Süre                : 1 Saat 30 dakika
Çıkış Tarihi     : 08 Ekim 1983 Cumartesi, Yapım Yılı : 1983
Türü                : Döküman,Biyografi
Taglar             : yazar,yazar,Sanat,sanatçı,Beat Kuşağı
Ülke                : ABD
Yapımcı          :  Citifilmworks , DPI , Pinball London
Yönetmen       : Howard Brookner (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Francis Bacon (IMDB), Mortimer Burroughs (IMDB), William S. Burroughs (IMDB)(ekşi), Lucien Carr (IMDB), Jackie Curtis (IMDB)(ekşi), Allen Ginsberg (IMDB)(ekşi), John Giorno (IMDB), James Grauerholz (IMDB), Brion Gysin (IMDB), Lauren Hutton (IMDB), Patti Smith (IMDB), Terry Southern (IMDB)

Burroughs: The Movie ' Filminin Konusu :
Burroughs: The Movie is a movie starring Francis Bacon, Mortimer Burroughs, and William S. Burroughs. Burroughs: The Movie explores the life and times of controversial Naked Lunch author William S. Burroughs, with an intimacy never...


  • "karisinin kafasinin ustundeki bardaga nisan almisken iskalayip kadincagizi vuran adam.."
  • "bugun olum yildonumu.uzun yasamamak icin elinden geleni yapmis olmasina ragmen, seksen uc yil dunyanin tozunu yutup, okuyalim diye bizlere kusmustur. okuduk, tadi guzeldi."




Facebook Yorumları
  • comment image

    karisinin kafasinin ustundeki bardaga nisan almisken iskalayip kadincagizi vuran adam..


    (yok - 9 Şubat 2000 16:08)

  • comment image

    "...iktidarı elinde tutan insanlar kendi rızalarıyla ortadan kaybolacak değiller, haliyle polislere çiçek vermek hiç bir işe yaramaz. mevcut düzen bu düşünce tarzını teşvik eder; onların en sevdikleri şey şiddetten kaçınmak ve sevgidir.

    bence bir polise çiçek vermenin en güzel yolu, yüksek bir pencereden saksısıyla birlikte bırakmaktır... "

    demiş, olayı özetlemiş yazardır. ["prisoners of the earth come out," the job: interviews with daniel odier (1969) ]


    (domno epotus - 8 Aralık 2008 15:52)

  • comment image

    yobaz, gerici, islamcı ve şeriat yanlısı akp ve fethullah inc. zihniyetinin yeni bir saçma sapan sansür kararının kahramanı olmuş dünyaca ünlü beat kuşağı yazarı.

    neymiş kitap türk ahlakına uymuyormuş. ulan hangi ahlak bu. beat kuşağını bilen bilir. küçücük çocuklara, yetişkin kadınlara tecavüz edip ırzlarına geçmek, toplu tecavüz eylemlerine katılmak, kadınları dövmek, öldürmek, şiddet uygulamak daha mı ahlaklıca ulan insanların alkol içip rızalarıyla birbirileriyle ilişkiye girmelerinden, uyuşturucu kullanmalarından, başıboş yaşamalarından. sikeyim türk örf ve ahlak yapısını da.


    (lanetli cenin - 25 Nisan 2011 21:36)

  • comment image

    muzır kurul, yumuşak makine için buyurmuşlar ki:

    *kitapta konu bütünlüğü yok

    *gelişi güzel kaleme alınmış

    *anlatım bütünlüğüne riayet edilmemiş

    *argo ve amiyane tabirler kullanılmış

    *objektif yaklaşımlarda bulunulmamış

    e, biz de bunun için seviyoruz ya üstadı...


    (in cold blood - 26 Nisan 2011 13:08)

  • comment image

    kitabı*, yüce türk milletinin yılmaz ahlak bekçileri tarafından yasaklanmış. sebep? "beğenmezük!"

    başbakanlığın o cici isimli kurulundan biri, nur yüzlü bir büyüğümüz, william burroghs'un edebiyat sınavına girseymiş, "olmamış will'cim, giriş-gelişme-sonuç örüntüsünü kuramamışsın" dermiş. sonra da yazılısına kırık not verip, velisine ihtar notu yollarmış: "william zeki çocuk ama aklı fikri hep haylazlıkta"
    sonra da büyük ihtimal, evine gidip huşu içinde risalesini okurmuş.

    ama olmamış işte. ondan sonra william büyümüş, dış mihrakların ta içimize uzanan eli haline gelip, zinhar ahlaksızlık etmeyen, tecavüzün adını bile bilmeyen, boğazından haram lokma geçmeyen muhteşem toplumumuza, körpe zihinlerimize ahlaksızlık tohumları ekmeye başlamış. mel'un zındık!

    şu sıralar, kutsal topraklarımızda yaşıyor olsaydı, elbet onun da evine bir ekip gönderip almasını bilirdik, içerde bi güzel ezip terbiye ederdik, ama şanslı piç, burada değil. artık biz de, o günah tohumu yazılarını "hukuk çerçevesinde" siliverdik, napalım.


    (m4rilyn - 27 Nisan 2011 00:52)

  • comment image

    “her sabah uyandığımda amfetamin, sade kahve ve afyon ve bir bardak tekila içiyordum.ardından uzanıp gözlerimi kapıyor ve bir önceki gün olanları hatırlamaya çalışıyordum. gündüz vakitleri genellikle kayıp zamanlardı. bazen bir rüyadan uyanır ve “tanrıya şükürler olsun gerçekten öyle bir şey yapmamışım!” dersiniz . kayıp bir zamanda olanları bir araya getirmeye çalışırken, “tanrım, gerçekten yaptım mı öyle bir şey?” diye düşünürsünüz. bunu söylemekle düşünmek arasındaki çizgi neredeyse belirsizdir. bunu söylediniz mi yoksa sadece düşündünüz mü?” junky

    kendisi ile ilgili ilk okuduğum aforizması “konuşmak yalan söylemektir.” di. kimse? tercüme etmişti herşeyi aslında bir cümleyle. bu kimsenin herşeyini okumak istediğim adam haline dönüşmesi aynı ana tekabül eder. 19 yaşındaydım ve bunu erteleme kararı aldım. ertelememin sona erdiği burroughsla tanışma vaktimin geldiğini düşünmeye başladığım zamanlar 21 ime denk geliyor bir türlü gidip ilk kitabını alamadm. bu bir nevi onu tüketmek istememek gibi. sonra bir gün evimizin arkasındaki kitap evine gidip ilk kitabı junky’i aldım. oliver harris'in önsözde bahsettiği gibi ilk kitabı biraz daha otobiyogratif ve diğer kitaplarına nazaran okunması basit. bilerek tek günde bitirmeyeyim diye bi kaç günlük periyodlara böldüm okumamı . tavrını uslübunu okuduğum birkaç kısa metin üzerinden tahmin edebiliyordum tahmin ettiğim gibiydi de. burroughs anlatıyordu.. ben dinliyordum. ama ben başka şeyler de bekliyordum. belki kendi içimde ben mi çok abarttım burroughs’u diye asılsızca düşünürken; 50 sayfa kala sordu bu soruyu. ağzım nasıl kulaklarımda. bi sigara yaktım, kitabı yerine bıraktım. öbür gece kalan 50 sayfayı okudum. ilk kitabını bitirdiğim gece rüyama gelmeyi de eksik etmedi kendileri.


    (line - 14 Ağustos 2013 18:08)

  • comment image

    bugun olum yildonumu.

    uzun yasamamak icin elinden geleni yapmis olmasina ragmen, seksen uc yil dunyanin tozunu yutup, okuyalim diye bizlere kusmustur. okuduk, tadi guzeldi.


    (mikua - 2 Ağustos 2014 15:11)

  • comment image

    liseye giderken, edebiyat hocasının elinde görmüştüm bu amcanın bir kitabını. okul çıkışında koşa koşa beyazıt'a, sahaflar çarşısına gittim. adını okuyabiliyorum fekat soyadını nasıl okuyacam diye kıvranıyorum. kağıda yazmayı akıl ettim sonunda. daldım bi dükkana. kağıda baktı kitapçı, adeta ilber ortaylı edası ve özgüveniyle "tıhı" dedi. "kim okuyacak, sen mi?" diye de ekledi. hıyar gibi baktım adamın suratına. kafasını sallayıp sırıtarak kitabı aramaya başladı. şu kedili olanı buldu. "al" dedi. "başka kitabı yok mu?" dedim. "yea sen bunu oku bakalım, bişii anlayacak mısın bakalım" dedi aynı yavşak ses tonuyla. parasını verdim çıktım.

    nasıl gıcık olduğumu izah edemem. eve gidip hıphızlı okudum. bir bok anlamadım. bir daha okudum. yine anlamadım. lise eğitimim boyunca çeşitli yerlerde çokça okudum. hiçbir bok anlamadım.

    bir iki sene evvel kitaplıkta gözüme çarptı. aldım raftan. okudum. hayatım değişti. dünyaya artık başka bir pencereden bakıyor, eserin muhteşemliğine inanamıyordum..... şaka lan. yine bir bok anlamadım. kitapçı ağabey öngörüsünde haklıymış. bendeki o potansiyelsizliği görmüş adam. bu da böyle bir anımdır.


    (kullanici girisi - 2 Ağustos 2014 15:56)

  • comment image

    punk akiminin guclu oldugu 70'lerde, kendisini ilah olarak goren ve kendilerini de "no future generation" olarak adlandiran punkcilar icin; "kendilerine no future generation diyorlar ama esas no future generation'a afrikadaki, onasyadaki veya filistindeki cocuklar dahil, punkcilarsa bir avuc zuppeden ibaret" gibi biseyler soylemis, takdirimizi kazanmis uzun boylu yazar.


    (tonyterrino - 3 Haziran 2004 15:58)

  • comment image

    beat yazarlarının en karizmatiği.
    uyuşturucu maceralarını "junkie" adlı eseriyle kitap haline getirmiş, kafasının iyi olduğu bir anda karısını poligon olarak kullanmıştır. inanılmaz bir silah koleksiyonu vardır. allen ginsberg ile aşk yaşamıştır ama bir süre sonra ondan sıkılıp başka erkeklerle düşüp kalkmıştır. müthiş cut-up tekniğiyle edebiyat literatüründeki yerini almıştır.

    dedesi hesap makinesinin mucididir ayrıca.


    (tabularasa - 19 Eylül 2001 19:15)

Yorum Kaynak Link : william burroughs