aynı yıl çekilmiş the life and death of peter sellers'la önemli benzerlikler taşıyan film. ikisi de biyografik olduğundan benzemeleri normal tabi, ama teknik açıdan da birçok benzerlik var. ayrıca hakkaten güzel film olmuş, insanın kevin spacey'ye olan hayranlığını artırıyor. adamın on parmağında on marifet maşallah.

(codename47 - 24 Aralık 2006 22:25)

kesinlikle izlenmesi gereken bir film. bittikten sonra etkisi devam eder ya bazı filmlerin, kafada bazı sahneler, bazı sözler dönüp dolaşır defalarca; işte ondan.
kevin spacey gerçekten, samimi sade ve anlatmak istenileni çok güzel anlatan bir film ortaya çıkarmış. rolüne uyum sağlamayı filan bir kenara bıraktım, sanki kendi hayatını oynuyormuş gibiydi. ayrıca kate boshwort de güzelliğiyle büyüledi film boyunca onu da söylemeden edemicem.

(mutasyon oncesi sessizlik - 4 Şubat 2008 02:55)

kevin spacey nin nasıl bir sinema tanrısı olduğunu görmemizi sağlayan filmdir.mükemmel oynuyor,yaşıyor,hissediyor,hissettiriyor.sesinin harika olması da cabası.bu tarz film sevenler kaçırmamalı kesinlikle.evet evet pişman olursunuz.

(elluin - 13 Haziran 2008 14:23)

x-files 1. sezon 12. bölüm. misafir oyuncu brad dourif aşmış bitirmiştir. scully babasının ölümüyle girdiği bunalım sonucunda, kendi ailesini öldüren ve birkaç gün sonra idam edilecek olan psikopat bir katilin babasından haber getirdiği iddiasına inanıp inanmamak arasında gidip gelir. paranormal olaylara inanmaya ilk kez bu derece yaklaşır.

(zakdem 80 - 16 Şubat 2009 15:15)

sözleri aynen şöyledir ;

somewhere beyond the sea
somewhere waiting for me
my lover stands on golden sands
and watches the ships that go sailin
somewhere beyond the sea
she's there watching for me
if ı could fly like birds on high
then straight to her arms
i'd go sailing
ıt's far beyond the stars
it's near beyond the moon
ı know beyond a doubt
my heart will lead me there soon
we'll meet beyond the shore
we'll kiss just as before
happy we'll be beyond the sea
and never again ı'll go sailing
ı know beyond a doubt
my heart will lead me there soon
we'll meet (ı know we'll meet) beyond the shore
we'll kiss just as before
happy we'll be beyond the sea
and never again ı'll go sailing
no more sailing
so long sailing
bye bye sailing...

(alpocusto - 31 Mayıs 2003 13:51)

a life less ordinary isimli eglenceli filmdeki bir sahnede ewan mcgregor ve cameron diaz beraber baslangicta karaoke daha sonra ise gercek bir show' a donusturerek soyledikleri guzel sarki.

(bumerang - 28 Temmuz 2003 08:25)

fransızcası la mer olan şarkının ingilizcesi beyond the sea olan şarkı. yani bu şarkı bi tane^* sözleri çogul, seslendirenleri çogul. (nası anlatıyorum) bobby darrin haricinde, fransızcasını patricia kaas seslendirdi hafif nevrotik bir tavırla. patricia kaas haricindeyse french kiss isimli meg ryan'lı kevin kline'lı romantik komedide, bizzat kevin kline seslendirdi fransızca sözleriyle, 'la mer' olarak yani ve dinleyeni hayrete düşürdü. ve evet en son finding nemo'nun jeneriginde robbie williams yorumuyla i$itildi. nemo'nun sonunda da çok güzel gider, şeker gibin.
çok güzel şarkıdır. ingilizcesi de fransızcası da birbirinden güzel.

(bee - 16 Ekim 2003 16:52)

kate bosworth un yine guzelligiyle bizi buyuleyecegi film.

(tnl - 9 Ekim 2004 18:31)

(bkz: beyond the bounds)

(fragman - 9 Ekim 2004 18:46)

basrolünde kevin spacey 'nin oynadigi, bobby darin 'in hayatinin konu alindigi, maalesef giselerdeki basarisizligiyla alexander'i hatirlatan film. tabii gisede basarisiz olan filmlere daha bir umut ve sempatiyle bakan biri olarak filmin basarili bir film olabileceginin de kuvvetle muhtemel oldugu düsünülmektedir.

(ziggy - 30 Ocak 2005 11:53)

bobby darinin şarkısı.aynı zamanda x files'ın bir bölümünün adı.

(margi kleinjan - 5 Ekim 2001 15:15)

xfiles in 1. sezonunda scullynin babasinin oldugu bolumdur...

(scully - 5 Ekim 2001 23:08)

"bobby darin'i oynamak için doğduğunu söyleyen kevin spacey, bu filmin neredeyse her şeyi: filmin yazımına katkıda bulundu; yapımı, yönetmenliği ve başrolü üstlendi; şarkı söyledi ve hatta dans etti. otuz yedi gibi genç bir yaşta ölen efsanevi şarkıcı bobby darin, kısa yaşamına birçok başarı sığdırmıştı: iki grammy, bir altın küre, bir oscar adaylığı, "mack the knife" ve "splish splash" gibi çok parlak standartlar ve şöhret... hem de sağlık sorununa, o ateşli romatizmaya rağmen. darin'in filmde kullanılan bütün ünlü şarkılarını spacey söyledi."

cumleleriyle aciklanmis film.. gise basarisizligini hic mi hic onemsemiyorum zaten cogu zaman (istisnalar haric) oscarlari da abuk subuk filmlere verenler yine ayni amerikalilar degil mi?

10 nisan 2005 pazar aksami emek sinemasinda 21.30 da festival kapsaminda gosterilecektir, ve sinirli sayida halen bilet vardir bu filme.

turkce ismi icin,
(bkz: hayatimin sarkisi)

(la traviata - 8 Nisan 2005 14:37)

bobby darin'in gerçek yaşam öyküsünü lewis colick'le birlikte senaryolaştıran oyuncu kevin spacey'in yönettiği bir sinema filmidir. film, 25 yıldır warner bros'un tozlu "projeler" rafında beklemekteymiş. izleyenler filmi beğenebilir ya da nefret edebilirler. her iki durumda da var'olan tek gerçek, kevin spacey'in bu filmi yapmayı çok istemesi olacaktır. spacey filmin her karesinde, vizöre her bakışında bu isteğin pırıltılarını ve istediği işi yaptığı için duyduğu heyecanı bana da aktardı. bu nedenle gişede yere yapışsa da başarılı bir projedir. ayrıca kevin spacey'in şarkılardaki mükemmel yorumunu hiç unutmayacağım. beni daha ne kadar şaşırtacağını bilmiyorum. ayrıca john goodman, bob hoskins, brenda blethyn ve çocuk darin rolündeki william ullrich'in oyunculukları izlemeye değerdi.

(bkz: tayfun bademsoy)

(ranini - 11 Nisan 2005 00:30)

ben, buyuk konusmamak gerekiyor belki de ama, kevin spacey in bu kadar icten, bu kadar isteyerek, bu kadar yasayarak oynayabilecegi bir film olabilecegini zannetmiyorum bir daha...

o soyledigi sarkilar... o danslar... o mimikler... o enerji.. o gozlerindeki isilti...

izleyin.. izlettirin.. ve tadini cikarin..
tesekkurler ist. film festivali, boyle bir filmi izlememi sagladigin icin...

(la traviata - 11 Nisan 2005 03:47)

kevin spacey'nin şahane müzikali. spacey'nin müthiş bi aktör olduğunu biliyoduk zaten ama aynı zamanda çok iyi bir şarkıcı, yönetmen ve senarist olduğunu da görmek bende bu adamın gerçekten k-pax'ten gelmiş olabileceğine dair kuşkular uyandırdı. müzikal sevmeyen biri olmama rağmen film boyunca spacey'nin harika seslendirdiği parçaları keyifle dinledim. çok tatlı bir film. soundtrack'i de ares'te varsa tam değmeyin keyfime olacak. kevin spacey'nin hayalini gerçekleştirirken çok mutlu olduğu, büyük zevk alarak oynadığı belli. gözlerim doldu valla.

(magdalena - 11 Nisan 2005 22:45)

kevin spacey'nin sadece muhteşem bir aktör olmadığını kanıtladığı filmdir. bu adamdan senarist de olur, yönetmen de... tek gereken kendini bir işe adaması. filmi izledikten sonra diyorsunuz ki keşke kevin spacey bir yarım yüzyıl önce doğsaymış da, bir frank sinatra bir bobby darin olsaymış. onların karşısında rakip olarak yerini alsaymış. her yaptığı işi mükemmel yapmak zorunda mı bu adam? bir şarkıcı olmadığı kalmıştı.

(fang - 5 Mayıs 2005 23:55)

bu filmin yapımında kevin spacey kadar kevin spacey'in egosunun da katkısı olmuş anlaşılan, kendisi oynamış, söylemiş, yönetmiş, prodüktörlük yapmış... ama güzel de bir film çıkarmış. belli ki bobby darin'e karşı büyük bir sevgisi veya bir gönül borcu var, burada onu yerine getirmiş gibi görünüyor. bunun dışında film, 50-60'ların müzikli şarkıcılı filmlerini hatırlatır yarı müzikal bir havada ilerliyor, bolca dans ve şarkı da var. bu açıdan bazen biraz ilgim dağılsa da severek izledim filmi. 2000'lerde pek beklenmeyecek tarzda başarılı bir nostalji ile ele alınmış film.

bir ufak dipnot, filmin iki sahnesinde darin'in atlantic'deki prodüktörü ahmet ertegün de görünüyor. işin ilginç tarafı, kendisini oynayan aktör de bir türk, yukarıda da adı geçen tayfun bademsoy. bunun dışında gece kulüplerinin kapılarında görünen bodyguard'lardan bazıları da türk oyuncular (ki bunların gerçekten almanya'da bodyguard'lık yapan kişiler oldunu sanıyorum). bu arada almanya'ya nerden geldik derseniz, filmin çekimleri büyük oranda ingiltere ve almanya'da yapılmış... ilginç bir film.

(hayt huyt - 15 Haziran 2005 19:14)

pazar öğlenini piç eden filmdir kanımca, filmde herşey o kadar şeker o kadar sade ve okadar güzeldi ki, pazar birası denen şey bile boğazda düğmük düğmük kaldı, eline sağlık kevin paşa demekten başka birşey bırakmaz insana. şık film, çok hemde

(krusty - 5 Mart 2006 15:36)

--- spoiler ---
filmden sonra klasik yapılan araştırmalardan sonra varılan sonuç şudur ki, bobby las vegasda söylemeye başladıktan sonra başka bir bayanla daha evlenmiş ama bunu filmde görmüyoruz, saygıdan dolayı sanırım, olsun, böylesi belki de daha iyi.
--- spoiler ---

(krusty - 5 Mart 2006 15:53)