• "(bkz: gülerken ağlayanlar)"
  • "bilge chaplin'in en etkileyici filmlerinden biridir. terry'nin içten ve dokunaklı calvero diye yakarışı hafızadan asla silinmez."
  • "hüzünlü - eğlenceli - hüzünlü - komik - hüzünlü şeklinde devam eden chaplin filmi. fazla söz söyletmiyor; ama çok şey söylüyor."
  • "(bkz: moving pictures)"
  • "bu filmde genç kızın aşık olduğu müzisyen neville'i, chaplin'in oğlu sydney chaplin oynamıştır."
  • "the heart and the mind, what an enigma.."
  • "çok acayip aforizmalarla bezeli chaplin filmi.62 yıl sonra bile ağlatabilir ayrıca."
  • "çok iyi bir film. chaplin'in en iyisi denebilir mi? bence denebilir. varoluşçu monologlar filme bambaşka bir tat katmış. buster keaton çok güzel bir sürprizdi. claire bloom ise çok çok güzeldi."
  • "film 1952'de çekilmiş olmasına rağmen los angeles'ta ilk kez 1972 yılında gösterilir ve 1973'te en iyi müzik dalında charlie chaplin'e oscarı getirir."




Facebook Yorumları
  • comment image

    19.yy'da elektrigin hayatimiza girmesinden once kullanilan sahne isiklarina verilen isim. adini kirectasinin ingilizce karsiligi limestone kelimesinden alir. kirectasindan bir silindirin icinden gecirilen oksijen ve hidrojen gazlarinin tutusturulmasi ve elde edilen yuksek isidaki alevin kirectasi silindiri akkor haline getirmesi esasina dayanirdi. bu silindirin gerisine yerlestirilen icbukey bir ayna ve onune konulan mercek ile de isigin dar bir huzme ile yayilmasi saglanirdi.

    gunumuzde kirectasi silindirin yerini elektrikli ampuller almis olsa da, genel duzenek temelde aynidir.

    charlie chaplin'in filminin turkce cevirisinin sahne isiklari olmasi, muzik kluplerine isim olarak secilmesi ve kelimenin ayni zamanda ingilizcede ilgi ceken, ilgi odagi anlamina gelmesi bu nedendendir.


    (gerry - 16 Mart 2007 02:58)

  • comment image

    bilge chaplin'in en etkileyici filmlerinden biridir. terry'nin içten ve dokunaklı calvero diye yakarışı hafızadan asla silinmez.


    (calvero - 7 Mayıs 2009 14:35)

  • comment image

    --- spoiler ---

    sen başarının doruğundayken seni arayacak, sana bir düşesin partisinde tanıştığınızı söyleyecek, tanımayacaksın çünkü her müzisyen gibi sakal bırakmış olacak, senin için bir bale bestelediğini söyleyecek, o an onu tanıdığını anlayacaksın, nerede tanıştığınızı onu beklediğini.. o gece beraber akşam yemeği yiyeceksiniz, thames nehrine bakan bir terasta, yaz olduğu için senin üstünde pembe bir elbise olacak, hoş kokunu duyacak ve londra rüya gibi güzelleşecek. alacakaranlığın cazip hüznünde mumların titreşimi gözlerinde dans ederken sana sevdiğini söyleyecek sen de onu her zaman sevdiğini söyleyeceksin...

    ---
    spoiler ---

    böyle bir hayal olur mu , bu kadar güzel mi bağlanır bir genç kız hayata.. harika bir filmdir şarlodan.


    (sahrud - 17 Kasım 2009 21:04)

  • comment image

    hüzünlü - eğlenceli - hüzünlü - komik - hüzünlü şeklinde devam eden chaplin filmi. fazla söz söyletmiyor; ama çok şey söylüyor.


    (amelie poulain - 9 Şubat 2010 01:33)

  • comment image

    bence buster keaton'la charlie chaplin arasındaki farkı en açık haliyle ortaya koyan filmdir ve kim ne derse desin charlie chaplin'in acımasızlığını ortaya koyan filmdir. oyunculuk bağlamında gördüğümüz en net olgu charlie chaplin'in tiyatro sahnesine, buster keaton'ın ise sinemaya ait olduğudur. bu filmde chaplin'in acımasızlığı ise keaton'ı yalnızca tiyatro sahnelerinde kullanmasıdır. zaten filmde mekan sayısı hayli kısıtlı ve filmin ağırlığını ortaya çıkaran sahnelerin hepsi teatral düzende hazırlanmış sahneler,, ki zengin bir prodüksiyon olmasına rağmen o dönem için lüks sayılabilecek tek şey olan şaryo hareketi bile son derece kısıtlı.

    gelelim bu tiyatro-sinema meselesine bu filmde "bence" chaplin sadece calvero'nun düşüşünü değil hem kendisinin hem tiyatro'nun popülerliğinin düşüşünü anlatıyor. keaton'a da bu filmde rol vermesi için başka bir neden görmüyorum, sanki "sen kazandın ama son kez benim kurallarımla oynayacağız" der gibi. bunu da keaton'ın film boyunca bir kere bile ağzını açmamasından ve calvero'nun davul içinde taşındığı sahnede bile ne yapacağını şaşırmış halde durmasından çıkardım.

    film genel olarak güçlü bir film ama bana filmden daha çok tiyatro, bale, müzikal ve sinemanın bir arada toplandığı fakat sinemanın en arka planda kaldığı bir eser havası verdi ki, bu yorumu iyi ya da kötü anlamda yapmıyorum.

    son olarak böyle kült bir filmin isminin new york'ta leş bir disco'yla özleşmesi de insanın içini burkmuyor diyor değil.

    evet l'art pour l'art...


    (piknik tupu - 24 Şubat 2010 02:03)

  • comment image

    charlie chaplin'le buster keaton'ı aynı sahnede bize izleterek kalpten götürmek isteyen film, veda filmi.

    http://www.youtube.com/watch?v=aprw1vqxmts şu sahnede gülerken ağlamaya başladığınızı farkedip, yaşlar süzülürken tekrar kahkahalarla gülmeye devam edebilirsiniz, yaşlanmış iki komedi ilahının bu sahnesi bende oldukça derin izler bıraktı, herhangi birini nasıl etkiler hiç bilemem. özellikle 6.dakikadan sonrasına diycek bişe bulamadım.


    (deven davis - 19 Aralık 2012 13:06)

  • comment image

    charlie chaplin ve buster keaton'i ilk ve son kez bulusturan film; bir devrin sonu ve iki ustanin vedasi olarak. nefes kesecek kadar guldurdugu bir anda tornistan yapip yumruk gibi oturur ve dahi girtlak zonklatir. cok ama cok dokunaklidir, fakat umutsuz degildir. (peki umut nedir, kolelere mahsus degilse eger.)


    (zebercet - 5 Kasım 2003 07:20)

  • comment image

    şu sıra eskileri yeniden izlerken chaplin'in en sevdiğim filmi olduğunu fark ettim. ama en iyi 100 film listeme the gold rush'ı almışım epey önce.

    şu repliği not ettim, buraya fişliyorum:

    "hepimiz amatörüz. daha ilerleyebilmek için hayat kısa geliyor."

    nokta.


    (hanging rock - 6 Mayıs 2014 13:15)

  • comment image

    charlie chaplin'in taklit yapmadığı sonunda bir birey olarak izlediğim filmi. şarlo karakteri dışına çıktığı, tam bir beyefendi olarak oynadığı filmdir. belkide en iyi filmidir. pes etmeme, inat etme, uğramak üzerine başarılı bir film, biraz da müzikal.

    filmin dört dörtlük, izleyeni hem üzüyor hem de sevindiriyor. lakin bir kötü yanı var; buster keaton'a çok az rol verilmiş. keşke buster da bol bol kadrajda olsaydı. bu film buster keaton ve charlie chaplin'in beraber oynadığı tek filmdir. hatta ve hatta buster'ın sesini duymamıza vesile olan nacizane filmdir.

    eskilerden hoşlanan var ise, izlesin dediğim çok tatlı filmdir.

    işte o sahne


    (kopuksenaryoo - 7 Temmuz 2014 21:53)

  • comment image

    çok iyi bir film. chaplin'in en iyisi denebilir mi? bence denebilir. varoluşçu monologlar filme bambaşka bir tat katmış. buster keaton çok güzel bir sürprizdi. claire bloom ise çok çok güzeldi.


    (bela tarr - 5 Aralık 2014 17:54)

  • comment image

    charlie chaplin'in draması.... yaşlı ve mesleğinin sonuna gelmiş calvero isimli bir komedyenin sakatlanmış genç bir balerini yeniden hayata döndürmesini anlatır... müziği insanı alır götürür... chaplin'in bestesidir


    (bluesman - 27 Temmuz 2001 14:14)

  • comment image

    moving pictures albumunden rush $arkisi, muhte$em ki ne muhte$em, hayat dersleri ile dolu sozler, tabii ki neil peart...

    living on a lighted stage
    approaches the unreal
    for those who think and feel
    in touch with some reality
    beyond the gilded page

    cast in this unlikely role
    ill equipped to act
    with insufficient tact
    one must put up barriers
    to keep oneself intact

    chorus;
    living in the limelight
    the universal dream
    for those who wish to see
    those who wish to be
    must put aside the alienation
    get on with the fascination
    the real relation
    the underlying theme

    living in a fish eye lens
    caught in the camera eye
    i have no heart to lie
    i can't pretend a stranger
    is a long awaited friend

    all the world's indeed a stage
    and we are merely players
    performers and portrayers
    each another audience
    outside the gilded page

    the real relation
    the underlying theme


    (lord aragorn - 27 Temmuz 2001 14:26)

  • comment image

    1952 yapımı chaplin melodramı. kişisel izler taşıyan, hem çok sevilmiş, hem de çok eleştirilmiş bir filmdir. mesela andre bazin bu film üzerinden chaplin'i shakespeare ve moliere ile bir tutarken, bazıları da pathos mevzusu yüzünden filmi yerin dibine sokarlar. chaplin'in hayat üzerine ufak felsefi yorumlarına bile laf ederler. halbuki ne kadar dozunda ne kadar yerinde yorumlardır onlar. calvero karakteri bile zaten kendini eleştirir ben de bu söylediklerime inanmaya başladım diye. her chaplin filmi gibi bu da bir başyapıt, bir başucu eseridir.


    (axellennox - 8 Temmuz 2006 15:12)

Yorum Kaynak Link : limelight