• ""aşağıdaki boşlukları doldurunuz" temalı seks türü."
  • "(bkz: biz üç kişiydik)"
  • ""iki kişinin yaptığı seks seks değildir" bilinci ile hareket eden bir fantazi türü."
  • "dün yaptığım şey. yok lan nereye yapıyorum amk."
  • "iki elle çekilen 31 de bir çeşit threesome örneğidir."
  • "en ideal karışım:eski sevgili+ yeni sevgili+müstakbel sevgiliarada sikilen benliğiniz oluyor ama olsun."
  • "parayla bile yapamadığım seks. iki kızı geçtim bir kız bile kabul etmiyor. geçen üç kişiyiz, yapalım dedik, baktık hepimiz erkeğiz, geri vazgeçtik."




Facebook Yorumları
  • comment image

    bunun en güzel örneğine dâhil olmasam da şâhit olduğumu düşünüyorum. şöyle ki;

    efendim, malumunuz tatildeyken epey bir gezip tozdum ve bunları yaparken yanımda da bir bağyan panpam mevcut idi. açıkçası ikimizin de tatilden beklentisi "deniz, kum, güneş ve seksti." tatile çıkan her 10 türk'ten 9'u gibi...olursa threesome falan olayına da girebiliriz diye konuşmuştuk hatta.

    işin ilginci bizde bir havalar, bir burnundankılaldırmamalar, bir benseçilmemseçerimler...sorma gitsin. zaten hep öyle olmaz mı, ilk günler kimseyi beğenmezsin, sonra oteldeki bellboy'dur, resepsiyonisttir gözüne pek bi hoş gelmeye başlar, ehehe.

    tabi, günler de bir yandan geçip gidiyor, sonuçta tatil dediğin hâdise 1 hafta, bilemedin 10 gün, dolayısıyla acele etmen gerek ki birilerini avlayasın. ava giderken av olmak da var işin sonunda tabi.

    biz her gün denizde takılıyoruz, parmak aralarımız artık neredeyse perde perde olacak, bütün gün güneşleniyoruz, dünya tikimize minare totomuza, öyle bir ortam. otele dönüp 2-3 saat dinlendikten sonra veriyoruz kendimizi club ortamlarına. amaç belli: one night stand.

    gittiğimiz yerlerde etrafımızı saranlar arasından gidip de en paçozunu, en jigolosunu her seferinde bulma becerisi gösterdiğimiz için, ilk geceler elimiz boş çıkıyoruz mekânlardan...

    uzun anlatıyorum ki threesome'a giden yolun nasıl dikenli ve zorlu olduğunu anlayın. :p

    derken bir gece, 2 arkadaşla tanışıyoruz. biri rizeli, diğeri ordulu 2 esmer çocuk. bardan çıktıktan sonra yürüyerek otelimize doğru geliyoruz. gelirken aklımızda tek bir şey var: kim kiminle olacak? ben 2'sinden de hoşlandım, panpam 2'sinden de pek hoşlanmadı ama benim hatrıma ses çıkarmıyor. öyle de iyi bir insan kendisi sağolsun, hatrım için verecek yani, ahaha.

    bu arada kızla aynı odada kalıyoruz, odamızda 3 yatak var. çocuk bana soruyor:

    -aynı odada mısınız?
    -evet.
    -kaç yatak var.
    -3.
    -ooo iyi iyi, yatakları birleştiririz.
    -hı?
    -tamam tamam, sen takma kafana.

    bizdeki de artık nasıl bir şuursuzluksa, bu muhabbetlere rağmen otele geldik, birazdan kendimi sevdiğim bir arkadaşımla 4'lü bir okey partisinin içinde bulabilirim. öyle tuhaf bir durumdayız. ben çocukla odaya doğru ilerlerken, kız da diğer elemanla arkamızdan geliyodu. birden arkamızdan seslendiler. resepsiyondaki eleman kıllandığı için "misafirlerimizin" odaya gelmesine izin vermedi.

    ee haklı tabi adam, sabah saat 6'da yanımızda 2 herifle odamıza çıkıp pişti oynayacak hâlimiz yok.

    kısa kesiyorum, izin vermedi. havuz başındaki masalarda oturup sevişmek için yer arayan mart kedileri gibi bir süre düşündük, ama zaten hava falan da iyice aydınlandığı ve hevesimiz içimize kaçtığı için "en iyisi ayrılmak." diyerek yolları ayırdık. benim elemanın "ormana doğru mu gitsek?" teklifini duymazdan geldim elbette. öküz herif, "ormana gidelim." dedi yaa, yuh. (baltalar elimizde, uzun ip belimizde, biz gideriz ormana hey ormağğnaaaa... gitmedik tabi lan.)

    böylece hevesimiz içimizde patlamıştı. ama yılmadık.

    tebdil-i mekânda ferahlık vardır derler, biz de kalktık başka bir tatil beldesine geçtik.

    burası bana hiç hitap etmedi. çünkü her yer pembe pipi kaynıyordu. gerçi parasailing için bindiğim teknede 3 tane taş gibi herif vardı, hatta bir tanesi alenen şortunun arasından mal-mülk ne varsa sergiledi fakat ben mağrur kadın rolünden asla vazgeçmedim ve namusumla parasiling'imi yapıp indim.

    gece gittiğimiz yerde, yine panpamlayız tabi, bir çocukla tanıştım. çocuk azeri çıktı. azeriler elbette hoştur, yahşidir, diyecek lâfım yok ayrıca çocuk gayet kültürlü, bankacı falan, 3-4 dil biliyor, oranın yerlisi falan neyse, gel gör ki "benim eve gelmeni istirem." dediğinde bende ne heves kaldı ne istek. gözüm bi ara panpaya takıldı, baktım süt gibi bi çocukla işi pişirmekte. otel odasının anahtarı onun çantasındaydı, "sen bu anahtarı al, ben gelicem sonra." deyip çocukla çıktılar. ben de azeri elemanı sepetleyip otele döndüm.

    bizim kız, 2 saat sonra geldi. (öff amma uzattım haa. toparlicam, dur.) evet 2 saat sonra geldi, "ee noldu?" dedim, "bi şey olmadı yaa, sahile gittik, oturduk, konuştuk o kadar. hem zaten 22 yaşındaymış yaaaaaa." dedi.

    ben de yemiş gibi yaptım, ahaha.

    evet konudan sapmayalım.

    tatilin en güzel günü nedense hep son gündür. biz de bunun bilinciyle o geceyi iyi değerlendirmek istedik. gece gittiğimiz mekânda güzel çocuklar vardı. işin kötüsü çok güzel kızlar da vardı, çocuklar kızlardan daha az olunca, ister istemez arzın kıt olduğu her ortamda olduğu gibi, çıta yüksek, talep fazlaydı.

    "burada hep böyle müzikler mi çalınıyor?"

    sihirli cümle bu.

    arkadaş, zaten hep böyle olmaz mı, sen istemezsin bi ton kısmet çıkar, istersin bir tane bulamazsın!

    panpa bana sordu: "yaa şunlar çok tatlıymış, ayarlayalım mı?" diye. çocuklara dönüp baktım, biri temiz suratlı, iri yarı, kaslı falan bi tip; diğeri daha ufak tefek, kirli sakallı esmer bi tip. "olur." dedim.

    "ne yapayım, ne diyeyim?" dedi.

    o sırada bulunduğumuz mekânda gerçekten kötü şarkılar çalınmaya başlamıştı. ben de "burada hep böyle müzikler mi çalınıyor?" diye sor, muhabbet başlar, dedim. öyle angut kezbanlar gibi ateş istemek ya da saat sormak yerine bu daha mâkul geldi bana. neyse bizimkini uzaktan izliyorum. gitti, muhabbete başladı. ben o sırada masamdaki yeşil zeytinleri hüpletmekle meşgulüm ayrıca son gecemiz olduğundan içimden bir şey yapmak da gelmiyor. kendi hallerine bırakmışım onları.

    mekânın kapanmasına az kalmıştı. insanlar yavaş yavaş çıkıyolardı. ben de masalarına gittim, bikaç tekila shot yaptık, sonra çıkıp çocukların arabasına bindik.

    çocuklardan birinin o bölgede oteli varmış, daha doğrusu babasının. diğeri de avukattı. avukat olan daha aklı başında bi tipti, öteki bildiğin zırtapozdu ama sevimliydi. ^_^ (efendi adam yerine piç tercihi...)

    deniz kenarında oturduk, bir şeyler içmeye devam edildi. şarkı söylüyoruz, gülüşüyoruz, hafiften flört durumları başlıyor yani. sonra bizim kızdan beklenmeyecek bir teklif geldi, "hadi denize girelim."

    sabah 5 civarı, su buz gibi, hava serin.

    bizimki kimseyi beklemeden kalktı, geceden kalmış strapless elbisesini sıyırdı, külodunu çıkardı (külot mu kilot muydu lan, külot olsa gerek, don mu deseydim?) ve denize giriverdi, arkasını dönüp bizi çağırarak tabi.

    bizim çocuklar da masai mara'daki ceylanın üstüne giden kurtlar gibi yavaşça soyunup arkasından girdiler. bir tanesi daha cevval çıktı, kızı yakaladı, diğeri götünün keyfine daha düşkün olacak ki soğuk suya alıştıra alıştıra girebildi.

    bense tüm çağrılara rağmen kenarda kalıp hem eşyalara göz kulak olmaya, hem şezlongda uzanıp dinlenmeye, hem de onları izleyip fotoğraf çekmeye koyuldum. böylesi daha zevkliydi. elimde de bissürü şantajlık foto oldu, ehehe. ayrıca threesome denilen olay mmf olarak gerçekleşince bence daha başarılıdır. adı üstünde threesome, dördüncüye yer yok. :(

    5 dakika sonra bizim kızdan gelen iniltiler rüzgarla birlikte sahile taşınmaya başladı. bizim çocuklar çalışmaya başlamıştı. ama tam göremiyodum, kimin ne yaptığını. sadece gülüşmeler ve iniltiler...denizin içinde üçlü takılmak zevkli olsa gerek. tabi bunu, güzergâhını değiştirip bize doğru gelirken uzun uzun gözlem yapma fırsatı bulan teknedeki balıkçılara da sormak lâzım, sabah sabah seyirlik film çıktı onlara da.

    10-15 dakika sonra çocuklardan biri çıktı, yanımdaki şezlonga uzandı. soğuk suyun da etkisiyle pipi büzüşmüştü tabi. bizim kız diğer çocukla ilgileniyordu. sanırım tatil boyunca içinde tuttuğu libidoyu artık son gecede salmış, makaraları koyvermişti.

    ikisinin de ilk seansı çok kısa sürdü, tipik türk erkeği işte. her ne kadar bizim esmer oğlan "ikincide ağlatırım." dese de herkes giyinmeye başladı. fakat ortada bi külot sorunsalı vardı, 2 külot eksikti. onlar da threesome hediyesi olarak kaldı o sahillerde.

    arabaya bindik, otele geldik. otele girişte bu sefer hiçbir sorun olmadı, çünkü resepsiyonist yerinde yoktu. otelde de devam etti tabi bazı şeyler. ama asıl önemli olan kısmen "public" olan ve suyun cazibesiyle gerçekleşen denizdeki threesome'dı.

    buradan çıkarılabilecek sonuçlar nelermiş:

    -threesome dediğiniz şey hiç ummadığınız yerde, ummadığınız zamanda karşınıza çıkabilir.
    -ilki 5 dakika sürdükten sonra "ikincisinde ağlatırım." sözü asla inandırıcı değildir.
    -pipi büzüşmesi kötü bir şeydir, nice yiğitleri madara eder.
    -threesome iyi güzel de, eleman seçimi önemli yeaaa.
    -threesome'da tek star olmak her zaman iyidir.
    -başka deneyimleri de bir ara anlatırız. öptüm babe.
    -bi de ben iyiyim de çevrem kötü hep!!!1

    not: baktım, külotmuş.


    (kirlikedi - 3 Ağustos 2011 14:22)

  • comment image

    bana kalırsa erkek için overrated bir ilişkidir.

    kadın için her koşulda alacağı zevk zaten ikiye katlanacak, ona diyecek bir şey yok. fakat erkek için, neler olup bittiğine bir bakalım;

    1. ffm ise; bu durumda ortada 2 kadın ve 1 erkek var demektir. sözkonusu 2 kadının birbiriyle sevişmeye kaptırıp erkeği piç gibi bıraktıkları komik threesome hikayelerini bir kenara bırakacak olursak, o erkeğin görsel olarak bir zevk alması dışında alacağı başka bir fiziksel zevk var mıdır? yoktur. sonuçta tek bir cinsel organınız var değil mi? ha, siz kadınlardan biri ile cinsel münasebet halindeyken, diğer kadın da strapon ile sizinle cinsel ilişkiye giriyor ise...bilemedim.

    2- mmf ise; bu durumda ortada 2 adam ve 1 kadın var demektir ki, kadın için muhtemelen sabahlar olmayacaktır. peki ya erkek(ler) için? hayır birbirinizin çükünü görmek, temas halinde bulunmak falan hoşunuza gidiyorsa o başka tabi. belki de biseksüelsiniz. bunu bir düşünün.

    3- mmm ise; bu durumda ortada 3 adam var demektir ki; ben bunun hakkında düşünmek dahi istemiyorum.

    şimdi bi de kadın için düşünün....düşündünüz mü? evet. her halükarda erkeğin threesomedan alacağı ''fiziksel'' zevk, kadının alacağı ''fiziksel'' zevk kadar fazla olmayacaktır. görsel ya da psikolojik olarak alacağınız zevkten bahsetmiyorum, ''fiziksel'' zevkten bahsediyorum.

    bu arada threesome yapmayan bi ben bi de yaşar nuri öztürk kaldık muhtemelen bu memlekette. maşallah herkes adeta birer fantazi kuşuymuş. kime sorsam ''ben yaptım!'' bravo. ne diyeyim, belinize kuvvet gençler.


    (mavikedi - 16 Temmuz 2012 20:07)

  • comment image

    threesome üzerine çokça konuşulabilir, o yüzden izninizle konuşacağım…

    bu entryimde threesomeları cinsiyetlerine göre bölmeye karar verdim, ve doğalından dört kategoriye ayırdım. şanslı kategorilerimiz: mmm, fff, mmf, ffm

    mmm: ahahaha, bu çoğğomik bak. bir iki sene önce falan bir arkadaşın evinde kanepede sızmışım, kalktım bir su içeyim falan diye. suyumu içtim, baktım benim arkadaşın odasından ses geliyor, aa ne güzel uyanık hala diye çaldım kapıyı girdim. kapıyı çalıp gel sesini beklemeden girme gerzekliğimden dolayı üç erkeği tren pozisyonunda far görmüş ceylan gibi bana bakarken buldum. gülmekten çok ama çok azıcık altıma kaçırmış bile olabilirim. asksddafgsdjkagfdj, ortada olan arkadaşın yüz ifadesini hiç unutmayacağım, “ömrüm boyunca bir daha sex yapmasam da olur” bakışı adı verdim ona asdfghjlşjhgdfa. ama sağolsunlar, bütün arkadaşlarım gibi nazik insanlardır onlar da, “istiyorsan öne geç” dediler. “yok, sağ olun yatayım ben” deyip kanepeme geri döndüm. sabah kalkınca rüya mıydı diye bir an şüphelenmedim değil, ama trenin orta vagonu olan arkadaş “günaydııın, ne güzel bir gün değil mi” diye odaya girdiğinde bütün şüphelerim kalktı. kısaca, tren olacaksa, orta vagon çoğgüzel bir yermiş gibi görünüyor. bir de kapıyı kilitleseniz iyi olur sanki ? -sizin için yoksa benim için güzel deneyimdi :)-

    bak şimdi yazarken aklıma bir hikaye daha geldi: şimdi çok sevdiğim ama o zamanlar daha yeni tanıştığım bir arkadaş hakkında… şimdi bu arkadaşla ilk tanıştığımda bakir idi, bayağı bir şaşırmıştım, arkadaş çevremde böyle insanlar pek yoktur. neyse işte millete anlatıyordum, “bakir birisiyle tanıştım ama iyi birisi”, “benim bakir/e arkadaşlarım da var” diye asldfhsaghfhgfgj. neyse bir akşam alkol alıp, 70’ler diskolarında disko topu ışıkları altında ahlaksızca dans edecekken bu arkadaş, artık mehmet diyelim kendisine, oldukça sinirli bir şeklide günah mekanına teşrif etti. sürekli bik bik konuşuyor, ilk önce masanın bana uzak olan köşesinde oturduğundan pek dinlemesem de “oral” “bütün gece” “grup” “yakışıklı” gibi kilit kelimeler duyunca “nooluooo yau orada” şaşkınlığıyla kulak kesildim. hikaye özetle şu: bir önceki gece bir arkadaşı ve potansiyel sevgilisiyle buluşmuş. sonra gecenin ilerleyen saatlerinde –yine disko topu varmış ortamda, ah o disko topu, nice gencin hayatını zehretti, ah ahhh- olay threesome’a dönmüş.birbirinden hoşlanan iki delikanlı yiyişirken bu da biraz daha bel ve kasık bölgesinde çalışmalarına devam etmiş. çağrılmış mı yoksa kendini zorla ortama mı sokmuş bilemem ama nihayetinde bir nevi kıyakçı(fluffer mıydı neydi, ondan işte) olmuş işte. diğer iki kişi boşaldıktan sonra bizim mehmet’i yataktan kovmuşlar ki hikayenin çarpıcı noktası bu! “sen kanepeye gitsen olur mu, biraz yalnız kalsak?” diyerek kapıyı suratına kapatıvermişler asfghdsajfgshafghsdakhgdsj ne güldüydüm o gece ahahahah! kıssadan hisse potansiyel sevgililer ile beraber threesome işine girişmeyin, her an kanepeye yollanabilirsiniz.

    hazır bunları yazıyorken, bir hikayemi daha anlatıyım, yine konumuzla alakalı bir anımdır. şimdi yakın bir arkadaşım ve sevilisi threesome yapmak istediler, tanıdıkları birisi olsun da istemediler ayrıca. zaten, benim arkadaş çok da muhteşem bir görünüşe sahip olmadığından isteseler de bulamazlardı pek :/ neyse romeo’da çift olarak bir profil açtılar, trene üçüncü arıyoruz temalı. dedim ya benim arkadaş estetik açısından başarısız bir arkadaş diye, çiftin fotoğrafını gören kimse threesome işine girişmek istemedi. sonra arkadaşı kestiler fotoğraftan, mesaj yağmaya başladı asdfgglşihhfds tamam mesaj geliyor da, bizimkinin fotoğrafını istiyorlar doğal olarak, gönderince de bir daha ses seda gelmiyor. yine kıssadan hisse, çiftin bireyleri arasından genel geçer estetik değerleri babında uçurum varsa bu işe girişmeyin. bir tarafta yıkılmış bir ego, bir tarafta arşa değen bir göt ile ilişkinize devam etmek zorunda kalabilirsiniz.

    of, ne çok anlatacak şeyim varmış! yoruldum, şimdilik mola vereyim.

    continued….

    next: fff (genel bakış, her yola gidebilirliği ve çeşitli seks oyuncaklarının etkisi)


    (yirmibesbininci - 18 Ocak 2013 16:56)

  • comment image

    (benim için) yazması daha eğlenceli konulara geldiğimizden bu sefer arayı açmayayım.

    mmf’de çoğunlukla olarak –tabii bu benim çevremde olan- erkeklerin ikisi de hetero oluyor. ikisi de hetero iken niye böyle bir atraksiyona girdiklerini pek bilmiyorum ama oluyor. e hal böyle olunca, sağlıklı bir threesome için gereken hiçbir koşul gerçekleşmemiş oluyor. iki erkek de, resmen kadının üstüne çullanıyor. hadi burayı geçtim, belki burası kadının istediği şey belki de(nasıl ya, daralmıyor musun kadın?) ama bir de bu iki hetero erkek homofobik olabiliyor ki orası çok ilginç. bu gözler, kadına saldırmaya çalışırken, penisi diğer adamın penisine değmesin diye eliyle penisinin sağ tarafına set çeken adamlar gördü askjfdshafjksdahj hayır be adam madem yabancıpenisfobin var be işi var senin orada!? bu mmf’lerde ne arkadaşlıklar ne dostluklar bozuluyor senin haberin var mı?

    neyse yine bir arkadaşım ekolünden hikayeler gelsin… dedim ya bazen erkelerin ikisi de hetero oluyor da kadının üstüne çok geliyor diye, bir gün bizim arkadaşı böyle hastaneye kaldırmışlar ashjkhsafdljlksad anlattığına göre, bayağı bunalmış, kendisi de panik atak hastasıdır zaten. önce bağrınmış “kalkın lann nefes alamıyorum”, birden panik atak krizi geçirmeye başlamış (ilk defa değil tabii). kadın kalp krizinden ölüyor diye adamların ödleri boklarına karışmış ambulansı aramışlar, içlerinden biri o an tüymüş; diğeri de ambulans gelince kaçmış aklsdhfjksafjksa sanki alınlarında threesome yapıyorduk yazıyor gibi topuklarını kıçlarına vura vura hisarüstü semalarında kayboldukları bildirilmiş. hayır grup yaptıkları ortaya çıksa ne olacak, üniversite öğrencisi bunlar. kendilerini mileltvekili sanıyorlar herhal!

    ataerkil ve dolayısıyla heteronormatif bir dünyada yaşadığımızdan mmf diyince insanlar tecavüz gibim, kadının ahının gidip vahının kaldığı bir olay tahayyül ediyorlar. oysaki üç kişi de versatile olduktan sonra bu grup da diğerleri kadar eğlenceli, siz eğlenmesi bilin yeter ki. ilk hikayeler biraz korkunçlu oldu ama şimdi de eğlenceli hikayeleri anlatacağım.

    mmf’in salt korku hikayesi değil hikayelerimizin ilk halkası gay bir çiftin bir kadınla seks yapması ki, ilginç bir şekilde çok iyi geçtiğini anlattılar. gay çiftten biri hayatında kadınla hiç sevişmemiş, çok da istiyormuş. nasıl olduysa bir gün böyle bir şans doğmuş, onlar da değerlendirmişler doğal olarak. bir iki hafta sonra bana anlatırken çok önemli bir sorunsal kafama takıldı: anlattıkları şey mmf miydi yoksa ffm mi? asjksdfhjksjfsklafhjsk neyse bayağı geyik yaptık bunun üzerine, ama üç kişiyi de yakınen tanıdığımdan çok uzatmadım konuyu, pek ayrıntısını bilmiyorum. güzelmiş diyelim geçelim….

    korku hikayesi sanılıyor diyince parantez açmam lazımdı bu kadına özel, mmf’in ortasındayken, bakire olduğunu söyleyen kadın gibi tipler de var asdfghlşsfjkjf (herkes korkmuyormuş demek ki!) 3 gün önce falan duydum bu olayı, hala ara ara gülüyorum asksfdjskahfdsahf. bana anlatan insan ne yaptı burada pek bilmiyorum ama ben olsam, elim çükümde, “e naapçaz ki biz” diye boynum bükük kalırdım. kadının kafaya gel, “bozdum mu tam bozarım, aldım mı tek(?) kalemde…. ölümüne sevişirim, yeter ki sen hayal et” jsadgfhsajgfhsa (hani böyle dalga geçiyorum da kadını yargılıyorum sanılmasın, sadece cesaretine ve hayal gücüne hayran kaldım)

    oysaki ne idüğü belirsiz üç kişiyle çok eğlenceli olduğu söylenenler arasındadır. bazı ortamlarda arkasından faghag denilerek dedikodusu yapılan bir arkadaşım, biseksüel(ben uydurdum tam bilmiyorum yönelimlerini aslında) iki erkekle grup yapmış, anlatıyordu. tren yapmışlar, harbiden de orta vagon muhteşemmiş! ha, tabi daha çok mmm gibim olmuş, bizimki strapon kullanmış. anladım ki, orta vagon her tür threesome da güzel bir şey, zira o kadında da “ömrümde bir daha sex yapmasam da olur artık” bakışından onda da eser miktarda vardı aslkşsajdfkslahfkas

    bir çiftle yanlışlıkla threesome yapan biri de hayatındaki en kötü tecrübelerden biri olduğunu söylüyordu. yanlışlıkla threesome nasıl yapılır? öncelikle alkol ve disko topuna ihtiyaç var dlskfhjsakaa sonra gerçekten beyni çalışmayan bir erkeğe ihtiyaç var ashsdfjkalj hayır iki saat seks yapıp nasıl karşındakinin erkek olduğunu anlamadın, gerçekten bunu da ben anlamadım. bu arada çift derken, tamamen sallıyorum diğer kadın ve erkek birbirilerini tanıyorlar ama ilişkilerinin doğasını bilmiyorum. bir tek onları çok sevdiğimi söylüyorum buradan hjasdlfhalas homofobik adamın gözlerini açtılar ya, daha ne isteyeyim. sarhoş ve kafabidünyapekhatırlaıyorumarkadaşa göre o bir kadınla yatmak için bir eve gitmiş, sonra iki kadın olmuş, sonra sabah kalkınca bir tanesinin erkek olduğunu fark etmiş ksldfjlsahfjkas olayı hatırlamasa anlayacağım ama detaylı bir şekilde hatırlıyor, adamın dövmelerini bile hatırlıyor da tek sorun adamı madam olarak hatırlaması ksladhfjksahdfa neyse, bu hikayenin asıl olayı “gözünü kapadığında herkes biraz biseksüeldir” teorimi desteklemesi.

    bir de seyrediciler var. eminim ki bu fantezinin bir adı vardı ama aramaya üşeniyorum. bunu mmf’de ele alacağım çünkü 1. izleyerek de olsa birisi cinsel aktiviteye katılıyor; 2. genelde erkelerin daha çok izlediğini duydum. genel olarak bazen anlaşmalı bazen sürpriz bir şekilde yatmaya gidilen kadının sevgilisinin, kocasının da izleyerek ve mastürbasyon yaparak olaya dahil olduğunu biliyorum. ama bence sürpriz olanı ayıp! yani herkesin sınırları var, kimse bir kadınla seks yapmaya gittiği yerde karanlıkta oturan sakallı bıyıklı amcanın çıkmasını kaldırmak zorunda değil(homofobi falan olmak zorunda değil, insanları böyle tuzağa düşürmeyi kabul etmiyorum ben). ne o öyle, yırtık dondan çıkar gibi! hadi kabullendin adamın size bakıp çükünü ellemesini, insan yine de diken üstünde oluyor, kötü mü görünüyorum falan filan diye. (tabii, bu seyrediciler olaya hiç karışmayanlar; yoksa threesome’larda arada sırada bir kişinin dinlenmek için biraz uzaklaşıp izlemesi işin doğasındandır. o hep olur. )

    bu arada disko topu ne diye soranlar oldu onlara cevabım;

    bir bilmecem var çocuklar
    hadi sor sor sor
    argo’da dalga da denir
    acaba nedir nedir
    romario denince akla
    tamam şimdi buldum(e bulmuşsunuzdur herhalde)
    hemen onun adı gelir
    ** ** **

    continued…

    `next:` ffm (popülerliğin dayanılmaz hafifiliği –erişilebilirliği-)


    (yirmibesbininci - 21 Ocak 2013 17:30)

  • comment image

    eğer ki bunu yapan erkek parasını verip iki karı tutup yapmadıysa, yani şöyle taş gibi iki hatunu alkolün falan da etkisi olmadan ayarlayabildiyse bu işi yaptıktan sonra huzur içinde ölebilir.
    (bkz: zirvede bırakmak)


    (seryer - 5 Şubat 2013 21:06)

  • comment image

    ya valla ölüyorum uykusuzluktan; ama tespit yapmadan duramıycam öyle yatarım.

    şimdi dünya üzerindeki her erkek 2 kadın 1 erkek olayına sazan gibi atlar; çünkü yıllarca nasıl daha fazla kadınla birlikte olabilirimi hayal ediyorlar. o yüzden de lezbiyen çiftleri seyretmeyi seviyorlar; çünkü aralarında olmayı hayal ediyorlar. sanki 2 kadın olunca çok daha fazla zevk alacaklarmış gibi. bence çok daha fazla yorulacaklardır.

    fakat tabii ki erkekler 2 erkek 1 kadına pek yanaşmıyorlar ve tabii ki sıcak bakmıyorlar; çünkü o kadını paylaşma istekleri yok. kadın sadece onu izlesin, onla ilgilensin ve tabii ki onun sayesinde tatmin olup, onu düşünsün isteği var.

    peki neden bunu istiyorlar? işte o kısmını pek çözemedim hala...


    (candyline - 22 Nisan 2013 22:19)

  • comment image

    avustralya'li komedyen dave hughes bir sovunda bunun uzerine espri yapmis, kimisi gulmusken, kimisinin midesini kaldirmistir.

    - i had a threesome once, while my wife was pregnant for my son. that should count.


    (quasideus - 22 Nisan 2013 22:35)

  • comment image

    ben unutmuşum sonuncusunu(ffm) yazmadığımı. ama yine havalar ısındı, herkesin hormon düzeyi arttı, beyinlerine hücum etti. bütün insanlar da çok güzel agdslşdfkjsşj.

    ffm herhalde en popüler threesome’lardan birisi. belki benim çevremde çok fazla olduğu için böyle düşünüyor olabilirim tabii. o yüzden diğerleri gibi hikaye ve anekdot sıkıntısı çekmeyeceğim.

    nisan sonuna doğru, havalar yeni yeni ısınmaya başladığında bir hafta içinde iki tane threesome’a davet edildim. edildim de ne oldu? hiçbir şey! üzerimde uğursuzluk mu vardır nedir, görünüşüne göre çok kurak bir haftaydı. ama bazı şeyler dikkatimi çekti tabii ki, kadınlar –cinsel yönelimi ne olursa olsun- çok istiyor ffm’i. sadece bu iki teklif değil, genelde gözlemlediğim kadarıyla bu ffm’e hep bir kadın ön ayak oluyor. kadınları merak ediyorlar ama ne olur olmaz, bir de penis bulunsun mu diyorlar acaba?

    neyse, önceliklee çok derin bir soruna dikkat çekmek istiyorum: bir hetero çiftin yanına gelen misafir problematiği…. öncelikle o çift sizin arkadaşınızsa yapmayın etmeyin arkadaşlar. yüzde 90* ihtimalle o çiftte bir kıskançlık fırtınası çıkar ve siz de arada kalırsınız. daha da kötüsü yüzde 10 ihtimalle, çift sürekli birbiriyle ilgilenir, dışlanırsınız. hayır, bir misafirlik adabı var, değil mi? 2 saat önce “yirmibeşbininci, şarabını tazeleyim mi” diye soran misafirperver insanlar, suratına bile bakmıyorlar. insan bir oynaşır en azından, misafirin hatırına. ben ev –yatak- sahibi olduğumda, misafir kendini dışlanmış hissetmesin diye, kendi sevgilime çıkışmışlığım vardır. o yüzden çok dertliyim, gerçekten. madem istemiyorsun, beni niye o yatağa soktun? moralim bozuldu bak şimdi :/

    bir de tabii, çiftin kendisi var. onlar da haklı tabii. sevgilini başkasıyla sevişirken görmeyi çoğu insan kaldıramıyor. threesome yüzünden ayrılan görmedim ama o noktaya gelen birkaç çift gördüm. ha, tabii mmm’de de kıskançlık yapan çift gördüm de, ffm’ler de biraz daha farklı. uzun uzun anlatmaya gerek yok; “sen benden çok o kadınla ilgilendin”’den erkeğin performans anksiyetesine kadar yolu var bu işin.

    ey, vanilla sex taraftarı heteroseksüel çiftler! uzak durun, başkasını sorunlarınıza ortak etmeden önce diğer şeyleri deneyin. bdsm var, role playing var, bir sürü ama bir sürü oyuncak var, swinger var, pegging var, pissing var, vore var…. “nerede hareket orada bereket"'ten önce kendi sınırlarınıza göz atın. threesome’la seks hayatımıza renk kattık diye hemen kolaya kaçmayın. genç ve masum kadınlarımızı boşuna üzmeyin :/

    bir de tembellikten ffm seven bir kadın biliyorum yahu ben! bayağı da yakın bir arkadaşım. düşünün, kadının hayatını bir hayvan ile özdeşleştirecek olsam “panda” derdim. geçenlerde bambu sandalye falan almış, onun üzerinde yaşamaya başlamıştı en son agşfhajklfdjsa. nasıl olduğunu anlamadığım bir şekilde threesome yaptı ve sonrasında aydınlanma yaşadı. beş dakika sevişip, sonra mola verip diğerlerini seyretmek dayanılmaz hafifliği onu çekmiş. meğer kadın senelerdir, uzun uzun sevişmeye üşendiğinden bambu yiyormuş! üşengeçlikte böyle bir noktanın var olabileceğini aklıma bile getiremezdim. geçenlerde vibratör aldık ona, bakalım, belki ffm’den bile vazgeçer….

    hikaye sıkıntısı çekmem demiştim ama çektim. hatırladıklarım, duyduklarım birbirinin kopyası genelde. üç kişi eşek gibi içiyor, kadınlar yiyişmeye başlıyor, sonra ortamdaki erkek de işin içine giriyor….

    sıkıcıymış yahu bu!*


    (yirmibesbininci - 6 Mayıs 2013 16:44)

Yorum Kaynak Link : threesome