Limelight (~ Sahne isiklari) ' Filminin Konusu : Umutsuzluğa düşmüş bir balerini yeniden hayata döndürmeye çalışan komedyenin hikayesi.
Ödüller :
The Great Dictator(1941)(8,5-175627)
City Lights(1931)(8,5-142289)
The Circus(1928)(8,1-22836)
Monsieur Verdoux(1947)(8,0-13853)
The Chaplin Revue(1959)(7,8-982)
A Dog's Life(1918)(7,8-6405)
The Immigrant(1917)(7,7-6470)
The Pilgrim(1923)(7,4-3667)
Shoulder Arms(1918)(7,3-5809)
A King in New York(1957)(7,2-6413)
A Woman of Paris: A Drama of Fate(1923)(7,1-4249)
A Countess from Hong Kong(1967)(6,1-4687)
Academy Awards - Oscar : "En İyi Film Müziği"
BAFTA : "BAFTA Film Award-Most Promising Newcomer to Film"
(bkz: gülerken ağlayanlar)
(luzumsuzadam - 25 Ekim 2006 04:16)
19.yy'da elektrigin hayatimiza girmesinden once kullanilan sahne isiklarina verilen isim. adini kirectasinin ingilizce karsiligi limestone kelimesinden alir. kirectasindan bir silindirin icinden gecirilen oksijen ve hidrojen gazlarinin tutusturulmasi ve elde edilen yuksek isidaki alevin kirectasi silindiri akkor haline getirmesi esasina dayanirdi. bu silindirin gerisine yerlestirilen icbukey bir ayna ve onune konulan mercek ile de isigin dar bir huzme ile yayilmasi saglanirdi. gunumuzde kirectasi silindirin yerini elektrikli ampuller almis olsa da, genel duzenek temelde aynidir.charlie chaplin'in filminin turkce cevirisinin sahne isiklari olmasi, muzik kluplerine isim olarak secilmesi ve kelimenin ayni zamanda ingilizcede ilgi ceken, ilgi odagi anlamina gelmesi bu nedendendir.
(gerry - 16 Mart 2007 02:58)
bilge chaplin'in en etkileyici filmlerinden biridir. terry'nin içten ve dokunaklı calvero diye yakarışı hafızadan asla silinmez.
(calvero - 7 Mayıs 2009 14:35)
--- spoiler ---sen başarının doruğundayken seni arayacak, sana bir düşesin partisinde tanıştığınızı söyleyecek, tanımayacaksın çünkü her müzisyen gibi sakal bırakmış olacak, senin için bir bale bestelediğini söyleyecek, o an onu tanıdığını anlayacaksın, nerede tanıştığınızı onu beklediğini.. o gece beraber akşam yemeği yiyeceksiniz, thames nehrine bakan bir terasta, yaz olduğu için senin üstünde pembe bir elbise olacak, hoş kokunu duyacak ve londra rüya gibi güzelleşecek. alacakaranlığın cazip hüznünde mumların titreşimi gözlerinde dans ederken sana sevdiğini söyleyecek sen de onu her zaman sevdiğini söyleyeceksin...--- spoiler ---böyle bir hayal olur mu , bu kadar güzel mi bağlanır bir genç kız hayata.. harika bir filmdir şarlodan.
(sahrud - 17 Kasım 2009 21:04)
hüzünlü - eğlenceli - hüzünlü - komik - hüzünlü şeklinde devam eden chaplin filmi. fazla söz söyletmiyor; ama çok şey söylüyor.
(amelie poulain - 9 Şubat 2010 01:33)
bence buster keaton'la charlie chaplin arasındaki farkı en açık haliyle ortaya koyan filmdir ve kim ne derse desin charlie chaplin'in acımasızlığını ortaya koyan filmdir. oyunculuk bağlamında gördüğümüz en net olgu charlie chaplin'in tiyatro sahnesine, buster keaton'ın ise sinemaya ait olduğudur. bu filmde chaplin'in acımasızlığı ise keaton'ı yalnızca tiyatro sahnelerinde kullanmasıdır. zaten filmde mekan sayısı hayli kısıtlı ve filmin ağırlığını ortaya çıkaran sahnelerin hepsi teatral düzende hazırlanmış sahneler,, ki zengin bir prodüksiyon olmasına rağmen o dönem için lüks sayılabilecek tek şey olan şaryo hareketi bile son derece kısıtlı. gelelim bu tiyatro-sinema meselesine bu filmde "bence" chaplin sadece calvero'nun düşüşünü değil hem kendisinin hem tiyatro'nun popülerliğinin düşüşünü anlatıyor. keaton'a da bu filmde rol vermesi için başka bir neden görmüyorum, sanki "sen kazandın ama son kez benim kurallarımla oynayacağız" der gibi. bunu da keaton'ın film boyunca bir kere bile ağzını açmamasından ve calvero'nun davul içinde taşındığı sahnede bile ne yapacağını şaşırmış halde durmasından çıkardım. film genel olarak güçlü bir film ama bana filmden daha çok tiyatro, bale, müzikal ve sinemanın bir arada toplandığı fakat sinemanın en arka planda kaldığı bir eser havası verdi ki, bu yorumu iyi ya da kötü anlamda yapmıyorum.son olarak böyle kült bir filmin isminin new york'ta leş bir disco'yla özleşmesi de insanın içini burkmuyor diyor değil. evet l'art pour l'art...
(piknik tupu - 24 Şubat 2010 02:03)
(bkz: moving pictures)
(prick - 15 Mart 2010 23:09)
bu filmde genç kızın aşık olduğu müzisyen neville'i, chaplin'in oğlu sydney chaplin oynamıştır.
(sade vatandas - 11 Ağustos 2011 19:07)
--- spoiler ---the heart and the mind, what an enigma..--- spoiler ---
(gnnvry - 19 Mart 2012 20:51)
charlie chaplin'le buster keaton'ı aynı sahnede bize izleterek kalpten götürmek isteyen film, veda filmi.http://www.youtube.com/watch?v=aprw1vqxmts şu sahnede gülerken ağlamaya başladığınızı farkedip, yaşlar süzülürken tekrar kahkahalarla gülmeye devam edebilirsiniz, yaşlanmış iki komedi ilahının bu sahnesi bende oldukça derin izler bıraktı, herhangi birini nasıl etkiler hiç bilemem. özellikle 6.dakikadan sonrasına diycek bişe bulamadım.
(deven davis - 19 Aralık 2012 13:06)
charlie chaplin ve buster keaton'i ilk ve son kez bulusturan film; bir devrin sonu ve iki ustanin vedasi olarak. nefes kesecek kadar guldurdugu bir anda tornistan yapip yumruk gibi oturur ve dahi girtlak zonklatir. cok ama cok dokunaklidir, fakat umutsuz degildir. (peki umut nedir, kolelere mahsus degilse eger.)
(zebercet - 5 Kasım 2003 07:20)
çok acayip aforizmalarla bezeli chaplin filmi.62 yıl sonra bile ağlatabilir ayrıca.
(olmayacak duaya amin diyen adam - 18 Şubat 2014 22:47)
şu sıra eskileri yeniden izlerken chaplin'in en sevdiğim filmi olduğunu fark ettim. ama en iyi 100 film listeme the gold rush'ı almışım epey önce. şu repliği not ettim, buraya fişliyorum:"hepimiz amatörüz. daha ilerleyebilmek için hayat kısa geliyor." nokta.
(hanging rock - 6 Mayıs 2014 13:15)
charlie chaplin'in taklit yapmadığı sonunda bir birey olarak izlediğim filmi. şarlo karakteri dışına çıktığı, tam bir beyefendi olarak oynadığı filmdir. belkide en iyi filmidir. pes etmeme, inat etme, uğramak üzerine başarılı bir film, biraz da müzikal.filmin dört dörtlük, izleyeni hem üzüyor hem de sevindiriyor. lakin bir kötü yanı var; buster keaton'a çok az rol verilmiş. keşke buster da bol bol kadrajda olsaydı. bu film buster keaton ve charlie chaplin'in beraber oynadığı tek filmdir. hatta ve hatta buster'ın sesini duymamıza vesile olan nacizane filmdir.eskilerden hoşlanan var ise, izlesin dediğim çok tatlı filmdir.işte o sahne
(kopuksenaryoo - 7 Temmuz 2014 21:53)
çok iyi bir film. chaplin'in en iyisi denebilir mi? bence denebilir. varoluşçu monologlar filme bambaşka bir tat katmış. buster keaton çok güzel bir sürprizdi. claire bloom ise çok çok güzeldi.
(bela tarr - 5 Aralık 2014 17:54)
charlie chaplin'in draması.... yaşlı ve mesleğinin sonuna gelmiş calvero isimli bir komedyenin sakatlanmış genç bir balerini yeniden hayata döndürmesini anlatır... müziği insanı alır götürür... chaplin'in bestesidir
(bluesman - 27 Temmuz 2001 14:14)
moving pictures albumunden rush $arkisi, muhte$em ki ne muhte$em, hayat dersleri ile dolu sozler, tabii ki neil peart...living on a lighted stageapproaches the unrealfor those who think and feelin touch with some realitybeyond the gilded pagecast in this unlikely roleill equipped to actwith insufficient tact one must put up barriers to keep oneself intactchorus;living in the limelightthe universal dreamfor those who wish to seethose who wish to bemust put aside the alienationget on with the fascinationthe real relationthe underlying themeliving in a fish eye lens caught in the camera eyei have no heart to lie i can't pretend a strangeris a long awaited friendall the world's indeed a stageand we are merely playersperformers and portrayerseach another audienceoutside the gilded pagethe real relationthe underlying theme
(lord aragorn - 27 Temmuz 2001 14:26)
buster keaton'la birlikte beraber çaldıkları sahnede chaplin'in davulun içine düşüp acı içierisinde çalmaya devam etmesi insanın içini acıtır, tüylerini diken diken eder. 2001 a space odyssey ve city lights ile birlikte en çok etkilendiğim bir kaç filmden birisidir.
(kirmizi kalem - 24 Temmuz 2005 16:29)
film 1952'de çekilmiş olmasına rağmen los angeles'ta ilk kez 1972 yılında gösterilir ve 1973'te en iyi müzik dalında charlie chaplin'e oscarı getirir.
(hamza kara - 29 Aralık 2005 20:16)
1952 yapımı chaplin melodramı. kişisel izler taşıyan, hem çok sevilmiş, hem de çok eleştirilmiş bir filmdir. mesela andre bazin bu film üzerinden chaplin'i shakespeare ve moliere ile bir tutarken, bazıları da pathos mevzusu yüzünden filmi yerin dibine sokarlar. chaplin'in hayat üzerine ufak felsefi yorumlarına bile laf ederler. halbuki ne kadar dozunda ne kadar yerinde yorumlardır onlar. calvero karakteri bile zaten kendini eleştirir ben de bu söylediklerime inanmaya başladım diye. her chaplin filmi gibi bu da bir başyapıt, bir başucu eseridir.
(axellennox - 8 Temmuz 2006 15:12)
Yorum Kaynak Link : limelight