir şey.” demiş yönetmen niki caro bu film için.. 21 şubatta 10.30da if 2004 kapsamında son gösterimi var.. o saatte uyanabileceklere güzel bir ödül olabilir gibi..

(jud - 16 Şubat 2004 11:23)

keisha castle hughes bu filmdeki rolu ile en iyi kadin oyuncu dalinda oscara adaydir.

(arundati - 16 Şubat 2004 12:20)

omercik filmlerinden animsayabilecegimiz duygu somurusunu iyi kullanan cok guzel bir film. izleyici kendini kusak catismalarinin ortasinda bulup, kime oynayacagini sasiriyor. sonra da pai'nin huzunlu bakislarina teslim ediyor kendini. filmden ilginc bir not ise basrol oyuncusu kizcagizin aslinda aktor olmadigi, casting ajansi tarafindan yapilan arayislar sonucu gittigi okulda kesfedildigidir. bir roportajinda kizimiz rol yapmadigini, filmde sadece kendisi oldugunu soyluyor.
(bkz: kendisi olmak)

(portabello - 19 Mart 2004 00:37)

her ne kadar sinemanin dili evrensel de olsa, yeni zelandalilarin yerel kulturlerine cok yabanci oldugum icin tam olarak anlayamadigim ve sevemedigim film. oyunculuk iyi olabilir belki ama karakterlerin hissettiklerini bana hissettiremiyorsa o filmi sevmek zor.

(sealsthesense - 22 Mart 2004 00:11)

bir masalın modern zaman uyarlaması olarak gördüğüm çok başarılı film. zaman zaman fazla yeni zelandalı gelse de özellikle küçük kızın arkaya oturmak yerine kalkıp gittiği sahne ve balinaların denize vuruş sahnesi çok etkileyiciydiler -duygusallık gereği okul müsameresi sahnesinde de ağlandı tabii. yine de, önceki sahnede bitmiş olması gereken filmlerden.

(pati - 22 Mayıs 2004 00:44)

her ne kadar filmin hikayesi yeni yeni zelanda'lilarin yerel kulturunden veya efsanesinden geliyor olsa da, sanki tanidik, bildik bir yani vardi. yani yeni zelanda kulturu hakkinda hicbir sey bilmiyor olsaniz bile olayin gidis hattindan ne olacagini cikarabiliyorsunuz. kisacasi filmde islenmis olan efsaneye benzer bircok efsane veya hikaye var diyebiliriz. hatta filmi izlerken filmin adi^* uzerinde bir kac saniye dusunulmesi bile neler olacagini hemen anlamaniz icin yeterli oluyor.

sonu tahmin edilebilen filmleri zaten sevmem ve bu yuzden bu filmide cok begendigimi soyleyemem. hani sonu bilinen filmler de vardir. bu ornekte de oldugu gibi bir efsane anlatir veya tarihsel bir olayi yansitir. ama sanat^*** veya ustalik dendiginde, sinema dendiginde onemli olan izleyici de bir seyler verebilmektir^*. yani onu oturdugu koltukta bogmamak gerekir. ben bu filmde onu goremedim. ayrica oldukca agir bir ilerleyisi vardi filmin. bu da hosuma gitmeyen ucuncu nokta.

ancak kucuk kizimizin performansi gercekten goz doldurucuydu. ozellikle okul musameresinde sergiledigi oyunculuk cok iyiydi. ama kucuk kizimizin oyunculugu bile filmin genelindeki duraganlik ve belkide siradanlik duygusunu alip goturemedi benden.

(niketese - 29 Mayıs 2004 06:49)

beni hüngür bangır ağlatmış, salya sidik etmiş filmdir. viçvanına soktuum kendini bi bok zanneden bilgisiz bilgelerin dahi vicdana gelebildiğini gösterebilmiştir.
ya öyle böyle diil ya gözlerim şişti. kızın okul gösterisi başladıktan film bitene kadar zırladım. allah cezanızı verecek...

(daphne - 11 Temmuz 2004 15:29)

if 2004 kapsaminda turkiyede ilk kez seyirciyle bulusan yeni zelanda filmi ayrica festivalin de en iddiali filmlerinden biri idi. geleneklerine bagli kalma dusuncesi biraz tutuculuga kacmis olsa ve bu biraz turkiyeyi hatirlatsa da dede pakanin olmeye yuz tutan kulturlerini canlandirmak istemesinden dolayi film boyunca torun paiicin uzuluyor ama bir yandan da dedeye hak vermeden edemiyorsunuz. ozellikle manzara bolluguyla gorsel bir solen de yasatan filmin size bir getirisi de yeni zelanda yerlilerini bu vesileyle taniyabilmek. bu filmin etkisi ise film bittikten 10 gun sonra bile devam ediyor.

(gallbazz - 30 Ağustos 2004 15:31)

sinemalarımızda görmek istediğimiz filmlerden biri.

(filmmaker - 30 Ağustos 2004 15:41)

nerdeyse filmin sonuna kadar "yani bu mudur oscarlik performans" diyerek 13 ya$indaki birinin hakkini yedigim, o okul piyesi sahnesindeki performansi ile kar$ila$inca dumur oldugum ve $apka cikarttigim kizin^* filmi.. gundelik hayatta amerikan ve ingiliz ingilizcesini duymaya ali$an bu kulaklar, enfes avustralya ve yeni zelanda aksanini duyunca bayram ettiler.. keisha kadar dede rolundeki rawiri paratene de takdiri hakediyor.. bence bu filmi dunyadaki tum erkeklerin izlemesi lazim..

(huger - 28 Eylül 2004 09:48)

keisha castle hughes kadar anlamlı kaç insan vardır diye beni düşüncelere boğmuş, gözlerimi nemlendirmiş ve başka diyarlara götürmüş başarılı film. artık sessiz kalınca balinaları düşünüyorum...

(adore - 14 Şubat 2005 11:13)

bittiğinde ama burda bitmemeliydi ya da daha önce bitmeliydi denen film (bkz: nerde bitireceğini bilememek)

(theno - 15 Şubat 2005 08:33)

fatih akın'ın izlerken ağladığını söylediği film.

(calmind - 19 Haziran 2005 02:14)

keisha castle hughes tarafından canlandırılan pai karakterinin balinalara seslenişi sahnesinde, okyanusun derinlerinde balinalara ulaştığı anlatılan, izlerken ruhun derinliklerine götüren film.

(eticin - 1 Aralık 2005 01:22)

cizdigi cerceve icinde guzel i$ cikarmi$ samimi bir film. izledigim yabanci filmlerden iyi diyebilecegim azinlik icinde kendisi.

(ssg - 6 Ağustos 2006 12:04)