Süre                : 2 Saat
Çıkış Tarihi     : 17 Ocak 1998 Cumartesi, Yapım Yılı : 1998
Türü                : Aksiyon,Macera,Komedi,Bilim Kurgu,Heyecanlı
Taglar             : Bilim insanı,Köy,çok gizli,Güney Afrikalı,orman
Ülke                : Hong Kong
Yapımcı          :  Golden Harvest Company , Panasia Films
Yönetmen       : Benny Chan (IMDB)(ekşi), Jackie Chan (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Jackie Chan (IMDB)(ekşi),Susan Chan (IMDB)(ekşi),Lee Reynolds (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Jackie Chan (IMDB)(ekşi), Ed Nelson (IMDB), Glory Simon (IMDB)(ekşi), Kane Kosugi (IMDB)(ekşi), Ron Smoorenburg (IMDB)(ekşi), Bradley James Allan (IMDB)(ekşi)

Ngo si seoi (~ Kimim Ben?) ' Filminin Konusu :
Chan, tüm meslektaşlarının öldüğü bir helikopter kazası tuzağından belleğini yitirmiş olarak çıkan bir ajandır. Olup biteni anlamakta güçlük çekmektedir. Uyandığında kendisini bile hatırlamamaktadır. Afrikada uyanan bu adama Afrikadakiler Adın ne? diye sorunda o da Kimim Ben? diye yanıt verince insanlar ona Kimim Ben demeye başlar. Afrikadan sonra Hollandaya gelen bu adam, bir süre sonra kendisinin büyük bir tuzak içinde olduğunu anlar. Ve şimdi bir sürü insanın ölümüne neden olan bir kaset için savaşacaktır.

Ödüller      :

Hong Kong Film Awards:Best Action Choreography


  • "(bkz: #16467206)"
  • "bu verilere göre chewbacca defence 5000 tl. den aşağı olamaz."
  • "bilenin, bilmeyenin ağzına sakız olmuş.ciddi ciddi (bkz: yeterli bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak) bakmasanız bile düşününüz."
  • "devletin alacağı vergiyi sağlama almak için uygulanmasını istediği tarife."
  • "155 tl ile 5550 tl arasında, davanın konusuna ve sonucuna göre değişebilecek ücret. ben davayı kaybettiğimde o ücreti almayacağım arkadaş."
  • "(bkz: avukatlik asgari ucret tarifesi)"




Facebook Yorumları
  • comment image

    avukat kimsenin belirli bir hukuki yardım karşılığında, iş sahibinden alacağı meblağ ya da değerdir.
    avukatlık kanunu'nun 163/1. maddesine göre avukat ile iş sahibi avukatlık sözleşmesinde avukatlık ücretini belirlemelidir. ancak avukatlık sözleşmesinin kurucu unsurlarından olmaması sebebi ile ücret belirlenmemişse, avukatlık kanunu 164/4. maddeye göre de ücreti belirleyebilme olanağı bulunmaktadır.
    kural olarak avukata ödenecek meblağın nakit olarak verilmesi gerekmektedir. ( ülkemizde özellikle küçük illerde avukat iş çevresine göre zeytinle, çayla, şekerle, portakalla vs. avukatlık ücretini ödeme teklifleri alabilmektedir.)
    avukatlık ücreti ile ilgili olarak türkiye barolar birliği her sene "avukatlık asgari ücret tarifesi" belirlemektedir. bunun dışında her baronun kendi il rayicine göre belirlediği "tavsiye edilen avukatlık ücret tarifesi" de bulunmaktadır.
    şayet iş sahibi ile avukat aralarında avukatlık ücret sözleşmesi düzenlememişlerse ve ücret çekişmeli hale gelmişse asgari ücret tarifesi devreye girmektedir.

    avukat mesleki olarak iyi olduğu kadar ücretinin tahsilatı konusunda da yetenekli olmalıdır, çünkü kendisi hayır işi yapmamaktadır; her bir iş için o işe özel emek ve zaman harcamaktadır, bunun maddi karşılığını almalıdır.
    türkiyede ekonomik imkansızlıklar ve avukatlık mesleğine bakış açısındaki yanlışlıklar nedeniyle, avukatlık ücreti çoğu zaman gereksiz ve fahiş görülsede;
    iş sahibinden alınabilecek en yüksek avukatlık ücreti bile avukatın üstlendiği sorumluluğun karşılığı olamayacaktır.


    (rengarenkrengahenk - 10 Nisan 2009 19:10)

  • comment image

    --- spoiler ---

    2010 yili avukatlik ücret tarifesi şöyleydi

    avukata sözlü danışma 600 tl, bir saatten sonraki her 15 dakika için 180 tl. yazılı danışma 1200 tl, anlaşmalı boşanma 2 bin 700 tl, çekişmeli davalar 3 bin 500 tl, nafaka davaları 2250 tl. avukat hazırlık soruşturmasında hazır bulunursa 1300 tl, ağır ceza mahkemelerinde sanık vekilliği 7 bin 500 tl, müdahil vekilliği 4 bin 700 tl, asliye ceza mahkemesinde sanık vekilliği 4 bin 700 tl, müdahil vekilliği 3 bin tl, sulh ceza mahkemelerindeki davalar 2 bin 500 tl. türkiye’de oturma ve çalışma izni alınması 3 bin 600 tl, miras sözleşmesi, vasiyetname tanzimi, taksim sözleşmesi 4 bin tl, vatandaşlığa kabul, ya da vatandaşlıktan çıkma 4 bin 300 tl. ahim davaları duruşmasız 9 bin tl, duruşmalı masraf dışında 12 bin tl. tapu iptali ve tescili davaları 4 bin 650 tl’den az olmamak üzere dava değerinin yüzde 15’i. iş mahkemeleri değeri para ile ölçülebilen ve ölçülmeyen davalarda 2 bin 700 tl, izale-i şuyu davaları 2 bin 500 tl.

    ---
    spoiler ---

    asgari ücret ortadayken bu fiyatlardan sonra bu ülkenin insanı orman hukuku uygulamakla itham edilir kimi harbi cahiller tarafından.


    (adolf hititler - 31 Ocak 2011 20:52)

  • comment image

    babamın "hiç gelmeyen bir milyar lira"sıdır.

    çocukken sözel yeteneklerimin daha kuvvetli olmasına rağmen,
    hukuk okumak gibi bir fikrin aklımın ucundan bile geçirtilmemesinin yegane sebebidir
    avukatlık ücreti.

    bizim aile için bir ütopyadır.
    hep hiçliği anlatmıştır, yoktur aslında...
    varsa da,
    bazen 1 satıl yoğurt, yanında 1 kasa üzüm,
    sıklıkla "sonra hallederiz iki gözüm",
    çoğu zamansa artık kanıksanmış bir hüzündür.
    avukatlık ücreti.

    yıllarca süren arazi davalarından;
    uzlaşma sağlanırsa istimlak edilecek,
    istimlak edilirse para edecek,
    para ederse satılacak,
    satılırsa ancak nakde çevrilecek
    küçücük bir arsa hissesidir.

    her gün, her ay, her hafta "ödenme ihtimali sevilen" bir alacaktır.
    belki insaf edip bir kaç sene içinde "sonuçlanma ihtimali sevilen" bir davada.

    çoğu zaman hiç gelemeyen, gelse de hayat standardı vergisinin birikmiş borçlarının ancak bir kısmını
    kapatabilen, karınca kararınca, bir mütevazı paradır o.

    haksızlığa uğramış birinin hakkını savunarak, hakettiği paranın hesabını sormayı "mağdura haksızlık" olarak görebilecek kadar naif bir avukatın mahçubiyetidir.

    çok büyüktür...başka bir sınıftandır...
    on'lardan bin'lerden değil, milyarlardandır...
    ulaşılamazdır.... sen-ben değil, bir "milyardır" o.
    hayalleri süsleyen, ufacık bir çocuğun zihninde repoya yatırdığı ve günden güne daha da gözünde büyüttüğü bir umuttur.
    sanki bir gelse tüm sorunları o saat çözecektir.

    alınteriyle kazanılmış bir milli piyangodur avukatlık ücreti,
    bu milletin hukuk okuyan evlatlarına sunduğu eşsiz ve karşılıksız bir çek gibidir.

    gelmeyecektir.
    çünkü bilgiyle, yetenekle, emekle, profesyonellikle yapılan her şey gibi "iki tık-tık, bir şık-şık"tır avukatlık mesleği...
    ve ücreti, ederi de olsa olsa "bir fındık, fıstık parası"dır.

    o küçük çocuğun gözünde, öyle yüksektir ki bu paranın meblağı,
    büyüyüp de kendi kazandığı on milyarlarca liranın
    hala hiçbir hükmü yoktur, o "hiç gelmeyen bi milyar"ın yanında...


    (draos - 31 Ocak 2011 22:07)

  • comment image

    özellikle sözlü danışma konusunda, acaba bu tarifeyi uygulamaya çalışan avukatlar taksimetre tarzı bir vekaletmetre mi açmaktadırlar merak etmekteyim. 15 dakikada bir atacak. çay molalarında ilk beş dakika bedava sonrası yine ücrete tabi. sadece danışmanlık lazımsa ararım arkadaşı sorarım sorumu. en fazla dakika başı telefon ücreti öderim. en kötü birahane hesabı yeter.


    (anzibel - 31 Ocak 2011 22:13)

  • comment image

    isimlendirmesi beni hep rahatsız edendir. avukatın emeğinin karşılığı yoktur zira. bu anlamda daha iyi bir isimlendirme düşünülmelidir.
    bir de, üç kuruş verip benim yılları alan emeğimi karşıladığını zanneden ve üstüne üstlük verdiği parayı çok görüp "orman hukuku ararıoooğğğzz" diyen hödük varsa kendi tabiatına uygun hukuku orman hukuku olarak belirlemekte gayet haklıdır. ben de daha uygununu göremiyorum şu aşamada.
    ilginç bir anektodla bitirmek isterim yazımı;
    antik romada avukatlar hizmetleri karşılığında asla para almazlarmış. zira avukatlık o derece kutsal bir görev olarak görülürmüş ki karşılığında para almak ayıp sayılırmış.


    (cichorium endivia - 31 Ocak 2011 22:29)

  • comment image

    katibinden, savcısına, paspasçısından, hakimine, adliyedeki hemen hemen herkesin gözünü diktiği ücrettir bir de. ben merak ediyorum ifadeye eklenecek bir husus gerçekten yoksa altı üstü 150 tl'yi hak etmek(!) için mohaç meydan muharebesinden mi bahsedecek avukat hazırlık aşamasında? avukatın görevini sadece ifadeye bir şeyler eklemek olarak görüyorsanız o sizin cehaletinizdir. avukat sanığın, şüphelinin, şikayetçinin ya da katılanın haklarını kül halinde korur. o "ifadeye eklenecek bir husus yoktur" dediği ifade var ya hani; avukat huzurunda alınmasa öyle şeyler eklenir ki şaşar kalırsınız. avukat ifadeye bir şeyler eklemese dahi ifadenin hukuka uygun olarak alınıp alınmadığını gözlemler en azından. huzurda avukat bulunmadan alınan kolluk ifadeleri neden dikkate alınmaz zannediyorsunuz?
    işi ticarete dökmeyi ayıp sayıyorum ama o esnada bürosunda bulunmadığı için 150 tl'nin kaç katını kaçırabilir avukat bundan haberdar mısınız peki?


    (cichorium endivia - 31 Ocak 2011 22:44)

  • comment image

    ön bilgi- avukat değilim, tandığım avukat sayısı 5 i geçmez, hiç mahkemelik bi işim olmadı şeytan kulağına kurşun. sadece bir hizmet sektörü çalışanıyım -

    ulan türk insanı hizmete para mı verir? önemli olan kaç para değer biçildiği değil, müşterinin kaç para vereceğidir. ben çoğu kişinin avukat parasını düzgün bir şekilde ödemediğini, ödemeyeceğini biliyorum. türk insanı için para vermeye değer şey elle tutulur, gözle görülür birşey olmalıdır.

    hele danışma ücreti tamamen izafi birşey. insanların çok çok büyük bir kısmının bu danışma hizmeti için pazarlık ettiğine ya da dava açınca hallederiz avukat bey moduna girdiklerine eminim.

    bak şöyle şeyler de vardır kesin,

    - çok saol avukat bey yavrum,
    - allah sizden razı olsun,
    - tuttuğunuz altın olsun vs..

    muhabetlerine giriyorsa müvekkil, biraz paranızı zor alırsınız. ben bunların ciğerini bilirim.


    (leontes - 31 Ocak 2011 22:53)

  • comment image

    domates patates vs. almayınca parasının karşılığını almadığını düşünen, bu nedenle vekalet ücreti, mali müşavirlik ücreti gibi hizmet sektörü ödemelerini zul addeden insanların çoğunlukta olduğu az gelişmiş ülkelerde ağızlara sakız olan zamazingo. ihtilafı arzuladığı şekilde sonuçlandıktan veya işi yargılama aşamasından önce halledildikten sonra vekiline madik atmayı marifet bilen şark kurnazı sayısının hiç de az olmadığı vakti zamanında ayrıca tecrübe edilmiştir.

    genellikle baroların tavsiye niteliğinde belirlediği fiyatlar en azından bütün avukatlar tarafından zaten alınamamaktadır. zira herkesin avukat eşi dostu mevcuttur. buna rağmen fazla bulanlar için adliyelerin çevresinde yeter sayıda arzuhalci konuşlanmıştır. ne şikayet ediyonuz amk.


    (escherichiacoli - 31 Ocak 2011 23:06)

  • comment image

    2010 yılı ücret tarifesinin, her baroda sadece % 5 avukat tarafından kullanılabildiğini düşünmekteyim. zira arkadaşlarımın mahkemelerinden biliyorum, icra, boşanma vs davaları için 500-1000 küçük bir meblağ yeterli olmaktayken, arazi ve kamulaştırma davalarında % 5 - 10 ortaklık idealdir. zaten danışma karşılığı para talep edecek avukat ile sıkı sözleşme yapanlar taşrada mümkün değil iş yapamaz.

    ülkede meslek odalarının liste fiyatlarından mimarlar da kazanamıyor, mühendisler de. serbest piyasa ekonomisi ve pazarlık üzerine yürüyor ilişkiler.

    e bu listelerdeki parayı kim alıyor? işte, laf ola beri gele...


    (aliutku - 31 Ocak 2011 23:36)

  • comment image

    ödenmesine pek de gerek olmayan bir ücrettir. neticede avukat dediğiniz çıkar, duruşmada öyle durur, bir şey de demez, sonra utanmadan milyarlar talep eder. halbuki çıksa, amerikan filmlerindeki gibi "itiraz ediyorum sayın yargıç!" diye haykırsa, karşı tarafı soru yağmuruna tutup çelişkileri ortaya koysa her şey çok güzel olacak. parayı yine de vermeye gerek yok tabi.

    şimdi ciddiyet...

    avukatların emeğinin ederini ne kadar konuştukları ile ölçemezsiniz. bizim hukuk sistemimizde yargılama büyük ölçüde dosya üzerinden yürür. avukatın duruşma anında döktürmesine lüzum yoktur. usule uygun ve zamanında sunulan bir beyan, iki kelimeden ibaret olsa da muhakemenin kazanılmasını sağlayabilir.

    avukatlık ücretini kamuda çalışan doktorların ücretleri ile kıyaslayarak da değerlendiremezsiniz. kamuda çalışan bir doktor sanıyorum kamuda çalışan bir avukattan daha fazla kazanıyordur. hangisi daha çok kazanmalı diye bir yarışa girmeye lüzum olmasa da, zaten doktorlar aleyhine bir dengesizlik olmadığı çok açıktır. bahsedilen o milyarlar, avukatın maaşı değildir, müvekkil bulup çalışabildiği ölçüde o parayı kazanabilir veya kazanamaz. maaşlı çalışan avukatların durumu zaten felakettir. birçoğunun aldığı maaş, hukuk fakültesinde okumaya değmez. (elbette sadece parasal kazanç açısından değerlendirirseniz.)

    vekalet ücretlerinin yüksek olması, "orman hukuku" uygulanmasına da neden olmaz. baroların adli yardım büroları bunun için vardır. maddi durumu bir avukattan hukuki yardım almaya elverişli olmayan herkes kendisine bir avukat atanmasını isteyebilir.


    (sarissa - 31 Ocak 2011 23:38)

  • comment image

    asgari ücrete denk olması ile eleştirilen ücretlermiş. danışmanlık ücreti niye asgari ücrete denk diye sormak yerine asgari ücret niye bu kadar düşük diye sorsanıza. belki de yazılıp çizilirken dikkat edilmesi gereken husus avukatın danışmanlık ücretinden başka şeylerdir.
    z.ö. 1051: tamam lan sormayın asgari ücret niye bu kadar düşük diye. niye herkes doğru düzgün hayat yaşayamıyor demeyin hiç. düzgün kazananlar niye düzgün kazanıyor olsun tek derdiniz.


    (cichorium endivia - 31 Ocak 2011 23:44)

  • comment image

    alnımızın akıyla son kuruşuna kadar hak ettiğimiz ücrettir.
    savunma hakkının kutsallığı hakkında zerre bilgi sahibi olmayan insanlar tarafından eleştirilmesi normaldir.

    bakın, bu avukatlar birer savunma hakkı şehididir. çoğu hacizde, bazısı adliye önünde, kimi evinden çıkarken..

    yoksa avukat değil de; sizin küçük dünyanıza göre çantalı hırsız mı demeliydim?

    zamanın ötesi: evet üçüncü saniyede zamanın ötesi. biz öldürdük bu insanları. ben öldürdüm daha 1983 doğumlu cengiz kaya' yı. hacizde "bekle getiriyorum parayı" dedim ve sonra ben vurdum o çocuğu.. evet görevimizi yaparken öldürülmüyoruz, bıçaklanmıyoruz, tehdit edilmiyoruz.. hı hı.. evet çok para anasını sattiim..


    (venusteki limon agaci - 1 Şubat 2011 00:01)

  • comment image

    dedemin odenmesini cok sacma buldugu ucrettir. elbette bunu odemeyi cok sacma buldugu icin gonderilen tum odeme emirleri kesinlesti, mal beyani vakti kacti ve sonunda bir dolu hukuk ve ceza davasiyla beraber iflas etti kendisi. son dakikada hicbir kazanma sansi yokken bir de avukata gitti. cok severim dedemi sozluk ama kendisinin basiretli bir tacir oldugu pek soylenemez. hatta ticaret hukuku kitaplarinda basiretsiz tacir konusuna kendisinin fotografini koysak yeridir. ama sozluk, super adamdir lan dedem. çok guzel çipura yer mesela.

    buna mukabil soydur çekermis prensibinden hareketle ben de hayatta bu ucreti odemem. avukatim lan ben, niye baskasina para kazandirayim?


    (himmlisch - 1 Şubat 2011 00:07)

  • comment image

    belirtilen bedelden daha düşük bir ücrete veyahut ücretsiz iş yapmak yasaktır. bu yasak baroya bildirim yapılarak aşılabilir. ancak bu ücretlendirmelerin, meslek ve hayat şartları sebebiyle, genç avukatlar tarafından sıkça çiğnendiği bilinir, duyulur. avukatınızın bir ihmali, hatası varsa; kendisinden bunu dava yoluyla tahsil etme imkanınız olduğu için, çekinmeyin dava açın. doktorlara hak etmediğini düşünerek ödediğiniz ücretleri ne kadar geri istiyorsanız, avukatların da hak etmediği ücretleri o kadar geri isteyin.


    (red light in my eyes - 1 Şubat 2011 00:13)

  • comment image

    155 tl ile 5550 tl arasında, davanın konusuna ve sonucuna göre değişebilecek ücret. ben davayı kaybettiğimde o ücreti almayacağım arkadaş.


    (humorous - 1 Şubat 2011 14:22)

Yorum Kaynak Link : avukatlık ücreti