Süre                : 2 Saat 49 dakika
Çıkış Tarihi     : 22 Mayıs 2007 Salı, Yapım Yılı : 2007
Türü                : Aksiyon,Macera,Fantazi
Taglar             : kitle asılı,korsan,tanrıça,hıyanet,Singapur
Ülke                : ABD
Yapımcı          :  Walt Disney Pictures , Jerry Bruckheimer Films , Second Mate Productions
Yönetmen       : Gore Verbinski (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Ted Elliott (IMDB)(ekşi),Terry Rossio (IMDB)(ekşi),Ted Elliott (IMDB)(ekşi),Terry Rossio (IMDB)(ekşi),Stuart Beattie (IMDB),Jay Wolpert (IMDB)
Oyuncular      : Johnny Depp (IMDB)(ekşi), Geoffrey Rush (IMDB)(ekşi), Orlando Bloom (IMDB)(ekşi), Keira Knightley (IMDB)(ekşi), Jack Davenport (IMDB), Bill Nighy (IMDB)(ekşi), Jonathan Pryce (IMDB)(ekşi), Lee Arenberg (IMDB)(ekşi), Mackenzie Crook (IMDB), Kevin McNally (IMDB), David Bailie (IMDB), Stellan Skarsgård (IMDB), Tom Hollander (IMDB), Naomie Harris (IMDB), Martin Klebba (IMDB), David Schofield (IMDB), Lauren Maher (IMDB), Winston Ellis (IMDB), Christopher Adamson (IMDB), Andy Beckwith (IMDB), Jonathan Linsley (IMDB), Yun-Fat Chow (IMDB), Keith Richards (IMDB), Ghassan Massoud (IMDB), Hakeem Kae-Kazim (IMDB), Dominic Scott Kay (IMDB), Vanessa Branch (IMDB), Reggie Lee (IMDB), Marshall Manesh (IMDB), Takayo Fischer (IMDB), Marcel Iures (IMDB), Sergio Calderón (IMDB), James Lancaster (IMDB), Edwin H. Bravo (IMDB), Tyler Tuione (IMDB), Greg Ellis (IMDB), Ho-Kwan Tse (IMDB), Peter Donald Badalamenti II (IMDB), Chris Symonds (IMDB), Michael Symonds (IMDB) >>devamı>>

Pirates of the Caribbean: At World's End (~ Karayip Korsanlari: Dünyanin Sonu) ' Filminin Konusu :
2006 yılında tüm dünya ülkelerinde hasılat rekorları kıran, yılın en çok seyirci toplayan filmi ünvanını kazanan “Pirates of the Caribbean: Dead Man’s Chest”in (Karayip Korsanları: Ölü Adamın Sandığı) kaldığı yerden devam eden üçüncü filmin konusu şöyle: Kaptan Jack Sparrow’u, Davy Jones’un sandığındaki akıllara zarar tuzaktan kurtarıp özgürlüğüne kavuşturmaya kararlı olan Will Turner ile Elizabeth Swann, çaresizlik içinde Kaptan Barbossa ile ittifak yaparlar. Doğu Hindistan Ticaret Şirketi’nin kontrolü altında olan Davy Jones’un ürkütücü görünümlü hayalet gemisi The Flying Dutchman, dünyanın bütün denizlerini kasıp kavurmaktadır. İhanet, vefasızlık ve dönekliğin kol gezdiği vahşi denizlerde yelken açan korsanlarımızın yolu egzotik Singapur’a düşer. Burada sevimli ve kurnaz Çinli korsan Sao Feng ile karşılaşırlar. Dünyanın sonu olarak tanımlanan uzakdoğu okyanuslarındaki bu nihai savaşta terazinin dengeleri ortadadır. Korsanların her biri sadece kendi hayatı ve kaderi için taraf olmakla kalmayacak; aynı zamanda özgürlük sevdalısı korsan yaşam tarzının geleceğini kurtarma mücadelesi verecektir.

Ödüller      :

Academy of Science Fiction, Fantasy & Horror Films:Saturn Award-Best Make-Up


  • "mad jack the pirate ve monkey island sever bünyelerde pek çok sahnesiyle mutluluk yaratan leziz film ve wii için çıkmış en güzel oyunlardan biri."
  • "maymun jack'in papağana silah çektiği sahne için bile bilet parası helal olan filmdir.hasta oldum o maymuna.."
  • "jack sparrow - bay gibbsgibbs - kaptanjack sparrow - istersen şapkamı fırlatabilirsingibbs - başüstüne kaptan... yaşasınnn.. hahahahajack sparrow - şimdi onu geri getir"
  • "sırf o girdap sahnesi için bile izlenmesi gereken film. elizabeth: kaptan barbosa geminin başına geçmeniz gerekiyorbarbosa: ha şunu bileydin"




Facebook Yorumları
  • comment image

    ikinci filmi seyrettikten sonra şöyle demişim:

    "ilkinden ikincisine, "us-dışılıktan ussallığa" yönelmiş bir seyri takip ettik. olduğu gibi, evet. ama filmin yapımcılarının gerçekten bir "derdi, meselesi" varsa, umuyorum ki bu üçüncü filmde vurgulayacakları ve savunacakları karakter kaptan jack sparrow olur, turner yahut doğu hindistan şirketi değil."
    (bkz: #9805119)

    şimdi bu filmi seyrettikten sonra şunu içtenlikle söyleyebilirim. film yapımcıları benim gönlümü aldılar. hatta beklentilerimden daha da fazlasıyla. turner'ı da "bizim" safa çekmişler. keşke tarihin seyri tam da bu filmde anlatılan gibi olsaydı.

    not: bunca korsan bir araya geliyor ve fakat barbaros hayrettin paşa bu filmde temsil edilmiyor. olmaz. filmin tek noksanı bu idi kanımca.


    (zifir - 26 Mayıs 2007 02:02)

  • comment image

    cutler beckett 'in top gülleleriyle parçalara ayrılarak uçuşan güvertede yürüdüğü sahne kadar iyi kotarılmış bir sahneye daha önce rastlamadım. ama filmden çıkar çıkmaz aklımda kalan hepsi bu. muhteşem jack sparrow karakteri bile artık sıradanlaşmış.


    (andrew - 26 Mayıs 2007 02:34)

  • comment image

    artık izlemiş olduğumuz sinemadaki havalandırmanın çalışmaması sebebi ile kanımızın buharlaşmasından mıdır, larden loughness'ın sinemadaki bütün oksijeni tüketmesinden midir bilemiyorum ama, ilk yarısında çıkmayı düşünen insanları gördüğüm ve sıkıldığım ilk karayip korsanları filmi olmuştur.

    aslında tam da hasta olduğum bir konu, korsan var, gizem var, espri var, oyunculuk var, yönetmen süper fakat ilk filmin verdiği hazzı vermeyen klasik bir devam filmi olmuş gibi duruyor. benim yapmak istediğim tespitler farklı aslında; üç filmdir bekliyorum, artık başlayacağım tespitlere.

    bu film monkey island'dan esinlenerek yapılmıştır efendim. hem de öyle böyle değil, ciddi ciddi bir esinlenme söz konusudur. ha monkey island da disneydeki karayip korsanları adlı bir bölümden esinlenerek yapılmıştır belki ama bu film direk monkey island oyunundan esinlenerek yapılmıştır. öhöm şimdi gelelim tespitlere;

    önce karakterlere bakalım;

    jack sparrow 'u guybrush threepwood ile özleştirenler gördüm, yanılıyorlar. william turner karakteri guybrush threepwood'dan esinlenerek yaratılmıştır. aradaki benzerlik çok açıktır;

    http://www.cuandoerachamo.com/…_turner_guybrush.jpg

    captain barbosa ilk oyundaki* lechuck, davy jones ise ikinci oyundaki* oyundaki lechuck karakterinden esinlenerek yaratılmıştır.

    http://www.wolfstad.com/…p-content/2006/lechuck.jpg

    guybrush threepwood'un sevdiceği elaine marley'imize bakıyoruz;

    http://www.tentakelvilla.de/mi3/elainew.gif

    hmm bu pek benzemedi elizabeth'e değil mi. o zaman şu açıdan bakalım; oyunda elaine marley melee island valisi, filmde ise elizabeth valinin kızı.

    konuya gelince; monkey island oyunu guybrush threepwood'un korsan olmaya özenmesi ile başlıyor, daha sonra diğer oyunlarda işin içine elaine marley'i kurtarmak giriyor. monkey island 2'de guybrush threepwood'un peşinde olduğu şey big whoop adında bir sandık. fakat bu konuların üzerinde durmaya pek gerek yok, korsan filmi yapmak istiyorsan illa işin içine, hazine, sandık, harita koymak zorundasın. oyunda da, filmde de bu olgular hep var; normaldir.

    gelelim esas mevzuya;

    serideki çoğu sahne, monkey island oyunundan alıntı. örneğin ilk filmdeki, köpeğin ağzından hapishane anahtarı alma sahnesi:

    http://www.scummbar.com/…ean/full20030930154212.jpg

    bunun dışında ikinci filmdeki vejetaryen yamyam hadisesi;

    http://i.d.com.com/…limage/89/52/6/89526_large.jpeg

    aslında monkey island 1'de filmdeki köyün bir benzeri mevcut, yukarıdaki sahne monkey island 3 oyunundan.

    ikinci filmde calipso'nun evine giden yol ve calipsonun evi de, monkey island 2 oyununda voodoo lady'nin evine giden yol ve evi ile benzerlik göstermekte, buyrun;

    http://www.bobbyfoley.com/blogger/pirates6.jpg
    ve
    http://www.scummbar.com/…game=2~~sub=info&showtype=

    tüm bu bilgiler ışığında, karayip korsanları filminin - en azından ilk filmin - monkey island oyun serisinden "büyük" derecede etkilenmiş olduğunu söylemek zor olmaz sanırım.

    ha izlemedim mi filmi izledim. ama böyle bir film yapma düşüncesinin parlak ve orjinal bir fikir gibi gözükmesi bir monkey island fanı olarak beni rahatsız ediyor. ikinci filmin ve üçüncü filmin ilk film kadar güzel olamamasının da monkey island benzerliğinden gittikçe uzaklaşmasına bağlıyorum. o derece fanım birader, bildiğiniz gibi değil.

    diyeceğim odur ki; üç filmdir tutuyorum, tutuyorum kendimi. oh be rahatladım


    (guybrush threepwood - 26 Mayıs 2007 13:29)

  • comment image

    --- spoiler ---
    sozluk insaninin sinemadan anlamadigini bir kez daha ortaya koymus film.
    ---
    spoiler ---

    5 filmlik konuyu tek filmde islediklerinden, biraz bas dondurucu, anlasilamadigindan sıkıcı olarak nitelendirilen bir film olmus.

    oysa film sahane espriler ve muhtesem bir hikaye ile orulmus, gorsel desen "ta amina koymus", bir saniye bile kopmadan kendini basindan sonuna izletebilmis bir film olmustur.

    --- spoiler ---
    sparrow -pardon- kaptan jack sparrow'un sizofreni sahneleri inanilmaz guzeldi, karakter animasyonlari coook basariliydi.
    ---
    spoiler ---

    gercekci olmayan bir orgusu var diyene de kicimla guluyorum; lan zaten hikayenin kendisi gercek disi be! bi kere de zevk almak icin izleyin biseyi, savvy¿


    (cadi - 28 Mayıs 2007 10:40)

  • comment image

    johnny depp ne kadar cok görünürse o kadar güzel olan filmdir.hele bir sahnesi vardır ki cennette hissedersiniz * kendinizi,johnny depp kafayı sıyırmıs halde yüzlerce kendisiyle konusur,her yerden fırlamaktadır.aboo derim baska da bisey demem,sadece fazla uzun geldi ama olsun,johnny olsun,uzun olsun.


    (salakana - 28 Mayıs 2007 10:44)

  • comment image

    üç filmlik serinin son parçası olan bu filmin ardından diyebilirim ki seriye bir bütün olarak bakınca yokuşaşağı bir performans görüyorum. sanırım ilk filmde elde edilen başarının aksiyondan kaynaklanıldığı düşünülmüş olacak ki ikinci ve üçüncü filmde aksiyon giderek tırmandı ama ilk filmin başarısı mizahındaydı.

    bu son filmde ise özellikle elizabeth swann'ın "özgür korsanlar" nutku çok can sıkıcıydı. hollywood buna bir son verse çok iyi olacak. robin hood'da, braveheart'ta hatta gladiator'da bile bu nutuk olayı güzeldi ama bir yerden sonra bu iş kabak tadı verdi. gelinen son noktada, kırk yıllık korsanlara, o zenginlere has her daim makyajlı görüntüsüyle bir kız çocuğunun nutuk çekmesini 16 yaş öncesi çocuklar bile yemez gibime geliyor artık. bir de nutkun içeriği de çok rahatsız ediciydi: özgürlük için korsanlık. bu ne lan?

    ama filmde dört şey harikaydı. biri şebek jack (sparrow olmayan) ki johnny depp kadar iyi bir oyunculuk sergilemişti; diğeri kaptan jack sparrow'un babası (keith richards), üçüncüsü aynı gemide kaptanlık üzerinden vuku bulan sparrow-barbarosa çekişmesi ve dördüncüsüyse üçüncü filmin sonunun birinci filmin başı gibi olması: jack, pusulası ve kayığı.


    (kadimokul - 28 Mayıs 2007 10:53)

  • comment image

    serinin birinci ve ikinci filmini çok yakın bir tarihte izlediğimden pek kifayetli bir karşılaştırma yapabilmek mümkün.. at world’s end ilk iki filmin fena halde gölgesinde kalmış ve bende ufak çaplı hüsran yaratmış bir filmdir.

    hemen bir flashback’le başlayalım :

    2 hafta evvelsine kadar ilk iki filmi izlemişliğim yok idi. madem 3.’sü geliyor ve ilk ikisini herkes ballandıra ballandıra anlatıyor, o halde kapayım dvd’sini de izleyeyim dedim..üstelik eşden dosttan, konudan komşudan doldurularak, büyük bir beklentiyle oturdum koltuğa. benzeri şekilli ön koşullanmalarla izlediğim tüm filmler allahına hayal kırıklığı ve yavan gelmiş olduğundan “ulan yine millet bizi doldurdu..hiç yorum duymadan izlesem beğeneceğim film bi acayip gelecek şimdi” diye dertlenmelerdeydim..

    ve fekat kazın ayağı hiç de öyle çıkmadı..”vay anasını ne güzelmiş lan hakkketten” diye bitirdim filmleri..üstelik genel kanının aksine 2. filmi 1.’den de fazla beğendim..

    at world's end ise peh dedirtiyor bana...sebebi basit..

    öncelikli olarak şunu belirteyim ki sebep kıvamında anlaşılsın..1. filmde jack sparrow’u bir yanda kahramansı diğer yandan olaylardan sıyrılırken biraz müfettiş clouseau kokan tavırlar çizerken gördük..ikincisinde ise komedi unsurlarını daha ön plana çıkaran ve hikayeden dolayı daha da tırsak bir jack sparrow çizilmişti..bilhassa kabileden kaçış kısmı inanılmazdı..

    şu bir gerçek ki serinin ana karakteri jack sparrow..izleyiciyi “hadi kahramanca bişeyler yapsın” ‘dan “bak bak komik bişiiler yapıcak şindi” ‘ye uzanan geniş bir yelpazede bir beklenti içine sokan da o..iki üç yan karakter de var ama herkesin gözü onda..

    işte ilk iki filmin tarafımdan ve genel izleyici kitlesi tarafından beğenilmiş olmasının en büyük sebebi 2. planda tutuluyor bu filmde..yani jack sparrow ne komik, ne de kahraman..yanına ana karakter kulvarına iteklenmek istenen o kadar çok tipleme sokuluyor ki, o ilk iki filmdeki lezzet bozuluyor..

    diyeceğim o'dur ki, cap’n jack’in parıldamadığı bir film, ne olursa olsun 1 ile 2 ‘nin gölgesinde kalıp yavan gelecektir kanaatindeyim..

    haaa şunu da belirtmeden geçemeyeceğim..jack davenport ne zaman kadrajda yalnız belirse, arkadan jeff * 'in çıkıp "breasts!! breasts!!" demesini bekler oluyorum..bu adam bizim gözümüzde nasıl sıyrılacak steve karakterinden bilemiyorum..


    (pacifica - 29 Mayıs 2007 12:11)

  • comment image

    filmin ilk başındaki hoist the colours ve nine of eight bölümünü anlayabilmek için pirates of the caribbean dead man s chest'i taze taze yakın zamanda seyretmiş olmanın gerektiği film. yoksa "nooluyo? bu kim? neden böyle oldu ki?" gibi sorular kaçınılmaz. anlayamayanlar ve ikinci filmi seyretmekle uğraşamayacaklar için açıklayalım :

    --- spoiler ---
    --- çılgın spoiler ---
    ikinci filmde davy jones bizimkilerden kurtulur ve cutler beckett'la işbirliği yapıp korsan gemilerine saldırmaya başlar. tüm korsanlar, dilenciler ve hırsızlar bir şekilde yakalanıp kökleri kazınmaya başlar. bu işin böyle gitmeyeceğini, kimsenin the flying dutchman gibi büyülü bir gemiyle başa çıkamayacağını bilen bir velet herkese eski efsaneyi hatırlatan şarkıyı söylemeye başlar ve olaylar gelişir. efsaneye göre korsanlar yıllar önce denizler tanrıçası clypso'yu bir şekilde yakalamış ve onu insan vücudunda yaşamaya hapsetmişlerdir. the flying dutchman'i ve kaptanı davy jones'u durdurmanın tek yolu kardeşler birliğini toplayıp - ki kendisi 9 korsan lordundan oluşmaktadır- clypso'yu serbest bırakmak ve eski ihaneti affedip onlara bu konuda yardım etmesini ummaktır. tabii ki işin içine başka başka çıkarlar, ihanetler, döneklikler girer ve olaylar dallanıp budaklanır.
    --- çılgın spoiler ---
    ---
    spoiler ---

    olay kısaca budur. savvy?


    (starlight - 1 Haziran 2007 10:00)

  • comment image

    dünya milletlerinin 'bitmeyen film istiyoruz!' çığlığına bir yanıt.

    bitmiyor, doyamamış gore verbinski bey bu filmi çekmeye. hala geceleri rüyalarından nolur azıcık daha çekiyim lütfen diye sayıklayarak uyanıyormuş.


    (badb catha - 2 Haziran 2007 01:55)

  • comment image

    johnny depp insanını ayakta alkıslatacak filmdir. nasıl bir oyunculuktur bu anlamıyorum.aklım ermiyor.
    cok alengirli bir film olması munsabetiyle kusursuz tabirini kullanmak hata olur.bu kadar görsel unsurun, bu kadar karmaşık bir örgünün kıyısında köşesinde mutlak surette hatalar kalmıştır lakin bunlar görmezden gelinip buyuk bir keyifle izlenmelidir.


    (frusciantegreenie - 3 Haziran 2007 20:03)

  • comment image

    son derece eğlenceli film, final haftası olduğundan normalde alabileceğim zevkten daha fazlasını aldım hatta. jack sparrow karakteri her ne kadar bir fenomen olsa ve takdirle ayakta alkışlasam da guybrush threepwood ile kıyaslayanlara "ya adamı tanımıyorsunuz ya da kaptan rottingham'dan hiç dayak yememişsiniz" diyorum. depp abiye saygım sonsuz, bugüne kadar guybrush'ın tahtına bu kadar yaklaşabilen başka bir korsan karakter tanımıyorum, belki hook ama onun da kulvarı ayrı.

    chow yun fat'ın üzerinde x o x oynanmış gibi gözüken kafası ise ayrı bir inceleme konusu. korsan lordu değil de elinde maket bıçağıyla kelinin terini silmiş bir şehir plancısına daha çok benzettim kendisini. ayrıca filmin başında adama yamanmaya çalışılan karizmayı ise doğru dürüst bir yerde kullanabildiğini göremedik. üstelik elizabeth'e yaptığı transformers reklamı kokan "more than meets the eye" iltifatı da yalandır. sevgili swann kızımız film boyunca bulunduğu sahnelerde sadece göze hitap etmiştir, öbür türlü toptan çıkarılsa da filmin eğlencesine pek bir etkisi olmazdı. hatta şu korsanları gaza getirdiği konuşmasında birinin çıkıp "hadi len" demesini bekledim epey. neyse en azından göze hitap konusunda sorunumuz olmadı. bu arada disney farketmedim sanmasın bütün güzel kız stoğunu tek oyuncuya bağlamışlar çakallar.

    filmin en bomba sahnesi ise barbossa'nın gemiyi gayet sakin dünyanın ucuna kadar götürüp kimseye söylemeden sürpriz yapıp üstüne kahkahalar atması. kaptan dediğin barbossa gibi olacak, ama kardeşler şeysi ve calypso zamazingosunda epey sıçtığını kabul etmek gerek. ikinci karizma korsanımız ise tabi ki keith richards amcam idi, az ama öz rolü ile kalplerimizi fethetti.

    filmin dört ayak üzerine düşen tek kahramanı ise turner denilen ambalaj hatası herif. sen git jack'ten daha dönek çık, düşmanla işbirliği yap onu sat sonra tekrar işbirliğine git et filmin sonunda da kaptan ol, ölümsüz ol, kızı götür, babanı kurtar vs ile görev kağıdındaki her ana ve yan görevi başarıyla yerine getirmiş yegane adamdır. tabi kızı sadece bir gün koklayabilse de 10 yıl sonunda geri dönerken hafif bir şişkinlik...neyse jenerikten sonrasına kalanlar anlamıştır.

    son lafım ise kötü adam görünümlü ingiliz beyfendisine. son sahnedesin iki yanından iki gemi geliyor, hoş yenilmiş gözüküyorsun ama üç sıra topun var bir kere ateşlesen ne blek pörl kalır ne o leviathan bozması gemi. ama sen kırlarda sevgilisine doğru ilerleyen toy bir delikanlı gibi ileriye bakıyorsun ve utanmadan sahneyi ağır çekime alıyorsun. adamların da eli armut toplamıyor. senin adamların ise farkında değil kilitlendiğinin hala utanmadan soruyorlar ateş edelim mi diye, o gemide biraz beyin sahibi biri olsa bizim korsanların sonu eşek cennetiydi. hadi onu geçtim 1e 5 gemi üstünlüğünüz var ama bi geminiz battı diye geri dönüyorsunuz. daha ne diyeyim.

    bu arada müzikler ve görsellik konusunda on numara, özellikle korsan adası bombaydı. "aha monkey island sahnesi gibin" dedim bir an, o derece sevdim. bravo.

    bu incelememi bitirirken gönlümde geniş yer edinmiş ikinci filmdeki laz arkadaşları da sevgiyle anmadan geçemeyeceğim, hey gidi.


    (jesters cap - 4 Haziran 2007 00:22)

  • comment image

    --- spoiler ---

    devam filmine göz kırpmayan filmdir. şöyle ki:

    - filmin sonu (gizlenmiş sonunu seyretmeyenler için olanı) ilk filmin başına benzemektedir: jack elinde pusula ile bir filikadadır. herşey yine başa sarmıştır, jack ile barbossa bu kez başka bir hedef için kapışacaklardır.

    - filmin gizli sonu ise 10 yıl sonrasını göstermektedir. bu sonla beraber will'in de akibetinin ne olacağı tahmin edilmektedir.

    hazır filmin gizli sonu demişken: o kızcağız 10 yıl o adada ne yiyip içmiştir? hadi buldu koko falan diyelim, çocuğuna giysileri nasıl dikmiştir? hadi giysileri de yedik diyelim, şapkası var be junior boyutta, yuh artık!

    ---
    spoiler ---


    (kertmiyenkele - 10 Haziran 2007 10:25)

  • comment image

    maymun jack'in papağana silah çektiği sahne için bile bilet parası helal olan filmdir.
    hasta oldum o maymuna..


    (promilius - 20 Kasım 2007 14:58)

  • comment image

    sıkı bir pirates of the caribbean fanı olan bana göre serinin en iyi filmi. kurgusu, diyalogları, ilk iki filme olan göndermeleri muhteşemdi. çoğu insana karmaşık anlamsız gelen şeyler ilk iki filme gönderme yapan şeylerdi. jackin biraz daha geri planda kaldığı doğru ama bu film zaten tek bir kahramanı ve kötü adamı olan bir film değil ki. filmde kötü adam yok bi kere. davy jones'a bile saf kötü diyemiyorsun içten içe calipso'yla yaşadıklarından sonra sempati duymaya başlıyorsun. ha belki lord beckett şerefsizine saf kötü diyebiliriz 3.filmde. 4.film kesinlikle gelmeli gelmek zorunda. bir kere bu beckett'la jack'in mazisinde ne var öğrenilmesi şart ayrıca foundation of the youth diyip seyirciye göz kırptıktan sonra 4.film mutlaka gelmeli.. izlemek istemeyen yeter ulaynn artık uzatmayın diyen gidip izlemez olur biter. biz karayip sevenler neden mahrum olsun ki...


    (e pack - 19 Haziran 2009 17:33)

  • comment image

    politika kavramını nokta atışı yaparak tanımlamış film.

    --- spoiler ---

    korsan konseyi, calypso'nun serbest bırakılması kararında kavga dövüş birbirine girmişken;
    elizabeth - bu arada düşmanlarımız üzerimize geliyorlar, delilik bu.
    captain jack sparrow - politika

    ---
    spoiler ---


    (minervala - 1 Nisan 2013 21:49)

  • comment image

    3 kasım'da the santa clause 3 the escape clause filmi ile görücüye çıkacak olan trailer senaryosu içeriden birileri tarafından imdb'ye sızdırıldığı şeklinin türkçeleştirilmiş hali * ile aşağıdaki gibidir

    --- hassas bünyelere zararlı spoiler içerebilir ---

    wdp logosunun üzerinde şimşek çakar.

    açılış sahnesi: singapur ticaret limanı ’na doğru bakan kara bir gece.

    kaptan sao feng : (sesi gelir) bir şarkı duydum bayan swann. çocuklar, hayaletler ve deliler tarafından söylenen bir şarkıyı... yo... ho.. ho...

    sao feng’in elizabeth’in gözlerine doğru gülümseyen hali.

    elizabeth swann: bir şişe rum’dan sonra daha iyi geliyor kulağa.

    bir cutlass’i kınından çıkartır ve saldırır. ama sao feng tarafından kolaylıkla durdurulur. will turner, arkasında boğazına dayadığı bir bıçakla belirir.

    will turner: biz senin için burada değiliz, biz size....

    sao feng dirsek ve yumrukla will’i alteder, ve de bir varile doğru iter.

    sao feng will’in işini bitirmek amacıyla bir demir pençe kaldırır, ama kulağındaki pistol tıkırdamasıyla durur.

    kamera, omzunda maymun jack olan barbossa’yı gösterecek şekilde döner.

    barbossa: biz buraya the black pearl* için geldik, kaptan

    will ve elizabeth barbossa’ya sorgulayan bakışlarla bakarlar.

    barbossa gözlerini devirir

    barbossa: vee.. ruhu için....

    yüzünde hafif bir memnuniyet ifadesi ile gibbs sahilde durmaktadır.

    `gibbs:` kaptan.

    lord cutter ’ın vali swann’la yüzyüze görürüz.

    cutter: jack!

    davy jones ’un monokl ile bir denizcilik haritasına baktığını görürüz.

    davy jones: *fısıltıyla* .... sparrow...

    mürettebatına döner.

    davy jones: sandık!

    ekran kararır.

    jack sparrow: (sesi gelir) ben... bir çeşit beladayım dost.

    will we barbossa’nın tia dalma ’nın barakasında camdan bir kayaya bakarken görülen çekimi. binlerce mutasyon geçirmiş dev yengeç oradan çıkar ve limana doğru dökülür. jack’in kolları aynı portal’dan çıkar. barbossa ve will geri adım atarlar.

    *bir seri süper hızlı sahne.*

    will, elizabeth’in kollarını kendinden uzaklaştırır.

    norrington kendi kraliyet gemisinin içerisinde amiral kıyafetinde görülür.

    tia dalma, güler ellerinden kumlar akarken.

    sao feng: (sesi gelir) bu kadar geldiniz.

    ragetti: takma gözünü takar ve mutlu gözükmektedir.

    kraken’in dokungaçları norrington’un gemisine sarılır.

    gowenor swann cutter a saldırır ve kelepçelenir. **

    sao feng: ama sonuna kadar gidecek misiniz?

    *jack sparrow ’u sürreel bir çölde (arafta) bataklık kumuna batarken, yengeçlerle görürüz.

    barbossa, onu çekmek için uzanır.*

    jack sparrow: sizin gibiler tarafınfan kurtarılmayacağım.

    *kollarını itirazla gögsünde birleştirir ve batmaya devam eder. *

    barbossa: ben de seni kurtarmak istemiyorum ama etrafta sana yardımcı olacak hiç kaplumbağa göremiyorum şimdi jack.

    bootstrap bill: kamp ateşinde birisi ile otururken görülmektedir.

    bill: onu bulmalıyım, o benim.. oğlum
    ses: bir oğlun mu var?
    bill: evet

    ses: benim de bir oğlum var, hem de bu sularda. seninkini bulmana yardım ederim, eğer benimkini bulmama yardım edersen.

    sesin sahibi ateşe doğru eğilir ve yüzünü görürüz

    captain grantthe sea spongesparrow * : savvy? *

    pirates of the caribbean: at world's end

    gelecek sene
    captain jack
    saldırıyor!

    yaz 2007

    --- spoiler sonu ---


    (wilwarin - 22 Temmuz 2006 11:02)